Atatürk, anne-babasının verdiği bir adın üstüne
öğretmeni ve TBMM kararıyla verilen iki ada sahip, 200 yıl galibiyet yüzü
görmemiş Osmanlı’ya galibiyet tattırmış, halkın da devlet erkanının da
sevgisini, hürmetini kazanmış, cumhuriyetimizin kurucusu, köleci şeri devlet
rejimini kaldıran, Osmanlının son yıllarında kararlaştırıldığından daha iyi
düzeyde cumhuriyeti “sömürge milletlere” değil, “Avrupa ülkelerine has”
yasalarla kuran büyük önderimizdir.
Daha iyisini yapmak istediği hizmetler ne yazık ki 15
yıllık görevi esnasında 26 Kürt ve bir o kadar gerici Rum isyanları yüzünden
verilememiştir., Eksik kalmıştır. Sonunda zehirlenerek öldürülmüştür.
Atatürk bu nedenle dost düşman herkesin saygısını
kazanmıştır ve sevilmektedir. Buna Atatürk sevgisi denir. Sağcısı, solcusu, Müslümanı gayrimüslümü
sever.
Ama onun adına çıkartılan bir de “Kemalizm” denilen
bir rejim şekli vardır. Atatürk bunu, 1924’te Lenin’in öldürülmesiyle yerine
geçen Stalin’in Türkiye’yi pazarlıkta İngiltere idaresine bırakmasından sonra
hazırlattığı “Avrupa milletleri için hazırlanmış demokrasi” ilkeleri ile
“Sosyalist ekonomi sistemi” harmanı yarı devletçi, sosyal devlet ilkelerine
bağlı demokratik bir rejim taslağı hazırlatmıştı.
Yapacak şeyin en iyisi oydu, bu yüzden batılılar ona
kızdılar da. O kral, padişah olmak istemedi ve bunu hazırlattı.
Bahsettiğim iç karışıklıklar yüzünden de uygulama,
benimsetme şansı bulamadı ve buna rağmen biraz “oligarşik asker ağırlıklı” bir rejim ile ülkeyi tanıştırdı.
10 Kasım 1938’de hasta yatağında iken yapılan askeri
darbeyle aynı gün ne tesadüf öldü ve yerine geçen de “15 yıl boyunca çıkan Kürt
ve devşirme Gerici Rum isyanlarından sorumlu tuttuğu için İstanbul Büyükada’ya
zorunlu ikamete gönderdiği, İngiliz ajanı İsmet İnönü'ydü.
İktidarı ele geçirmesinden beş ay 12 gün sonra
devleti İngiliz mandası haline getiren bu adam 14 Mayıs 1950’de ABD-İngiltere
isteği üzerine devlet idaresini bu gerici devşirme Rum azınlığa devreden meşhur
“Pembe köşk Anlaşmasını/Şikesini” yapmış, devleti sömürge etmiştir.
Atatürk’e bu soy
adının verilmesi için TBMM’ye önerge veren kişi olarak, Atatürk’e ait ne
varsa silmiştir.
Hatta Sünni tarikatlardan yanında hiç bir tarikat
olmadığından yarı deli Kemal Pilavcıoğlu denilen birinden Kuzey Afrika Arapları
arasında çıkmış sapık bir Ticani Tarikat Şeyhliği kurdurmuş ve Atatürk
heykellerini bu adama kırdırmıştır.
Atatürk’ü koruma Kanununu da Adnan Menderes bu
Ticani’cilere karşı çıkartmıştır. Yani Atatürk’Ün düşmanı olan bizdeki
Nurcular, Işıkçılar ve diğerleri bile bunu yapmazken İsmet paşa, kendisini o
mevkiye bedavadan getiren Atatürk’e
irticacı düşman da yaratmıştır.
Bu da demek oluyor ki, Atatürk’ü İsmet paşadan
korumak için Atatürk’ü koruma yasası çıkartılmıştır.
Ve ülkeyi İngiliz-ABD mandası eden de Adnan Menderes
değil İsmet İnönü’dür. Menderes o işin figüranı olmuştur.
Bu büyük
adamın adı arkasına saklanan sahte Atatürkçü devşirme tayfaları, içini
dolduramadıkları “Atatürkçülük” kavramını, ABD’nin 1950 sonrası yaptığı
şırıngalarla doldurmuşlar bu da zehirleme yapmış askerce dayatılan “boş
Atatürkçülük” sivillerce irticacı düşmanlarının palazlanmasına sebep olmakta
kullanılmıştır.
Bu gün de
gerici irticanın getirme gayretlerinden ürkenlerin, onu sevmeyenler de dahil
onun adıyla anılan, içine sıçılmış Atatürkçülük ilkelerini savunmak zorunda
kalmasıdır.
Bu günün Atatürkçülüğü de budur.
|
Resim yazısı ekle |
Gerçek Atatürkçüler, 1980 öncesi vardılar ve etkili
olamadılar, sevdiremediler “Kemalizm’i”. Çünkü Kemalizm, ne Atatürk’ün istediği
şekildeydi ne de ona düşman mandacı, irticacı azınlıkların benimseyebileceği
şeylerdi.
Solcuların Sosyalizm ve Komünizm sistemleriyle de
uyuşmuyordu. Bu yüzden gelişemedi.
Son 13 yıldır, irticacı AKP ile ortaya çıkan rejim
endişesine rağmen bu eski tüfek Atatürkçüler gene başarılı olamadılar. Çünkü
Amerika’ya Avrupa'ya uzanan göbek bağlarını gören millet arkalarından gitmedi.
Devletin içine düştüğü gerçek durumu anlatmayı en
iyi başaran eski tüfek solcular Atatürk sevgisinin yayılmasını sağladılar.
Şimdi AKP’ye hizmet eden ama muhalif görünen, asker,
polis, sivil tipler de 7/24 “gerçek Atatürk’çü-Sahte Atatürkçü tasniflerine
başladılar.
Son beş yılda gelişen AKP muhalefetinden siyasi rant
uman küçük beyinli bir çok mahluk ta kendilerince hedef belirledikleri
yazan-çizen-okuyan tipleri karalama, küçük düşürme derdine düştüler.
Bu salaklar, daha tehlikenin geçmediğini hatta en
tehlikeli zamanını yaşadığının farkında bile değiller.
Bunu bilerek veya bilmeyerek yapıyorlarsa irticacı
sivil cunta AKP’ye hizmet ettiklerini de göremiyorlar ya da kasıtlı yapıyorlar
demektir.
Yaratılan bu türdeşlerin yamyamlaşması halinden kurtulunmazsa zaten geç kalınmış
beğenmediğimiz oligarşik demokrasiyi de şeri rejimle değişmiş olarak göreceğiz
demektir.
Göbeğünden biryerlere bağlanmış olan satılmışların
teşhirini biz yapıyoruz millet görüp takdir etmek zorundadır.
Takdir kendilerinindir, kendileri sorumludurlar.