HELALEŞME...
36 ETNİK BAKİYE, BÖLÜCÜLÜK...
Bu defa biraz farklı yorumlayacağım.
2002 Eylülünde polislik mesleğimden 42 yaşımda emekli oldum. Yerime bir fakir gelip ekmek yesin, tabutla okulu terk eden öğretmenler, akademisyenler gibi olmayacağım, demiştim.
4 yıl, çalışmadan maaş alıp yiyip harcamanın tadını çıkarayım dedim.
Çünkü meslekte bir öz deyiş vardı."Herkes polis olabilir ama her polis emekli olamaz, olursa da 5 yıldan fazla yaşamaz, çünkü tükenir." Bu psikoz bende ciddi olarak etki yapmıştı.
Madem öleceğiz, ölmeden önce sevdiğin işleri yap. Ben de çalışmadan maaş alıp yedim, içtim, eğlendim. Baktım her gün her şey kötüye gidiyor.
İstanbul Amerikan Başkonsolosluğunda vali beyin, emniyet müdürümüzün tercümanlıklarını, Abd'li devlet misafirlerinin mihmandarlıklarını yaptığım zamanlarda oturup kafa çektiğimiz günlerde, imparatorluklar bakiyesi Türkiye'de, her saltanatın, siyasal haritası dışında yaşayan milletlerle dostane ilişkiler kurmak için o ülkelerden göçmen davet edip, zengin ederek, dostluklar yaşadıklarını, böylece 36 kadar etnik farklılığa sahip olduğumuzu, ABD'nin de aynı siyaseti güdüp Birleşmiş Milletler gibi ülke olduğunu, İngiliz, Avrupa milletlerini de örnek verdiğim çok olmuştur.
Bu yüzden memuriyet tekliflerini de ret ettiğimi önceden paylaşmıştım.
Ama, onların memuru RTE gelir gelmez, 36 ETNİK faklılık, 36 özerk bölge, Kürdistan benim sorunum, Kürt, Ermeni, Pontus Rum açılımlarını gündeme taşıması, rahibe ve Hristiyan yaş kıyafeti olan Çarşaf peçeli kadınların, sarıklı cübbeli erkeklerin sokakları doldurması beni tahrik etmiş, 2006 yılına kadar blog açıp haber yorum yazmış, olumlu gelişimlere neden olmuş, bölünme değil birlikte yaşamı savunanların çoğalmasına katkım olmuştu.
Bu haber altı yorum yazılarımda, tarih boyunca Anadoluya yerleştirilmiş halkların son 1700 yılda Katolik Hristiyanlık, Ortodoks-katolik Hristiyanlık harmanı İslam dayatmaları ile geçmişte inançlarına karışılmayan etnik bakiyelerin tahrik olup, varlıklarını korumak için, Sasani-Bizans-İslam egemenliklerinin çıkar savaşlarından istifade ederek mevcut devletlerin yıkılmasında rol oynamışlardır.
Son Kurban Osmanılydı, şimdi de TÜRKİYE CUMHURİYETİ' DİR.
Şimdi, 1750 yıldır istismar edilmiş bu etnik bakiye ki Kemal beyin Kureyşan Aşireti de dahildir.
Osmanlı, Hz.Muhammet soyu Kureyş kabilesine askerlik ve vergi muafiyeti vermişti. Gregoryen Ermeni olan Seyit Rıza kabilesinin çok önceden bu amaçla rüşvetle OSMANLIDAN SEYİT BELGESİ yani Peygamber soyu belgesi satın alarak asker, vergiden muaf olduğunu, Atatürk bu muafiyeti kaldırdığı için cumhuriyete isyan ettiğini, Elazığ'da idam öncesi yaptığı konuşmada da Seyit Rıza'nın peygamber soyuna bir eziyet olduğunu vurgulayan yazıma, Kemal beyin yanlısı bir arkadaşımın Horasan bağlarına uzanan uydurma yazdığı bir yazı ve video youtube'da vardır.
Yav, adamın adı bile SEYİT Rıza, yani Peygamber soyu Rıza iken böyle yazılar gülünç olmuyor mu?
Bunları niye yazıyorum?
Çünkü komünizm, SOSYALİZM vaatleriyle gelen bir YENİ ŞERİAT DEVLETİ TEHLİKESİNE KARŞI UYARMAK İÇİN elbette. Kemal beyin arka cebinde Fetö takkesi var.
Türk-Yunan imparatorluğu projesi B.O.P'un devamıdır.
Henüz vaz geçildiğine ait bir işaret yok.
Alaeddin Yavuz