Geniş düğün salonu benzeri bir salonda,dinleyicilerin masalarda oturup rahatça konuşmacıları görebileceği güzel bir yerdi.
Oturumu yönetenler de baş köşeye yüksekçe bir zemine dizilmişler,arkalarında da duvarı boydan boya kaplayan Siyah,Kırmızı,Sarı renkli kocaman bir Alman bayrağı,bitişiğinde de daha kocaman bir Hz.Ali portresi vardı.Toplantı Almanya olduğuna göre,böyle toplantılar için belki Almanya’nın yasal zorunluluğu vardır belki dedim.
İlk önce yetkili olduğu anlaşılan bir konuşmacı söz aldı ve kısa bir girişten sonra sözü Kamer Genç’e verdi.İlginçtir ki Kamer Genç olumsuz bir kelime dahi kullanmadı diyebilirim.Konuşmacı daha sonra, kendisinden övgüyle bahsettiği ,harekete desteklerini istedikleri ,etkili olduğu anlaşılan gene Anadolu’dan bir şahsiyete söz verdi.
O da birkaç açılış sözcüğünden sonra,kendisine söz veren kişinin kendisini telefonla arayarak desteğinin istediğini,bu nazik isteği geri çevirmediğini anlattı ve şunu ekledi;
“Avrupa Birliği’nin desteği ve yardımları ile Türkiye’deki haklarımızı almak için mücadelemize devam edeceğiz.”
Ülke burada pazarlandı.Bu günün olayları o zaman planlandı.
Sonra,federasyonun bir avukatı olduğu anlaşılan bir genç söz aldı.O da şöyle bir söz sarf etti;
“Biz kimden yardım istiyoruz,bizi bir kaşık suda boğacak olan Sünni iktidardan,Sünnilerden yardım istiyoruz.Onlar da bunu vermeyeceklerine göre,biz de hakkımız alacağız.”
Bu sözden de iplerin koptuğu anlamını çıkardım.
Sonra söz sırası ünlü halk ozanı Musa Eroğlu aldı.O da ,esprili,şirin bir yüz ifadesi ile ilgimi çeken bir ifade kullandı.
“Tabii ki siz,Türkiye’deki Alevilerin 1960’lardan beri verilen mücadele sonunda nereye geldiğini bilmiyorsunuz.(Kurnazca bir gülümsemenin ardından) Onlara buradan desteklerinizi eksik etmeyiniz.Sen-ben ayrımı yapmadan bütün Aleviler birleşmelidir....”
Türkiye’de Alevi toplumu dendiği zaman zaten önce Dersimliler akla gelir.Kamer Genç’in de orada bulunması boşuna değildi elbette.
Şimdi,olaya bakalım;
1-Bu vatandaşlarımız,AB’nin desteği ile devletten haklarını alacaklarmış.
2-Türkiye’de 1939’dan beri İsmet İnönü’nün çabaları ile devlet dairelerini,kurumlarını ,batı Anadolu’nun bütün şehirlerini işgal ettikleri yetmiyormuş gibi daha başka haklar alacaklarmış.
Ahmet Aydemir (ACF İlk Kurucu Başkanı), Ali Balkız (ABF Genel Başkanı), Ali Rıza Gülçiçek (AABF Eski Genel Başkanı ve eski milletvekili), Cafer Kaplan (AABF İnanç Kurulu Başkanı), Derviş Tur (AABF eski Genel Başkanı), Hasan Öğütçü (AABF), Hürrem Ulusoy (Hacı Bektaç Veli Dergahı Temsilcisi), Kamer Genç (Tunceli Milletvekili), Musa Eroğlu (Sanatçı), Mustafa Timisi (TBP Eski Genel Başkanı ve eski milletvekili), Seydi Koparan (AABF YK Üyesi), Turgut Öker (AABK Genel Başkanı).
Alevilerin talepleri;
* Anadolu’da yaşayan milyonlarca Alevinin İnsan Hakları ve Demokratik Haklar çerçevesinde insan onuruna yakışır, özgürce yasal varlıklarının tanınması,
* Alevi İnancının yaşatılması için gereken Cem evlerinin ibadethane olarak tanınması ve Alevilerin Cem evlerine kavuşturulması,
* Zorunlu din derslerinin laik eğitim sistemi çerçevesinde ele alınması,
* Ülke takviminde Alevi inancına yer verilmesi;
* Diyanetin laik demokratik sisteme göre yeniden ele alınması
* Alevilerin kutsal mekânlarının kendilerine devir edilmesi ve korunması
* Alevi inancına önderlik edecek kişilerin üniversitede eğitim olanaklarına kavuşturulması
Bu gün,yani 12.02.2009 günü saat16.00 sıralarında yine bu kanalı biraz izledim.Çorum Hitit kalıntıları ile ilgili bir program vardı.İlgimi çektiği için seyrettim.
Çok,sıcak,içten açık bir anlatım ile,Hitit inanç sisteminin,Alevi-Bektaşi inanç sisteminin temeli olduğu örneklerle anlatılıyor,Hitit resimlerinin altına Hacı Bektaş-ı Veli’nin deyişleri yazılıyor,Alevi dedelerinin giydikleri kıyafetlere kadar Hitit kabartma resimleri arasında ortak bağlar bulunup gösteriliyordu.
Sonra,Hititler,çöktü ve ardından Urartu kalıntılarının bu kültürle benzerlikleri,yani Ermeni tarihinin de Hitit-Bektaşi kültürü başladı.Hitit ve Urartu kabartmalarında saz çalan ruhbanların resimleri öne çıkarılarak bağlamanın bir “Türk Kültürü “ değil,Hitit-Ermeni kültürü olduğu da vurgulandı.
Almanların da dil ve kültür yapıları zaten Hitit kökenli kabul edildiğine göre,ortaya şöyle bir sonuç çıkıyordu.
Bizim Alevi vatandaşlarımız “Türk olmadıklarını,Almanların Anadolu’daki kalıntıları olduklarını,yani Alman olduklarını söylemeye çalışıyorlardı.
İkide bir bazı televizyon kanallarının,Kars civarına II.Dünya Savaşı sırasında yerleşmiş bir Alman ailesinin de buralara “yerleşme sebepleri” de bu konuya mı dayanıyordu acaba?
Yani,Almanya buraları Alevilerin kökenlerine ve yerleştirdiği bu ailelerin artı,AKP’nin çıkardığı Yabancılara Mülk Satışlarını düzenleyen yasa ile özellikle bu bölgelerden mülk almış Alman-İngiliz ailelerle bir azınlık oluşturduktan sonra topraklarımızı bizden isteyecek,bizi azınlık durumuna mı düşürecekti?
İngiltere'de hakim olan Briton’ların da Alman kökenli olduğunu,İngiliz dilinin temelinin de Alman dili olduğunu da unutmayalım.
Doğu Roma İmparatoru büyük Konstantin’in Hıristiyanlığı resmi din ilan edip,İ.S.325’de İznik Konsülünde dört İncil’i tespit ettikten sonra,kendilerinden 100 yıl önce Hıristiyan olmuş Ermenileri aslen Yunan kökenli olmadıkları için “Sapık” ilan ettirmiş ve dinden de aforoz ettirmişti.
Bu bahane ile onları korkunç soykırımlara tabii tuttuğunu Joseph Campbell’in Tanrının Maskeler, Batı Mitolojisi kitabında yazdığını,bu konuyu da “Osmanlı,Emperyalizm,Ermeni ve Özür” başlıklı yazımda kullanmıştım.
Bu yazıda,Hıristiyanlığı kabul etmiş görünen ama,eski,kurban sunularını ve inançlarını,”çalgılı eğlenceler” düzenleyerek gizlemeye çalışan “ilkel inançlarını sürdüren kavimler” olduğunu da bu yazıda yazarken,”Bunlar bizim Alevileri andırıyor” diye de parantez içinde not düşmüştüm.
16.yy.’da Yavuz Sultan Selim döneminde de Sünni İslam’ı kabul etmeyen Alevilerin de ibadetleri yasaklandıktan sonra,eski inançlarını “eğlence yapıyoruz” mazereti altına saklayan Alevi vatandaşlarımızın, zaptiyeler gelince bina içindeki mumları söndürmeleri yüzünden,ibadetlerinin “Mum Söndü Eğlencesi” adı ile Sünnilerce anılması da aynı olayın tekrarından başka nedir ki?
Tam da, “Amerikancı AKP iktidarından bıkıp da demokratik bir partiye oy vererek ülkeyi bir düzene sokalım” dediğimiz anda benim bu programı seyretmem ,bu konudaki kendi iştahımı tamamen kaçırmıştır.
Nasıl iştahım kaçmasın ki?
“Demokrasi,hak,hukuk,adalet,kamil insan” gibi kavramlarla toplum içinde yer eden,benim gibi demokrat insanların da saygısını kazanmış bu vatandaşlarımızın yoğun bulunduğu CHP ve diğer Sol Partilere oy vermeyi düşünürken,meğer,ülkeyi asıl “satanların” ekmeklerine yağ sürecekmişiz de haberimiz olmayacakmış.
Bu yüzden bu memleket,Atatürk zamanını Kürt isyanları ile,sonrasını da ,devletin içine bu emperyalist işbirlikçilerinin doldurulması,yapılan her hizmetin temeline dinamit konulması,her gün,askerinin,polisinin kurşuna tutulması ile geçirdi.
Vah Türk Milleti vah!!!!
Vah ki ne vahhh!!!
Bitlisli Ermeni İsmet İnönü ile “Alevi Kürt “ kimliğini kullanan Tuncelililer ile “Şeriat Kürdistanı” kurmak için yola çıkan,İngiliz Sevenler Derneği ve Kürt Teali Derneği kurucusu Said-i Kürdi (Nursi) ortak çıkardıkları isyanlarla ve işbirlikleri sonucunda Türk Milletinin başı Mustafa Kemal’i harcadıktan sonra Kürt isyanları duruvermişti.
Neden?
Devlet ellerine geçmişti de ondan.
Şimdi ne olacak?
Şimdi,Türk ve Sünni Müslümanlar bu topraklardan kazınacak ve yerine Kutsal Haç-Bereket Hilali Devleti” kurulacak.
Yaza geldiğim olasılıklar CHP-SP koalisyonu ile bitirilecek mi acaba?
Hani,sosyalistlik,hani komünistlik,hani,demokratlık?
Nerede o terör örgütünü meclise soktuğu için siyasetten silinen“Aslan Demokratlık”?
CHP’nin adayları değil mi onlar?
Yani ortada "DEMOKRASİ MÜCADELESİ" yoktur.
Hilal-Haç Savaşı mı sürmektedir.
Hitit+Ermeni+Alman olduğuna inandırılmış dönmeler Alevi,demokrasi ve Atatürk maskeleri ile HAÇ'ın askerleri mi olmuşlardır?
Hiç birine de inanmadınız.Sadece,sizi insan yerine koyup arasında barındırıp besleyen Türk milletini bölmek,parçalamak,yıkmak ve satmak için bu maskeleri giydiniz.
İşte size Cumhuriyet döneminde çıkarılmış Kürt İsyanları Listesi;
Nasturi İsyanı: 1924 yılında Hakkari’de
Raçkotan ve Raman İsyanı: 1925 yılında Siirt, Sason ve Silvan’da
Şemdinli İsyanı: 1925 yılında Hakkari’de
Sason İsyanı: 1925 yılında Siirt’te
Şeyh Sait İsyanı: 1925 yılında Diyarbakır, Kulp, Varto, Bingöl ve Çapakçur’da
Beytüşşebap İsyanı: 1926 yılında Hakkari’de
Koçuşağı İsyanı: 1926 yılında Ovacık ve Hozat’ta
Mutki İsyanı: 1927 yılında Bitlis’te
Bicar İsyanı: 1927 yılında Hani, Lice ve Kulp’ta
Zeylan İsyanı: 1930 yılında Tendürek, Muratbaşı ve Erciş’te
Ağrı İsyanları:
Ağrı İsyanı: Mayıs 1926 yılında
Ağrı İsyanı: Eylül 1927 yılında
Ağrı İsyanı: Eylül 1930 yılında
Tunceli İsyanları:
Tunceli İsyanı: Mart-Ekim 1937 yılında
Tunceli İsyanı: Haziran-Ağustos 1938 yılında çıkmıştır.
Bütün bu isyanlarda isyan çıkaran Kürtlerin silahlı gücü 150 kişiden 5000 kişiye kadar değişmiştir. Şeyh Sait’te 5000 silahlı, Tunceli’de 3000 silahlı, Ağrı’da 800-1500 silahlı isyancının olduğu tahmin edilmektedir.
İsyanların bastırılması Tunceli’de yedi ay, Şeyh Sait’te 4,5 ay sürmüş, diğerleri de iki gün ile azami bir ay içerisinde bitirilmiştir.
Yukarıdaki Kürt İsyanlarının tümü ya İsmet Paşa Başbakanlıktan alındıktan sonra ya da alınması söz konusu olduğu zamanlarda çıkmıştır.Sonunda,Atatürk onu Apo gibi Büyükada’ya kapatır ya,İsmet büyük devletlerle pazarlığı çoktan yapmış,Atatürk’ün defterini dürdürmüştür.
Atatürk,yanlış teşhis,yanlış tedavi uygulaması ile ilaçlanır,öldürülür,bir yıl sonra Fahrettin ALTAY ile yapılan bir darbe sonucu İsmet paşa devletin ve Atatürk’ün mirasının başına çökecektir.
İngilizlerle Kürdistan kurma işini en erken 80 yıl sonrasına “Kürtlerin Türkler arasında ehlileştirilmesi” gerekçesi ile ertelemiştir.
İşte o gerekçe,12. Eylül 1980 rejimi ile yürürlüğe girmiş,Apo ve örgütü devlet eli ile “Kürtçülük+Büyük Ermenistan” projesini uygulamaya başlamışlardır.
Kimse bu işte Türkleri suçlamasın.Çünkü,devlet içinde,sinsi projelerin,pazarlıkların olduğu ortada Türk yoktur.
Atatürk sonrası bu devleti zaten Ermeni İsmet 1973’e kadar bir dikta ile yönetti.Gerisini de onun kurduğu Amerikan-İngiliz+Rus yanlısı yapılanma sürdürdü.
Saf,gariban Kürt halkı da bu dümene ikna etmek için de Sünni Kürtlere Said-i Kürdi,Cumhuriyeti kurduğu için Atatürk’ü “din düşmanı”,Dersimlilere de isyanlarda sizin için “”soykırım emri verdi diye “Atatürk Düşmanlığı” aşılayan İsmet paşa iktidarı,Türklere de “Aman,bu olayları tarih derslerine yazarsak,Kürtlerle Kızılbaşlar gene isyan eder bahanesi ile gaz vererek bu olayı unutturdular.
Amerika,bunları iptal edip yerine Nurcuları geçirmeye kalkmasaydı kimsenin de haberi olmayacaktı zaten.
Şimdi Almancı dönme Ermeni+Kürt İHANETLERİ OYUNUN” son perdesi oynanmaktadır.
Türkiye'nin bölünmesinden,yeni projelere teslim edilmesinden,akacak kanlardan ASLAN PAYINI KİM ALACAK?
Oyunuzu ona göre kullanın!!!
Keykubat
Günümüzün "KALPAKLI ATATÜRKÇÜSÜ" Yalçın KÜÇÜK (=Ermenice Bogos,Yunanca Paulous İngilizce Pavlus demektir.Hz.İsa'nın Hıristiyanlık inancını Anadolu'da ilk yayan havri Aziz Pavlus'a atfen dönme Ermeni ve Rumların kullandığı bir soy addır.)
Bu video da Bitlis'li dönme Ermeni İsmet İnönü'nün Alevi maskeli dönme Ermeni kanadının ihanetini göstermektedir.
Bu video,ihanetin İngiliz düzenlemesi Kürt Vehhabiliği olan "Bitlis'li dönme Ermeni Said-i Nursi'nin "NURCU" kanadının ABD-AB bağlılığının kanıtıdır.
Bu video,ihanetin İngiliz düzenlemesi Kürt Vehhabiliği olan "Bitlis'li dönme Ermeni Said-i Nursi'nin "NURCU" kanadının ABD-AB bağlılığının kanıtıdır.
http://www.alevi.com/haberler+M531b48cd6d7.html
Hrant Dink için Viyana’da uğurlama toplantısı
http://www.alevi.com/etkinlik+M5d2d6c0ac0b.html
DTP'den Tunceli'nin Dersim olması için kanun teklifi
DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Tunceli'nin adının "Dersim" olarak değiştirilmesi için Meclis Başkanlığı'na yasa teklifi vereceklerini açıkladı.http://haber.sol.org.tr/devlet_ve_siyaset/9990.html
Ergenekon'da Flaş Gelişme
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=207330
Org. Karadayı, Murat Karayalçın'ın Encümen-i Daniş üyesi olduğunu söylüyor.http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=207303
AB Herkesi Birleştirecek"
12 Şubat 2009 16:18
Başmüzakereci Bağış: "AB, Türkiye'de iktidarı-muhalefeti, askeri sivili birleştirecek bir proje"
İŞTE AKP DEVLETİ YIKIYOR!
AKP kongresinde Barzani'ye AKP'lilerin attığı sloganlar! |
Haberin linki tıkla; |
İşte, Osman Pamukoğlu paşadan Barzani tanımı; |