NİYE YAZDIM?
1984 Yılında başladığım İstanbul Emniyet Müdürlüğü Turizm polisi şube müdürlüğünde yabancı devlet başkanları, cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar, daire genel müdürlerinden, akademisyen, tv, gazete araştırmacıları, ataştırmacı yazarlar, entelektüel turistler, her kim varsa bana ülkemiz hakkında tespitler yaptılar.
Hepsinin doğru çıkacağı belliydi, belli de oldu.
Bu konuda devlet, siyaset, millet varsa uyarmak için yazdım.
Ortak uyarıları;
Siz Demokrasi, eşitlik, özgürlük için savaşmadınız. Bu hakları sizden çıkan bir dahi Mustafa Kemal Atatürk size verdi. Siz demokrasiyi, tarımda 7. ülke olmayı, sanayileşmeyi hak etmiyorsunuz. Bunu 2000'li yıllarda elinizden alacağız. Çünkü bunları da biz verdik...." dedikten sonra; "Hepsini geri alacağuz6, sizi İrandan beter edeceğiz. Biz, sizin Atatürk'ünüzü öldürttük, gerisi tüm devlet adamlarınız, Osmanlının yaptığı gibi bizim memurlarımızdı. Memurlarımız sizi yok edecektir. Şimdi Akp'nin hazırladığı KURULUŞ ANAYASASI da budur.
Ben;
Atatürk sonrası tüm devlet adamlarımızın, hükümetlerin, muhalefetlerin ABD-İNGİLTERE+AB tarafından tayin edildiklerini, 1923'ün 100. yılında devletimizin tasfiye edileceğini bildirmek için yazdım. Şartlar gereği fazlasını da derleme, çeviri olarak yazıp yorumladım. Görevim bitmiştir.
BİR MİLLET aldatılabilir ama uyarılınca aldanmayı seçiyorsa salla gitsin, hayatına bak...
Bir bok olmaz çünkü.
Özgürlük ile köleliğin farkını bilmeyen bir dindar şeriat isteyebilir.
Ama, ŞERİAT gelince, Atatürk cumhuriyetinde borcundan dolayı hapis yatan biri, şeriat düzeninde KÖLELİĞE mahkûm edilir.
KÖLELİĞİN İLK ŞARTI;
Babaya karısı ve çocukları önünde zorla tecavüz edilir, ikna olmadıysa mankurt edilinceye kadar işkence edilir. Sonra babanın gözü önünde karısına, kızına, oğluna tecavüz edilir aynı işkenceler kabul edilinceye kadar sürer.
Bu borçtan, ağır suçtan, iktidarın tayin edeceği suçtan olabilir.
Hâlâ ŞERİAT istiyor musunuz?
Saygılar.
Alaeddin Yavuz