BU GÜN ALLAH İÇİN NE YAPTINIZ?
İki hafta kadar önce can sıkıntısını dağıtmak için henüz aldığım emekli maaşımla,üç bira almış,sahilde kayaların üzerine oturmuş dalgaları sayıyordum.
Birden yanıma bir genç geldi ve sordu;
-Yahu abi,niye içki içiyorsun,bu gün Allah için ne yaptığını hiç düşündün mü?
-Aslanım seni Allah mı gönderdi?
-Yok abi kendim geldim!
-Sen Allah’ın tahsilatçısı mısın?
-O ne demek abi?
-Aslanım,sen Allah için ne yaptığımı sorduğuna göre bir şeyler olmalı.Bütün dünyada Allah adına adanmış tapınakların hepsi şehirlerin en güzel en pahalı yerlerine kurulmuş,Onlar satılsa paraları aç,fakir halka verilse o ülkenin fakir fukaralarına en az on yıl sorunsuz hayat yaşatır.
-Ne diyon abi sen yav?
-Allah,göklerin hakimi,yeryüzünde şehirlerin en gözde,en pahalı yerlerinde göklere uzanan adına adanmış tapınakların sahibi,göklerin en güçlü orduları onun,içinde sübyan gılmanları, hermafrodit hurileri ve vildanları olan,serhoş etmeyen içkilerin aktığı,altından koltuklarıyla döşeli, nehirler üzerine kurulmuş sırça-camdan köşkleri olan cennetleri,emirlerine uymayanları cezalandıracak,yakıtı,yanan kükürt taşı ve günahkâr insanlar olan cehennemleri var.Benimse emekli maaşımdan başka bir şeyim yok.Üç bira aldım,ikincisini gelecek haftaya alabilir miyim bilmiyorum.Bu durumda benim mi Allah’a,Allah’ın mı bana iyilik etmesi gerekiyor?
-Abi sen ne tuhaf şeyler soruyorsun ama mantıksız da gelmiyor.Allah bize,ısıtan güneşi,şırıl şırıl akan dereleri,içtiğimiz suları,ektiğimiz toprağı,kendiliğinden yeşeren meyveleri, ormanları, ağaçları yani bu dünyayı verdi bize de şükretmek düşmüyor mu?
-Evlat,iyi hoş ta,memleketin neresinde bir akarsu,nehir-dere varsa hepsine hükümet “HES” adını verdiği barajları yapıyor,sularını İsraillilere,Arap ülkelerine,Avrupalı, Amerikalılara satıyor.Kuruyan dereler,akarsular yüzünden,su kenarlarındaki yeşillikler kurudu yabanıl hayvanlar beslenemeyince aç kaldı,su kenarlarında bahçelerinde domates,biber fasulye yetiştiren köylülerin bahçelerin toprakları susuzluktan çatladı,anarşi-terör de eklenince köylüler şehirlere doluştu,fakirlik,ahlaksızlık aldı başını gitti.
Devletin bütün kurum ve kuruluşları,en değerli toprak parçaları size “Allah” adıyla yaklaşan siyasetçiler tarafından “Haçlılara” satıldı. Sokaklara hatta İstanbul’a bile kar yağdığında kurtlar,çakallar,vahşi hayvanlar inmeye başladı,son günlerde yabanıl kuşlar da bunlara katıldı!
Yav insaf,adam memleketin her yerini duble yollarla donattı!
Bir tek “Türk” adıyla anılan otomobil fabrikası olmayan ülkede,duble yol memleketi sadece Haçlıların pazarı yapar .Bunda övünecek ne var ki?
Afrikalı Mandela’nın bir sözü vardır;
-”Beyaz adam geldiğinde elinde İncil bizim ise topraklarımız vardı.Şimdi ise bizim elimizde İncil ama topraklarımız onların oldu!
-İşte,Allah adıyla gelen bu kripto Yezidler,Süryani,Ermeni,Rumlar yani Nurcular ve Fethullahçılar ülkemizi bu hale soktular.Ayağımızın altından vatanımız kayıyor uyan be evlat!
-Yav abi bir laf söyledim ortalığı yıktın geçtin!
-Delikanlı,sen gerçek bir vatansever olmasaydın bana bunu söylemek için keyfini bozmazdın. Şimdi söyle bakalım;
-Satılan vatanın için bu gün ne yaptın?
-Yarın bankalarımızı da ellerine geçiren Haçlılar,borç karşılığında evini,tarlanı da elinden alıp sittir çekerlerse ne yapacaksın,nereye gideceksin?
-Allah seni onların kölesi,fahişesi olmaktan kurtaracak mı?
-Vatanın için hükümet karşıtı gösterilere katıldın mı?
-Abi onları anarşist,komünist diyorlar?
-Onlar giden vatan için yürüyorlarsa komünist de olsalar haksızlar mı?
-Haklılar abi?
Peki sana son bir soru;
-Allah adıyla gelen bu kripto Yezid,Süryani,Yahudi, Hıristiyan hükümetin,sen bana bunları anlatırken vatanın satılmadan kalmış hangi deresini, hangi nehrini,neredeki bir karış toprağını haçlıya sattığını,siyasetlerine karşı olan kaç gazeteciyi,80 yaşındaki kaç generali “terörist” diye tutukladığını düşündün mü?
-Abi bunları bu hükümet yapıyorsa ben de en azılı komünist olurum be abi?
Neyse bir zaman daha konuştuktan sonra biralarım bitti ve evin yolunu tuttum.Televizyon kanallarını geziyorum,malum yandaş medyanın birisinde, üzerindeki elbiseleri benim en az iki aylık emekli maaşım kadar olan bir din tüccarı çıkmış konuşuyor,konu aynı;
“Bu gün Allah için ne yaptın?”
-Ben de soruyorum,sen milleti ibadete yönlendirerek uyuturken,yandaşların,seni besleyen işbirlikçi hükümet memleketin satılmadan kalmış hangi köşesinin satış sözleşmesini yaptı,kaç karış vatan toprağını satış projelerine ekledi ve sana kaç para düştü,sen bir tanesine karşı çıktın mı?
adilyargıç'tan bu günlük bu kadar!