3.kez aday olamayacak RTE'ye, MAĞDUR OLMASIN diyerek, bütün ülkenin uyarmasına rağmen onay verdi.
Hepsi AKP atığı olan 5 parti ile koalisyon yaptı, 7. ortak olarak HDP tespit edildi.
İktidar bu yapıyı terörle iltisaklı gösterdi, prim yaptı.
21.000 sandığa gözlemci(müşahit) koymadı, oylar Akpye yazıldı.
Gözlemci koyduğu sandıklardan çalınan oylara YSK yanıtını beklemeden, oyları geçerli sayıp 2. Tur seçimlerine onay verdi.
Orada da hileli oy sayımları tespit edilmesine rağmen itiraz etmedi, iktidarı teslim ettiler.
Ama, 13 milyon emekli varmış, onlar Ychp'ye oy vermediği için seçim kaybedilmiş miş miş de mişmiş.
At yalanı s.keyim inananı der Adanalılar.
62 yılımın 45 yılı siyasi mücadele ile geçti. Gençliğimi, memuriyet hayatımı, emekliliğimi bilmedim, halkı aydınlatmaya çalıştım.
|
Bütün emekliler sana girsin! |
Bizim ülkemiz, SSCB Lenin korumasında yarı bağımsız Türkiye Cumhuriyeti olarak büyük mucadeler sonucu 29 Ekim 1923'de kuruldu.
1924'de Lenin zehirlenerek öldürülünce, yerine Türk ve Müslüman düşmanı, annesi, ablası Tiflis episkoposluğunda rahibe, kendisi de buradan mezun rahip olan Mason joseph (Yusuf) Stalin getirtildi.
İlk işi Türkiye'yi İngiliz idaresine birakmak oldu.
Ondan sonra vatansever Abd ve Avrupa sömürgecilik karşıtı solcuların kıyımı, Türk ırkçılığı dayatma siyaseti başladı.
Atatürk, Osmanli'dan çıkan topraklarda kurulan ülkelerde sömürgeci devlet muhalefeti başlatınca, 10 Kasım 1938'de öldürüldü.
Malatya ve İzmir Amerikan kolejlerinden mezun, Amerikan- İngiliz hayranı İsmet İnönü bu ülkelerin desteği ile ölünceye kadar devlet idaresini teslim aldı.
12 Mayıs 1939'da Ingiltere ile kredi anlaşması imzaladı ve İngiliz mandasına girdik.
1947'de de 2. Dünya Savaşından Dünya Hakimi çıkan ABD sömürgesi olduk.
15 Mayıs 1950 seçimleri ile, 178 yıl Osmanlı ve Atatürk Cumhuriyetine isyan eden Bagratuni Yahudi, Süryani, Yezidi gayrimüslimler devleti işgal etti.
Devletin bütün kurumları Abd, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya idaresine geçti.
Atatürk'ün kurduğu devlet ruhunu teslim etti.
1958'de Abd anlaşmalara sadık kalmayınca SSCB ile bağlantı kurmaya kalkan Adnan Menderes, Amerikan Harp Akademisini 8 yilda bitirmiş Ermeni Alpaslan Türkeş darbesi ile idam edildi.
1965 yılına kadar İsmet İnönü, Amerika ve Avrupa'ya güvenini yitirdi ve Atatürkçü Komünist gençlik oluşumu başlattı.
Cezalarını 1965'de iktidardan, 1971 muhtırası ile CHP genel başkanlığından alınarak çekti.
Işte işçi, memur, vasıfsız işçi hakları, bireysel özgürlükler onun zamanında 1961 Anayasası ile genişletildi.
1971 sonrasından GÜNÜMÜZE kadar, o anayasanın KAZANIMLARI tırpanlanmakla, toplum, demokrasiyi uygulamayan sağ partilerce yönetilerek cemaatlere hortlatıldı, toplum ilkel seriat rejimine özendirilmekle geçti.
İşçi, memur, meslek örgütleri kuranlar, bunlara üye olanlar lanetlendi, Komünist ilan edildi.
İşte bunların sonucu olarak çalışanlar ne kadar birlikse, emekliler de o kadar birlikler.
Çalışanlar genç ama bütün sendikalar SARI ve onlara bile üye olmaktan korkuyorlar.
Sosyal medyada beğeni bile yapamıyorlar.
Bu millet 100 yıl sonra Atatürk sevgisini, cumhuriyetin kıymetini, dini sömürüyü, Allah ile aldatmayı, kriptoların devleti işgal ettiğini EMEKLİLERDEN öğrendi.
Emeklinin sabaha çıkacağı belli değil, bu saatten sonra ne bekliyorsunuz ki?
Emekli halimle 21 yıldır 4000 yazı yazdım, çizdim, çeviriler derlemeler yaptım.
Çalışanlar bunca emeği beleşken bile okuyup paylaşmaktan korkuyor.
12 dava açıldı, cezalar aldım.
Biri karım 2 kadın dışında duruşmaya destek olmak için gelen bile olmadı.
Bırakın emekliyle uğraşmayı, derdinize, korkaklığınıza, sinmişliğinize, sizi satan siyasetçilere hala kampanya yürütmemenize yanın.
Hâlâ ülkemizin, dünyanın tarihini, dinlerin tarihini, gerçeklerini bilmiyorsunuz.
Bunları yazan, söyleyen emeklilere saldırıyor, davalar açıyorsunuz da her gün elinizden alınan cumhuriyet kazanımlarını korumakta bile birleşemiyorsunuz.
Ununu elemiş, eleğini asmış, gençliği gitmiş, gözleri görmez, kulakları duymaz, hastalıklı olmuş, emekli ne yapacak ki?
Çocukları, torunları işlerinden olmasın diye, etliye sütlüye karışmaktan çekilmeyi öğrenmiş, gençliğini bu ülke için vermiş ama harcanmışlığı içinde yeise kapılmış, kapıları kapatmış, konuştuğunuzda bilgiçliğinizin cehaletiniz olduğunu gösterecek birikime sahip olan, ama deneyimleri ile susmayı seçmiş insanlara fazla görev yüklemeyin.
Yapacağı olsaydı yapardı, belki yaptı, hala da yapıyor olabilir.
Devletin iktidar, muhalefeti de emekliler idaresinde.
Gençlerin hiç bir birikimi yok.
Siz emekliyi anlayacak birikime sahip misiniz?
Alaeddin Yavuz