Blog başlığındaki "+40" UYARISINI GÖRDÜNÜZ MÜ?

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.

Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.

Tedbir olarak yanınızda sağlık ekibi bulundurunuz veya çıkınız! +40 :))

İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.


Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Yazılarımı ırkçı, etnik,dini ayrımcı bulanlar, Atatürk'e yapılan 26 Kürt isyanı, 25 suikastın arkasında ve 30 yıldır, 50.000 insanımızın ölümünde Kürt Yezidiliği ardında saklanmış gayrimüslüm azınlıkların olmadığını ispatlasın.

Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

IŞİD etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
IŞİD etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Kasım 2015 Cumartesi

EMPERYALİZM KENDİ ÇALIP KENDİSİ OYNUYOR.

FRANSANIN ÇOCUĞU IŞİD FRANSA YI VURDU MU?

Dün gece meydana gelen Paris şiddet olayları, başta Fransa milli maçının oynandığı Fransa milli stadyumu çevresinde patlatılan iki bomba dışında beş ayrı yerde bombalıi silahlı saldırı olayları ve Cataclan konser salonunda 100 kadar rehine alınması ve bu rehinelerin çoğunun kurtarma operasyonu esnasında öldürüldüğünün bahsedilmesi akıllara komplo senaryolarını getirmektedir.

Başından beri bir komplo teorisi ürünü olan El Kaide’nin Afganistan’dan kaçırılıp, işgal altında parçalanmış Irak’ta üslendirilmesinden sonra, işbirlikçiliği deşifre olmuş El Kaide’den türetilen Irak Şam İslam Devleti adlı IŞİD terör örgütü Irak, Suriye ve kuzey Afrika ülkeleri ile biz de musallat edilmiştir.


ABD başkanı II. G.W.Bush’un petrol ortağı Suudi Usame ailesinin yaramaz çocuğu Usame Bin Ladin (Dinsiz) e Afganistan’da kurdurulan El Kaide üzerine yıkılan 09 Eylül 2001 New York İkiz Kule operasyonunun ABD derin istihbaratı ve binanın dinamitlenmesi işinin de G.W.Bush’un kardeşinin işlettiği binanın güvenliğini sağlayan güvenlik şirketince gerçekleştiği belgeleninceye kadar ABD ve 22 NATO çetesi, Afganistan, Irak, Somali, Sudan, Etiyopya, Libya ve öteki Afrika ülkelerini işgal etmiş, 100 yıllığına doğal kaynaklarını kendisine bağlayan anlaşmaları da yapmıştı.


Elan da Yemen’de hedeflerine ulaşmak için bu ülkeyi Suudi Arabistan’a her gün bombalatmaya devam etmektedirler.

IŞİD de bu konuda, üstüne düşeni yapmaktadır.

Dün olan Paris patlamasını aynı 2001 İkiz Kule olayını “Müslümanlar bize cihat ilan etti, biz de Haçlı Seferi ilan ediyoruz” diyen G.W.Bush’un yolunda giderek, işgalci batı NATO çetesi olayı İslamofobi oluşturmakta kullanacaklar ve halkını haçlı seferine ikna etme aracı yapacaklar.

Bu kurbanlar boşuna değildir.

Olayı belki IŞİD değil, Fransız istihbaratı da yapmış olabilir.

Zira IŞİD, Fransa cumhurbaşkanı Hollande'nin suçlamasından çok sonra olayı üstlendi.

Burada pazarlık da olabilir.,

Şimdi, IŞİD’in kuruluşundan büyütülmesine Fransa'nın IŞİD’e verdiği hizmetlerin tarihçesine bir bakalım. Yazılar alıntıdır:

Yazı Oda Tv adlı İnternet haber sitesinden alıntıdır;

IŞİD’in atası: Fransız lejyonu


17.10.2014 14:18

Yabancı Lejyon (Fransızca: La Légion étrangère), Fransız Kara Kuvvetlerine bağlı olup yabancı uyruklular ile oluşturulan düzenli birlikleri.

Napolyon Savaşlarında Fransa'nın nüfusunun azalmış olması ve Cezayir Savaşında kayıpların çoğalmasından dolayı 10 Mart 1831'de Louis-Philippe'in kararıyla kurulmuş.
Cezayir'de Fransız Lejyonerleri
Müslüman kafası kesiyor.

Birinci ve ikinci Abdülkadir Savaşı, Kırım Savaşı, Meksika’ya saldırı, Çin-Fransız Savaşı, 1. Dünya Savaşı, Hindiçini Savaşı, Cezayir Bağımsızlık Savaşı ve son olarak Körfez savaşında çarpıştılar.

İçlerinde Cezayir’den Fas’a, Türkiye’den Letonya’ya kadar 36 ülkeden paralı asker vardı. Fransa’nın (şimdilerde ABD yancılığıyla idare ettiği) emperyalist döneminin son araçları idi bu katiller sürüsü.

Fransız ordusuyla birlikte, 1954 – 1962 yılları arasında Cezayir’in bağımsızlık savaşında resmi rakamlara göre 250 bin, resmi olmayan rakamlara göre ise 1 milyondan fazla insanı öldürdüler.

Yukarıdaki fotoğraflar işte o dönemde yaptıkları vahşi katliamlardan. Kendileri hatıra fotoğrafı olarak çektirmişler. Cezayirli mücahitlerin başlarını kesmişler, poz vermişler, kellelerin ağzına cinsel organları tıkmışlar.

İşte IŞİD’in Batı emperyalizminin bir aracı olduğuna en somut kanıt.

1959’da kelle kesen emperyalizm, 2014 yılında yine kelle kesiyor. Pardon kestiriyor!

Emperyalist döneminde İngilizlerin Nepalli Gurka birlikleri de ellerindeki palalarla düşmanların kellesini keserdi.
Lejyonerler, Müslüman kafalarıyla poz veriyor

ABD’nin Black Water denen kapitalist lejyonerleri de Irak’ta benzeri vahşete imza attı. Bunlardan birini hiç unutmuyorum, araçta giderken etrafa ateş açıp eğleniyorlardı. Bir sürü sivili öldürüyorlar ve çığlıklar atıyorlardı.

Irak ve Suriye’deki son çatışmalardan gelen görüntülerde ise IŞİD militanları yine Black Water katilleri gibi araçlarından sokakta gezen sivil Şiilere ateş açıp masumları öldürüyordu.

Şimdi ise kendi yarattıkları IŞİD katillerini tasfiye için yeniden bir haydut ordusu kuruyorlar.

Konya’da eğitilecek 2 bin kişiden söz ediliyor.

Anayasa ve uluslararası hukuka kökten aykırı.

Cezayir’deki katliam da aykırı idi.

Ama Tayyip Erdoğan’ın en çok sevdiği lider olan Adnan Menderes yönetimi o zaman BM’de Fransız hükümetinden yana oy kullanmıştı.

Oysa Cezayirli mücahitler bağımsızlık savaşında Atatürk’ü örnek alıyordu.

Şimdi de farklı değil.
Cezayir'de vatanını savunan
Müslümanların kafaları

Bölgede emperyalizme karşı savaşan Suriye’yi arkadan bıçaklamakta ısrarcı Menderes’in çocukları.

Kelle kesmek ise emperyalist terörün alameti farikası.

İster IŞİD, ister PKK, ister ÖSO, ister Hamas, ister Nusra…

Katar’ı, Ürdün’ü, İsrail’i, Suudi Arabistan’ı ve diğerleri!

Hepsi de emperyalizmin lejyonerleri.

Hüseyin Vodinalı

Odatv.com

Açıklama; Haberlerin linkleri (Bu haber ve alttakisi) zamanla internet haber siteleri bilgisayarlarında boş hafıza yaratmak için bu haberleri kaldırdıklarından, verdiğimiz linkler sürekli körelmektedir. Bunu önlemek için aynen kopyalanmışlardır. Ayrıca bu blog ücretsiz olup, halkı bilgilendirmek amacını taşımaktadır. Alaeddin Yavuz.
http://odatv.com/isidin-atasi-fransiz-lejyonu-1710141200.html

Şimdi bir başka,Haber3.com haber sitesinden alınan haberde Fransız Lejyoner ordusunun generalinin patlayıcı uzmanı sonradan da üst mevkilerdeki bir komutanı oluşunu okuyalım;

IŞİD'İN HAYALET KOMUTANI FRANSIZ ÇIKTI

IŞİD'in en önemli komutanlarından biri Fransız bir general çıktı. IŞİD'e tüm Batılı savaş taktiklerini bu komutan öğretiyor...
Dünya» Ortadoğu » 08.10.2014 08:41
http://www.haber3.com/isidin-hayalet-komutani-fransiz-cikti-2941235h.htm#ixzz3rTeIqyTJ

Fransa'nın en önemli generallerinden birinin IŞİD'e katıldığı ortaya çıktı. Avrupa'nın farklı ülkeleri için çalışan istihbarat mensuplarının verdiği bilgilere göre Fransız istihbaratının özel biriminde general rütbesiyle görev alan bir isim geçtiğimiz aylarda IŞİD'e katılıp en önemli isimlerinden biri haline geldi.

ABD ve İngiltere'de eğitim alan çok özel yeteneklere sahip olan bu isim için tam bir 'hayalet' benzetmesi yapılırken, ajanın kimliği hakkında bilgi verilmedi.

FRANSA İÇİN HİZMET VERİYOR
IŞİD'in içinde ve bölgede haber kaynakları olduğunu bildiren Avrupalı istihbaratçılar bir efsane haline gelen ajan için, "Aslen Arap asıllı. Bu yüzden Arapça'ya çok hakim. Aynı zamandaAfganistan'da Fransız Ordusu adına taktisyen ve patlayıcı uzmanı olarak görev aldı. Şimdi de IŞİD birliklerine Batılı savaş taktiklerini anlatıyor" ifadelerini kullandı. Başka bir ajan ise Fransız general için "Bir dönemi beş adamıyla birlikte özel görevler alıyordu. Bir binanın alınması gerekiyorsa beş adamıyla gidip o binayı alıp geliyorlardı. Şimdi çok daha üst düzey görevler yapıyor" bilgisini verdi.

ABD ONU ÖLDÜRMEK İSTEDİ
Rus bir ajan ise Fransız hayalet için "O Fransa için çalışıyor. Yanında Fransız ordusundan başka alt düzey askerler de var. Başlarda tüm koalisyon adına çalışma yapıyorlardı. Ama sonra Fransız çıkarlarını öne sürdüler. Bunun için ABD güçleri onu öldürmek için özel hava saldırıları da yaptılar ama başarılı olamadılar. O hala hayatta" diye konuştu. Bir başka Avrupalı istihbaratçı da "Fransızlar, IŞİD'ın politikaları ve hareketleri hakkında önemli bilgi alıyor. 25 Eylül günü Paris'te Elysee Sarayı'nda Fransız istihbaratı DGSE Başkanı Bernard Bajolet ondan aldığı bilgilerle Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı'na bilgi verdi. Savaş kabinesi bu bilgiler doğrultusunda hangi adımları atacaklarını belirlediler" diye konuştu. İspanyol El Pais gazetesi ise IŞİD'in içinde bin 600'ü batılı lejyonerlerden oluşan bin 700 kişilik özel bir birimin olduğunu iddia etti.

LEJYONER KOMUTAN
Fransız generalin de lideri olduğu iddia edilen bu ordu IŞİD'in ilk günden beri aldığı Rakka, Musul,Kerkük, Ramadi, Mumbuc, Deyr Ez-Zor gibi bütün kentlerin düşmesini tek başlarına sağladı. Ardından buraların yönetimi IŞİD'e katılan diğer kişilere ve Sünni aşiretlere bırakıldı. Gazete, Kobani'ye de hayalet general komutasındaki bu grubun katılacağını bildirdi.

YALNIZ DEĞiL
Avrupa ülkelerine ait istihbarat birimlerinin adamlarına göre IŞİD içinde çok sayıda Batılı ajan bulunuyor. Bunların arasında İngiliz ve Fransızlar'ın sayıları bine ulaşıyor. İstihbaratçılar IŞİD içinde yükselen hayalet Fransız generalin de emrinde eskiden Fransız ordusu mensubu olan birçok adam olduğunu söyledi. Bunlardan biri de IŞİD'e katılıp Ebu Qetada ismini alan eski bir Fransız yüzbaşısı. Hayalet general yakalanmamak adına Ebu Qetada gibi isimleri öne çıkarabiliyor. Ama genelde emrindeki bu askerleri daha çok saha bilgisi toplamak ve detaylı istihbarat edinmek için kullanıyor.

Yukarıdaki haber ve araştırma yazılarında görüldüğü gibi, Fransa, kendi ürettiği şımarık, haşarı çocuğunu hedef ezilen milletleri vurmakta kullandığı yetmiyormuş gibi, kamuoyunda”İslamofobi/İslamkorkusu” yaratarak kamuoyunu küresel işgal savaşına ikna edebilmek için kendisini vurmaktan, vurdurmaktan çekinmemektedir.

Fransa’da ölen masum insanların ölümlerinden, dul kalan eşlerden, yetim kalan çocuklardan Fransız siyasetçileri en başta sorumludur.

Hesabını sormak ta Fransız halkına kalmıştır.

Diğer hedef ülkelerde milyonlarca ölen ve geride kalan yetim, öksüz ve dulların da sorma hakları vardır.

Suçlu, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa ve onlarla birlik olan 22 NATO ülkesi sömürgeci çete devletlerdir.

Fransa olayını muhtemelen diğer Avrupa ülkelerindeki olaylar takip edecek ve bu olayların failleri de IŞİD ve son göçlerle Avrupa ülkelerine yerleştirilen göçmenler gösterilecektir.

Bütün dünya halkları bu çetenin oyunlarına karşı uyanık olmak, gereksiz yere başka milletlere kin besleme hatasına düşmekten kendilerini korumalıdırlar.

Korumazlarsa, kendileri bilirler. Sonunda onları da ballı kaymaklı, çalışmadan yiyip yatma olanakları verecek bir cennet beklemeyecektir. Aksine, kanlarını bu çetenin hırsları ve çıkarları için dökmeleri istenecektir.

Küresel NATO çetesi, 100 yıllığına yeryüzünün siyasi haritasına şekil, dinlerinin Protestan Hristiyanlığına dönüştürülmesine hız, 100 yıllığına da yeryüzü milletlerinin doğal ve emek kaynaklarının sömürülmesine de zemin hazırlamaktadırlar.

Bu iş için de bu sömürgeci ve hedef ülkelerin evlatları başta olmak üzere herkes sadece kan dökerken, küresel sermaye sahipleri de televizyonlardan, yazdıkları senaryonun aşamalarını heyecanla seyredeceklerdir.

Bunlar alet olmak da olmamak da halkların elindedir.

Emperyalizm, kendi çalıp kendisi oynuyor, biz hedef halklar, kirli oyunlarına niye alet olalım?


Takdir okuyanındır.

9 Ekim 2014 Perşembe

TÜRKİYE NE YAPMALI?



Her ne kadar bilgi sahibi olsak ta önce, ülkemizin dört bir yanının ateşler içinde kaldığı, bayrağımızın yakılıp, Atatürk heykellerinin, okulların yakıldığı,iş yerlerinin yağmalandığı, halkın sokaklara çıkamadığı bu güne nasıl geldiğimiz hakkında kısa bir özet yapalım. Çok bilgisi olan ikinci kısma geçebilir.

1- 2011 Libya işgalinin ardından Suriye’ye 600 El Kaide militanı ve batılı lejyoner askerlerini Süryani idaresinde bulunan Lübnan üzerinden Suriye’ye sokarak, iç karışıklık çıkartarak Esat rejimini devirmeye başlayan haçlı koalisyonu, Rusya’nın ikinci bir kutup olarak devreye girmesiyle doğrudan işgali gerçekleştirmeyi ileri bir zamana ertelemiştir.

Ama amacından vazgeçmediği için sayısız terör örgütleri kurarak, Esat rejimini baskı altında tutmuştur. Bu terör örgütlerinin tümüne her türlü askeri, siyasi, levazım desteklerini de ülkemiz, Lübnan, İsrail üzerinden sevk etmişlerdir.

Zaman zaman ülkemize doğrudan savaşa girerek Esat rejimini devirmesi için siyasi, ekonomik baskıları yapmışlar, PKK terör örgütü ve bağlı terör gruplarına, mitingler, yakıp yıkma, yağmalama, halkımızın kutsalları olan bayrağımıza, Atatürk’ün kişiliğine ve heykellerine en aşağılayıcı saldırıları yaptırmışlardır.
Geçen yıl öne çıkan Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün başına Fransız Lejyoner ordusundan bir generalin getirildiği, bütün Hristiyan ülkelerden, gönüllü, lejyoner paralı askerlerden oluşan C.İ.A. kumandalı sözde İslamcı örgüte Suriye’nin kuzeyinden Irak Bağdat’a uzanan coğrafya teslim edilmiş, buralarda her türlü yağma, talan, cinayet, ırza geçme, esir alma, kölecilik yapma, insan satma gibi çağ dışı aşağılık işler yapmasına izin verilmiştir.
Amerika ve Avrupa Birliği ülkelerinin şişirdiği bu örgüte, içindeki diğer terör örgütlerini devreden çıkarması için Esat rejimi de yardım etmiştir.
Süleymaniye’den İsrail’e Kürt koridoru açma derdinde olan ve Esat’ı tehdit eden küçük terör örgütlerine karşı Esat rejimi yanında savaşan, kuzeyden gelen  PYD’nin de niyeti de belli olduğundan tasfiye edilmesi gereken bir güç olan Kürt işgalinin de durdurulması için IŞİD, PYD üzerine saldırtılmıştır.
Işid saldırısına kadar, meydanı boş bulduğundan havalara giren Kürt terör örgütleri, ellerine geçirdikleri her yerde “Kanton” adını verdikleri İsviçre, Belçika tarzı tampon devletçikler ilan etmiş, her birisinde hükümetler kurmuş ve bunu, doğu ve güney doğu Anadolu bölgelerimizde de uygulamaya geçirmiştir.
“Aman açılım süreci yara almasın” bahanesiyle baştan sona Kürt ihanetinin koruyucusu ve besleyicisi olan AKP hükümeti olayları sadece seyretmiştir.
Kimliği tespit edilemeyen IŞİD komutanı
Fransız general. Günümüzün Lawrence'i
Işid örgütünün profesyonel batılı subaylar idaresinde her gün artan başarısı, Kürtleri kuzey Suriye, kuzey Irak coğrafyasında bitirmiştir.
Sıkışan Kürt teröristleri, önce Amerika’ya çağrı yapmış, bunu her daim koruyucuları, besleyicileri, eğiticileri olan Avrupa ülkelerinden de istemişlerdir.
Hemen hava desteği ABD tarafından verilmiştir. Buna, Fansa, İngiltere doğrudan Almanya askeri yardım vermiş, IŞİD örgütünü de ülkesinde yasaklamıştır.
Bunlar yeterli olmayınca, YPD terör örgütünün başı Salih Müslim Finlandiya’ya gönderilmiş, oradan bazı A.B ülkelerinin temsilcileriyle görüştürülmüş ve sonunda ülkemize gönderilerek büyük devletlerin kendilerine karadan askeri yardım etmemiz gerektiğine dair emirlerini iletmiştir.
AKP hükumeti, 2015 seçimlerinde iktidarını korumak için, devleti savaştan uzak tutma taraftarı olduğunu söylemiş, ardından PYD’yi terörist ilan etmiştir. Bunu takiben, PKK terör örgütü bir emir yayınlayarak,“hükümeti, Ayn El Arap’taki PYD Kürt teröristlerine yardım etmeye zorlama amaçlı ülke genelinde mitingler, şiddet eylemlerine çağırmıştır.

2- Son 24 gündür, Urfa Mürşitpınar sınır kapısına yakın Suriye şehri olan Ayn El Arap’ta sıkışan PYD’nin, Türkiye’den militan desteği aldığı Mürşit pınar sınır kapısına top yekun saldırıya geçmesinin verdiği korkunun bu eylemleri belirlediğini bu gün HDP genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın yaptığı konuşmada açıklanmıştır.
Selahattin Demirtaş, bu  gün bir saat kadar süren açıklamasında apayrı bir kişilik sergilemiştir.
Onu dinlerken her çıkan sözü bende şaşkınlık yarattı.
Sanki, 30 yıldır, 60.000 kadar askeri polis, sivil insanın ölümüne sebep olan, sivil toplu taşım araçlarını içinde yolcularıyla diri diri yakan, sniper* atışlarıyla devriye gezen güvenlik güçlerini avlayan, yollara mayın döşeyen, gasplar, soygunlar, yağmacılıklar yapan, adam kaçıran, öldüren, devleti resmen teslim olmaya zorlayan, Türk milletini de devletini de düşman ilan eden eli kanlı bir terör örgütünün önderini göremedim. *(Gizli yerden dürbünlü nişancı tüfeğiyle ateş eden katillere “sniper” denir)
Aksine, Hint ve İran Mitra diniyle yayılan, “Mağara İbadeti Dini” ilkeleri gereğince, dünya işlerinden el etek çekmiş, günde bir bardak su, bir tek zeytin ile 40 gün oruç tutup ibadet eden antik çağ dervişleri kadar masum, hak peygamberi havasında konuşmalar yapan bir Selahattin Demirtaş kimleri şaşırtmaz ki?
Partisinin sloganı budur.

Konuşmasını kısaca özetlersek;
-Türkiye, Ayn El Arap’ta kendilerine yardım etmez ise IŞİD kısa sürede Türkiye’yi de işgal edecektir, bize yardım etmek zorundasınız.
-Türk, Kürt, Ermeni, Arap halkları kardeştir, aramızda sorun yoktur.
-Büyük devletler, IŞİD’i kurup, destekleyerek, üstümüze saldırtarak bize komplo kurmuştur.
-Uluslararası güçler bu  komplo eyleminin planlayıcıları ve sorumlularıdır.
-Biz, Türkiye’yi bize Ayn El Arap’ta (Kobani diyorlar) bize yardım etmeye zorlamak için halkımız ülke genelinde eyleme çağırdık.
-Asla şiddet eylemleri yapmaları için emir vermedik(!)
-Şiddet eylemleri bizim tarafımızdan değil, provokatörlerce gerçekleştirilmiştir, sorumlularını bulmak devletin görevidir.
-Atatürk heykellerinin ve Türk bayrağının yakılması provokasyondur. Biz böyle bir emir vermedik.
-Bu coğrafyada birlikte yaşamak istiyoruz, halklarımız kardeştir, bu uluslararası komplodan birlikte savaşarak kurtulabiliriz. Önderimiz Abdullah Öcalan  da bu görüşü savunmaktadır.
Bunlara kim itiraz edebilir? Hepsi birbirinden masum, kardeşlik barış kokulu ifadeler.
De, adama demezler mi?
Bunca yıl neredeydiniz?
Ona da cevap verdi;
-Kimse geçmişin hatalarıyla bizi yargılayarak zaman kaybetmesin, çok geç olmadan, ortak düşmanımız olan IŞİD belasından kurtulmamız gerekmektedir.
Eh, eleştiri kapılarını da böylece kapatmış oldu.
Kısaca;
Ya yardım edin ya da yardım edin. Mutlaka etmelisiniz, ortak menfaatimiz icabıdır.
“Bu belayı atlatırlarsa nasılsa arkası açık, Türkiye’ye istediğimizi zaten yaptırıyoruz” düşüncesine sahip olabilirler mi?
Olabilir.
“Uluslararası komplo” ifadelerine ciddi olarak inandıklarına inanabilir miyiz?
Evet, çünkü, onları IŞİD sınavına tuttular ve kaybettiler ki, bu emperyalizmin onlardan bir beklentisi kalmadığına da işarettir.
Peki, Türkiye yardım etmeli midir?
Ya da Ortadoğu yangınına müdahale etmeli midir.?
Türkiye, batılı sömürgeci devletlerin Orta doğu ve Kafkaslardaki çıkarlarını bu yüzyıl  içinde korumayı amaçlayan B.O.P projesinin ortağı ve eşbaşkanıdır.
Ancak, SSCB’nin çökertilip, ABD’nin “tek kutup” olmasına dayalı projelerinin ürünü olan B.O.P, 2011’de Suriye işgaline başlandığında, işgali engelleyerek, Rusya ve Çin’in ikinci kutup olarak çıkmaları bu projeyi askıya almıştır. AKPKK koalisyonuna da şimdilik gerek kalmamıştır.
Avrupa Birliğinde, iki dünya savaşıyla dünyayı kana bulayan, tarihin en büyük suç çetesi ABD’den kurtulmak için çabalar artmıştır. Avrupa’da yeni bir blog olarak her an çıkabilir.

Suriye’ye havadan saldırılan yapan ABD-İngiltere, Fransa koalisyonuna bu gün İngiliz kolonisi olan Kanada da, diğer İngiliz kolonisi olan Avustralya’nın ardından katılmıştır.
Savaş “Haçlı koalisyonundan” ziyade, “Amerikan-İngiliz-Fransız” koalisyonu haline gelmiş, daralmıştır.
İşgalci ABD-İngiltere güç kaybetmektedir, İngiltere de her an ABD’ye kazık atabilir.

Türkiye bunları hesaplamalıdır.

3-Işid’e müdahale amacıyla gireceğimiz Ortadoğu bataklığı bizi de yutabilir. Ama, müdahale etmezsek bize bulaşmaz mı?
Bulaşacağı kesindir. Ülkenin her yerinde hem Kürt hem de IŞİD ve diğer terör örgütlerinin yapılanması AKPKK hükümeti zamanında sağlanmıştır. Her an içimizden de vurmaları söz konusudur.
Bu örgütler, resmi devlet olmadıkları için uluslararası kurallara, anlaşmalara da bağlı olmayan bu örgütler Türkiye için büyük tehlikedir.
Önce, ülke genelinde yayılmış bu örgütler, Ergenekon tarzı “Er George (Er Corc)” operasyonlarıyla mı olur, uygun bir şekilde bir yere toplanıp kontrol altına alınmalıdır.
Hem PKK-Barzani Kürt hem de Süryani, Ermeni yapılanmalarını bölgede toptan bitirecek bir askeri harekât, özellikle İran-Türkiye-Suriye ve Irak Arapları koalisyonuyla yapılarak son darbe vurulur ve bölge virüslerden temizlenebilir. Tahrikçi, işbirlikçi terör örgütlerinden kurtarılan bölge hakları da huzur bulur.

Petrol bölgeleri de emniyete alınmış olur. Tabii ki sömürgeci devletler bunu da beğenmeyebilir.
Ama şu an onlar için de fazla tercih şıkkı yoktur. Bu kabul edilirse, onlar da, bu coğrafyanın halklarının daha fazla düşmanlıklarını çekmekten kurtulmuş olurlar.
Bölge devletleri de bölünmekten, birbirlerini yemekten kurtularak rahat bir nefes almış olurlar.
İyi olur.
Petrol savaşı
4-Peki, anarşi, kaos, terör olaylarının yarattığı sisli, puslu havalardan beslenen şeytanın evlatları sömürgeci devletler buna izin verirler mi?
Vermedikleri halde Ayn El Arap’a müdahale bizi sadece bataklığa sokar, bir daha da çık çıkabilirsen. Ayrıca, 30 yıllık PKK düşmanlığının acıları yüreklerinde olan TSK ve halkımızın da PKK yanında saf tutarak savaşması olanağını da görmüyorum.
Vurdun mu topunu temizleyip çıkacaksın ya da hiç girmeyeceksin. Bu ikisine de hatta terörist ilan edilen IŞİD’in bile top yekun imha edilmesine de izin veremezler.
Ve, hedeflerini PKK ile birlikte belirleyen AKPKK hükümetinin PKK’ya saldırması bile hayaldir.
PKK ve IŞİD örgütlerinin “kayıkçı kavgaları” onların bölgeye müdahale gerekçesidir.
Yapılacak tek şey, olabildiğince pisliğe bulaşmaktan kaçınmaktır.


5-Kürtler ve onlarla birlikte hareket eden Süryani, Ermeni, Museviler de gerçekten “uluslararası komployu” gördüyseler, bağımsız devlet olmanın zorluklarını da IŞİD sayesinde öğrendiyseler, “aç tavuğun buğday ambarı rüyalarını” terk etmeli, silah bırakmalı, Türk milletinden de bölgede zarar verdikleri diğer milletlerden de özür dilemeye başlamalıdır.
AKP hükümeti de bunu yapmalıdır. Sen Osmanlı adı altında Süryani Bizans hayali kurarken, parababası Suudlar Emevi-Abbasi, iran Pers, Grekler, İskender, Almanlar Berlin-Bağdat-Bosfor hayali kurduklarını unutma. Rusya’Nın zaten tek derdi güney denizlerine inmektir. Sen bir hesap yapar, yola çıkarsın, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olur, milyonların canlarına, mallarına kıyarsın.
En iyisi bundan vazgeçin, devletin anayasal, siyasi rejim, coğrafi haritalarıyla, iyi kötü birlikte yaşamaya alışmış halkımızın dini, ırki farklılıklarıyla oynamayın.

Aksi halde, “ayaklarınızı sürüyerek” emperyalizmi bölgeye soktuğunuz için zaten “Ortadoğu’nun virüsleri” ilan edildiniz, bölge halklarınca; terör örgütleriyle beraber bir işe yaramadığınız anlaşıldığından, efendilerinizce tasfiye edileceksiniz. Her şekilde tasfiye edilecek ve soy kırım da yiyeceksiniz.
Çünkü, “galipler, zaferlerini aşağılık işbirlikçilerle paylaşmazlar”, işi biten köle satılır, veya öldürülür.
800 yıllık işbirlikçi Kürtlerin, 1300 yıllık Süryanilerin, 300 yıllık Ermenilerin de bu komplodan ayrılmaktan, komşularıyla kaynaşmaktan başka şansları yoktur.
Emperyalizmin size verecekleri, bu gün ellerinizdekileri de kaybetmeniz şeklinde olacaktır.
Yani, Grek/Yunan bereket tanrısı Hermes’in erkeklik organı olan babayı alacaksınız.
Takdir okurlarındır.


Alaeddin Yavuz
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc