Tamamen AB-D tezgahı olan 1992 Serebrenitsa Soykırımına neden olan, Sosyalizm döneminde Yogoslavya'dan ayrılıp Bosna şehrinde Vehhabi şeriat devleti kurmak üstüne babası Mustafa Izzetbegoviç'in yazılarını "İslâm Manifestosu" başlıklı kitapta yazdığı için 14 hapse mahkum olan İzzetbegoviç, Sosyalist rejim Batının tezgâhlarıyla yıkılınca serbest kalmıştı.
1992 Mart ayında yapılan seçimle Bosna Hersek cumhurbaşkanı seçilince şeriat hevesiyle Hırvatlarla Bosna'lı Sırpların ayrılmasına neden olmuştu.
Sirbistan ve Karadağlılar Yugoslav ordusunu ellerine tuttukları için Bosna Sırplarını silâhlardırmış, silahsız ve askeri eğitimi olmayan Vehhabi Arnavut soykırımını başlatmıştı.
Vehhabi Rabıta örgütüyle bağlantılı olan Fethullah Gülen idaresindeki Nur Cemaati de 1980 cuntasının desteğiyle Türkiye'de Şeriat Devleti hareketini başlatmış ve Bosna Vehhabilerini de desteklemişti.
1961'den beri Almanya-da bulunan cemaatler Almanya desteğiyle zengin edilip ülkemize ülkemize gönderilmiş ayrıca Balkan Müslümanlarını da desteklemelerine Avrupa ve ABD destek veriyordu.
1918'de Avrupa'dan İslam'ı kovan, Türkiye ve İslâm ülkelerinde şeriat rejimini destekleyen, besleyen, üstümüze salan Avrupa, kendi coğrafyasında buna göz yummadı.
Kukla Aliya Izzetbegoviç'i kullanarak, dağılan Yugoslav milletlerinde yarattığı İslâm düşmanlığı ile, Vehhabi Arnavut soykırımını başlattı.
Bütün Avrupa Müslümanlarına büyük bir göz dağı verdi.
"Türkler İslam'ı temsil edemez, halifelik edemez, hilâfet onlardan alınmalıdır" diyen Necd'li Mehmet Abdulvehhab 1739'da ilk Vehhabi isyanını başlatmış, kısa sürede Doğu Arabistan'da Necd ve Deriye Vehhabi devletleri kurmuştu.
Onların başarısı ile Osmanlıya isyan eden Ortodoks Hıristiyan ve Yahudiler ile devşirmeleri bu dini benimsemişlerdi.
Nakşibendi ve Nur cemaatleri bunların eline geçmişti.
|
Atatürk cumhuriyetine darbe olan 15 Temmuz 2016 olayını benimsediler.
Yerim sizin destanınızı! |
1.Dünya Savaşı
4 yıl sürdü
Tekrar ediyorum 4 yıl
Yani 16 mevsim,
208 hafta,
bin 460 gün…
Kafkas, Kanal, Filistin-Suriye, Çanakkale, Hicaz-Yemen,
Makedonya, Galiçya, Romanya Cepheleri açıldı.
İtilaf Devletlerinin 42 milyon askerine karşı 2 milyon 850 bin kadardık.
Kafkas Cephesi’nde Sarıkamış’ı Rus ordusundan almak için savaştık.
90 bin asker DONARAK ÖLDÜ.
Dok-san-bin asker…
Lojistik destek gelememişti çünkü.
Zaten açlardı, üşüyerek, uykuya dalarak öldüler.
Kimi anasını, kimi sevdiğini hayal ederek uykuya daldı.
Bir daha uyanmadılar…
Çanakkale Cephesi…
Zafer kazanıldı ama bedeli 500 bin insanın ölümü oldu.
253 bini asker, gerisi sivildi.
Tarihçiler, hastalıktan ölenlerin bu sayının iki katı olduğunu söyler.
Bir de o dönem üç lisenin mezun veremediğini.
Galatasaray, Konya ve İzmir Liseleri…
Çünkü elleri silah tutuyordu, çocuklardı, dönmeyi düşünmemişlerdi…
Dönemediler, tarihe “meçhul çocuk asker” olarak geçtiler.
Çoğunun ismi de mezarı da yok, Çanakkale’de yatıyorlar!
Kurtuluş Savaşı..
Doğu Cephesi’nde Ermenilerle
Güney Cephesi’nde Fransızlarla savaştık.
Doğu Anadolu tamamen kurtarıldı, TBMM resmen tanındı.
Maraş, Urfa, Adana ve Sakarya’da zafer kazandık.
Fransızları yurttan TEMİZLEDİK.
Şehirlerimize; Gazi, Kahraman, Şanlı isimleri verdik.
Batı Cephesi daha kanlıydı.
1. ve 2. İnönü, Kütahya-Eskişehir, Sakarya Savaşı yaşandı.
Sakarya Savaşı, tarihe en çok subayın şehit olduğu savaş olarak girdi.
İtalyanlar Muğla ve Antalya’dan çekildi.
Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruzu BAŞLATTI!.
Dumlupınar Meydan Muharebesi’nden sonra
“İlk hedefiniz Akdeniz ileri” dedi.
Yunan ordusu İzmir’e kadar kovalandı, İzmir düşman işgalinden KURTARILDI!
Batı Anadolu düşmandan tamamen TEMİZLENDİ.
Konferanslar, kongreler, ateşkesler, anlaşmalar…
Kurtuluş Savaşı da 4 yıl sürdü.
16 mevsim,
208 hafta,
bin 460 gün…
Binlerce şehit verdik.
O binlercenin yine iki katından fazlası bulaşıcı hastalıktan öldü.
YILLARDIR PKK’YA VERİLEN ŞEHİTLERİ SAYMIYORUM BİLE…
Ve 15 Temmuz…
1 gün bile sürmedi.
Tekrar ediyorum 24 saat bile değildi; 15 saat sürdü!
Limana yanaşan düşman gemilerinden değil,
sağ olsun Erdoğan’ın ‘eniştesi’nden öğrendik.
Ama hazırlıksız değildik.
Lojistik destek tamdı mesela.
Nedense 4 farklı noktada bekletilen uçaklar-helikopterler,
3G bağlantıları, televizyonlar, radyolar…
Düşman bu kez ne İngiliz, ne Fransız, ne de Almandı…
Bir zamanlar yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen,
istedikleri her şey verilen “muhterem hoca efendileri”ydi.
Amaç devleti ele geçirmekti ama nedense birkaç tankla darbe yapmaya çıkmışlardı.
Her şeyden habersiz masum erlerle polisi ve vatandaşı karşı karşıya getirdiler.
Kardeşi kardeşe kırdırdılar!
Kurtuluş yine bizimkilerden; FETÖ’nun kumpas kurduğu Kemalist askerlerden geldi.
Ve milletin direnişiyle birlikte darbe püskürtüldü.
Sonuç 248 şehit, yüzlerce yaralı…
***
Kısaca…
Evladını beşikte bırakan Nene Hatunlar
Kocasını toprağa verip cepheye koşan Kara Fatmalar…
Çocuk, yaşlı, kadın demeden..
Atamızın önderliğinde bizlere
19 Mayıs’ı,
23 Nisan’ı,
30 Ağustos’u,
29 Ekim’i bıraktılar!
Amma…geriye Sarıkamış’ta ölenler için ‘halay’ çektiğimiz anmalar…
“Yağmur yağıyor çocuklar üşümesin” diye yasaklanan 23 Nisan’lar…
Her sene hastalık bahanesiyle iptal edilen 19 Mayıs’lar
ve güvenlik gerekçesiyle yasaklanan 30 Ağustos’lar kaldı!
***
Velhasıl
“Elin tokadını yemeyen kendi tokadını yumruk sanırmış!”
Tarihe altın harflerle yazılan onca zafer,
binlerce şehit ve ders alınacak yüzlerce hikaye kalmışken…;
Darbenin araştırılmasını istemediğiniz meclis önergeleri,
Muhterem hoca efendinizi değil de masum askeri karşınıza alarak bastırdığınız afişler,
Bir türlü TEMİZLEYEMEDİĞİNİZ,
KOVALAYAMADIĞINIZ ve
Düşmandan KURTARAMADIĞINIZ vatan varken
Size de hiçbir güvenlik gerekçesi göstermeden 1 hafta bayram yapmak komik gelmiyor mu?
Gelmiyorsa yukarıdaki satırları tekrar okuyun beyler, bayanlar…
Destan 3G ile yazılmaz."
Atatürk'ün partisi Ychp de iktidara boyun eğmiştir.
Oy verenleri yasa boğmuştur.
Muhalifleri aldatmışlardır, ihanet etmişlerdir.
Takdir aklı olanındır.
Alaeddin Yavuz