Blog başlığındaki "+40" UYARISINI GÖRDÜNÜZ MÜ?

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.

Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.

Tedbir olarak yanınızda sağlık ekibi bulundurunuz veya çıkınız! +40 :))

İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.


Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Yazılarımı ırkçı, etnik,dini ayrımcı bulanlar, Atatürk'e yapılan 26 Kürt isyanı, 25 suikastın arkasında ve 30 yıldır, 50.000 insanımızın ölümünde Kürt Yezidiliği ardında saklanmış gayrimüslüm azınlıkların olmadığını ispatlasın.

Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Ekim 2023 Pazar

#DİNLER DEĞİŞİR MİLLİYET DEĞİŞMEZ

 HER MİLLETİN EN ÖNEMLİ BAYRAMI, KENDİNİ MİLLET YAPAN MİLLİ BAYRAMIDIR,TARİH BOYUNCA BENİMSEYİP TERK ETTİĞİ VE EDECEĞİ SAYISIZ DİNLERE AİT DİNİ BAYRAMLAR DEĞIL.


Komşu milletler ile Türklerin de benimsediği, Şamanizm, Tengrizm, Sabilik, Zerdüştlük, Mecusi Hıristiyanlik, Yahudilik, İslâm bundan sonra da hangi dini benimseyecekleri zaman içinde dünyayı yöneten güçlerin çıkardığı yeni akımlar olacaktır.

İnsanlar dinler için yaratılmadı, Dinler insanlar için yazıldı.

Milli bayramını Unut, Dini bayramını Kutla diyen bir devlet, işgalci bir devlettir.

DİNLER DEĞİŞİR, MİLLİYET DEĞİŞMEZ.



Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kimliğinde Cumhuriyet Bayramı kutlamak da bu haklardan eşit olarak yararlanan, hatta Türkiye Cumhuriyetinde Türklerden daha fazla yararlanan vatandaşlar için yeryüzünde hiç bir devletin tebaasına tanınmamış bir ayrıcalık olduğundan daha büyük çoşkuyla kutlamak şarttır.

Çünkü Türkiye devletinde 1460'lardan beri TÜRK YOKTUR.



Ama bu topraklarda herkesi eşit vatandaş kılan laik, demokratik, eşitlikçi cumhuriyeti kuran Türk oğlu Türk Mustafa Kemal Atatürk kurmuştur.



Cumhuriyet, Eşitlik, Özgürlüktür.

Cumhuriyet ile kölelikten, marabalıktan, serflikten kurtulmuş çeşitli ırktan Türk vatandaşları,bu gün cumhuriyet bayramını kutlayarak, özgür birey olmalarını kutlamış olacaklardır.

Sümer, Hint, Fars, Sabi, Yahudi, Hıristiyan, İslâm dinlerinin hepsi kölecidir. Bu yüzden Osmanlıda köle sayısı nüfusun %65i gibiydi.

Cumhuriyet, Dik duranların önünde eğilmek, kölelik son bulsun diye ilan edildi.

Ama 100 yılda domalmaktan kendini kurtarmamış toplar AKP'de, cumhuriyet düşmanı kurumlarda toplanmış görünüyor.

Cumhuriyet her dini etnik kesimden vatandaşın bayramıdır.

Çünkü kölelikten kurtarıp özgür yaptı.

Bunca hizmeti inkar eden nankördür.

Takdir aklı olanındır. 

Alaeddin Yavuz 

NİCE YÜZÜNCÜ YILLARA

 NİCE 100. YILLARA...


İbrahim Üzel arkadaşım herkesin aklının bir kenarina koyup, turşuluğa yatırdığı düşüncelerini kisaca şöyle özetlemiş;

"-Türkiye Cumhuriyeti mi.?

Laik Türkiye cumhuriyeti mi, 100 yıllık kırılma an'ını mı.. İkinci daha güçlü Laik türkiye cumhuriyeti ni mi yaşayacak, göreceğiz hep birlikte, klavyelerimizin konfor alanlarından ayrılmadan ne kadar başarılabileceğini göreceğiz.."



CUMHURİYETİN adı kalmış, Iran gibi olmuş ortalık.

Bizim yaptığımız, 100 yıl kutlamaları bizi bu ilkel rejime mahkûm eden AB-D ülkelerine ve tayin ettikleri hükümete tepki eylemleri.

İkinci yüzyıla girerken, laik, demokratik, hukuk, sosyal devlet ilkelerinin, yürütmede güçler ayrılığının, yargının üstünlüğünün adı bile kalmamıştır.





Saraylı tarafından açılan hakaret davalarında, şüphelinin kendini savunma hakkı " suç ve cezadan kurtulmak istiyor" saçmalığı ile ret ediliyor.

Böyle bir karar, saraylı hakkında yaptığım.derkrme, çeviri araştırma yazılarımın başlıkları HAKARET SAYILARAK hakkımda verildi.

Gazeteci Merdan Yanardağ, 100 küsur gün mahkeme kararı olmadan hapis edildi.

Gezi direnişlerini organize ettikleri iddia edilen 60-80lik ihtiyarlar da benzer şekilde hala mahkûm.




Hükümetle ortak terör örgütü, ve terör örgütü e hükümetle ortak muhalefet ile, iktidar ebedi saltanat formülünü buldu, uyguluyor.

İçeride böyle birileri, her alanda hükümete eleştiri yapan sma iktidar olmaktan kaçan, iktidar ortağı, sümsük muhalefet ile Saraylı'nın ömrü varsa sorunsuz 200 yiloktidar şansı vardır.

Tutuklu bir millet vekili hakkında karar veren yargıyı, Saraylı tayin etmesine rağmen, yargıyı tanımıyorum, kararına saygı duymuyorum sözünü 12 yil sonra ikinci kez tekrar etmiştir.

Egitimi hakkında diploması bile olmayan, ABD Başkanı Yavru Bush'un tayin ettiği Tek Adamın 85 milyon halkın, 780.576 km2 ülkenin hakkında her konuda karar verdiği bir devlet olduk.

Sümer, Akad, Babil, Asur Hint, Pers, Roma köleci yağmacı devletleri bile hukuken bu günkü ülkemizden üstündü.

Türk devletleri zaten danışma meclisleri ile yönetildiği için onlar adaleti sağlayan Tanrının Kırbacı olarak bilinirdi.

Bu da en azından ırkçılık, kölecilik yapmamış millettik ki bunlardan üstündük adalet konusunda.

Ta ki Osmanlı'nın Rum geleneklerine dayalı, Rum ama Türk olmayan köle devşirmelerce yönetilen kurucu halkı Türkleri dışlayan devlet kurmasına kadar.

Bu günün Radikal İslamcı Osmanlıcılarının da, geçmişin Mecusi, Hanefi Osmanlıcılarının bu günkü uyarlamasidir.

Onlar da, padişah adayı olmadığı için Trabzon valiliğine tayin edilmiş Yavuz Selim'i işleten, gaz veren Gürcü Nasturi Gürcü Çarı, Bagratuni mezhebi, Bitlis Süryani Gregoryen Bagrat Musevi Hıristiyan İdris-i Bitlisi gibi din adamlarının destekleriyle kurulmuş, Mecusi, Yahudi Ortodoks Hıristiyan imparatorluk önerdiler, ama Yavuz Selim Vatikan Katolik Incil'ine uygun Hanefilik dinini seçince büyük onları hayal kırıklığına uğrattı, güç kaybetti.

O zamanın yakın akrsba evliliklerini dışlayan Katolik mezhebine uygun Hanefi mezhebi seçen Osmanlı yerine bu gün bitmiş Katolik dini yerine, Amerikan Ortodoks Protestan mezhebine uygun her tür cinselliği serbest bırakan, köleci, pedofil, kulampara, yağma, talan emreden Teke Şeytan şeriat rejimine dönüş tercih edilmiştir.

O zamanın Ortodoks Mecusi Hıristiyan öğretileri aynı sapkın cinsel yaşamı, cin ve şeytanlardan büyücülük bağcılık öğrenmeye dayalı cüce şeytan ibadetleri ile Simya'yı Kimyaya çeviren, ilkel matematikten geometri, Cebiri üreten kısaca zeka açan, ilkel komünist paylaşımcı adalet esaslarına dayalıydı.

Bu gün her türlü araştırma, ilim, bilim yasak, bol bol cinsel sapıklık, komşun, aile bireylerin senin gibi niye inanmıyor diye birbirine cihat ilan ettiren, ama AB-D VE NATO ÇETESIni kutsayan bir din anlayışı veriliyor.

Bunları gören görüyor, göremeyen, ayet, hadis, Allah emri, Tayyip Allah, peygamber deyip imama uyuyor.

Cumhuriyet değerlerini 100 yılda hazım edememiş, Müslüman kılığında kripto yaşamış, dini ve etnik bakiyeler, Fesli Kadir'in dediği gibi "-Amerika bize şeriatı versin, devlet çökerse çöksün" temel ilkesi ile Bagratuni Gürcü, Bagrat Ermeni, Yezidi, Süryani Musevi Hıristiyan şeriatlarına Hanefi İslâm diye atıldık, boğuluyoruz.

Bundan sonrası ne olacak denilirse, "Değişim" adına Ychp'ye oy vererek satılmış olmanın acısını katmerli olarak yasamaya devam edeceğiz.




Ychp idaresi değişmeyecek, aldanma bitmeyecek.

Küresel güçler iktidar muhalefet ortaklığı ile uyutulmamızı sevdiler.

Kılıçdaroğlu'nun hiç gidesi yok. Parti içi değişim fiyasko tiyatrodur.

Bir kac yil icinde rejim iyice oturunca bazı direnişler çıkacaktır, geç olacaktır.


Bu günler son şanstır.

İyi 100. yıl kutlamaları.

Laik, demokratik, hukuk, sosyal devletimiz ebedi olsun.

Nice 100 YILLARA.

Takdir aklı olanındır.

.Alaeddin Yavuz.

28 Ekim 2023 Cumartesi

#DİNLER ARASI SAVAŞ YOK KÜRESEL SERMAYE DİNİNİN İNSANLIĞA AÇTIĞI SAVAŞ VARDIR

 

Pentagon Şatanist Dininin Yeryüzünü İşgal ve Yağma Savaşları.


Dinlere inanan milletlerin savaş kovaladıkları görülmemiştir.

Halklar, daima geçimini sağlayarak geçinme, kendine çocuklarına gelecek kurma derdindedir.

Savaş ise, siyasal iktidarlar, askerler, ruhbanlardan oluşan devlet idarecilerinin hırsları yüzünden çıkar.

AB-D VE NATO ÇETESİ, bütün dünyayı kendi köyü, 7,75 milyar nüfusu kölesi olarak görmekte, hepsini daha uysal kılmak, soymak, köle etmek için

Tek dil

Tek din

Tek bayrak

Tek devlet diyen, görünüşte komünizm, özünde faşizm olan sloganları ile Demokrasi vaatleriyle kan, ölüm, soykırım, yağma, talan ve yalanı egemen kılmıştır.

Olan din savaşı değil, savaşlara alet edilmiş dinleri yazan, dinci siyasilerin savaşları vardır.

Bu güçler dinleri de kitleleri kendi egemenliklerini kabul eden, köleliğe razı kitleler üretecek şekilde yeniden düzenlemişlerdir.

M.S. 628'de Sasani imparatorluğunu yıkan, Müslümanlara yağmalatarak, soykırım yaptırarak asla dirilmeyecek kadar bitiren Bizans imparatoru Herakles'ten beri yeryüzü Tek Kutuplu Vatikan-Roma merkezli olmuştur.

Hz. Muhammed çağı Dünya Haritası 


İspanyol- Portekiz dünya imparatorlukları, 800-1815 arası Kutsal İttifak Avrupa imparatorlukları, 1815 sonrası İngiliz imparatorlukları dönemlerinde Roma- Vatikan önemini korumuştur

1950 sonrası Roma Washington olmuş, Katolik dini şatanist Ortodoks Amerikan Protestan mezhebi ile yer değiştirmiş, Vatikan proje üreten uygulayan olmaktan çıkmış, sembol olarak kalmıştır.

2. Dünya Savaşı sonrası kurulan İsrail, yeni fitne merkezi Waşington Pentagon kilisesi imali şatanist, yağmacı, köleci, soykırımcı, işgalci bir din ve terör örgütü olarak hala kullanılmaktadır.




Küresel sermayenin yazdığı Yeni Dünya Düzeni siyaseti ve Yezidi, Dürzi, Zervanilik dinlerinden türetilmiş Babil Ay Tanrısı Sin Sabiliği, Sabi Babil Talmud Yahudiliği harmanı Pentagon dininin insanlığa ve insanlık kültürlerine açtığı SÖMÜRGECİ dinin savaşı vardır.

Tanrısından aldığı vahiyle ikiz kule tezgahı yapıp İslâm dünyasını yağmalayan Haçlı Seferi ilan eden Şatanist AB-D NATO ÇETESİ ile, aynı sapık dinden yapılmış Radikal Kökten Dinci İslâm adıyla yapılan Vehhabi, Taliban, El Kaide, IŞİD ve türevlerinin Müslümanları imha etmek için yürüttükleri terör olayları, bu teröristler bahanesiyle Islâm dünyasında kalıcı işgalci Haçlı ordularının soykırım savaşları vardır.


Dinler arası savaş yoktur, küresel sermayenin yaptığı dinin işgal, yağma, yalan, talan savaşı vardır.


Umarım bu tespitler, bilgi bombardımanı ile dumura uğratılmış beyinlerde olumlu bir değişim sağlar.

Takdir aklı olanındır.

Alaeddin Yavuz

27 Ekim 2023 Cuma

YUNANLILARDA TÜRK DÜŞMANLIĞI

YUNANLILARDA TÜRK DÜŞMANLIĞI.

1987'de kendi kendime İngilizce öğrenip bunu o zamanın tek dershanesi GÖK DİL kurumundan 100 üzerinden 85 puanla aldığım diplomayı İstanbul Emniyet müdürlüğüne verdikten sonra Turizm Şube müdürlüğüne tercüman olarak tayin edildim.


İki yıl mücadele sonunda turistler ile sağlıklı iletişim kurmam şube müdürümce onaylanınca tercümanlığa başladım.

1988-90 arası bir gün emekli bir Yunan polis müdürü, Beyoğlu'nda misafir kaldığı akrabalarına yakın İstiklâl caddesinde çingene bir hırsız tarafından çantasının çalındığını ve pasaportu, nüfus cüzdanı v.b kimlik kartlarının çalındığını 5-6 kişilik biri de Yunan konsolosluk memuru olan grup eşliğinde Türkçe olarak bildirdi.

Ben de ifadesini alıp tahkikat için Beyoğlu Polis Karakol Amirliğine sevk yazısı verip gönderdim.

Sonra diğer turistlerin sorunları ile ilgilenip raporlarını yazıp ilgili yerlere gönderdim.

Tahkikatlar bölge karakollarına ait olduğu için işlem buydu.

Bir ara boşluk oldu. Şube çaycısı Şeref beye çay söyledim getirdi.

Yudumlarken bir kadın geldi.

Alaattin bey, bir saat önce rapor verdiğin Yunanistan vatandaşı nokta ...nokta benim kocamdır.

Onu hala Beyoğlu karakoluna götüremedik.

Niye?

Ağlıyor.

Niye?

Verdiğin rapor için?

Ne var onda?

Raporda sorun yok. Sorun kocamda. Bu adam İpsala, Uzunköprü bölgelerini idare eden Selanik Emniyet müdürüydü.

Türkiye'de gelen en az 40 göçmenin ırzına geçip çukurlara gömmüş bir Yunan Irkçısıdır.

Bunu yaptığının insanlık suçu olduğuna ikna etmek için ömrümü verdim. Beni dövdü.

Boşanmak için dava açtım hiç bir yargıç davamı kabul etmedi.

Hep Türkiye'ye gelirdik. İlk kez pasaportunu çaldırdı.

Türkiye polisine giderse öldürüleceği korkusu ile 45 gündür akrabamızın evinde kalıyoruz.

Sonunda Yunan başkonsoloskuğundan memur alıp size getirdik.

Sen de 10 dakikada raporu yazıp verince koptu.

Bir saati geçti ağlıyor.

Niye?

Ben bunca Türk'ü niye öldürdüm. İnsanların benden haberleri yok.

Böyle şerefli insanlara soy kırım yaptım, ben öleyim artık diyor.

Git işine kadın, öyle şey olsa, fırsatı ganimet bilir çoktan Yunan elçiliğine varmıştı. Dalga geçmeyin, bırakın da çayımı içeyim.

Kalk o zaman da gör adam orda, bankta ağlıyor.

Kaldır götür.

Gitmiyor.

Ben varıncaya kadar şube müdürüm, başkomiserlerim, her kıtadan turistler etrafını sarmış.

Kendi akrabaları onun zalimliklerini İngilizce, Fransızca, Almanca, TÜRKÇE anlatıyor.



Ben şok oldum.

Adam doğrulup;

Alaattin bey, sen bana hayatımın dersini verdin. Ben Türklerin böyle şerefli millet olduğunu bilmiyordum, kan içen yamyamlar olduğunu öğrenerek büyüdüm, bu işkenceleri yaptım, cinayetler işledim. Elini ver öpeyim Türk milleti adına bağışla beni.

Benim böyle yetkim de yok, senin böyle suç işlediğine dair belgem de yok.

Sözüne güvenip yurt dışında olmuş dediğin olaylara ait sen de bende de belge yok.

Ben değil amirlerim, meslektaşlarım, kumkapı karakol amir memurları herkes bu adam yüzünden şok yaşadı.

Şube müdürem, dedi ki;

Alın bu manyak katili doğru konsolosluğa götürün, bir daha getirmeyin, bize ulaşan böyle bir ihbar yok.

Bu belki sonradan çok kolay şekilde yalanlanıp inkar edilerek Türkiye'yi küçük düşürecek planlı bir operasyondu.

Biz buna şans tanımadık.

Ama, benim Yunan turistlere gösterdiğim eşit insan muamelesi yüzünden sayısız Avrupa'lı turist bana şöyle diyordu;

"- Yunanistan'a bir giriş yap, işkencelerden işkence beğen. Öldür bunları!"

Türk düşmanlığı ile büyütülmüş bir sapkın ırkçı efsanesi okudunuz.

Bunu tüm insanlığa yayınız.


Alaeddin Yavuz

Bu olayı 15 yıldan önce Bloglarımda yazmıştım

26 Ekim 2023 Perşembe

#ATMAN, UTMAN, OSMAN VE BEN TÜRK ADLARI MI?

 ATMAN, ATAMAN,UTMAN, OSMAN, BEN TÜRK ADI MI?


452-476 yıllarında Batı Roma'nın, Atilla önderliğinde yıkılmasını takiben, kralları ölünce devleti miras yolu ile çocukları arasında bölerek yok etmek yerine, soyundan seçilen ensest hanedandan seçtikleri Kral ile aynı devleti yaşatma geleneğine sahip olmayan  Batı Bunları Vatikan tarafından lânetlemişti. TÜRK adı  ve Türkler hakkında iyi ne varsa o tarihten beri her fırsatta silinmişti.

Bu düşmanlığın bir sebebi de, Atilla ile birlikte gelerek Avrupa coğrafyasının göbeğine yerleşerek, ensest çoğalan, şimdiki Ukrayna'lı Astrogotlar (Alman, Hollandalılar) ile Vizigotlar (Fransızlar) 9.yy'da Roma'ya son verip Kutsal İttifak devletini kurması da,Roma soylu Vatikan ruhbanlarının yüreklerini yakmıştı.


Aslen Sabi olan, Tevrat ve Grek, Roma medeniyetlerini şekillendiren Medler yani İranlılar ile Harappa Sabileri Arsmilere soylarını bağlayan Batı Toplumları Vatikan'ın Türk düşmanlıklarını miras edinmişlerdir.

Bu nedenle Türklerin Hıristiyan ve Müslüman dinlerini benimsemeleri ile Vatikan ve İslâm yorumcularına hatta Hz. Muhammed hadislerine göre Türk Tehlikesi artık ortadan kalkmıştır. (Yecüc Mecüc ve Türkler yazımı arşivden okuyunuz)

Ama kökenleri Hint, Beyaz Hint-Harappa-Sabi-Arami- Mısır-Süryani kökenli Grek, Etrüsk milletlerine ait olan batı, bu iki toplumun ayrılmaz parçası Türkleri yok sayması kasıtlı bir kardeş düşmanlığıdır, o kadar.


Atman eski Hint mitolojisinde her şeyden önce var olan ilk tanrıdır.

Türkçe 1. Tekil Şahıs zamirini o kendi yalnızlığını tanımlamak isterken üretmiştir.

Bu tanrı ileriki cağlarda Zurvan ve bir çok farklı adlara dönüşür.

Antik çağların da bu günün de bütün tanrıları YILAN Bedenlidir. Belki Arapçada Osman adının anlamlarından birisi de YILAN YAVRUSU'dur.


Nasıl Ebubekir de Deve yavrusunun babası, Ebu Hüreyre ,Kedilerin babası oldugu gibi.

BEN adı, Himt mitolojisinden, Kayıp Hint Medeniyeti Dwarka Batık Şehri kökenli olduklarına inanan Yahudi mitolijisi Tevrat Tanrısı da Çıkış= Exodus 3:14 ayette Yahve adlı tanrı da adının BEN olduğunu söyler.

Yahudiler o yüzden bol bol O'ben, BEN adı koyarlar çocuklarına.

James Churchward ve bir çok İncil araştırmacısı da BEN adının Türkçe olduğunu, Atman veya Ataman (Osman) adlı tanrı, kendini fark ettiğinde bakar ki Tek, yalnız.

BEN, BEN varım der ve 1.tekil şahıs zamiri bu Hint Yaratılış dini efsanesinde ortaya çıkar.

Türk dili, tüm eski dinlerin ortak metinlerine, yani, insanlığın kayıp tarihini yazan bu metinlere göre, Göklerin, Tanrının dilidir.

İran Ortodoks Hıristiyanlık öğretilerinden olup Vatikan kilisesinin de kabul ettiği bir Adem- Hava efsanesine göre de;

- Adem ve Hava yasak meyve olayından sonra cezaları yüzlerine okunduktan sonra cenneti terk etmeleri, kibarlık dili Farsça söylenir.

Bu kilise vitrayında Cebrail'in Adem ve Hava'yı kovması işlenmiş. 


Ama duymazdan gelirler.

Ticaret dili Arapça ile söylenir, tınmazlar,

Savaş ve aşağılama dili Türkçe söylenince korkuya kapılırlar.

Cebrail de eline kılıcı alarak Türkçe bağırıp çağırarak Adem ve Hava'yı cennetten kovar.

Bunun resmini kilise cam süsleme=vitray resmini aşağıya verdim.

Türkiye'de Sabileri Kuran ayetleri ve tefsirlerinden başlayarak din kitapları Cinse di Rabba'ya, bu kitabı dilimize ilk çeviren, blogunda yayımlayan bu kişi olduktan sonra, asıl kökenleri Harappa Medeniyetini tanıtan Hintli, Pakistanlı arkeologların Antik Harappa yani Keşmir bölgesinde yaptıkları kazılarda bulunan Purana denilen Sabi Şiva dini metinlerinden dilimize çevirileri ilk tanıtan ben oldum.

Bu metinlerde Beyaz Hintli olan Sabiler, Purana dedikleri dini metinlerinde ülkelerine kuzeyden gelip yerleşen, onlara hükmeden kavimlere MELEKHASLAR (Mlecchass) yani meleklere, ruhlara ibadet edenler diyorlar.

5000 yıllık metinlerinde bu kavimlerden Yakut Türklerinin kendi soylarından olduğunu yazıyorlar.

Bu bilgiler de Hint mitolojisinde Türk efsanelerinin Hint kimliği kazanması kolay anlaşılabilir hake gelmektedir.

Bu çeviri metinlerin yayınlanmış olanı, olmayanı bilgisayarımda var.


Geçmişte, Sabileri, Aramileri bırak Türkleri yaz diyen ebleh arkadaşların, Sami toplum dinlerine girince atalarımızın günah diye kendi yazılı, çizili eserlerini, tapınaklarını, kutsal nesnelerini yok ettiklerini öğrenseler, sandıkları gibi kusursuz bir soy atalarımız olmadığını kabul etseler daha gerçekçi-realist olup, daha kolay tarihleri hakkında bilgileri komşu ve uzak milletlerin kayıtlarında bulacaklarına inanmaları gerekliyor.

Bütün diller Türkçe dilinden türetilmedir.


Türkçeyi bozan da din ve kültür değiştirerek kendi kültürünü aşağılayan geçmiş ve yakın atalarımızdır.

Bu gerçeği görmek için, en yakın dindar, cahil, yobaz Türk akrabanıza gidip eski Türkleri anlatın size vereceği cevap şaşırtmayacaktır.

Mitolojiden Türk kültürüne ulaşmak da olabilmektedir.

1600 yıllık Vatikan ve ürünü İslam-Arap merkezli Türk düşmanlığı ile yok edilen Türk tarihini mitolijik efsanelerden bile diriltmek olasıdır.


Alaeddin Yavuz

17 Ekim 2023 Salı

#TRİSANDYA HİNDU EZANI BAREKU YAHUDI EZANI

 EZAN İSLÂM'A AİT GELENEK DEĞİLDİR.

İslam bilinen Sami toplum dinleri Brahmanizm, Şivaizm, Sabilik, Can dini, Zerdüştlük, Zervanilik, Yahudilik, Hıristiyanlık, Mecusilik, İslam seklindedir.


Yahudiler tapınak içinde cemaati namaza kaldırmak için müezzinin okuduğu Tevrat Tesniye kitabından derlenmiş ayetlerin okunmasına Hazzan, Hasan derler. Aynı zamanda müezzin de bu adla anılır.






İslâm dinine Ezan da bu gelenekten gelmedir.


İbrani(Yahudi), Fars(İran) alfabesinde H harfi okunmaz. Elif harfi İbrani alfabesinde Alef =A olunduğundan 'Hazzan' İbranice 'Azzan' okunur.






Elif (E) harfi Ibranice Alef'in(A) Arap şivesi olduğundan Azzan, Ezzan'a dönüşür.
Dilimize de EZAN olarak yerleşmiştir.


Yahudilerin tapınaklarının yüksek bir yerinden Sur dedikleri dağ keçisi BOYNUZUNDAN yaptıkları borazan öttürülerek başlanılan ardından yukarıdaki Tevrat ayetlerinin okunmasıyla süren ritüele Barechu /Bareku deniliyor.










Barechu ( İbranice : ברכו , aynı zamanda Borchu , Barekhu veya Bar'chu ) Yahudi ibadetinin başlangıcıdır . Bir dua çağrısı olarak hizmet eder ve sabah ve akşam Yahudi ibadetlerinde ( Şema , Şakarit ve Maariv ) kutsamalardan önce ve Tevrat okumasındaki her aliyahtan önce okunur . [16]

Yahudilik Tevrat dini kökeni Sabilik ve Zerdüştlüğün Tebaa dini olan Zervanilik, Yezdilik dinleridir. Çünkü TEVRAT Babil sürgün dönüşü Zerdüşt rahibi Ezra tarafından İran dini temelinde Tebaa Yahudiler için yazılmıştır.

İran Zerdüştlük dininin de kökeni Sabilik dinidir.
O da Şiva dini mezhebidir, Şiva dini de Brahman/Hindu dini mezhebidir.


Dinler sıralaması da beni Ezan geleneğinin Hindu uygulaması olup olmadığına yönlendirdi.
Bulduğum belgeyi dikkatle okuyunuz ve KÖKENİ OLMAYAN DİN YOKTUR tespitimin doğruluğuna tanık olun.

Trisandya
Hindu Ezanı Wikipediya'dan alıntıdır.
Google çevirisi



Trisandya (Sanskritçe'den : त्रिसन्ध्या पूज , romanlaştırılmış : Trisandhyā Puja , lafzen 'üç noktalı dua') Hint Hinduizmi ve Bali Hinduizminde yaygın olarak kullanılan bir duadır . Sandhyavandanam geleneğine uygun olarak her gün üç kez söylenir: sabah saat 6, öğlen ve akşam 6.00 . [1] [2]



Puja Tri Sandhya, İslam'daki ezanla ( dua çağrısı ) ve Hıristiyanlıktaki Angelus duasıyla karşılaştırılmaktadır . [3]

yanlış konuşmamı affet,
günahkar aklımı affet,
tüm kötülüklerim için beni affet.

yanlış konuşmamı affet,

günahkar aklımı affet,

tüm kötülüklerim için beni affet.


Mantram Tri Sandhyā [4]
Bölüm IDüzenlemek

Bu mantranın ilk kısmı Gayatri Mantra'dan türetilmiştir . [5]



Oṁ, Oṁ, Oṁ

Bhūr bhuvaḥ svaḥ
Tat savitur vareṇyaṃ
Bhargo devasya dhīmahi
Dhiyo yo naḥ pracodayāt

OM Yer, Gökyüzü ve Göklerdir. Güneşin ışığı
üzerinde meditasyon yapalım ve düşüncelerimiz o ilahi ışıktan ilham alsın.


Bölüm IIDüzenlemek



Oṁ Nārāyaṇa eveṁ Sarvām
Yad bhūtaṁ yac ca bhavyam
Niṣkalaṅko nirañjano nirvikalpo
Nirākhyātaḥ śudho deva eko
Nārāyaṇaḥ na dvitīyo asti kaścit


OM, Narayana olmuş ve olacak olandır,
lekeden arınmış, kirden arınmış,
her zaman var olan ve biçimsiz,
Kutsal Tanrı Narayana,
O tektir ve başkası yoktur.


Bölüm IIIDüzenlemek



Oṁ tvaṁ Śivas tvaṁ Mahādevaḥ
Īśvaraḥ Parameśvaraḥ
Brahmā Viṣṇuś ca Rudraś ca
Puruṣaḥ Parikīrtitāḥ


OM, Sen Şiva'sın , Sen Büyük Tanrı'sın;
Sen Ishvara'sın , Parameshvara'sın ;
Siz Brahma'sınız , Vişnu'sunuz ve Rudra'sınız ;
Sen Purusha'sın , yüce ruh ve her şeyin kaynağı.


Bölüm IVDüzenlemek



Oṁ Pāpo 'haṁ pāpakarmāhaṁ
Pāpātmā pāpasaṁbhavaḥ
Trāhi māṁ puṅḍarikākṣaḥ
Sabāhyā bhyāntaraḥ śuciḥ


Ah, ben günahla doluyum, eylemim günahtır,
ben kendim günahlıyım ve doğumum da günahtır,
kurtar beni, ey Nilüfer Gözlü Olan ,
bedenimi ve zihnimi arındır.


Bölüm VDüzenlemek



Oṁ Kṣamasva mām Mahādevaḥ
Sarvāprāṅi hitāṅkaraḥ
Mām moca Sarvā pāpebhyaḥ
Pālayasva sadāśiva


OM, beni affet Yüce Tanrım ,
tüm duyarlı varlıklara kurtuluş veren,
beni günahlarımdan kurtar
ve koru, Ey Sada Şiva .



Bölüm VIDüzenlemek



Oṁ Kṣantavyaḥ kāyiko doṣāḥ
Kṣantavyo vāciko mama
Kṣantavyo mānaso doṣaḥ tat
Pramādāt Kṣamasva mām


OM, yanlış eylemlerimi affet,
yanlış konuşmamı affet,
günahkar aklımı affet,
tüm kötülüklerim için beni affet.
Bölüm VII

Düzenlemek

Oṁ, Śāntiḥ, Śāntiḥ, Śāntiḥ, Oṁ

OM, barış olsun, barış olsun, barış olsun, OM

Bölüm VII
Düzenlemek


Oṁ, Śāntiḥ, Śāntiḥ, Śāntiḥ, Oṁ

OM, barış olsun, barış olsun, barış olsun, OM

#HİNDULARDA HOPARLÖRLE EZAN TARTIŞMASI

 HİNDU VE İSLAM DİNLERİNDE NAMAZA ÇAĞRI HOPARLÖRLE EZAN HAKKINDA BİR YAZI.


Google çevirisi Quora.com.


Hindistan'daki Hindu tapınakları neden Müslüman camilerinin yaptığı gibi bazı duaları veya ezanları hoparlörler üzerinden yayınlamıyor? Bunu yapmaya başlamanın zamanı geldi mi?

Zeeshan Taslim
Fizik Öğretmeni ve Karşılaştırmalı din öğrencisi 3 yıl

Sayın Soru Sahibi,

Hindular çok uzun zamandan beri ülkenin birçok yerinde hoparlörler kullanarak mantralar, ilahiler, pravachana vb. yayınlıyorlar. Bunu nasıl fark edemedin merak ediyorum..!!

Çocukluğumun büyük bir bölümünü her köşesi tapınaklarla dolu bir Hindu bölgesinde geçirdim. 

Ve sabahın erken saatlerinde (suryoday) ve gün batımı saatlerinde (suryast) pandit jee'nin sesinin hoparlörler kullanılarak yayınlandığını ve burada mantraları okuduğunu ve ardından bhakti sangeet'i (T-Serisi) her gün yaklaşık 30 dakika boyunca okuduğunu açıkça hatırlıyorum. 

Bhajanların çoğunu kardeşlerimle birlikte ben de ezberlemiştim. Daha sonra Srimad Bhagavad veya Ram Charitra vb. üzerinde bir satsang düzenlendiği veya Durga Puja ve Dussehra gibi festivaller sırasında artan bir şevkle neredeyse 10 gün devam ettiği başka örnekler de vardı. Sihler bile bunu Gurbani ve kirtanlarıyla yapıyorlar. 

Hıristiyanlar da çanlarıyla, şarkılarıyla öyle ama sayıları o kadar az ki fark edemiyorsunuz.

Şimdi sorunuzun ikinci kısmına geliyorum.

Hinduizmin kural kitabına dayalı bir din olmadığını unutmayın. Oldukça heterojendir ve çok fazla tekdüzelik (çeşitlilik) vardır.

Sanatan Dharma'da tek bir otorite yoktur. Bu nedenle İslam'da olduğu gibi namaz vakitleri ve şekilleri sabit değildir. 

Bir Hindu, her zaman, her yerde, her kıyafetle, her tanrıya dua edebilir. Peki neden ortalama bir Hindu günde 5 kez tapınağa gelme zahmetine girsin? 

Buna ek olarak, tüm tapınakların büyük cemaatleri barındıracak kapasiteye sahip olmadığını da aklınızda bulundurmalısınız. 

Camiler kalabalık cemaat için yapılmaya çalışılıyor. Müslümanlara da camide cemaatle namaz kılmanın fazileti öğretiliyor. Ve nesillerdir bunu yapıyorlar çünkü bu, inançlarının temel bir ilkesidir. 

Üstelik kimin daha yüksek sesle, daha fazla, daha fazla bağırabileceği meselesi asla olmamalıdır. Eğer bir konuda birbirimizle rekabet etmek istiyorsak, bu iyi işler yapmakta olmalıdır.

Son olarak, gündeme getirdiğiniz konuyla ilgili tek önemli şeyin, ister Mescid olsun, ister Mandir, dini merkezlerimizdeki ses desibel seviyelerini düşürmek için yerel polis ve hükümet yetkilileriyle birlikte çalışmamız ve işbirliği yapmamız gerektiğidir. Gurudwara veya Kilise. 

Bu bana göre atılacak daha adil ve erdemli bir adım olacaktır.

Ve Allah en iyisini bilir.


https://www.quora.com/Why-don-t-Hindu-temples-in-India-broadcast-some-prayer-or-call-for-prayer-over-the-loudspeakers-the-way-Muslim-mosques-do-Is-it-time-to-start-doing-it

Yazıyı Sizlere Sunan 
Alaeddin Yavuz 

12 Ekim 2023 Perşembe

#TENGRİZM İLK VE TEK GERÇEK TEK TANRI DİNİDİR

 DÜNYANIN İLK VE TEK, TEK TANRILI DİNİ TENGRİ DİNİDİR.



BİREYİN YAŞAMINDA UYMASI GEREKEN TEMEL ÇELİŞKİSIZ İLKELERİ VARDIR.

EZBERLENEBİLİR, KISA METİNLERDEN OLUŞUR.

BU ÖZELLİĞİ İLE CİN VE ŞEYTAN İBADETİ TEMELLİ SAMİ TOPLUM DİNLERİ GİBİ YÜZLERCE SAYFALIK TEFSIR-AÇIKLAMALAR, MASALLAR GEREKTİRMEZ.

TÜRKÇEDİR, HER TÜRK KOLAYCA ANLAYIP UYGULAYABİLİR.

TANRININ YARGILAMA DERDİ YOKTUR. SÖZÜN GÜCÜ SAYESİNDE YARGIYI TABİAT YAPAR.

KADIN, ERKEK HİZMETÇİ İKRAM EDİLEN CENNET, KAYNAR KAZANLİ CEHENNEM YOKTUR.

YERALTI DÜNYASI VE GÖKLERİN KATLARI VARDIR.
TEVRAT TANRISI İSE;

-YERYÜZÜNDE BÜTÜN İNSANLAR TARAFINDAN KOVULMUŞ, ONLARDAN İNTİKAM ALMAK İÇİN, KENDİNE KÖLE TOPLUM YARATMAK AMACIYLA KARISI KISIR IBRAHIM'İ SEÇEN, KİN VE NEFRET TOPLUMU ÜRETEN BİR TANRIDIR.

İBRAHİM ILE DAHA ÇOCUĞU OLMADAN ANLAŞMA BİLE YAPMISTIR . YARATILIŞ KİRABI 15-16. BÖLÜMLER. KISKANÇ TANRIDIR, YAHUDİLERİ BAŞKA TANRILARA TAPMAYIN DIYE UYARIP, YAHUDILER DİNLEMEYİNCE DE AĞIR CEZALAR VERİR.

Büyüt oku.



DEVLERLE SAVAŞMAK ISTEMEYEN YAHUDİLERİ AY HALKI ILE SAVAŞTIRIP REZİL EDER (5 ÇIKIŞ KİTABI)

OYSA, TENGRİ DİNINDE, TANRI OLAN TENGRİ'NİN YERYUZUNDE VE GÖKYÜZÜNDE

SAVAŞLARINDA YARDIMCI OLARAK YARATTIĞI TÜRK MİLLETİ VE TENGRİ DIŞINDA, NE BİR MİLLETİN, NE DE BAŞKA BİR TANRININ ADI GEÇMEZ. KISKANÇLIK BİLMEZ, FELAKETLE KORKUTMAZ, CÜCE VE DEV (YECÜC MECÜC) CİN ŞEYTAN BARINDIRMAZ.TÜRK MİLLETİ

Işte Tengri dinine uygun bazı temel ilkeler;

"ATALAR TAŞA KAZIYIP YAZMIŞLAR
BİZ OKUMAKTAN ACİZİZ "


BİLGE KAĞAN YASASI:
EN ESKİ TÜRK ANAYASASI "TÖRE"


1. Tengri (yaratan) Tektir.
2. Her kim ki, Tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
3. Bir İl(Ülke), bir Kağan, bir Tengri..
4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki, töreye uya kutlanır. Kim ki, töreye kıya katlanır..
5. Kimse töreden üstün değildir. Dirlik ve birlik için töre budur.
6. Bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir Kağan budunundan sorulur.
7. Her er eşine, atına, pusatına sahip çıkacak.
8. Ana-babaya ve ataya tazim(saygı) duyulacak.
9. Hısmına sarılacak, komşusunu gözetecek.
10. Er kişi yalan söylemeyecek.
11. Mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. Hesabı ya malıyla ya canıyla sorulacak.
12. Kim ki, bir ırza musallat olursa, canından olacak.
13. Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.
14. Cenkten beri duran ya da kaçan tamuya(cehennem) uçacak.
15. Aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.
16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.
18. Kin ve gururdan uzak olunacak.
19. Mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.
20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
21. Kızı isteyen Kağan da olsa, bey de olsa, kız istediğine verilecek.
22. Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.
23. Bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.
24. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.
25. Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.
26. Güçlüyken affet, zayıfken sabret.
27. Yazgına asi olma.
28. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
29. Herkes adaletle iş görecek.
30. Her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.
31. Milletine yaban kalma. İpeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.
32. Kağan o dur ki, adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. Töre yok olursa, İl yok olur. İl olmazsa, budun kul olur.
33. Ey Türk Oğuz beyleri, ey milletim işitin!
"Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin İlini ve töreni kim bozabilir?"


(#BilgeKağanYazıtı - 730
#OrhunIrmağı yakınları, #Ötügen-#Moğolistan)

10 Ekim 2023 Salı

#İSRAİL ÜLKESİ FİLİSTİN TOPRAĞIDIR

. İSRAİL VE FİLİSTİN HARİTASI KİMLERİN?


Yahudilerin babası Ibrâhim'in seçilmesi, Harran ve oradan Mısır toprağı Kenan ülkesine Yahweh adlı tanrısının göndermesi ile gider.



Kenan, Nuh peygamber'in oğlu Kenan'a verilen Akdenize kıyısı olan Suriye ve Anadolu toprakları ile Mısır haritasını ve Afrika kıtasını içine alır.

Ama Kenan olarak şimdiki Filistin, Lübnan, Israil devletleri ile Türkiye'nin Hatay, Adana, Mersin bölgesini de kapsar.
Aşağıdaki Mısır haritası bunu gösterir

Sabi- Arami İbrahim'den torunu Yakup oğlu Yusuf dönemine 400-500 yıl gibi bir süre geçer.
Tevrat setine göre de Yusuf ile Musa arası 400 yıl geçer. 

Yahudiler 40 yıl da Sina yarımadasında cüzam gibi iyileşmeyen hastalıklardan kurtulmak için bekletilirler.

450 yıl da buna ekleyince Yahudilerin şimdiki İsrail adlı bölgeye dönmek için ilk babaları İbrahimden sonra Musa'nın kurtarmasına kadar 1000 yıl kavim olmak için beklemişlerdir.

Bu cağlarda o topraklar, Hititlilerin, Mısır'lıların, Fenikelilerin, Asur'ların ve bir çok kavmin yerleşim yeriydi. 

İsrail-Filistin olayında, bölge Filistin toprağıdır.

M.Ö 1500 yılları.Urdun, Filistin,
İsrail,Hicaz Mısır toprağı 
KENAN ÜLKESİ. 
Kudüs adı KADEŞ. KODEŞ-KODESH-A'dır . 




Yahudiler oraya cüzzamlı ve askeri darbeciler olarak sürülmüş cezalı kavimdir.(Maneto"nun Mısır Tarihi)

Yahudilerin babası kabul edilen Ur'lu İbrahim, ana ayrı kız kardeşi ve karısı Sara evliliğinden olan Ishak'tan üreyen İBRANİ Toplumu Yahudiler, Brahmanizm dini Şiva mezhebi Sabi Ay Tanrısı Sin Mezopotamya uygulamasına bağlıydılar. Hanif değil, Şatanisttiler. Hanif olanlar Allah diyen Nebati Sabileriydi.



Filistinliler de Girit ve komşu Grek adalarından göç gelmiş Sabi Dini putperestleriydiler.

Kudüs, KADEŞ- KADEŞA-KODESHA=GODOŞ demektir, pagan-putperest Ay Tanrısı Sin, Asur-Baal, İnannna, İşyar, Er Ruha, İsis, Afrodit tapınak fahişeliği kült merkezidir.

Yahudi rahiplerine de Kodeş-Godoş denilir.

Musevi Bagrat Ermeni'si olan Matild Manukyan Istanbul genel evlerinin efsanevi sahibesiydi.



Yine Müslüman görünen Yahudi hahamı Adnan Oktar da Yahudi geleneklerine göre saatlik, günlük nikahlı fuhuş evi işletmekten defalarca mahkum olmuştu.
Yaratılış 38'de Yahuda Tamar efsanesi söyle der:

Aşera-Aştoret, Sümer tanrıçası İnanna'dan türemeydi.Sabiler Er Ruha da derlerdi, evreni doğuran Gök Ana'ydı ve Güneş tanrıçasıydı.

Güneş ağzından girince gece olur, gunesi kurtatmak için cinsel ilişkili namazlar kılınır, zikirler ile güneşin ve Aştoret'i uygulayan adları anılır, güneş doğuncaya kadar ibadet sürerdi.
Gündüz güneş egemen olduğu için namaz kılınmaz, kılan Allah'a eş koşmaktan taşlanarak ölüme (recme) mahkûm edilirdi. İbadet  zamanında ibadetten kaçan da recm edilirdi.  








Yaratılış 38'e göre, hiçbir şeyden haberi olmayan Yahuda, gelini Tamar'ı örtülü bir "fahişe" (İbranice zonah ) sanıyordu.
 
Yahuda, hizmetleri karşılığında Tamar'a bir koyun vaat etti ve borcunun yerine getirileceğine dair güvence olarak ona mührünü verdi. Yahuda'nın arkadaşı rehin almak için geri döndüğünde, yakınlardaki bir köyde qedeshah'ı (çoğu İncil'de "kült fahişe" olarak çevrilen İbranice bir kelime) nerede bulabileceğini sordu." Şeklinde devam eder.

Tevrat 1Krallar, 2Krallar kitaplarında geniş bilgi verilir., Korintliler bölümlerinde tapınaklarda fuhuş ve buralarada kazanılan paralar eleştirilir. 

Ancak Edward Lipiński'nin iddia ettiği gibi Yahuda ve Tamar'ın hikayesinde kutsal fuhuşun söz konusu olduğunu öne süren hiçbir şey yok; daha doğrusu zonah ve qedeshah (Kedeşa) gibi görünüyor eş anlamlıydı ve ikincisi çevirmenler tarafından yanlış yorumlandı.

Qedeshah muhtemelen başlangıçta Kenanlılarda ve daha sonra Aştoret ibadetine adanan Fenike tapınaklarında çalışan "kutsal bakirelere" atıfta bulunuyordu . 


Bu nedenle, İncil yazarları Aştoret ibadetinin doğurganlık ayinlerini kutsal fuhuşla ilişkilendirmeye başladılar ve bu nedenle qedeshah kelimesi "fahişe" için aşağılayıcı bir terim olarak kullanılmaya başlandı.

Ülkemizde aile adı Kodoş olanlar hala vardır.

Günümüzde Hindistan'da Tapınak Fahişeliği dini Devadasi adıyla hala sürmektedir.

İsrail devletinin toprağı Filistin, Nebati, Asur, Mısır toprağıdır.

Filistinliler oradayken Yahudiler İbrahim'in kalkınma planında bile yoktu.

Ama namaz, tespih, hac, umre, oruç, insan ve hayvan kurbanı, ezan, çan, borazan hepsi vardı.
MISIR, NAPOLYON'U,
FİLİSTİN ALLENBY'Yİ NASIL ALLAH İLAN ETTİ?

Araplar güçlüye teslim olur, gücü kaybedene düşman olurlar.

Pers, Grek, Sasani, Roma medeniyetleri de Arapların GÜÇLÜYE KÖLE olma gelenekleri yüzünden yıkılmışlardı, Osmanlı da öyle oldu.

Arap ihanetlerinin dini nedenleri.


İslâm dünyasındaki her toplumun aynı şekilde ALLAH kavramına sahip olmadığını gösteren önemli bir belgeyi okuduk.

Katolik İncil Allah'ı İsa=Oğul, onun babası, babasının yaratıcısı Kutsal Ruh tesisinin Yezidilik uyarlamasında, Şeytan Taus-Azazel, 100 yılda bir insan kılığında Yezidilere  önderlik eder, yeryüzünün egemen krallarına hükmeder, yağmalayacak bir ülke bulur. 

Bu yağma olayında Yezidilere günah, haram olan işler yapabilir, davranışlarından sorumsuzdur. 

Aynı bu gün Türkiye ve Ortadoğu ülkelerinin işgal edilip yağmalanması gibi.


Alaeddin Yavuz 


Dinler eskidikçe tapınak fahişeliği kültü kalıntıları artar.

https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=1725366194596514&id=100013694502801&mibextid=2JQ9oc