PELİN BATU’DAN GÜRKAN HACIR’A
Murat Bardakçı’nın Habertürk kanalındaki programına katılan Dikran Karagözyan’ın anlattığı 1915 olaylarında geçmiş bir göç hikayesine Ermeni dönmesi takiyyeci Pelin Batu’nun ağladığı programda , Dikran efendi,herkesin bildiği ama kendi ahalisince pek habul edilmeyen bir gerçeği de vurgulamıştı.
“Biz,Ermeniler kendimizi inkar ederiz.Bu yüzden de yaşadığımız her toplumda kolay saklanırız ve kendimizi değişmeden koruyabiliriz.”
Bu sözler beni,Asala mağduru bir büyükelçimizin kızı olan hanımefendinin adını araştırmaya itti.
Malum,Atatürk zamanında ve İsmet paşa döneminde devlet dönme Ermenilere resmen teslim edilmişti.
Halen bu yapılanma,yazı yazdıkları gazete ve dergilerin köşelerinden,halkın evlerine konuk oldukları televizyon ekranlarından,bölücülüğü,ayrılığı,Türk Milletini aşağılık kompleksine sokan aşağılayıcı, suçlayıcı kampanyaları yüzünden haklı olarak halkımızdan tepki görmektedirler.
Halk biraz da olsa “şurada da biz haklıydık” denilmesini işitme umudunu bunlar yüzünden yitirmişitr.
İşte bu yüzden araştırma gereği duyuyorum.
Şimdi gelelim Pelin BATU hanım’ın adı ve soy adının “(Grek) onomastikos-İng-Onomastıcs-Onomatology” olarak da söylenen,Türkçe'ye de Onomastik olarak giren,yani “Ad,isim bilimi” karşılıklarına;
BATHILD: Old High German name composed of the elements batu "fight, thrust" and hild "battle," hence "fight-battle."
BATHILD (BATU) =Eski,yüksek Almancada ,dövüşmek,savaşmak,saldırmak anlamlarına gelen “BATU’dan türemiştir.
PALI: Possibly a Romani form of Hungarian Pál, meaning "small."(İngilizce'de A harfi "ey" okunur.Palin=Pelin sesi verir.)
PALİ=Macar’ca “Küçük” anlamına gelen “PAL”in Roma dilindeki halidir.(Dişi Aziz Paul,yani "DİŞİ KÜÇÜK” veya “Pavlus’u,Küçüğü Seven dişi” olarak anlaşılmalıdır.Christian-Christian-na-ne, Ali -Aliye gibi.)
PALINOUROS: Greek name composed of the elements palin (Pelin okunur)"back, contrary" or "new" and ouros "storm, wind" or "mountain," hence possibly "contrary wind" or "new mountain."
PALİNOUROS-“Arka,karşıt,yeni,fırtına,rüzgar,dağ,ters rüzgar anlamlarına gelen “PALİN” (Pelin) den türemiştir.
PELİN:Bat anadoluda “acılığı” belirtmek için kullanılır.Tadı acı olan bir tür bitkinin adıdır.
“Pelin acısı” denilerek,bir yiyeceğin,otun acısının keskinliği vurgulanır.Kız veya erkek adlarında da kullanılmaz.Benim memleketim olan Biga cıvarlarındaki halkın çoğu da Pelin hanımın memleketi olan Razgrad,komşu vilayeti Eski Cuma,Şumnu ve civarındandır.Hiç bu ada rastladığımı hatırlamıyorum.
Görüldüğü gibi,Macarca halinde “Pal”den gelmesi,kendisinin Bulgaristan Razgrad’lı (Tuna nehrine sınırdır.Plevne Kalesi civarı) olduğunu söylemesi,Macaristan’a yakın oluşu ile de yakından ilişkilidir. ”Pelin=Pavlus’u seven,bağlısı olan kadın.Bizdeki “Aliye” gibi.
Oralara bu taraflardan gelmiş olmalıdır.Macarların Avusturya ile olan birliklerinden dolayı adlarında dillerinde “Almanca” ad ve kelimeler boldur.
Ülkemizdeki dönme Ermenilerin “Sahte Pavlusçu” olduklarını “Alevi Ermeni,Alevi Sünni Türk” başlıklı yazımda işlemiştim.
Macaristan’da da Yahudi,Pavlusçu dönme Ermeni veya bu mezhepten insanlar çoktur.Bu mezhebin “Unitaryanlık” adıyla 1550’lerden sonra Macaristan'da yayıldığını Vikipediya ansiklopedisinden çeviri yaparak açıklamıştım.Fransa başbakanı Sarkozy bile Macar Yahudisidir.
Ancak bir Yahudi Ermeniye pek ağlamaz benim bildiğim.
Razgrad Celal Bayar’ın da doğum yeridir.Bir çok ünlü Türk edebiyatçısının da memleketidir. Azınlıklar da elbette vardır.Hangi şehrimiz “saf kan Türk” den oluşmaktadır ki zaten?
Pelin hanımın adının “Pavlus=Küçük=Ermenice Bogos kelime anlamlarıyla,Macar Ermenisi olması bire bir örtüşmektedir.
Gelelim soy adına;
BATU:”BATU’dan türeme “BATHILD” adı ile Almanca kökenli bir kelime.Dövüşmek,savaşmak, saldırmak anlamlarındadır.Hıncal,Öcal,Öcalan,Drej,Vrej,Brej (ÖÇ) adları ile birlikte düşündüğü-müzde, Ermeni yalanlarına "göz yaşı” döken Pelin BATU hanımı anlamak hiç de zor olmayacaktır.
Batu’ adını,Moğolca (telaffuzu) Batır-Batar’dan,Batur (Savaşçı,dövüşçü,iyi kılıç kullanan) ile karıştırmayalım lütfen.
Bir insanı doğuştan sahip olduğu soyu,sopu,ırkı,dini nedeniyle aşağılamak,dışlamak ne kadar kötüyse, farklı ırki,dini kökten olanların da aralarında yaşadıkları toplumun,onları devletin hizmet kademelerinde yükselttiklerinde,bu takiyyecilerin “sinsi işbirlikleri” yüzünden arkadan vurulmaları, satışa gelmeleri,tarihten silinmekle karşıkarşıya kalmaları da o kadar kötü ve iğrençtir.
Bu ihaneti yapan kavimleri de hak ettikleri şekilde cezalandırmayan milletler de yok olmayı hak etmiş olurlar.Çünkü,ihanet cezalandırılmadıkça sürmektedir.
ASALA militanlarının bu hanımın babasını önce uyardıklarını,sonra yaraladıklarını kendisi anlatmıştı zaten.Dış temsilciliklerimizdeki görevlilerimizin çoğu zaten dönme Ermeni,dönme Yahudi veya pek azı Alevi kökenli Türk'tü.
Elçilik görevlilerimizin öldürülmeleri ABD'nin emri ile Ermeni sorununu dünya kamuoyu gündemine taşımak,Ermeni milliyetçiliğini hortlatarak Rusya'yı Güney Kafkasya'dan sürme projesi dahilinde yapılmaktaydı.
Devlet içine İsmet paşa-ABD tarafından 1947-50 arasında ve Menderes döneminde de "Sünni maskeli Ermenilerin ve ırkçı Kürtlerin" de eklenerek doldurulmaları ile şekillenmiş bu ihanet yapılanmaları tüm sinsi projelerin kaynağıdır.
Asala'nın ardından kurulan PKK'nın Gizli Ermeni Kurtuluş Ordusu GEKO ile 1984 Ağustosunda işbirliğine girmesi de bu kapsamdaydı. Bu konuda tatminkar açıklamalar için şimdilik “ABD’nin Kıbrıs,Soykırım Dümenleri”ve "Cumhuriyet Entrikaları" başlıklı yazılarımı okuyunuz.
Diğer yandan,son zamanlarda ciddi şekilde kulvar değiştirerek AKP'nin “Açılım” taraftarı olan Skytürk televizyonunun program sunucularından Gürkan Hacır efendinin geçtiğimiz hafta sonu sayın Alev ALATLI hanımefendi ile yaptığı konuşmaları ekran başındakilerden oldukça tepki topladı. Seyircilerin “vatan haini “ tepkisine;
“-Sizsiniz vatan haini” cevabını vererek açılımlarını sürdürdü.
Alev hanım dahi Gürkan efendinin tutumuna;
-“Siz Türk müsünüz?” sorusunu yöneltiyor.
Gürkan bey ise;
-“Evet Türk’üm siz de Arnavutsunuz”
Alev hanım;
-“Hayır ben Türk’üm,etnik kökeni her ne olursa olsun bir vatandaşın Türk kimliğinde buluşması gerekir.” Diyordu ve açıklamalarını sürdürüyordu.
Gürkan bey sazı gene alıyor ve;
-“İstanbul’da ,yılda 30.000 TL çocuğunun dershane gideri için harcayabilen aileler bir yanda, diğer yanda Doğu Anadolu’da aç sefil çocuklar.”
Alev hanım yine doğrultuyor;
-“Herkes istediği kadar çocuk yapamaz,her çocuğu olan doğulu bu seviyeye getirilemez.Kaç tane doğulu iş adamı Diyarbakır’a iş yeri açıyor?"
Ben de Gürkan HACIR efendiye soruyorum;
“Türkiye topraklarını nüfus çoğunluğu yolu ile ele geçirmek için Kürt aşiret reisleri ve toprak ağalarının ‘doğum kontrolu günahtır’ diyerek doğum kontrolu eğitimi vermeye gelen sağlık görevlilerinin kapıdan kovdurdukları Doğu Anadolu’da hesapsız,kitapsız,sağlıksız ortamlarda, akraba,aile içi ensest ilişkilerden doğmuş insan müsveddesi halinde dağda bayırda,sokaklarda yarı aç-tok gezinen sayıları milyonları aşmış,polis,asker taşlayanından yedi yaşında eline verilmiş kaleşnikof tüfekle saldıran güruhlara bakıldığı nerede görülmüştür?”
Bu sefil insan sürülerinin ellerinde olmadan,bir yudum ekmek,kendilerine ne fayda sağlayacağını bilmedikleri boş Kürdistan hayalleri uğruna, canlı bombalar haline getirilerek,insanlık dışı ölüm çeşitlerinden çektikleri acı ve ızdırapların sorumluları Gürkan efendi gibilerdir.
Nasılsa onların katlanmak zorunda bırakıldıkları insanlık dışı acılar,sizlere rayting getiren, servetlerinize servet katan programlar yaptırmaktadır.Sizin tuzunuz nasılsa kuru.
Siz doğurtun biz besleyelim,siz devlet isteyin,asker,polis öldürün,devleti haraca bağlayın,belediye ve devlet hizmetlerini tahrip ettirin, fabrikalarda iş makinelerini,yollarda yol makinelerini, köylerde okulları yaktırın,öğretmenleri vurdurun,sizin çocuklarınız,bahriyeli olarak veya batıda askerlik yapsın bizimkiler dağlarda savaşa girsin,pis bombalarınız altında can versin,sizin çocuklarınız bizim cennet yurdumuzda memuriyet yaparak cennet hayatı yaşasın,bizim çocuklarımız memuriyetlerini dil,yol bilmez suyu yolu olmayan yerlerde,terörist tehditleri altında memuriyet yapsınlar,kurşunlarınıza gelsinler,biz sizleri besleyelim.
Sonra da "kız vermiyorlar" diye şikayet edin.
Ulan,siz batılı bir memura orada ev satıyor musunuz?
Kız veriyormusunuz?
Bırak kız vermeyi,ev mülk satmayı,kiralık ev bile vermiyorsunuz.
Elli kuruşluk domatesi 2-3 TL 'ye,dövizi,altını 1.5.katına bizim çocuklarımıza satmıyor musunuz?
Kuyumcularınızdan,döviz bürolarından,döviz,altın alan memurun dalgınlığından istifade edip "tırnakçılık" yapmıyor musunuz.
Böyle bir esnaftan Elazığ'da silah zoruyla paramı zor aldım.Bunları yaşadım ben.
"İşlgalci Türkler,defolun" diye yolda yürüyen memuru rencide edip kovmuyor musunuz?
Karakoçan muhacirlerine tapu bile vermediniz,maden arayan MTA memurlarını gömdüğünüz mağaralardan devlet halen bulup çıkarabilmiş değil.
Devlet de,bütçe de sizin elinizde zaten.
Boşuna mı "İsmet paşa" deyip duruyorsunuz?
Emrin olur takiyyeci Ermeni Gürkan.
İşte Gürkan da takiyyeci mi,takiyyeci.
Hem de Dikran efendi kadar da “erkek” değil.
İşte örnek mi?
Sözlüğün linki de altındadır;Gürkan beyin yaptığı “açılım işbirliğine” uyan adının anlamı “2.” sıradakidir. ”Anavatanından sürgünde olan Ermeni” anlamına uymaktadır.
Hacir;
Köken Almanca-kısıt, kısıtlılık.
Medeni kanuna göre çeşitli haklarını kullanmaya yetkili olan kişinin bu haklarının mahkeme kararı ile elinden alınması, haklarını kullanma bakımından kısıtlanması.
HACIR-(Köken Arapça)-1. Hicret eden, bir başka yere geçen. 2. Sayıklayan.
Diyaspora (Göçteki) Ermenileri.1895 Bitlis Ani sürgünlerinin Ani'yi "Ergenekon" bellediklerini yazmıştım.
http://www.isim.name/koken/1/0/Ermenice
Bunların “göçleri” hiç de yeni değil.Şimdi de buna uygun bir başka takiyye hikayesi;Bu da AKP sitesinden;
Görülmektedir ki; 9.yy.'ın son çeyreğinde Kufe'de ortaya çıkan Şiilik (Caferilik) daha sonra İran/Kum kentine hicret eden Araplar tarafından İran'a getirilmiştir. Asya'dan İran'a buradan da Mekke-Kudüs ve Anadolu'ya geçiş ile Anadolu'da yerleşen gizli/ideolojik/etnik (yalnızca etnik grupları içine almış olması en önemli stratejik unsurdur) inanç olan Alevilik, temelde Musevi hahamların stratejik teorileri ile yaşama geçirilmiştir.
Alevilik; Şamanizm, İslam inancı, Museviliğin katı prensiplerine sadakat temelleri üzerinde oluşturulmuş, gizli bir cemaat (Secret society) ve etnik bir gruptur. Etnik bir grup oluşlarını ise ısrarla gizlemişler, Türk olduklarını savunmuşlar ve kuşku yaratılmaması amacıyla özellikle Türkçe eserler kaleme almışlar, Türk dilini yaşattıklarını savuna gelmişlerdir.
‘Yeni Dünya Düzeni' ve ‘Dünya Hükümeti' projelerinin yaşama geçirildiği gözlenmektedir. Yahudilerin ünlü "Protokol"ünde yer alan konu başlıkları, prensipleri ve entrikaları ile eşdeğer özellikler taşıyan Alevilik bu açıdan değerlendirilmeye alınmadığı takdirde, çok yakın bir gelecekte Türkiye'nin en büyük sorunu "Alevilik", onların kurdukları, "Terör Odakları" ve "Sivil Toplum Örgütleri" olacaktır.
Yukarıdaki tanımda geçen Caferiler Türkiye'de çok azdır,onlar namaz kılarlar,tanım eksiktir. Bizim Alevi'lerin Caferilikle hatta Derezilikle (Dürzilik diye de bilinir) de hiç bağları yoktur.
Pavlusçu-Gregorcu Ermeni,Zerdüşt ve Hurufilerden oluşurlar.Alevi Bektaşi diye gezerler. Takiyyecidirler.Yaygın olarak,Türkçeleşmiş Hıristiyan adları veya Türk-Arap adları kullanırlar.Yazıyoruz işte,okuyunuz.(Keykubat)
http://www.sonsayfa.com/Haberler/Gundem/Alevilerle-ilgili-dehset-rapor.html
Kanında “Türklük” olsa zaten bunlar adlarına “Türk” adı eklemezler.Bunların,Sünni'likleri, Solculukları ve hatta “Alevi”likleri bile takiyye.
Bunlar,1967 sonrası T.İP.'i ABD desteği ile ele geçiren "Kripto Ermeniler" değillerse kimlerdir?
Niçin böyle,bölücü,yıkıcı,işbirlikçi siyasetlerin ardında koşarlar?
1970'lerde,1980 başlarında,Almanya'da futbol sahalarına topladığı işçi Kürtlere "En güzel baş Kürt başıdır!" diyerek dağların yolunu gösteren,Gürkan HACIR'a da şöhret yolunu açan çılgın profesör Yalçın KÜÇÜK (Bogos veya Paul),2006'dan sonra neden "APO Ermenidir,PKK işbirlikçidir" dönüşümüne giriyordu?(Sanki kendisi Ermeni değilmiş de.)
Türk milletinin ne kadar içten ve derin bir ihanetle karşı karşıya olduğunu görünüz.
Son bir ayda 18 şehit ve 30 yıllık terör örgütü mücadelesi ile verilen kayıplar hiç bir olumlu sonuç üretmiyorsa, Türk Milleti,devletini sorgulamalıdır.
Çok derin,zihni sinir projelerle yüzyüzeyiz.Milletimiz,soykırım,Kıbrıs,terör,darbeler vb projeleri yüzünden kısırlaşmış,beyni dumura uğramış bir haldedir.
Menderes'in iktidara gelişinde yaratılan "uydurma darbe projeleri ile iktidarın mağdur gösterilerek hükümette kalmasının sağlanması,bu gün de aynen uygulanmaktadır."
Bu nasıl bir sinsi,zihni sinir bir projedir?
1945 İnönü-Celal BAYAR muvazaa görüşmesinden bu yana sürdürülen ve her defasında da Nurcu-Nakşibendi yapılanmasını iktidara getiren bu "Zalim,darbeci Ordu-Mağdur Nurcular" şikesi savcılarımızca sorgulanmalıdır.
Bütün Türk milletini Nurculuğa* geçirip Ermenileştirdiniz.
Artık bu oyunları yemiyoruz.
Saygılarımla!
Adilyargic/Keykubat;
Bunlar da fazladan;
http://www.20000-names.com/female_german_names.htm
CÉLINE: (SELİN) French feminine form of Roman Cælinus, meaning "heaven.
"Fransızca.Roma-Caelinus’tan türeme.”CENNET”.
PARIS (Greek: Πάρις): Greek name probably derived from the word pari, meaning "wager."(Bahisçi,üç kağıtçı,hileci)
*Nurculuk-Kürt vehhabiliği-Gregoryan+Pavlusçu- Ermeni Hıristiyanlığının,değerlerinin, İslami değerlerle değiştirilip halkın Hıristiyanlaştırılmasının sağlanması projesi.Önce Kürtleri Ermenileştirmek için İngiltere tarafından 1895'lerde üretildi.Ermeni inancında İSA peygamberdir.Yunan İncilinde ise Allah'ın kendisidir.İslama benzeyen bu inanç bu projenin temelini oluşturur.
Günümüzün "KALPAKLI ATATÜRKÇÜSÜ" Yalçın KÜÇÜK (=Ermenice Bogos,Yunanca Paulous İngilizce Pavlus demektir.Hıristiyanlığı Anadolu'da yayan Aziz Pavlus'a(Küçük'e) atfen dönme Ermeni ve Rumların kullandığı bir soy addır.)
Bu video da Bitlis'li dönme Ermeni İsmet İnönü'nün Alevi maskeli dönme Ermeni kanadının ihanetini göstermektedir.
Yalçın KÜÇÜK "OPERASYONU APO'YA BİLDİRMEMİ DEVLET İSTEDİ"
Bu video,ihanetin İngiliz düzenlemesi Kürt Vehhabiliği olan "Bitlis'li dönme Ermeni Said-i Nursi'nin "NURCU" kanadının ABD-AB bağlılığının kanıtıdır.
Bu video,ihanetin İngiliz düzenlemesi Kürt Vehhabiliği olan "Bitlis'li dönme Ermeni Said-i Nursi'nin "NURCU" kanadının ABD-AB bağlılığının kanıtıdır.