TERÖR BİTMEZ VATAN BÖLÜNMEZ
1700 yılından beri Rusya Güneye inmeye çalıştıkça İngiltere tarafından önü kesilmiştir.Halen de sürmektedir.
Bence Türkiye'nin Rusya ile iyi ilişkiler kurması geçicidir.Ergenekoncuların tezlerini çökertmek için ABD izni ile yapılmaktadır.Samimiyet olmadığını yakında göreceğiz.BÜYÜTMEK İÇİN HARİTAYI TIKLA
Hatırlayabildiğim kadarı ile Şubat 2010 sonundan beri sürdürülmekte olan “Terör örgütünü bitirme operasyonlarının başlaması” ile şehitlerimizin sayıları da artmaya başlamıştır.
Acaba terör gerçekten biter mi?
Üç yıldır ülkemizi 30 yıldır kemiren ayrılıkçı PKK terörü,ondan önceki sağ-sol olayları ile ilgili yazıyorum ve son olarak da Kıbrıs ve soykırım dümenleri ile ilgili yazdım.
Bütün bu yaşananların sebebinin,1939’larda İngiltere-Türkiye Kredi antlaşması ile devleti İngiltere’ye,1946’dan sonra da ABD-İngiltere koalisyonuna yamamaktan başka çare bulamayan İsmet İnönü’nün müracaatı sonrası ,devletin her kurumunun en derinine kadar işlemiş olan ABD-Dönme yapılanması olduğunu, ABD’nin ve kurduğu NATO’sunun bölgeyi daha rahat yönetebilmek için hazırladığı ülkemizi merkez alan planlardan ibaret olduğunu,ülkemizde de en büyük ortağının TSK olduğunu hep yazdım.
Ancak TSK’nın içinde,ABD-NATO tarafından dayatılan siyasetleri,devletimizi bölünmekten uzak tutacak önlemler alan “ulusalcı-vatansever-Atatürkçü-sol” ama işbirlikçi bir yapılanma olduğunu, bölünme konusunu da özellikle Said-i Kürdi’nin başlattığı “İslam Kürdistanı” projesine sadık,Demokrat Parti,Adalaet Partisi (Süleyman Demirel sonraları biraz ulusalcı hale geldi),Anavatan Partisi,MSP-RP-Saadet Partisi ve son AKP ile “ayrılıkçılığın” zirveye oturduğunu sürekli vurguluyorum.
Bazı blog yazarı arkadaşlar,geçmişte “Turgut ÖZAL bölücü değildi” diye yorumlar yaptılar.Ama benim izlenimlerim aksi yöndeydi.Sünni Kürt maskeli Dersim dönme Ermenilerine örnek Çemizkezek’li Turgut Özal ve onun gibilerdir.Aynı bölge kökenli “Alevi” maskeli dönme Ermeniler ise Ordu içinde “Kürtçülük” yapılanmasının,PKK ve her türlü tedhiş yapılanmalarının merkezidirler.
Bu gün de yaşadığımız “Ergenekon-Ulusalcı çatışma süreci” gene bu doğrultudadır.
ANAP+AKP iktidarlarının beşiğini hazırlayan 12 Eylül 1980 darbesinin liderleri,ABD’nin başarılı “Bizim çocukları” Kenan Evren ve cunta arkadaşlarının devleti sekiz’e bölen ilk haritayı imzalamışlardı.
Güney Azerbaycan Haritası
Ardından,Kürt,kart,kurt gibi aşağılamalarla,solcu Kürtlere cezaevlerinde yaptıkları işkencelerle,Kürtçe yasakları ile,Turgut ÖZAL’ın “Damarlarımda Kürt kanı dolaşıyor” sözleriyle bölge halkını tahrik ederek dağlara yönlendirmişlerdi.APO efendiyi de Gizli Ermeni Kurtuluş Ordusu GEKO ile işbirliğine sokarak Suriye’de çiftliğini de hazırladıklarını daima tekrar etmiştim.
ABD,1950’de NATO’ya müracaatımızdan önce de SSCB’nin İran-Hürmüz körfezine inmesini engellemek için Türkiye’ye Güney Azerbaycan’ı (Ermenistan-Urumiye gölü arası SSCB kontrol bölgesi),Suriye ve Irak’ı işgal etmesini,bunda başarılı olmak için de tekrar Osmanlı devlet düzenine dönmesini önermişti.
Yani,işgal edilen bölgeler Türkiye’ye bağlı federasyonlar haline getirilecekti.İsmet paşa,ordu kesimi bu öneriyi gerek kurtuluş savaşımızda yardımlarını gördüğümüz SSCB ile ilişkileri bozmamak gerekse,bölge halkı ile yeni düşmanlıkların oluşmasını engellemek için ret etmişti.
Bu projeye “olur” diyen kesim ise,Said-i Kürdi (Nursi) talebelerinin oluşturduğu Milliyetçi,İslamcı Kürdistancılar,onların suyundan giderek kendi iktidarlarını garanti gören Menderes,S.Demirel, N.Erbakan,1980 sonrası “Fethullaçılık” adını alan bu hareketin yeni proje mimarı T.ÖZAL,ardılı Tayyip Erdoğan grubudur.
Türkiye Cumhuriyeti,1960’dan beri iki askeri darbe,sayısız muhtıra ile bu günlere gelmişse,Kürt ruhban ve toprak ağalarını içinde barındıran,ABD-NATO’nun ülkemiz merkezli Ortadoğu projelerinden bir “İslamî Kürdistan” çıkarma peşinde olan, 200 yıldır İngiliz-ABD işbirlikçisi bu “Nurcu-Fethullahçı” yapılanma yüzündendir.
Bu yapılanmanın beyinlerinden ve “ayrılıkçı Kürtçü olmadığını” söyleyen İslamcı Kürdistancı yazar Kadir Mısırlıoğlu,bundan altı ay kadar önce bir yandaş medyada (Kanal 24’te) söyle diyordu;
“APO Kürdistan’ı Türkiye’ye hediye edecek.”
Bu da şu anlama geliyordu;”Oysa biz AKP ile gerçek Kürdistan’ı kuracağız.”
Ağzında “Allah,adil düzen vs.vs.” dolayanların gerçek amacı devleti bölmektir.Halkı “din kardeşliği” ile uyutmak,hedefe doğru yürümektir.
En büyük destekçileri de ordu içine,Menderes döneminde ABD tarafından yerleştirilmiş, genelkurmay da yer almış,buna meyilli yüksek rütbeli subaylar ve onları sürekli “mağdur” pozisyonunda tutan ordu siyasetlerini hazırlayanlardır.
Ben böyle yazdım da kabul mu gördü?
Çok kişi bu görüşümü kabul etti,bazıları da etmedi,virüs saldırıları yaptılar.
Benim üç yıldır yazdıklarımı,şimdi Ergenekon zanlısı olan ve halen yurt dışında bulunan Bedrettin DALAN da söylüyor.
Buyurunuz;
Ordu sorumluluktan kaçıyor
Ele geçirilen CD kaydında, Turgut Özal’ın cumhurbaşkanlığı döneminde aralarında geçen bazı olayları anlatan Dalan, konuşmasının devamında “Bugün Turgut Özal zamanında atılan tohumlar bir 3-5 sene, 91/95 döneminde geriledi, yerinde saydı. Ama ona göre tedbir alınmadı. Aynen şu an Turgut Özal’ın çizgisi devam ediyor. Bu çizginin iki tane bileşeni var. Bir bileşeni Kürt’tür. Gayrı milli Türk. İkinci bileşeni şeriattır, İslamdır. Bu referansları durdurmak için çok mücadele ettim. Yalnız kaldım. Sorumluluktan kaçan kurumlardan birisi maalesef sizin kurumunuz” diyor. Bunun üzerine Dalan’ın sözünü kesen Ersöz “Kesinlikle yalan” yanıtını veriyor. Konuşmanın devamında Dalan, 1984 yılında Anavatan Partisi’nden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildiği dönemde parti genel başkanı olan Turgut Özal hakkında “Ben bu kavgaları yapıp da çok dayak yedikten sonra Allah’a şükür ayaktayım. Turgut Özal öldü. Ben ayaktayım, o öldü” yorumunu yapıyor.
Tedbir alınmalı
1986 yılında Hüseyin Kıvrıkoğlu ve Recep Paşa adında biriyle Gazi Orduevi’nde yapılan bir toplantıdan bahseden Dalan, üç defa Doğan Güreş’in evine gittiğini, beş defa da genelkurmay başkanına gittiğini belirterek, Levent Ersöz’e “Kaçtılar. Tedbir alınmadı bu ülkede. Kıvrık Paşa ile hâlâ görüşüyorum. Kıvrık Paşa ve Recep Paşa ile Gazi Orduevi’nde 1986’da yemek yedik. Gel bak tedbir alalım. Yoksa Korkut Özal’la beraber böyle bir nokta yakaladık. Teşhis edemediniz. Türkiye Federal Kürt yapıya doğru gidiyor. İslamcı federal Kürt yapıya doğru gidiyor. Teşhis edin bunu” diyor.
Suriyeli komutandan tavsiye
Son günlerde artan şehit sayılarının sebebi de ordununun terör örgütünü “bitirme operasyonu” adı altında aslı olmayan bir eylem başlatmasıdır.
Yaşadığımız bu günlerde,ABD-NATO bu projelerini terk etmemiştir.Projeler sürdükçe,PKK da sürecektir.
Bu gün de Rusya'nın ABD-AB tarafından önü Irak-Afgan işgali ve Kürdistan-Ermenistan projeleri ile kesilmek istenmektedir.Olası bir Büyük Kürdistan+Ermenistan projesinde,ABD bu ülkelere güçlerini yerleştirecek, devletlerin halkları da onların askerliğini,hizmekarlığını yapacaklardır.Şimdiden Flamenko dansı kursları, Hıristiyanlaştırma çalışmaları,apartman kiliseleri doğuda ve batıda aldı başını gidiyor zaten.Dün Kartal'da konuştuğum eski işsiz bir hükümlü,Kartal'da açılan Yehova Şahitleri'nin apartman kilisesine üye olmuş.Buna bir evden eve nakliye şirketinde iş ayarlamışlar.Her gidişinde 100 ABD doları veriyorlarmış.
İşte R.T.E Modeli Bizans.Bu harita II.Dünya savaşı sonrası emperyal devletlerin etki alanlarını göstermektedir.BÜYÜTMEK İÇİN HARİTAYI TIKLA (11.5.2010'da haritalar ve yazıları eklenmiştir.)
Sadece arada bir halkın biriken “gazları” alınacaktır.Terör örgütünün bitirilmesi bence asla olmayacaktır.
Daha çok şehit kucaklayacağız,cenaze namazları kılacağız ey milletim.
AKP’nin hükümet olur olmaz,Kürt Milliyetçiliğini nasıl tahrik ettiğini bilmeyenler,blog arşivimden yazılarıma bakarak inceleyebilirler.Mevcut siyasi partilerin hiç birisi ABD-NATO planlarını değiştir-medikçe “terörü bitiremez.”
Bu proje,Ortadoğu Müslüman ülkelerini,Pasifik okyanusundaki Müslüman ülkeleri,Çin’in kontrolünü, Afrika kıtasını,buralarda acil müdahale gerektirecek “askeri operasyonlara hazır, deneyimli ordu birliklerinin mevcudiyetlerinini korunmasını”,Federatif yapılanmalarla genişleyen bir ABD Jandarması Türkiye’yi ve ABD-AB ülkelerinin vatandaşlarının da “uyuşturucu+seks” ile uyuşturulmasının devamının sağlanmasını içermektedir.
Aden körfezinde meydana gelen gemi korsanlığı konusunun,Türk ordusunun da katılacağı bir “bölge güvenliği” projesi olduğunu, ve buraya asker göndereceğimizi,asker göndermeden iki ay önce “B.O.P ve KORSANLIK İLİŞKİSİ” başlıklı yazımda yazmıştım.
Yani,PKK terörü büyük devletlerce kolay vazgeçilecek bir proje değildir.NATO üyesi olduğumuz için de TSK'nın,siyasetin,NATO kaynaklı bir projede görev alması olağandır,ama kendi devletimizi bölücü,komşularımızın düşmanlığını çekecek,bölge barışını tehlikeye atacak projelerde görev alması anormaldir.Yazıların amacı da bunları tartışmaktır.
Devletimizin siyasetçileri, vatansever siyasetçiyi oynamak istiyorlarsa,ABD-NATO tarafından verilen görevleri “emret komutanım” diyerek değil,en azından halkının refahını,ülkesinin birliğinin korunmasını,akan kanları en aza indirgeyecek pazarlıklarla kabul etsinler.
Dilerim ki,kayıplarımız en azda tutulsun.
Mümkün olduğunca,fırsattan istifade bir “Kürdistan” çıkarma gayretinde olan güçler iktidardan ve ordudan uzak tutulsun.En zor iş de budur.
Bana sorarsanız,”Ne ABD ne AB tam bağımsız Türkiye”!!!.
Ama halkımız bunca kaybına rağmen,ister dindar ister solcu-ulusalcı,Atatürkçü görünümlü,ister siyasi,ister asker ya da sivil olsun "işbirlikçileri" tanıma erdemine ulaşmamıştır.
Bu da daha çok kan akacak,bedavaya şehitler verilecek,askerlerimiz daha adını bilmediğimiz pasifik ülkelerinde şehit olmaya devam edecek,ülkem insanı sömürgeci devletlerin askeri olmaya devam edecek demektir.
Rusya ve Çin olduğu,bizim de ABD-NATO üyesi kalığımız sürece kanlar devamlı olarak akacaktır.
Gene de azıcık umudun kimseye zararı olmaz;
“Terör bitmez vatan bölünmez” diyerek noktayı koyalım.
Adilyargic/Keykubat
Ektir;
İşte ihanet sonuçlanıyor;
İŞTE AKP DEVLETİ YIKIYOR!
01 Ekim 2012'de AKP "Türkiye'ye bir Kürt
kedisi bile vermem!" diyen, terörö örgütü ve deden Vatikan-Rusya Avrupa
kölesi olan Yahudi Kürdü Molla Mele Ahmet Barzani'nin torunu olan Mesut
Barzani'ye "Türkiye seninle gurur duyuyor!" sloganlarının atıldığı
sadece RE.T.E'nin konuşup tek aday olduğu bir kongre yaptı ve yeni dünya
düzenine göre ülkeyi yeniden şekillendirecek yani bölecek "Bütünşehir"
kavramını ortaya attı. Hedeflenen Başkanlık sisteminin ön aşamalarından
birisi olan bu proje ile AKP amirleri ABD-AB emirleriyle aynen şöyle
bölmüştür;