Çanakkale Savaşının ardından 1918'de Yıldırım Orduları Komutanlığını, Alman Liman Von Sanders'ten devir alan Atatürk,madalyaları ile çekilmesine izin verdiği resminin altına Osmanlıca Hz.Muhammed'e saygı için şunu yazdırır; “ Bir gaza ettik ki hoşnut eyledik peygamberi!!!” Bu resmin çekilişinden 5 yıl sonra,bitirilmiş bir imparatorluktan da bağımsız bir devlet çıkaracaktır. Siyaset,Tarih,Metafizik,Güncel- Blog yazıları,Türk Milletine ve insanlığa adanmıştır.+40
Blog başlığındaki "+40" UYARISINI GÖRDÜNÜZ MÜ?
Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz
Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.
Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.
Tedbir olarak yanınızda sağlık ekibi bulundurunuz veya çıkınız! +40 :))
İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!
Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.
Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.
Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.
Saygılar, sevgiler!
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
Hakkımda
22 Ocak 2018 Pazartesi
ATA SÖZLERİ HER ZAMAN DOĞRU DEĞİLDİR
Ata sözleri her zaman doğru değildir.
Milat öncesine ait Zentius (Xentius MÖ.IX.yy.) kitabesinde şöyle der;
Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya insanın denizde karşılaştığı zorluklarla değil, gemiyi limana getirip getiremedikleriyle ilgilenir.
Yıllardır paylaşırım bu söze herkes doğru demiştir. Oysa hepsi yanıldılar.
Bir gemi, İzmir'e geliyor, bir fırtına, bir dalga, yağmur, kar deniz kabarmış, İzmir rotasını takip etmek mümkün değil. Ata sözü deyip yelkeni rüzgara bıraktık.
Artık İzmir'e değil, rüzgarın götürdüğü meçhul yere gidiyoruz.
Peki, rüzgarın bizi başka bir limana bırakma garantisi nedir?
%01.
Bir kayalığa vurma veya çok uzak aksi yönde bilinmeyen bir yere bırakma şansı %90.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk de devletin yönünü demokrasi, çağdaşlık, adalet olarak belirlemiştir.
Ama esen emperyalist rüzgarlar iç isyanlar, zehirlenerek öldürülmesi, ardından da devletin emperyalizme teslimini takiben 1946'da tarihçi Cemal Kutay'a "Atatürk rejimi yıkılacak, Sünni İslam devleti kurulacak" yazdıran bir işbirlikçi İsmet Paşa ile devlet, Yunan ata sözündeki gibi yelkenini rüzgara göre ayarlamıştır.
Geçen 72 yılda İslam şeriat düzeni kapıya dayanmış, devlet Suriye'de savaşa sokulmuş, Güney sınırımızda yeni kanton devletçikler ABD korumasında kurulmuştur.
Emperyalist devletlerin petrol kaynaklarını ve nakil yollarını emniyete almamızı istedikleri için bize verilen koruma görevi doğrultusunda planlanıp bize milli gösterilen Afrin operasyonuna izin alabilmek için devlet adamlarımız dünya turu yapar hale getirilmiştir.
[caption id="attachment_2310" align="alignleft" width="630"] Amerika korumalı Kürdistan adıyla gizlenen kantonlar.[/caption]
2019 seçimleri sonrası da büyük bir iç karışıklık, işgal ve bölünme beklenilmektedir. Bu yüzden emperyalistlerin atadığı sömürge valisi Erdoğan son Afrin operasyonu ile kahraman yapılmaya, Fıratın doğusundaki kantonlar hazmettirilmeye çalışılmaktadır.
Hem de kanlı canlı bir savaş tiyatrosuyla. Osmanlıyı da böyle senaryolar yok etmişti.
İnanmak istediğim tek şey, R.T.Erdoğan'ın ve hükumetin beyanlarının gerçek olması ve bu operasyonun güney sınırlarımızı bu kantonlardan temizleyerek Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasına hizmet edilmesidir.
Ancak Erdoğan ile Abd'nin ortak beyanları olan "Esadsız Suriye" bundan endişe duymamız ve operasyonun tüm Suriye ve Irak sınırlarımızın bölücü işgallerden kurtarılması hakkında endişeye ve düşünmeye sevk etmektedir. Umarım yanılan ben ve benim gibi düşünenler olur.
AKP ve başkanının 15 yıldır tutarsız, çelişkili, birbirini yalanlayan sözleri, tükürdüklerini yalamaları, iktidara gelmek için dış güçlerle ortaya çıkmış gizli pazarlıklarını yıllarca inkar etmeleri, sonra kandırıldık, aldandık gibi telafisi olanaksız açıklamaları onlara inanmamızı güçleştirmektedir.
Bu gün dediğini yarın yalanlamak, gemiyi rüzgara göre yönlendirmektir.
Hep eleştirdiğimiz dönek siyasetçiler de yelkeni rüzgara göre ayarlayanlardır.
Bu sözü doğru bulanlar da kendilerini doğru insan sayarlar da onlar da döneklerdir.
Böyle cilalı sözler, insanı da toplumu da kişilik erozyonuna tabi tutar ve kişiliksizleştirerek bitirir.
Her ata sözü doğru değildir. Rüzgarın sizi götüreceği yer meçhuldür.
Böyle kaptanın gemiyi gideceği limanı bırak, olası bir limana yanaştırma olasılığı %01dir.
Sonra "bizi aldattılar, kandırıldım" dersiniz ama felaketi telafi edemezsiniz.
Halkın büyük çoğunluğunun desteğini almak için, halkı bölmeyen, birbirine düşürmeyen sözler söylemek, adaleti üstün tutmak, her dini, etnik farklılığı, bastığı toprağa sahip çıkan asgari ve azami müştereklerde birleştirebilmek ile olur. Yasaklar, engellemeler, ABD siyasetleri doğrultusunda, Protestan Hristiyanlık temelinde İslam'ın dönüştürüldüğü din, mezhep, tarikat dayatmakla değil.
Yelkeni rüzgara göre ayarlamak, güçlünün davulunu çalmak, geçici bir avunmadır, sonu yıkım getiren işlerdir.
Ülkeyi 1980'lerdeki Markos idaresindeki Filipinler'e çevirirseniz, sizin de kaderinizin Ferdinand Markos gibi olması kaçınılmazdır.
AlaeddinYavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc
20 Ocak 2018 Cumartesi
NEDEN CANAN KAFTANCIOĞLU?
DİNDEN ÇIKMANIN OLMADIĞI DİNLER.
Yeryüzünde 5 milyar insani Müslüman, Hristiyan ve Yahudi/Musevidir. Çoğu bu dinleri çıkaran kavimlerden değildir. Dünyayı yönetmeyi bu başarılı din tüccarlıkları sayesinde başarmış ensest kavimler, bu sayede tüm milletlere kendilerini kutsatmayı başarmışlardır.
Ülkemizde milyonlarca mensupları olan, ensest üreyen Sabiler-Süryaniler, Ermeniler, Gürcüler, Yahudiler-Nasturiler, Yezidiler-Dürzilerdir. Bunların soyundan doğanlar agnostik, deist hatta ateist ve hatta kendi kavimlerine açıkça düşmanlık etseler de dinden çıkmazlar.
Bunun örneğini F. GÜLEN cemaati operasyonunda gördük. Ateist Cumhuriyet Gazetesi yazarları ile cemaat imamları bir arada. Bu zıtlıklara rağmen aynı cemaatin üyeleri olmalarının açıklaması budur. CHPKKHDP Sabetayist, Gregoryen, Protestan, Katolik vb. Ermeni koalisyonu da budur.
AKP de aynı şekilde, Sünni olarak bilinen Sabi ağırlıklı Rum örgütlenmesidir.
Bunlarda dinden çıkış yoktur. Yakın zamanlara kadar bu ensest toplumlarda bir kız/erkek çocuk, ebeveyninin veya aile büyüklerinin ensest cinsellik isteklerine "hayır" dediğinde, Tevrat ayeti gereğince çocuğun babası köy ihtiyar heyetine gider ve ;
"Benim söz dinlemez, asi bir çocuğum var" diye bildirir.
Çocuk köylülerce alınır, recm edilerek öldürülür ve kesilen başı kale kapısına veya köprü başlarına ya da köy meydanına ibret için asılırdı.
Bu Tevrat ayetini "Mitolojiden günümüze sapıklık ayetleri" yazımda bulabilirsiniz.
BU günkü Tbmm içi ve dışı partiler, bürokrasi, ordu dahil sermaye kesimi, aydınlar hep bunların mensuplarıdır. Kimse "asi/söz dinlemez çocuk" olmak istemez.
Bunların dinleri ırklarına ait olduğundan, görüş farklılıkları onları etkilemez. Bunların kanından olmayanlar onlara din vergisi ödeyen köleleri /Goyimleridir.
BU yüzyıl, bu kavimlerin köleleri sayesinde yeryüzüne egemen olacakları ve ardından goyimlerini de yok edip yeryüzünü kendi soylarının kombine tesislerine çevirecekleri yüzyıldır. İncil Yuhanna Vahiyler, Kuzu ve Kurtulanlar bölümünde bunlar açıklanmıştır.
Yahudi, Hristiyan, Müslümanım derken bunları kulağınızda küpe olarak bulundurun.
Şimdi olan bu ensest kavimler Sağ-sol kroşe gösterip bir aparkütle öteki kavimleri nakavt edeceklerdir.
2019 çok kötü bir gelecektir, çok kanlı bir geleceğe gebedir.
Tek çözüm, demokrasi, =lik, ve laiklikle beraber din temelli cinsel sapıklıkların, babadan ve 2.3.4. derece akrabalarla evliliklerin, yasaklanmasıdır.
Bunu Bilal bile anlar.
Takdir sizindir
Alınmayın canım, çünkü o projenin en başındadır. :)
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc
16 Ocak 2018 Salı
İSLAM TANRISI ARAZİYE Mİ UYDU?
TANRI ARAZİYE Mİ UYDU?
Gazze'de bulunan İsrail parasında Yahweh/Allah resmi |
15 Ulusların putları altın ve gümüşten yapılmış,
İnsan elinin eseridir.
16 Ağızları var, konuşmazlar,
Gözleri var, görmezler,
17 Kulakları var, duymazlar,
Soluk alıp vermezler.
18 Onları yapan, onlara güvenen herkes
Onlar gibi olacak!
19 Ey İsrail halkı, RAB’be övgüler sun!
Kuran Araf Suresi 179;
Yahweh/Allah yanan çalıdan Musa'ya vahiy ediyor. Yahudi resmi. |
Kendilerine faydaları yok.
İncil'de, insan şeklinde gelir, emirlerini 12 rahibe tebliğ eder, adet gören kirli kadından doğduğu için günahkar saydığı insanların günahlarını tümden kaldırmak için kendine eziyet ettirip, öldürülmesine izin verir.
İran kaynaklarında Cebrail Muhammet'e tebliğ resmi |
Kuranda ise seçtiği PEYGAMBER Muhammet'e uzak durur, haberci meleği Cebrail ile haber gönderir, peygamberini kaşla göz arasında kendi katına miraca çıkartır, ama arkadaşlarından hiç ayrılmamıştır. Hatta bu yüzden yalancısın diyen ve dinden çıkan arkadaşları bile olur.
Sonuç olarak bu tanrı duyar, görür, konuşur, ezel ebed yaşar.
Ama, Yahudi ve Hristiyanlara yeryüzü hakimiyetini veren bu tanrı, Müslümanları birbirine kırdırır.
Din bin parçaya bölünür, iki komşu aynı dine farklı inanır olmasına rağmen gerçek emirlerini yenilemez, putlar gibi, kulağı duymaz, gözü görmez, dili söylemez, haberci melekleri de ebedi tatile çıkmış gibidir. Allah diyerek birbirine saldıran, yahudi ve Hristiyanlara hatta pagan kafirlere köle olan kullarının elinden tutmaz. Asırlardır nehir gibi kan akıtan Müslümanlara duyarsız kalmaya devam eden, çağrılara cevap vermeyen bir tanrı var olsa ne olur yok olsa ne olur?
İslam ve tanrısı Allah sapıklarla anılır, Müslümanların imamları Yahudiler, Hristiyanlar olmuştur.
Bunlara çıt çıkarmayan tanrı araziye mi uymuştur?
Takdir sizindir.
Bir Arap basınında Irak Kan Gölü olarak işlenmiş |
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc
SURİYE SINIRI VE KIŞ UYKUSUNDAKİ AYILAR
Kırk yıla yakın zamandır terör can alıyor.
1984'lerde başlayan "akan kanların hesabı sorulacak, vurduk vuracağız, yok yarın, yok öbür gün vuracağız..."
Teröristler inlerine çekilir, uçaklar gider dağlara bombalar atar, bir kaç kare filim çekilir, haberlere konulurdu.
Şimdi de aynı. AKP cumhurreisi," bir hafta içinde vuracağız, yok zaten operasyonlar sürüyor..." diyor.
Ha kimsenin haberi olmadan da ege adalarımız da YUNANİSTAN'A devredilivermiş.
O da yetmedi terörle mücadelede en tecrübeli yapı Polis Özel Harekat dairesi de kapatıldı. Bu kurum, ilk darbeyi Akp'ye iktidar yollarının kaldırım taşlarını döşeyen, 28 Şubatçılardan yemiş, tasfiye edilip karakollara dağıtılmışlar ve terör örgütünce tek tek avlanmaları sağlanmıştı.
Yakında orduyu da kapatırsa şaşırmayın.
Zaten, derin Pontusçu Şevki Yılmaz üstü biraz örtülü olarak, yani şifreli dedi:
"2019'da Edirneden Hakkariye her yer Arakan gibi yanacak(Tıkla)" Bu isteğin gerçekleşmesine ordu da engel görülebilir. 15 yıldır kendi partisinden atadıkları polislerine güvenmeyip PÖH'ü kapatan orduyu da kapatır.
Sonra ABD ile kayıkçı kavgası, Ypg, Sdg'leri yutmayız çığlıkları...
Masal aynı, şimdi de top atarak kış uykusu bozulan ayıcıkları mağdur ediyorlar.
BOP eş başkanlığı sonucu 1100 km'lik yeni gayri resmi devlet sınırımız oldu.
Amerika ordusunu da yerleştirdi. Gidip vursan ABD ve NATO'ya savaş açmış olacaksın.
Yapamayacağına göre, böyle hamasi nutuklarla yeni devletçikleri tanımaya Halkı alıştıracaksın.
Bunca ihanetin üstüne de "milli ittifak" teraneleriyle kahraman olacaksın.
15 yıldır ben de yazdım, yazmayan kalmadı.
"BOP projesi, yeni İsrail projesidir. Sistemli olarak Kürt ve Yahudi olmayan halk kesimleri göçlere zorlandı, bölge boşaltıldı. Şimdi oraya özel imalat Yahudi nesli gelecek. Yeni üslerle ABD ve NATO anında müdahale şansı kazanacak ve coğrafyayı köleleştirecek.
Tek çıkar ortağımız Rusya'yı küstüren, ABD çıkarlarına hizmet eden terör örgütleri ile Esad rejimine karşı İdlib operasyonlarını yapacaksın.
Yediler mi?
Yok, Rusya başta turizm yasağı ile cezaları vermeye başladı bile.
Olan, ölenler ile kış uykusuna yatmış ayılara oluyor. :))
AlaeddinYavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc
AKP TROLLERİ SAPIK HOCALARI DİNİ BİTİRDİLER
İSLAMCILAR VE İSLAMCI KRİPTOLARIN İKNA YÖNTEMLERİ AYNI.
Kanıt vermez, ister, verileni ret eder, sonra suçlar, korkutur, tehdit eder, yıldırır ve galip olduğuna inanır.
Kendileri bir kapsız atıp kanıtlayın der. Kanıtlarsın İslam öyle değil der. Öteki, bu kanıt değil kanıtlamazsan ananı, avradını...
Biri Türkiye'de nerede var der ama İslam sanki Türkiye'de var? Sonra her eleştiriye, soruya İslam düşmanlığı diyerek saldırıya geçip küfür, tehdit, emrivaki sözler ile münazaralar çirkinleştirilmektedir.
Bu tür münazaralar kaliteyi düşürmektedir. Bu da dini savunanları kötü göstermekte, islamofobiye ve dinci korkusuna neden olmaktadır.
Sahte facebook ve öteki sosyal medya hesaplarına yazdıkları uydurma kimliklerle, her eleştiriye, yoruma "İslam düşmanlığı" deyip saldırıya geçmektedirler. Öteki de zaten inançsız, senin de dininin de... de deyip o da başlar.
Bu defa "İslam'a küfür etti" diyerek toplu saldırılar başlar.
Hiç bir kabul edilmiş sıfatları olmadan dinin kendi dedikleri gibi kabul edilmesini emrederler. Bir başka yorumda bir başka trol veya dinci, dindar alakasız yorumunu kabul ettirmek için boğuşur.Sonra başka dindar çıkıp öyle değil der, uzar gider.
Bu da kurtuluş amaçlı olarak ateist, deistlerle, agnostiklerin artmasına ve başka dinlere geçişleri arttırır.
Tarih boyunca mezhep savaşları da bu yüzden çıkmıştır. Koca koca imparatorluklar din ve mezhep dayatmasından yıkılmıştır. Koca Roma Katolik mezhebini her yerde kabul ettirememiştir ve o da mezhep kavgalarından yıkılmıştır Osmanlı da.
Hükumetin uygulamalarından endişe edip kendini yırtarcasına ateistliği savunmayı kurtuluş gören genç kızları, kadınları ve erkekleri bu hale sokan hükumetin uygulamalarıdır. Ortaöğretimi İmamhatip eğitimine çevirdiler, anaokulları cemaatlere teslim edildi.
Gelecek endişesine kapılmış, korkan insan her şeyi yapar.
Halkı bu kadar germek hükumetin suçudur. Onu tehditle savunan trolları da, bunlara göz yuman bürokratları da ve her kim göz yumuyorsa, destekliyorsa bu suçun ortaklarıdırlar.
Kitleleri böyle ikna edemeyeceğiniz gibi, kripto Pontusçu sahte Müslüman Şevki Yılmaz'ın;
Bu, apaçık halkı tehdit etmektir.
-"2019'da Edirne'den Hakkari'ye her yer Arakan gibi yakılacak..." derken söze "Dirilişimizi gerçekleştiremezsek" ile başlayıp, "bunu haçlılar planlamış" diyerek de örttüğü,beyanındaki, bu tür olayın 19.yy. boyunca Arap yarımadasını ele geçiren sahte Müslüman Vehhabilerin, 1979 İran İslamcılarının yapmış olduğu gibi yapsanız da sonunda onlar gibi değişmek, dönüşmek ve yıkılmak zorunda kalacaksınız.
Hele ki ABD ve NATO koalisyonunun artık birliğini dağıttığı bu zamanda belki bunlara fırsat bulamadan halkın tokadıyla eriyip gideceksiniz ya da bu bozuk, akıl dışı ilkel özlemlerinizi terk edecek, kendinizi insan edeceksiniz.
Alaeddin Yavuz/
Alaeddin Yavuz wordpress
keykubat
/adilyargic
/ adilyargicc
Flaş 2019 Seçimi Açıklaması: "Edirne'den Hakkari'ye her şehir Arakan gibi yakılacak !"
Yeni Akit Gazetesi yazarlarından eski milletvekili Şevki Yılmaz yaptığı son dakika açıklamasında 2019 seçimlerine ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. Yılmaz yaptığı değerlendirmede, "Biz 2019'da dirilişimizi gerçekleştiremezsek Edirne'den başlayarak Erzurum'a Hakkari sınırına kadar her şehir Arakan gibi yakılacak" ifadelerini kullandı.
Akit TV canlı yayınına konuk olan eski Milletvekili ve Yeni Akit Gazetesi yazarı Şevki Yılmaz, Şaban Dişli'nin ekonomi danışmanlığına getirilmesini ve 2019 seçimlerini değerlendirdi.
"Şaban Dişili'nin göreve getirilmesini nasıl yorumladınız?" sorusu üzerine Şevki Yılmaz şu cevabı verdi:
"Reis-i Cumhur Tayyip Erdoğan kardeşimizin bir tasarrufudur. Bunu büyütmeye muhalafete malzeme çıkarmaya gerek yok. Kol kırılır yen içinde, burada bunu sorman bile yanlış olduğu kanaatindeyim."
"Biz Reis'e inanıyoruz, güveniyoruz. Geminin kaptanı Reis'tir. Büyük kasırgalarla gemiyi sürüyor. Bunu nedeni niçinini ona sorarız. Cevap verir vermez" diyen Şevki Yılmaz, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"İktidarın anlatmamız zor olan konulardan iktidarın kaçması lazım ama yaptı. Yapınca da savunmak bize düşer. Paratoner olmak bize düşer. Çünkü Şaban Dişli kardeşimiz kardeşinden dolayı suçlanamaz. Var mı FETO'luğu yok, var mı ByLock'u yok. Var mı hizmeti var. Birileri onunla Sakarya siyasetinde güreşmiş olabilir, niye o güreşe alet olacağız ki... Bir kere ahlaki bir duruştur Reis'in yaptığı... O arkadaşın suçu yoksa ben bunu boğamam diyor. Bu nebevi bir metot değil mi?"
Her Yer Arakan Gibi Olacak
"Tayyip Erdoğan kardeşimizin duruşu İslami bir duruş. Araştırmış, bakmış bunun o kardeşiyle o katille o generalle ilgisi yok, alakası yok. Neden boğdurayım ki, görev vermiş" diyerek sözlerine devam eden Şevki Yılmaz 2019 seçimlerine ilişkin ise şu ilginç değerlendirmeyi yaptı:
"Biz 2019'da dirilişimizi gerçekleştiremezsek, Edirne'den başlayarak Erzurum'a Hakkari sınırına kadar her şehir Arakan gibi yakılacak. Bunu Haçlılar planlamış, yemini var, kağıdı var. Vaktim yok."
Kpsscafe.com.tr | Ankara
İkinci bir link; https://odatv.com/saban-dislinin-basdanismanligi-caiz-mi-1809171200.html