TÜRKLÜĞÜMÜZE DE İŞBİRLİKÇİ ERMENİLER KARAR VERİYOR ARTIK.!!!
Bu gün evde televizyon kanallarını gezerken malum yandaş medyanın bir kanalına denk geldim.Programın ortalarıymış,konuklardan birisi Ali Bulaç diğeri de Hüseyin Gülerce.
Program sunucusu ortaya bir görüş atıyor;
-“Türkler tarih boyunca zalimin ve adaletsizliğin karşısında olmuşlardır” diye bir ifade var bu hususta ne diyorsunuz?
Hüseyin Gülerce Türklere metih dolu birkaç söz sarf ediyor,Türklüğünden bahsediyor,ardından Ali Bulaç da soyadı gibi bulamaç halinde bir şeyler yumurtluyor.Ama ortada kötü bir şey yok.
Ardından Hüseyin Gülerce söz alıyor ve;
“-Ateist Türkler de var ve adamlar vatansever.Türk ve Türk’üm diyor,buna ne diyorsunuz?”
Ali Bulaç efendi hemen şom ağzını açıp başlıyor döktürmeye;
-“Peygamber efendimiz,”Zalimlerle savaşın” demiş.Ateistler de İslam’ı kabul etmedikleri için “Zalimdirler” ve onlardan Türk olmaz.””
Haydi buyurunuz cenaze namazına .
Türklerin Türklüklerini artık Ali Bula(ma)ç efendiden öğrenmesi gerekiyor.
Eğer siz Türk’seniz ama Hıristiyan,Yahudi,dinsiz,deist veya Ateist ya da herhangi bir inanıştansanız,veya Nurcu değilseniz (Başkasını Müslüman saymazlar) Ali Bulamaç efendiye göre Türk değilsiniz.
Ben emniyet teşkilatında yıllarca tercüman olarak çalıştım.Baba G.W.Bush, Clinton,Finlandiya C.Başkanı Martti Ahtissari,ve Amerika,Avrasya kıtalarından sayısını hatırlamadığım devlet ricalinin ağırlanmasında mihmandarlık (hem tercüman hem de yakın koruma ve program idarecisi görevi) yaptım.Bunun yanında Filipinlerden Kazakistan’a ,Pakistan’dan Fas’a kadar İslam coğrafyasından tanımadığım,konuşmadığım, arkadaşlık etmediğim insan kalmadı.
Irak’tan Fas’a,Suriye’den Yemen’e kadar maşrık ve Mağribi Arapları arasında Tunus ve Suriye dışında Türklere “Müslüman” diyen,Türkleri “Müslüman” kabul edeni görmedim.
“Putperest Türkler gelip mum yakıp bez bağlıyor” diyerek Haz.Muhammed’in mezarını topa
tutarak tahrip eden,aynı şeyi yapmalarından alıkoymak için Kabe’nin karşısına Ecyad Kalesinin inşa edilmesine sebep olan, Süveyş kanal savaşlarında 80.000 kişilik ordu toplayıp İngiliz silahları ile arkadan üstümüze saldıran İngiliz Müslüman’ı Vehhabi Şerif Hüseyinleri de gayet iyi bilmekteyiz.
Ermeni ihanetleri ise artık ruhumuza işlemiş haldedir.
Hatta Cumhuriyetin ilanından sonra da aynı konu için Haz.Peygamberin mezarının bulunduğu Medine-i Nebevi Camisini tekrar yıkma teşebbüslerini rahmetli Atatürk’ün;
-“Hazreti peygamberin mezarına dokunursanız aşağıya iner orayı kafanıza geçiririm” notasıyla önlediğini de biliyoruz.
Peki,Türklerin kimliğini kafasına göre belirleyen Ali Bulaç kimdir ?
Ali Bulaç1951 Mardin doğumlu,babası
Ermeni annesi Kürt olduğu yazılan Ali Bulaç1975’de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü ve 1980 İ.Ü.Edebiyat Fakültesini bitirmiş.Zaman gazetesi ve onun AB-D’ye rapor yazan İngilizce yayınlanan Today’s Zaman adlı gazetede çalışmaktadır.Bu basının görsel basın kanadına bağlı Mehtap ve Hilal Tv’lerde program yapmaktadır.Yazılı.
(
Bu yazımdan sonra Ali Bulaç sayfasındaki "Ermeni" kimliği kaldırıldı.Bunlar hep böyle hileci insanlar. Tanrıları da zaten Hermes'tir.
"Bediüzzaman mı Deliüzzaman mı" başlıklı yazımdan sonra da Said-i Kürdi 'nin hayatını değiştirdiler. Said-i Kürdi'nin 1926 Isparta Barla'da yazdırmaya başladığı risale saçmalıklarında yaptığı "Ey Asuriler, Ciyaniler,Kürtler..." sözü ile başlayan çağrısı önce "Ahamenişler-İran'da hüküm süren Krus Sülalesi" şeklinde sonra da okuyacağınız gibi değiştirilmiştir.
Bunlar Yezidiliği de Sünni İslam kılığında kullanıyorlar zaten.Büyük İskender kalıntısı Greklere kökleri uzanan Süryani-Harran Sabiliğinden (Dönmeliğinden) türetme İslami Kürtçülük kavramı =Kürt Yezidliği ya da Osmanlı'daki bilinen diğer adıyla Adeviyeliktir.Çünkü İslam'da "Bir Arap'ın diğer millete üstünlüğü takvasıdır" ilkesi gereğince "ırkçılık" olamaz.Ama Yezidlik hariç.Bunlar "höt" diyene al sana "d..t" misali dönen ve güçlü olanın davulunu çalan,şeytana tapan çalgıcı tayfasıdır. Bakmak için tıkla)
Babası Ermeni,annesi Kürt olan (Irkı değil işbirlikçiliği önemli.Hainler de hep bunlardan çıkıyor) bu adamın her iki kimliği Türk Milletinin sonunu hazırlayan sömürgeci Haçlı ülkelerinin işbirlikçilerinden başkaları değillerdir.
Türk Milleti,200 yıldır,Ermeni ve Kürt isyanları yüzünden yaklaşık 15 milyon kadar evladını kaybetti.
Bu adamın çalıştığı Zaman Gazetesi ve görsel medyasının zihniyeti nedir?
|
Bu da işbirlikçi Ermeni-Grek-Rum-Kürt işbirliğinin resmidir. |
“Bir Türk öldürmek 10 Hıristiyan öldürmekten sevaptır” diye fetva veren,çok övdüğü (!) Sultan II.Abdülhamit’in tahttan indirilmesine sebep olan 31 Mart 1909 isyanının İngiltere’nin komplosu ile gerçekleşmesinde İngiliz Manda yanlısı Volkan Gazetesindeki yazıları,sözleri ile önderlik eden Kürt Teali Cemiyeti Kurucularından ve idarecilerinden,İngiliz ajanı Rahip Mr.Frew gibi adamlarla Avrupa’larda ağırlanan ve Havarici Gregorcu Ermeni Kilisesini kuran mezrop İlluminator (NURCU) Aziz Gregor’un Hz.İsa’yı peygamber sayan Ermeni Hıristiyanlığını İran mezhebi Nakşibendilik ve sapık Bahai dini ile adını yazdığım ajanlar vasıtasıyla karıştıran“NURCULUK” adıyla Kürt ve Türk Milletine yutturan, İngilizlere karşı savaşan Irak,Yemen,Tunus’taki askerlerimize , gönderilmek üzere Almanya'dan ithal edilen topların ve mühimmatın taşınmasını engellemek için hamalları greve sokan,İngiliz işbirlikçisi o zamanki adıyla Molla Said- Meşhur,Cumhuriyet dönemine girerken Said-i Kürdi ve İngiliz ABD emirleri ile iktidar olmuş DP'nin Menderes'ince çıkartılan af yasasından sonra "III.Said adını verdiği dönemindeki adıyla da "Said-i Nursi" nin zihniyetidir.
Bu günkü Fethullah Gülen-AKP iktidarında da ortakları ve işbirlikçileri gene ABD-İngiltere ve Avrupa Birliği olan bu medyanın bu ülkeye faydası ortadadır.
Ali Bulamaç’ın memleketi Mardin de kilise sayısı 1000 kadar olup cami sayısı da 1200 kadardır.Bunlar küçük mescitler halindedir.
Mardin, Süryani (Suriyeli Hıristiyan),Yezidi (Şeytan Tavus’a tapan),Gregorcu ve Pavlusçu Ermeni’lerin yoğun olduğu bir ilimizdir.
Ali beyin babası Ermeni ise annesi de mutlaka Barzani tayfası olan İslam’ı,Kuran okumayı yasak eden, Kürtlere domuz eti yemelerini şart koşan Yahudi Kürtlerden olması gerekir.Çünkü bunlara başkası kız vermez.Çünkü her üç dinde de “
Kızılbaş” sayılırlar. Mardin’de bundan otuz yıl öncesine kadar,Süryani ve Müslümanların iyi geçindiklerini ama bunları dışlamaya dikkat edildiğini polis arkadaşlarımdan biliyorum.
Atatürk sinsi ihanet ve işbirlikleri ile öldürülmüş, ardından gelen Ermeni İsmet paşa devletin içine Şeyh Sait ve Seyit Rıza isyancılarını doldurmuş,bu gün hem CHP’den hem de AKP ve yandaşı sağ-sol maskeli partiler ve her türlü yayın organları ile halkın beynini bulandırarak devleti bölmektedirler.
Eski Ankara ABD büyükelçisi Eric Edelman’ın bu gün Kılıçdaroğlu ile ABD’nin çalışmasını önerdiğini bilmeyeniniz varsa öğrensin.
Vatana millete hayırlı olsun (!)
Bir taraf Atatürk,sol,demokrat,liberal maskesi takarken öbür taraf da sağ,Müslüman,Milliyetçi maskeler altında bu sinsi,Türk ve kendilerinden olmayanları düşman sayan zihniyetleri ile AB-D ve maşaları terör örgütü ile ortak siyasetler yürüterek devleti parçalamaktadırlar.
Dünün devşirme kölesi Ermeni gelmiş bu gün “
aristokrat köle” olmuş,Türk milletine “
Senden Türk olur senden Türk olmaz” demektedir.Halka soy biçipulusal kanallardan her türlü bölücülüğü,ayırımcılığı yapmaktadır.Ne de olsa arkasında AKP,AB-D'li ağababaları var.
Arkası sağlam mı sağlam yani!.
Bir de eline kafatası şablonu alsa tamam olacak.Onu da seçimden sonraya bırakmış olabilirler mi acaba?
Benim Türklüğümü belirleyecek Ermeni de Kürt de başkası da daha anasından doğmadı. Sömürgeci devletlerin iki asırdır köleliğini köpekliğini yapanlardan bu millet bunun hesabını soracaktır elbet.
Türk Milletini kıyamette şeytanın ordusu görüp lanetleyen,Cürcan’da 50.000 esir Türk’ü dere yatağında kestirip, kanları ile değirmen çevirip “intikam ekmeği yiyen”,Ebubekir’in torunu Haccac- Zalim’in işkenceyle,soykırımla kabul ettirdiği,
Peygamberin de bu gözle bakıp ”Ey mevali,Arap ile evlenip onun asil kanını kirletme” diyen Hz.Muhammed’in dinini de kabul etmemem demek ki Ermeni Ali Bulamaç’a göre Türklük değilmiş.
Ya Ali Bulamaç efendi,hani AB vicdan özgürlüğü,din seçme hakları nereye gittiler bunlar?
Kürtçülük,Ermenicilik,Türbancılık oynarken ağzınızdan düşürmediğiniz değerler,güç elinize geçince buharlaşıveriyor!
Yahu ben senin gibi dönme,devşirme değilim ve Sünni olarak doğdum,benim ailem Sünnidir.Ben,altı yaşında oruca ve namaza alıştırıldım,17 yaşıma kadar vakit namazlarımı noksansız kıldım ama diğer yandan okudum,araştırdım ve inanacak bir şey bulamadığım için dine inanmayı 17 yaşımdan sonra terk ettim.Benim blog kadar dini yazı barındıran blog bulamazsın.
1972'den1975'e kadar ben bunların arasında bulundum.Bunların ileri gelenlerinden,bazen oğluna ders çalıştırdığım bir hoca garsonluk yaptığım yaşlılar kahvesinde bana;
-"
Oğlum sen bizdensin,menfatim olmasa bunların arasında bir an durmam,sen babanı dinleme,o fakir,işçi olduğu için,ders kitaplarını alamam korkusuyla seni bunların arasına attı.Sen çalışıyorsun,gerekirse babanı dinleme,sen kitaplarını da defterlerini de alırsın çık bunların arasından,bunlar sapık,Türk Düşmanı" demişti.
O zamanlar yıl 1975'in Ağustos ayıydı.Ben çıktım.Babam okutamaz diye Endüstri Meslek Lisesi sınavlarına girdim.Birncilikle kazanmıştım.Babam velim olmadı,enişteme yalvardım, o velim oldu da okula yazıldım.Sonra,yaşlılar kahvesinde,lokantalarda garsonluk,yaşım büyüdükçe,inşaat ameleliği,bahçe kazma işçiliği gibi işlerde çalışarak kitaplarımı almaya başlayınca babam da destek oldu.
Ama bu yüzden Üniversite sınavlarına girmedim ve Askerlik sonrası çalıştığım iş yerinden babamın zoruyla Polis okuluna girdim.Onu da birincilikle kazandım.Şimdi emekliyim.
Ben Türklüğümü Ali Bulamaç gibi Ermenilerden,Nur cemaatlerinden kazanmadım,Türkçe'yi sonradan ikinci dil olarak öğrenmedim.Ülkemi de bu türlü pisliklere karşı savunmayı kendime vazife bildim.
Gel seninle tartışalım sen beni ikna et ben kabule razıyım.
-"Dinimizi yaşamak istiyoruz,türban,zart-zurt özgürlük" diyerek yılışa yılışa,Çevik Bir paşa gibilerin sınırsız destekleri sayesinde hükümete geldiğinizden bu yana 8 yıl geçti memlekette kasap oldunuz adam kesiyorsunuz şerfesizler.
Yahu ben Müslümanım diyene bir şey demiyorum ki,sen arkana mı güveniyorsun da böyle icraatler yapıyorsun?
Yahu senin yaptığın rahibe kıyafetli sinsi Hıristiyanlaştırma kampanyasına ne demeli?
Senin neyin Müslüman,işbrilikçileriniz,
15.Haçlı Seferini sizin zamanınızda ilan edip Irak,Afganistan'ı vurmadılar mı?
Türk’lük “din-felsefe” değildir.”Türk'lük,yeryüzünde asırlar boyu hükmetmiş,hatta Ermeni Ali Bulamaç’ın ve Kürt eşinin (kabahati yok) bu gün var olmasını sağlayan Bizans’ın soy kırımlarından da onları da Kürtleri de kurtarmış,yeryüzünün en saygı duyulan,en asil,en adil ırkın adıdır.”
Yavuz Sultan Selim’in Türk düşmanı Arap vezirinin doldurması ile başlattığı “Kızılbaş” kıyımı Türkleri Kürtleştirmiş,Ermenileştirmiştir.
Aslında kökenini kurcalama olanağı bulabilse bir çok yerinde atalarımızın izlerini bulacağından hiç şüphem yoktur.
Kendisine soy biçememiş,kendi coğrafyasının değil başka coğrafyaların sömürgeci emellerinin kölesi olmuş şerefsizlerin,soysuzların,köleci,
hileci Yahudi, Grek,Arap düzmeceleri ile eritmeyi sürdürmek istemektedirler.İki yıl önce Papa 16.Benedictus;
- “Türkler Müslüman olmakla erimişlerdir” demedi mi?
Eriyenler sadece Türkler miydi acaba?
Bu çok beğendiğiniz Avrupa’da “ateist,deist veya Hıristiyan olmayan” bir Alman’a “Sen Hıristiyan değilsin o yüzden Alman olamazsın” desen adamı rezil ederler.
Hitler Hıristiyan mıydı sanki?
Biraz işbirlikçilerinden hisse kap bulamaç nesnesi!
Dersim dönme Ermeni’si Turgut ÖZAL’da ölmeden önce aynı numarayı yapmıştı, hatırlayalım;
“Azeriler bizden değildir,mezhepleri ayrı” demişti.
O da dönme Ermeni bu da dönme Ermeni.Özal Çemişkezek’li bu da Mardin’e yerleşenlerinden.Hepsi aynı çanaktan yalanıyorlar.
|
Humeyni'nin Azeri ve Solcuları İdam Şekli |
Bunları ayın ey millet! yoksa çok değil seçimlerden sonra büyük felaketlere maruz kaldığınızda pişmanlık fayda etmeyecektir.
Aslında bu ifadesi ile 2010 seçimlerinden sonra da AKP'nin siyaseti hakkında bilgi veriyor.Yani kuracakları şeriat devletine az kaldığını düşündüğündensabırsızlık göstermektedir.
2010 seçimlerinden sonra ne insan hakları ne vicdan özgürlüğü, Humeyni usülü dayadık mı şeriat rejimini, koyduk mu yasaya Tevbe Suresi 5.ayeti,hatta sorgusuz sualsiz artık vinçlerle mi darağaçlarıyla mı asarlar yoksa kurşuna mı dizerler Allah bilir.
İşte o 5.ayet;
Tevbe Suresi-5-"O haram aylar çıkınca artık müşrikleri nerede bulursanız öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun! Eğer tevbe edip namaz kılar ve zekatı verirlerse, onları serbest bırakın; çünkü Allah bağışlayan ve merhamet edendir."
Bu ayet,Kureyşlilerin Müslümanlara ettiği eziyetlere karşılık gelmişti ama,Araplar İslam'ı devlet dini haline getirince bunu genelleştirerek Yafes Soyu dedikleri kavimlere de uyguladılar.Türk soykırımın ardında da bu ayet ile Kehf Suresinin Yecüc-Mecüc ile ilgili ayetleri vardır.
Bakın Osmanlı'nın en güçlü zamanında bile Türk hacılara Arapların neler ettiğini Evliya Çelebi'den
(D:25. Mart 1611, Ö:1683 sanılıyor.Mısır) okuyalım,kendisi şahit olmuş,yanlış anlaşılır diye utana sıkıla bu kadar dile getirebildiğini ifadelerinden anlamak hiç de zor değildir.
Buyurunuz;
Arapların Türk Hacı Katliamları;
“...Zamanımızda kadın taifesinin kabesi,doğup büyüdüğü kapısının eşiğinin iç yüzüdür.Dışarı çıkmaya.Çünkü bu Kâbe yoluna çıkanlar,kadınların neler çektiğini bilirler.Mesela Konakçı Ali Paşa senesinde Reşit oğlu adlı Araplar,hacıları vurup nice ehli ırz kadınları,cariyeleri,üryan edip,götürüp inciterek o nazlı hatunlara hizmet ettirdiler.Nicesi öldü,nicesi para verip kurtuldu.Nicesi orada kalıp evlat sahibi oldular.Hakirin bu tasviri farza aykırıdır ama yüreğim yanıktır.O faciada hakir bulundum,gözümle gördüm.”
Kaynak -Evliya Çelebi Seyahatnamesi C.9 .S-161.
Bunların "Türk Milletine" bakışı bu şekildedir.Evliya da zaten Mısırdan dönmemiş.
500 yıldır bu martavalla Türk'ü Türk'e,önceden planları satılmış savaşlarda Haçlı toplarına kırdıran,tarih boyunca devlet olamamış,Türk'ün devletine "din kardeşliği" dümeni ile bedavadan konmuş ama Türk'ü devletten uzak tutmuş,"etrak-ı bi'idrak-anlamamaktan yoksun millet" adını vermiş,1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasından beri askere alınmadıkları için nüfusları artmış,koca devleti yıkmış,Atatürk'ün ölümünden sonra gene devleti ele geçirerek semizleşmiş,işbirlikçi dönmeler bu gün de farklı bir şey mi yapacaklar sanki?
Kendi saltanatları uğruna devletin bütün kurumlarını yabancılara boşuna mı sattılar?
Üniversite mezunlarımız çöpçülüğü bulamazken
|
Hastalıklı Ermenilere iş beğendiremiyorlar! |
|
Yaşar Nuri’nin bir Tv'de dediği gibi “Türk Milleti kazık ağzından çıkınca uyanıyorsa ne yapabiliriz?” sözünü bu kez çiğneyin artık.
Sen kimsin Türklüğüme,soyuma karar veriyorsun be şerefsiz, işbirlikçi Ermeni,semitik siyonist sermayenin köpeği?
Sen kimsin be Ortadoğu ve ezilen milletlerin baş belası,siyonist sermayenin işbirlikçi kuduz virüsü?
Sen önce kökenini,dışarıda camiye gidip evde haç çıkardığını açıkla takiyyeci Ermeni!
Utanmadan çıkıp orada “TÜRK’üm” diyorsun,dinine bağlı,ama,din ile milleti ayırt edemeyecek eğitime sahip olmayan saf Müslüman milleti kandırıp zehirliyorsun şerefsiz.!!!
Soyumuzu sana mı soracağız rezil,kuduz virüsü?
|
Kudurmanın aşamaları |
|
Avrupa'da adamı namıyla anarlar! |
200 yıllık efendilerinin devlet ricallerinin bile çekinmeden ulu orta kullandığı bir deyimdir, O da,;
“Ass Licker”dır yani “resmi yandadır”.
adilyargıç
19.Kasım tarihli ektir.Bunlar sadece bana ve Ateist Türklere ve Müslüman olmakla Türk olmayı bir tutmayanlara dokundurmamışlar,"Türk'üm" diyen herkese çarpıyorlarmış buyurunuz;
“SİZ KENDİNİZİ NE SANIYORSUNUZ?"
06.11.2010
Hak ve Eşitlik Partisi Genel Merkezinden Sakarya'da düzenlenen bir konferansta yaşanan protesto gösterisi ve bunun akabinde medyada yer alan haberlere yönelik bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Taraf Gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ve Kanaltürk Ankara Temsilcisi Sami Dadağlıoğlu'nun 04 Kasım 2010 Perşembe gecesi yayınlanan Ters Cephe programında yapılan YALAN beyanatlara sert bir dille karşılık veren Genel Merkez yetkilileri, program esnasında yapılan kara propanga karşılığında kanal yetkililerinin kendilerini yayına bağlamadığını ve hakarete uğradıklarını belirtti. İşte o zehir zemberek açıklama :
EY DIŞARDAKİ VE İÇERDEKİ EFENDİLERİN İDEOLOJİK HİZMETKARLARI SİZ SERBESTSİNİZ, BİZ DE SERBESTİZ
Türk basınının bir kısmı günlerdir, ülkede hiçbir sorun kalmamasından olsa gerek, işi gücü bırakıp Sakarya’da iki “muhafazakar liberal”in konferansında yaşanan protestoya saplanıp kaldı.
Durumdan vazife çıkarmak isteyenler mi dersiniz, kendine pay çıkarmak isteyenler mi? Yaptıkları programlara, yazdıkları yazılara kamuoyu tarafından paye verilmezken, birden yorum üstüne yorum alarak kendilerine ve görüşlerine değer verildiği zannıyla avunan ve “Ben dedim oldu” diyenler mi?
Günlerdir kalemi eline alan her okur-yazar “gazeteci”, konuşmayı iki yaşında sökmekle övünen her “televizyoncu” yaşanan bu olayı kınıyor. Aklı başında bir meslek erbabı da çıkıp demedi ki “Ne oldu da böyle oldu? Bu gençlik bir siyasi telkinle mi yoksa gördüklerinden, duyduklarından ve yaşadıklarından hissettiklerini, Başbakan’ın deyimiyle “sindiremedikleri” için mi bu hale geldi?”
03 Kasım 2010 Çarşamba günü, tirajı spor gazetelerinden bile düşük olan, kendi de tirajından farklı olmayan herkesçe malum bir gazetede olayı “terörist” eylemlerle eş tutan şuuru bulanık zihniyetler, dün akşamda (04 Kasım 2010 Perşembe) Kanaltürk ekranlarında yayınlanan “Ters Cephe” programında şov yapıyorlardı.
Görüntüleri izlemedikleri, şayet izledilerse ekranlarının sesini açmayı akıl edemedikleri yada mesleği “gazetecilik” olmasına rağmen hem görüp, hem duyduklarını anlayamadıkları gerçeği de kendileri gibi olmayanların gözünden elbette kaçmadı.
Yaşanan bu durumla ilgili Hak ve Eşitlik Partisi Genel Merkezi’ni arayıp haber doğrulatma yada değerlendirme isteme zahmetine giremeyen basın mensupları, adını bile yazmaktan imtina edeceğimiz çalakalem efendileriyle, kendi ekranlarını kullandırtarak bu ahlaksız şova Kanaltürk ekranlarında ortak olan Sami DADAĞLIOĞLU’na duyurulur !
Terörle mücadelede gösterdiği olağanüstü başarılar ve fedakarlıklar sonunda, askerleri tarafından “Efsane Komutan” olarak anılan Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Sayın Osman Pamukoğlu’na Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde “Türk Bölücübaşı”, “Teröristbaşı”, bir konferans esnasında yaşanan ve Genel Merkez bilgisi dışında, gençlik kollarımızın heyecanlarına yenilerek yaptığı ve bizlerin de onaylamadığı bu protestoya da “Terörist saldırı” deme, buna ekranlar aracılığıyla hem de cevap hakkı tanımadan müsaade etme yetkisini nereden alıyorsunuz?
Yayın esnasında sizi izleyen tribünlere gösteri yapmak maksadıyla, güya tarafsız ve demokratik basın anlayışınızı ispat için “İsterlerse bağlanabilirler” dediğiniz halde “Cevap Hakkı” kullanmak üzere yayına bağlanmak isteyen parti yöneticilerimizi yayına aldırtmadığınız gibi, hakaret etmek suretiyle telefonu yüze kapattırıyor, reklam arasında bile görüşmekten kaçınıyorsunuz.
Yine program akışı esnasında parti genel merkezinden tarafınıza ardı ardına gönderilen e-postaları kaile almıyor, kanal santralinde görev yapan personelinizi de “işten çıkartmakla tehdit edip, telefonları bağlamama” emri veriyorsunuz.
Kamera arkasında bu gelişmeler yaşanırken, ekranlardan moderatörü olduğunuz programı izleyen binlerce vatandaşımıza; Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı ve parti mensuplarını “terör eylemi” yapmakla, faşistlikle, kafatasçılıkla ve teröristlikle suçluyor, suçlatıyor ve daha da elim bir art niyetle, muhatap gazetecilerin ölümle tehdit edildiği yalanını empoze eden o ne idüğü belli şahsı ikaz etme gereği bile duymuyorsunuz.
Sizler “Türk” kimliğini, “Terör” sözcüğü ile yan yana getirecek kadar sarhoş olmuşsunuz. Bizler sizin gibilerin gözünde, kendi toprağında yaşayıp, kendi dilini konuşan “Yurtsever Türk Milleti” mensupları olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde terörist isek, siz bu ülkede kendinizi hangi sıfat ve kelimeyle tanımlıyorsunuz?
Tüm Türk Milletinin aklına terör denince “pkk” gelirken, siz hangi millettensiniz ki Türk gençlerine “terörist” diyebiliyorsunuz?
Ey dışarıdaki ve içerideki efendilerinin ideolojik hizmetkarları! Sizlerin hali belli, tabi mazeretleri de…
Siz ve sizin gibiler yaptıklarınız alkışlandığında; cesur, özgür, bağımsız ve tarafsız, köşeye sıkıştığınızda korkak, esir, bağımlı ve baskı altındasınız.
Her köşeyi tutmuş, her koltuğa oturmuşsunuz. Üç tane kameraman önünde efe kesilip, geride kalan milyonları unutmuşsunuz. Medya plazalara tünemiş, kapandığınız karanlık odalarda, “Efendinizin kalemi siz”, “Kaleminizin efendisi de kendiniz” olmuşsunuz.
Hangi kalem onu oynatana başkaldırabilir ki !
Değerli Türk Milleti;
“Her duyduğuna inanma” derlerdi eskiler, sen iyisi mi “Her gördüğüne de inanma!”
Zira en kolay kirletilen sayfa, temiz olandır…
Bu ülkenin gelecekte yüz yüze kalacağı durumlar ve doğuracağı sonuçlar sizin yazgınız olacaktır.
YAŞASIN VATAN, YAŞASIN TÜRK MİLLETİ !
HEPAR
http://www.ordumillet.com/Content.aspx?haberID=753&B=siz-kendinizi-ne-saniyorsunuz