Resmi ben yapmadım.Linki altında!
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.Çizerler |
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na sert yanıt Seçim mitinglerine İstanbul’da devam eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Halkalı’daki açılış töreninde seçmenlere seslendi. Başbakan konuşmasında kendisiyle ilgili bir dil sürçmesi yaşayan CHP lideri Kılıçdaroğlu’na da yanıt verdi:
BELİNE HAKİM OLAMADILAR:
En iyi yaptıkları şey küfür. Ağızlarını bozuyorlar, adeta ağızlarından köpükler saçıyorlar. CHP’nin bir gazetenin edepsiz başyazarını neden transfer ettiği şimdi çok iyi anlaşılıyor. Meğer daha iyi küfretmek, daha iyi hakaret etmek için transfer etmişler. Anlaşılıyor ki, o yazarların dizlerinin dibine oturmuşlar ve güzelce derslerini ezberlemişler. Kol kola yürüdükleri, avukatlarını yaptıkları o çetelerin dilini, jargonunu epeyce bir ezberlemişler. İşte siz busunuz, bu kadarsınız. Güzel bir söz var, ‘üslubu beyan, aynıyla insan-ağzınızdan çıkan neyse, siz osunuzdur.’ ‘Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye?’ CHP liderinin çok ama çok iyi bilmesi lazım, ‘Eline, diline, beline hakim olacaksın’, kim söylüyor bunu, Hacı Bektaşi Veli. Ellerine hakim olamadılar, her fırsatta yürüttüler. Bellerine hakim olamadılar, kasetler ortada ve kendisi de o sayede genel başkan oldu. Şimdi de dillerine hakim olamıyor ve konuşmuyor, adeta cüruf saçıyorlar.
EDEP YAHU:
Diğer partilerin liderleri ve sözcüleri de CHP Genel Başkanı’nın yolundan gidiyorlar. Bunlar millete bidon kafalı derler, göbeğini kaşıyan adam derler, yüzde 60’ı aptal derler ama milletin o güzel Türkçe’sine, zerafetine, adabına zerre kadar sahip değiller. ‘Edep yahu’ diyorum, ‘edep yahu!’ Bu üslubu, bu dili milletimin takdirine bırakıyorum. Anaları dile alanlara sesleniyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, bizim medeniyetimizde anaların yeri çok saygındır. Benim sizin annenize saygım var, teşekkür ediyorum. Bu çirkin sözleri, özellikle de CHP’li kardeşlerimin, MHP ve BDP’ye gönül vermiş kardeşlerimin takdirine bırakıyorum. Sizden rica ediyorum, CHP, MHP ve BDP’nin sözcüleri ekranlara çıktığında televizyonlarınızı kapatın. Ya da çocuklarınızı televizyonlardan uzak tutun, en azından çocuklar bu üslubu duymasınlar……”
Başsavcı kararında, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun, AB Siyasi Kriterleri, Katılım Ortaklığı Belgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve taraf olunan uluslararası insan hakları sözleşmeleri dikkate alınarak hazırlandığı belirtildi.
Kararda AKP’nin AB’ye uyum çerçevesinde hazırladığı son Türk Ceza Kanunu’na atıfta bulunularak “Yeni TCK’nın yapılandırılmasında ‘cinsel yönelim ayrımcılığının’ tartışıldığı bir dönemde, eşcinsel olmak ahlâksız olmak anlamına gelmez. Aslolan tüm ahlâk bilimleriyle uğraşanların ortak birleştikleri nokta olan insan iradesinin hür olması gerektiğidir” denildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, KAOS Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırma ve Dayanışma Derneği’nin adında ve tüzüğünde ahlaka aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, derneğe kapatma davası açılmasına yer olmadığına karar verdi. Basın Savcısı Kürşat Kayral, Ankara Valiliği’nin derneğin adında ve tüzüğünde ahlaka aykırılık bulunduğu iddiasıyla derneğe kapatma davası açılması istemiyle yaptığı başvuruyu karara bağladı.
Kararda, 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun, AB siyasi kriterleri, Katılım Ortaklığı Belgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve taraf olunan uluslararası insan hakları sözleşmeleri dik
Bir Üniversitede İlk Eşcinsel Kulübü
Kulübün kapıları, homofobik (eşcinsellik korkusu) olmayan tüm Bilgi Üniversitesi öğrencilerine açık. Aralarında heteroseksüellerin de bulunduğu kulüp, faaliyetlerini hem Dolapdere hem de Kuştepe’deki kampuste sürdürecek. Üniversitenin, LGBT bireyler için nasıl daha üretken ve sorunsuz bir biçime dönüştürebileceği üzerinde de durulacak.
Üye sayısını artırmayı hedeflediklerini söyleyen Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü son sınıf öğrencisi olan 23 yaşındaki Özgül Herdem, “Yalnız olduğumuzu düşünerek yola çıktığımızda fark ettik ki aslında okulda çok kişiymişiz. Amacımız ‘Yalnız değilsiniz!’
Velilerden tepkiler gelirken, üniversitelerden bu konuda farklı sesler yükseldi.
BİLGİ ÜNİVERSİTESİ
İzin vermememiz insan
hakları ihlali olurdu
Bilgi Üniversitesi Öğrenci Dekanı Yrd. Doç. Dr. Halit Kakınç, "Türk toplum yapısına ters düştüğü için 10-15 kadar veli tepki gösterdi. Biz liberal bir bakış açısıyla kulübün açılmasına izin verdik. Onları yok saymamız ve kulübün kurulmasına izin vermememiz, insan hakları ihlali olurdu. İyi bir yaklaşımda bulunduğumuzu düşünüyoruz. İnsan hak ve tercihlerine saygılı bir üniversiteyiz" dedi.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
Bizim öğrencilerimiz
bilimle ilgilenirler
Gazi Üniversitesi Rektör Danışmanı Doç. Dr. Nazife Güngör, "Henüz böyle bir talep gelmedi, gelmez de. Bizim üniversitemizde daha öncelikli sorunlarımız var. Bunlar demokrasi göstergesi adına yapılan girişimler. Öğrencilerimizin böyle talepleri olmuyor. Bizim öğrencilerimiz bilimle ilgileniyor ve sportif tesis, kütüphane istiyor. Bu tür oluşumlarla ilgilenmiyorlar" diye konuştu.
MALTEPE ÜNİVERSİTESİ
Cinsel, dinsel, siyasal
oluşumlar, kulüp değil
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Çelikcan: "Öğrenci kulüpleri, sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin öğrenciler tarafından yürütüldüğü ve ortak ilgi alanlarına sahip öğrencilerin buluştuğu oluşumlar olma özelliği taşıyor. Üniversitemizde bu amaçla kurulmuş 34 kulüp bulunuyor. Dinsel, cinsel, etnik, siyasal kimlikleri ön plana çıkaran oluşumlar ise kulüp anlayışı dışında kalıyor."
ORTADOĞU TEKNİK
Böyle bir şey bizim kriterlerimize uymaz!
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut ise "Böyle bir şey bizim kriterlerimize uymaz. İzin vereceğimizi zannetmiyorum. Çünkü kulüplerin topluma yararlı aktiviteler olmasına dikkat ediyoruz. Her türlü kulüp kurulmuyor" dedi.
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
Talep geldiği takdirde
senatomuz değerlendirir
Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Aydoğan: "Böyle bir talep gelirse senatoda, öğrencilere söz veren üniversite olarak değerlendirilir. Demokratik bir uygulama sonucunda ve öğrencilerin istekleri doğrultusunda karar verilir."
SABANCI ÜNİVERSİTESİ
Diğer öğrenci kulüplerine
baktığımız gibi bakarız
Rektör Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, "Bu kulüplere, diğer öğrenci kulüplerine baktığımız gibi bakarız. Yani herhangi bir öğrenci kulübü kurulurken hangi kriterleri uyguluyorsak ona da aynısını uygularız" diye konuştu.
Kanun uygulamaya geçince çıkan olayın haberi için-tıkla |
Eşcinseller, Dünya Bankası'nın desteğiyle Anneler Günü için "Canım Ailem Öyküleri: Anne! Baba! Ben eşcinselim" adlı bir kitap hazırladı. Dünya Bankası'nın 5 bin dolarlık bağış yaptığı kitabın, anne-babalarla eşcinsel evlatların barışmasına vesile olması amaçlanıyor.
Dünya Bankası 2006'da "marjinalleşmiş ve korunmaya muhtaç grupların güçlendirilmesi için vatandaş katılımını sağlamak amacıyla", Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma (Kaos GL) Derneği'ne bağışta bulunmuştu. Kitabın maliyetinin yarısı bu hibeyle karşılandı.
“Artık yurt dışındaki at yarışlarına da bahis oynanabilecek”
Geçtiğimiz günlerde benzer başlıklar ile gündemimize giren bu haber; 2 Mart 2008 tarihinde resmi gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı sonucu ortaya çıktı.
Ve bu karar ile birlikte Türkiye Jokey Kulübü artık gerek yurtiçi gerek yurtdışında düzenlenen yarışlar üzerine hem yurtiçinden hem de yurtdışından müşterek bahis kabul etme hak ve yetkisine sahip oldu. Ayrıca at yarışlarını takip yetkisi de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bırakıldı.
2008/13260 Sayılı karar ile yürürlüğe konulan esaslar gereğince artık yurt dışında da bahis oynanabilecek.
İşte böylece Devlet eliyle kumar uluslararası hale getirilerek genişletilmiş oluyor.
İçişleri Bakanlığı okullara "Dini kavramları doğru kullanın" uyarısında bulundu. Başbakanlığın bu yönde hazırladığı genelgeye göre "İslami terör," "İslamcı terör," "ılımlı İslam" gibi kavramlar tümüyle yasak. Öteki bazı kavramlar da kutuplaşmayı körükleyici biçimde kullanılmayacak.
İçişleri Bakanlığı okulları dini kavramlar konusunda uyardı, İslamcı terör, kara çarşaflı, şeriat, batı, kışla, laikçi gibi 45 kelimenin kullanılması yasaklandı.”
2002’de AKP’nin iktidara gelmesinden sonra, özellikle “Ergenekon Operasyonları” başladığında, ayrılıkçı terör örgütünün idaresini “Sol eğilimli Kürdistan” hedefi güden Dersimlilerden almışlardır.
Konuyla ilgili başka haber linki |
Bu yetmiyor, çetenin imam diye sunduğu kimlikler ardında namaza durmaya zorluyor..
Bu imam kılıklı militanların kimlikleri konusunda bazı bilgiler olduğunu aktarmıştık.. Bu sapkınlar içinde en dikkat çekici olan Hüseyin B. adlı kişiydi.. CIA ajanları tarafından yönlendirildiği tespit edilen Hüseyin B. devletin eline geçirilmişti.. Yargı önüne gönderilen Hüseyin B. hakkındaki iddianamede çok çarpıcı dokümanlar bulunuyor..
Bu sapkın kişinin, Kutsal Kitap hakkında söyledikleri de zihnindeki karanın dışa vurumu gibi!..
Dahası bu karanlık adamın sapkın cinsel teşebbüsleri de iddianamede yer alıyor..
Erotik resimlerin ele geçirildiği, B.’nin telefon dinleme kayıtlarında özellikle kız çocuklarına din dersi adı altında toplantılar düzenlediği, bu konuşmalarında kızlara hakaret, fiili livata ve cinsel ilişki içerikli görüşmeler yaptığı ifade ediliyor...
İddianamede sanığın telefon görüşmelerinde ders verdiği kızlara kendi cinsel organından söz ettiği, anal ilişki teklif edip geceden sabahın erken saatlerine kadar 4.5 saat cinsel konuşmalarda bulunduğu vurgulanıyor!..
***
Sanığın ayrıca bir başka telefon görüşmesinde ’Mustafa’ adlı kişinin çocuğuna Melis adını koyacağını belirtmesi üzerine, ” Marya koy. Süryani ve İbranice daha hoş “ dediği bildiriliyor..
İddianamede, Hüseyin B.’nin toplantıya katılan ‘Nuri’ adlı kişinin askere gidip gitmeme konusunda görüşünü sorması üzerine de, ” Seni çürük yaparız. Başka tarz olmaz. Kendini deliliğe vur, her tarafında hastalık uydur “ dediği anlaşılıyor..
***
AKP icraatları olan Haber için tıkla |
Şöyle diyor..
“ Piyasadaki Kur’an’ın vallahi fen kitabı kadar kıymeti yok. Yani hiçbir b...k Kuran da yok. Bakın size b....k diyorum. Yani git bir meal getir hiçbir b...k yok, milletin kafasındaki Kur’an yeterli değil. Artık her yerde söyleyin, sizin anlattığınız peygamber, Allah yeterli değil, onların anlattığı Allah vallahi Bediüzzaman kadar büyük olmuyor, onların Allah’ı neyi biliyor? Ben size söyleyim hayali bir şeye inanmışlar. Hiçbir şey ifade etmiyor.. Onların bahsettiği Kur’an’ı getirin bana, bir şişe mürekkeple sabaha kadar yazar bir gecede bitiririm..“
İşte AKP'nin gerçek yüzü |
Kutsal Fahişe Kültü konusu |
Yola çıkmışlar. Kırk haramiler tabii yine çıkagelmiş.
Kervanı soyup soğana çevirmişler ama "babayiğit'ten gık çıkmıyor.
Sonunda haramilerin başı, kervan sahibine dönüp, "bizi kılıçtan geçirecek birini tutmuşsun, kimmiş bakalım o" deyince, kervan sahibi saniye sektirmeden adamı işaret etmiş.
Birinin kendilerini keseceğini iddia etmesini gurur meselesi yapan kırk haramiler de cezalandırmak için birer birer adamı iğfal etmeye başlamış.
Tam sıra kırkıncıya geldiğinde adam "heeeyt" diye narasını atıp, kılıcını çekmiş ve hepsini doğramış, sonra da gururla kervan sahibine dönüp, "nasıldım ama?" demiş.
Kervan sahibinin hâlâ korkudan yüzü beyaz, bacakları titriyor. Yanıt vermiş: "İyiydin de, her seferinde kırk haramiyi ben nereden bulacağım?"
Bu hikayeyi anlatan Taraf yazarı sonra aynen şu yorumda bulunuyor:
"İşte AKP de böyle bir "babayiğit".
Yani erkekler tarafından igfal edilen bir babayiğit...
Çirkin benzetme burada da bitmiyor...
Devamına MHP'yi de karıştırıyor...
MHP'de onun deyimi ile "AK Parti'yi düdükleyen 40 yiğit" rolünde...
"AKP'ye her gün sormak artık farz oluyor: "AB reformlarını ciddiye almanız için, her reformdan önce düdükleyecek kırk MHP'liyi size biz nereden bulacağız?"
Kastamonu Köçekleri İzle.
Başbakan RE.T.E'nin Kürt Kankaları;