Blog başlığındaki "+40" UYARISINI GÖRDÜNÜZ MÜ?

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.

Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.

Tedbir olarak yanınızda sağlık ekibi bulundurunuz veya çıkınız! +40 :))

İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.


Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Yazılarımı ırkçı, etnik,dini ayrımcı bulanlar, Atatürk'e yapılan 26 Kürt isyanı, 25 suikastın arkasında ve 30 yıldır, 50.000 insanımızın ölümünde Kürt Yezidiliği ardında saklanmış gayrimüslüm azınlıkların olmadığını ispatlasın.

Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Kasım 2025 Cumartesi

23 YILDIR VERDİĞİM HATALI BİLGİLER İÇIN ÖZÜR DİLERİM.

 23 YILDIR VERDİĞİM HATALI BİLGİLER İÇİN ÖZÜR DİLERİM. 

Ben 2002 Eylül ayında emekli oldum. Yaptığım resmi görevleri kayıt etmedim.

Yakın koruma ve tercümanlık veya Mihmandarlık görevlerimde resim çektirmedim, yasaktı, sadece misafirin Başkonsolosluğu bunları yapabilirdi.


Ben ilk fotoğraf makinemi 1991'de Tunceli'de aldım. 

Görevimde çalışırken resimle belgeleme ihtiyacı hissetmedim, zaten izin de, resim çekecek kimsem de yoktu.


Ben, karakollarda it, kopuk, çetrefilli işler içinde harcanmadan emekli olabilmek için İngilizce öğrendim, her tür suçlamadan ayrı temiz kalmak için yıllarımı verip başardım.


2004'de yazmaya başladığımda internette bu bilgileri bile bulamadım. Aklımda kalana göre yazdım.


Devletin, hükümet, siyaset, bürokrasisi tarihini kayıt etmek gibi bir derdim de hiç olmadı. 

Tek derdim, kendimi şaibeli islerden uzak polis birimlerinde çalışarak emekli olmayı başarmaktı.

Başardım.


Meğer,  ben ateist olduğumu söyledim diye, beni Valiliğe sikayet edip, her polis cuma namazına gelecek emri veren Nevzat Ayaz değil Kutlu Aktaş valimizmiş.


Bir çok yazımda sayın Istanbul Valisi Nevzat  Ayaz beye dayandırdığım bilgiler yanlışmış. Onun Istanbul valiliğinden ayrıldığında ben Valilik makamınca tercümanlık için çağrılacak  İngilizce diline hakim değildim. 

1989'da gelişebildim.


Ömrümce, ileride yazarım diye günlük, kronoloji tutmadım. 

Bu listeyi bu gün inceleyince gördüm ki hata etmişim.

Ama bu bilgiler bu güne kadar internette de yoktu.

Meğer benim tüm anılarım aşağıda altını kırmızı çizgiyle işaretlediğim Valilerimizmiş.

Nedense benim aklımda üç ad kalmış.

1- Sayın Nevzat Ayaz, bu çizelgeye gòre onun zamanında ben tercümanlık yapmadım.

2- Sayın Hamdi Ardalı, O Vali ile eş rütbede Turgut Özal'ın atadığı Süper Vali Emniyet Müdürüydü.

3- Emekliliğime kadar çalıştığım sayın Erol Çakır valimizdi.

Kim bilir bir çok anımız onun zamanında olmuştur. 

Devlete hizmet eden herkese selâm olsun.


Benim aklımda İstanbul'da iki vali kalmış;

Nevzat Ayaz ve Erol Çakır.

Bir de süper Emniyet müdürü Hamdi Ardalı.

Yapçak şey yok derdi rahmetli kızım.

 

Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru 

13 Kasım 2025 Perşembe

AİLE KURUMU BİLİNCİ ve TRAVMATİK TOPLUMLAR

  AİLE KURUMU BİLİNCİ ve TRAVMATİK TOPLUMLAR



Tarih boyunca aynı soydan gelen büyük üyelerden oluşan Aşiret Aile yapıları vardı.

Bunlar sosyoloji biliminde içten evlenen Endogamy, dıştan evlenen Exogamy aileler olarak ayrılırdı.

En çirkini de en kötüsü de içten evlenen yani, anası, kızı, kız torunu ile evlenen IRKÇI, başka toplumlara yaşama hakkı vermeyen, aşiret içinden kadınları ortak kullanan, başka ailelerden evlenen kızları da erkekleri de TÖRE CİNAYETİ deyip öldüren, ama diğer aile kızlarına tecavüz edip, rahmini kirleterek recm etmek veya satmak zorunda bırakan gelenekleri vardır.

Bu aşiret toplumları büyüdüklerinde komşu kavimlerin dinlerinden kopya çekip kendilerine uydurdukları, böyle yaşam şeklini emreden bir Tanrı edinirler veya, Tebaa iseler, egemen toplumun kralını Tanrı edinirler, emirlerini göksel tanrı emirleri olarak uygularlardı.

İlk kez adet gören kız çocuğu bu aşiret reisi veya egemen toplumun kralı veya onun memuru tarafından ve tapınak baş rahibi tarafından hamile bırakılır, doğan çocuk hemen alınırdı.
Diğer çocuklarda, çocuk kadın ikinciyi aşiret reisinden sonrakiler herkesten çocuk yapardı. 
Kimin köle olarak satılıp kimin kabile içinde kalacağına aşiret reisi karar verirdi.
Aşiret reisi, yeryüzü tanrısı olan kraldan ve sonra göksel tanrısından vahiy, bire-bir görüşme ile emirler alırdı.

Emirlere uymazsa denetçi peygamber ailesinden gelen peygamberler onu uyarırdı.

Tevrat'ta İbrahim'in ilk oğlu İsmail'in, İshak'in ilk oğlu Esav'ın, Yakup'un ilk oğlu Ruben'in aşiret reisi seçilmemeleri, İsmail'in çöle, Esav'ın Seir dağlarına kovulma nedeni bu, ilk doğanların egemen toplumun kral soyundan olmaları yüzündendir.

Saul ile ilk devletlerini kuran Yahudiler, ikinci kralları hadım Davut'u lanetli Ruben soyundan seçtiler. 

I.Krallar ve II.Krallar kitaplarında Saul'un tapınağa annesi Hannah tarafindan bağışlanması, Tanrısı ile konuşmaları, peygamberlerce uyarlamaları işlenir. Aynı olaylar Davut, Süleyman ile sürer gider.
Peygamberlik, Arap geleneğinde Nebilik, sadece Sabiler ve Yahudilerce uygulanan bir gelenek değildi. Hepsinde vardı. 

Ama Yahudiler, köle erkek fahişe Yusuf ile Mısır'da, kadın fahişe Ester, erkek fahişe Davut'un İran şahlarını etkilemeleriyle öne  çıkan kavim oldular ve Roma, Pers onlara yazdıkları dini diğer tebaalara kabul ettirince Yahudiler öne çıktı.
Insanlık ta bu iki büyük imparatorluk yüzünden Yahudi köle dinlerine mahkûm edildi.

Bunlarda insanlık yoktur, çocuklar doğduğu andan başlayarak tecavüze uğrarlar, tecavüzle büyürler, çocuğun çocuğu olurdu da anne baba olduklarını bilmezlerdi.

Doğan bebeği hemen alırlar, başka doğum yapan birine verirler, çocukları takas ederlerdi.

Hep olan şeylerdi çünkü.

Yahudilerin M.Ö 520'lerden Babil sürgününden döndükten sonra yazdıkları Babil Talmudu, Tevrat yerine okunur. Bu kitapta, cinsel ilişki ve evlilik yaşı "0-3" yaş arası başlar.

Yahudiler o zamanın, Mısır, Asur, Hitit, Pers İmparatorluğu'nun sonra Grek, Roma, Sasani, Emevi, Selçuklu, Osmanlı tebaası yani taşınmaz mal edinemeyen köle kavimlerinden biriydiler.

Zamanla gelişen çocuklar bu yaşam şekline itiraz  ederler, direnirlerdi.

Antik Çağda Tanrıçalara Bebek Kurbanı başlıklı çeviri yazımda, eski Roma'da anne ve babalarına itiraz eden asi çocukların başlarının kesilerek köprü başlarına, kale kapılarına, tapınak girişlerine asılarak korku verildiği yazar.

Bazıları anne ve babalarını öldürürlerdi.
Buna çözüm olarak Yahudi Tanrısı Yahweh ayet göndermekte gecikmedi ve böyle çocukları başlarına taşlarla vurularak yani recm ile öldürme cezaları verdi.



Mecburen kumar, fuhuş, pezevenklik, faizle para verme, kumar işlerinde yer aldılar. 
Sünnet ettikleri erkek çocuklarını fahişe olarak satıyor, hastalık yayma oranı düşük olunca insanlar Yahudi erkek fahiselere  daha fazla ödemeye başladılar.
Yahudilerin Tevrat yerine yazdıkları Talmud kitabı bebek, cocuklarla yapılan pedofili ve kulamparalık tecavüzlerini ilahi emir olarak onaylayan bir kitaptı.

0-3 yaşında bir kız bebek KADIN, aynı yaşta bir erkek bebek te ADAM'dı.

Dünyada en büyük genel ev, kumar işletmecileri Yahudilerdir. 

Biri de Donald  Trump'ın dedesiydi. Genel ev işletmeciliği yanında uyuşturucu ticareti de yapınca, Kanada'ya sığınmak zorunda kalan dedesinin genel evini geçen yıl Kanada başbakanı Tredeau aslına uygun olarak onarıp ziyarete açmıştı.

16.yy sonrası da Bankacılık düzenini bile onlar kurdular. 




Bu şartlarda yaşayan bir insan, çocukluğunu da ergenligini de yaşamamış, olduğu gibi kabullenmiş, alınıp satılan, kullanılan, itiraz ettiğinde örnek ölümlere mahkûm edilirdi.
İyi, kötü, doğru, yanlış, eğri düz bilmezdi. Çocuk olduğunu bilmediği gibi anne ve baba oldugunu da bilmezdi. 
Toplumunda herkes aynıydı.

Ahırda hayvanlarla birlikte yaşardılar. 
İş göremez hale gelince öldürülür, parçalanır, domuzlara yem olarak verilirdi.
Bu bile onlar için bir kurtuluştu.
 
Hiç birinin mezar taşı olmazdı.

Aşağıdaki tespitlerin çoğu böyle aşiret aile yapısından gelen travmalı insanlara aittir.

Her doğan kız ve erkek bebekler, çocuklar aşiretin ortak karıları olarak doğar, alınır, satılır, kiralanır, hediye edilebilirler.

Bu gün sadece Batıda ve Türkiye gibi 100 yıl demokrasi yaşamış ülkelerde Baba-Anne-Çocuklardan oluşan Çekirdek Aile yapsı Sanayi devrimi ile başlayan Köyden Şehire göçlerle ortaya çıktı.

Sma ensest, Endogamy toplumlar bunu şehirlerde de sürdürdüler.

Bu da çağdaş toplumda TRAVMALI TOPLUMLAR yarattı.

Aşağıdaki makaleyi yazan arkadaş genel toplum yaşamını analiz ederek tespitler yapmış.

Bazı anne ve babalar kötüydü tespiti üzerinden yürümüş.

Oysa bazı anne ve babalar istemeden anne baba oldular.

Bazıları esirdi, bazıları köleydi. Bazıları da özgür doğduğu halde doğar doğmaz aşiret reisinin, devlet ve dini kurumların malı, kölesi olarak doğuyor insanlık dışı sartlarda ömür tüketiyordu.

İnsanlar bilmeden, istemeden doğdular, doğuruldular, endogamy toplumlarda anneleri ile bağ kurmasınlar diye SÜT ANNE kurumları oluşturuldu, 3-5 yaşında bir çocuğu annesi rakip görüyor, yerini korumak için çocuğu öldürüyordu.

Bunlar günümüzde de var.

Böyle endogamy toplumları olan Rusya, Fransa, Ispanya, Ingiltere... gibi Avrupa ülkeleri savaşlarda askerliğe elverişli erkek bulma sıkıntısı çeken Doğu Roma İmp. I.Jüstinyen'in (532) aile içi ensest ve homoseksüel erkekleri, kurban fırınlarında diri diri yakarak yasakladı.

Bu yasakları Tanrı Kral olarak Tanrıdan aldığı vahiyler olarak Tevrat Levililer kitaplarına yazdırdı.

İleri çağlarda demokratik, hukuki, ahlaki, sosyalist devrimler ile din temelli bu sapık gelenekleri yasakladılar.

Böylece ortaya din dışı adalet, din-dışı ahlak kavramları çıktı, gelişti.

Bizde de Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bu kazanımları halkımıza layık gördüler. Endogamy Aile düzeni yasaklandı, bebek, çocuk ergen fuhuşu yasaklandı ve "İlkem, küçükleri korumak" diyen Andımız yazıldı.




Bu yüzden demokrasi, bu yüzden eşitlikçi sosyal devlet diyoruz. Bu yüzden Atatürk cumhuriyeti ve kazanımlarını korumak için parçalanıyoruz.

Atatürk, Türk, Cumhuriyet, Sosyal, laik devlet düşmanları çocuklarını köle olarak kullanan, kiralayan, satan, travmalı toplumlar olan Ermeniler, Gürcüler, Yahudiler, Çerkezler, Rumlar, Araplar ve az da olsa Türklerin de olduğu Müslüman görünen Endogamy Aile içi ensest toplum yaşamını İslâm Şeriati diye sunan işgalci, işbirlikçilerdir.

Türkiye'de ensest diye araştırın Atatürk ve Hanefi mezhebinin kaldırdığı endogamy toplum geleneklerini kölelik dahil serbest bırakılmış olduğunu son 23 yılda RTE döneminde olduğunu göreceksiniz.

Alaeddin Yavuz 
Emekli Polis Memuru 

Şimdi yazıma konu olan Volkan Akay beye ait makaleyi kısmen  vereyim;

BAZI ANNELER BABALAR KÖTÜDÜR

Bazı anneler babalar bencildi.

Bazıları narsistti, bazıları psikopattı.

Bazıları kendi acılarını çocuklarının sırtına yükledi.

Bazıları ise o küçücük omuzlara dünyanın yükünü bindirdi.

Bazıları çocuklarını döverdi, bazıları onlara işkence ederdi, hem fiziksel, hem duygusal.

Bazıları çocuklarını sever gibi yapar ama kullanırdı.

Kimi, kendi eksikliğini gidermek için kimi, bir amaçsızlığın içinde “varlık nedeni” yaratmak için.

Bazıları çocuklarını kölesi gibi görürdü.

Emir verir, susturur, korkutur, “sen benim çocuğumsun” derdi, ama o cümlede hiç sevgi olmazdı.

Sadece sahiplik, sadece güç vardı.

Bazıları çocuklarının başarısını bile istemezdi.

Çünkü onların ışığı, kendi karanlıklarını görünür kılardı.

Bazıları kendi yaşamadığı gençliği bahane edip bebeklerine, çocuklarına bile bakmak istemezdi.

“Ben de insanım” derken, en insanca sevgiyi çocuklarından esirgerdi.


Bazı anneler babalar kötüydü.

Ama hiçbir zaman kötü oldukları konuşulmadı.

Çünkü kimse “anne babalığın” da yanlış yapılabileceğini kabullenmedi.

Kendini tanrı sananlar, yıllarca sevgi öğretmeni gibi anıldı.

Oysa onların ardında kırılmış çocuk kalpleri, eksik sevgiler, boğazına oturmuş cümlelerle büyüyen sessizlikler vardı.

Yazının linki;
https://www.facebook.com/share/p/1D8dgtgtM3/

12 Kasım 2025 Çarşamba

ARAP PEYGAMBER SAHABE ADLARINDAN BAZILARININ TÜRKÇELERİ

  Bazı Arap Yahudi Peygamber Adlarının Türkçeleri


Arap Yahudi mitolojisi ile birleşmiş Jarusaleem- Yeruşalim diye bilin Kudüs şehri, Hz Musa'dan 300 yıl önce Mısır'ı işgal eden Hiksoslar olarak bilinen göçer karışık kavimlerden oluşan savaşçı halklar tarafından KADEŞ yani Kodoş, pezevenk şehir adıyla inşa edilmiştir. Tapınaklar günümüzde bile kerhane görevi yapıyor.

Hâlâ Yahudi Rabbilerine de GODOŞ deniliyor.

Yahudiler de, Kadeş'e, tanrıça Aşera'nın biri kız Seher, biri erkek Salim adlarını verdiği ilk ikizlerinden Salim'in adını ululama eki YERU ile birleştirip Yeruşalim adını vermişlerdir.
Wikipediya'daki etimolojisik karşılığı da pek farklı değil;

"Kudüs, Abdi-Heba’nın Amarna Mektuplarında 'Urušalimin' olarak geçer.[35] Yeruşalayim, Kitâb-ı Mukaddes’teki Yeşu kitabında ilk ortaya çıkar. Bu form Yireh (tanrının hizmetinde olan ve tanrıya uyan yer) ve Tanrının (Şalim) karışımıdır. Tanrıya verilen Şalim adı, SLM kökünden türediğinden, Şalom (İbranice) ve Salam (Arapça) barış anlamına da gelir, bu nedenle Yeruşalayim’e Barışın Şehri de denir"
IIsteyenkaynaktan da okuyabilir.

Hz Musa'nın ablası, Asur tanrısı Ba'al'ın kızı ve karısı Aşera'ya ibadet ayinlerinde tef çalarak, ilahi okuyarak cemaati coşturan rahibe Meryem bile Kadeş ele geçirilmeden ölmüş, Kadeş dışına gömülmüştür. 

Aramiler ile Arami olan İbrahim ve Sara kardeş evliliğinden üreyen Yahudiler de Arami kabul edilebilir.
Araplar ise, Arabistan yarımadası ve Afrika'da, Aramilerin aralarına karıştığı çeşitli ırklara ait karışık milletlerin ortak adıdır.
Arami yani Sabilerin kültürleri içinde erimişlerdir. Nedeni köken olarak Hint, Sabi, Mandean, Farslar gibi soydaş milletlerden olmalarıdır.

Araplar gerçek adları ile değil lakapları ile bilinir.
Zaten adları da, soylu iseler tanri adları, köle iseler sayılardan oluşur.


Hazreti = Sayın, saygıdeğer

Avram-Abram-Eburamu-İbiram,Av-Ab=Su = 
Hint Tanrısı Brahma'nın farklı söyleyişleri, Baba, kavmin babası,  Rahim'in suyu...

İsmail= Allah işitir

İshak = Güler

Yakup = Hileci, sahtekar, topuk tutan, ikizinin topuğuna tutunarak doğan, kurnaz, şeytan,

İsra el= Gece yürüyüşü yapan tanrı, Enki, Ra gibi. Tevrat'ta güreşte Allah'ı yendiği için Yakup'a Allah'ın verdiği ad olarak geçer. İsrail böylece Yakup'un adı olur. Yalandır. İsra Kuran'da da sure adıdır, Tanrıyla yapılan gece yürüyüşü anlamında Muhammed'in miraç olayını işler.

Yusuf =Ekleyen, arttıran, Yakup'un kısır karısı Raşel'den doğan ilk oğlu.



Bünyamin = Sağ elimin oğlu, Yusuf öldü diye kısır Raşelden doğan ikinci çocuk, karnını yararak annesini öldürerek doğan, şeytan çocuk. İran şeytanı Ehriman/Erman'ın Yahudi olanı.


Yusuf, Mısır sarayına erkek köle olarak satıldı. O çağda da Osmanlı çağında da SARAY HİZMETİNE alınan erkekler HADIM edilirdi.
Hadım edilen birinin çocuğu nasıl olur?


Oysa Yusufun da iki oğlu olur.
Manaşe ve Efraim


Aynı şey yüzyıllar sonra İkinci Israil kralı Davut için de geçerlidir.

Tarlada buğday demetlerini yığarken, Kral Saul'un sarayına götürülüp Lir çalarak baş ağrısını dindiren Davut hileci tanrı Lir'in mucidi, biseksüel Hermes'e benzer.

Saul'un oğlu Yonatan'a aşık olur ama, Saul'un kölesidir. İkisini kapıştırıp ölümlerine neden Davut (Dawit-Dod adlarından gelen Sevgili demektir) kendisi Ruben soyundan gelen ilk Yahudi kralıdır. O da saraya Hadım edilerek alınmıştır.

Ama Saul'un kızı Mikal ile de evlenmiştir.
Kral olunca köle komutanı Efron'un karısı Bat Şiva (Şiva kız)ya aşık olup tecavüz etmiştir. Kocasını öldürtmüştür.

Ondan Süleyman peygamber doğmuştur.
Ondan 1000 yıl sonra Hz Muhammet- Zeynep binti Cahş ve Köle komutan Zeyd hikayesi de aynen tekrar eder.

Zeynep= Tombul kız 
Cahş = Müslüman olmayı ret eden



Yahudiler gerçek anlamda asla bağımsız devlet kuramadılar ki kralları olsun.
Davut, Daryus, Süleyman Büyük Kurus, Salman Pers Imparatorluğu büyüten iki kral olarak da bilinir.

Cyrus-Kurus-Süleyman Yahudileri özgür kılan Pers kralıdır, Darius, David da onun babasıdır.

Davut-Dawit- Dod= Sevgili, aşık. Yani harem oğlanı olduğu açık. Yahudiler, gayri menkul edinemedikleri için çocuklarını seks kölesi olarak yetiştirip satarlardı. Bu gün de öyledir. Bebek, çocuk, ergen fuhuşu onların işleridir. Epstein adası, New York sinagog baskını, Turpin aileleri, Cathy O'Brian'ın aile içi cinsel yaşamı, Talmud ayetleri, Suudi, Iran molla, imam açıklamaları bu gün de buna örnektir.


Bu gün dünyanın en güçlü devletini yöneten bir başkan Alman Yahudisi pezevenk aileden gelir.


Musa,Moşe, Muşi, Mosis= Suyla gelen, suların üstunde yürüyerek gelen; Mısır Tanrısı Osiris'in Atlantis'ten okyanusu yürüyerek geçip gelmesi inancını temsil eder.
Ablası Meryem onu sepet içinde Nil nehrine bırakır. Nehirde yıkanan Firavun Seti'nin kız kardeşi bulur ve büyütür.
Musa masalının Yahudilerin Babil sürgünündeyken Kalde kralı Sargon'un hikayesinden çalındığı gün gibi açıktır.



Musa adı da Kızıldenizin Sina Yarımadası kıyısında Kamış Denizi olarak anılan bölgeden, Firavunun askerlerinin mızrakla kesilmiş saz saplarının olduğu bataklığa itmelerine rağmen, sağ geçtiği için bu adı almıştır
Gerçek adı Osarsif'tir. (Manetho tarihi)

Harun= Savaşçı Aslan Musa'nın kardeşi 

Miriam, Meryem, Mary= Tanrının hizmetçisi, tapınağa adanmış ilk doğan kız çocuğu, Allah'ın Karısı.  Musa'yı sepetle nehre bırakan ablası. Üçü de peygamberdir.


İsa= Zeytinyağı ile ayinler eşliğinde ovularak vagtiz edilmiş olan, Ahmet.
James Churchward da Mu'nun Çocukları kitabında Hz,Isa'nın adı Urisa'dı ve Osiris'e atıf yaptığını yazmıştır.

Muhammed= İranlıdan üstün olan. Seçilmiş kavim Yahudiler değil İranlılardı. 628'de Sasaniler tarih olunca, Arap peygamberine bu ad verildi. İnsan adı değil, dinde yüksek dereceli rütbedir.

Aşağıdaki tespitler de Kuran araştırmacılarına aittir.






Ahmet= Doğumu yıldızlarca bildirilen, doğumunda ayinlerle zeytin yağı ile ovularak vaftiz ve rahiplerce tecavüz edilmiş olan seçkin doğan kişi. Mısır'da Ahmose firavun adı olarak da geçer.
(Aramice'dir. Bütün Arap, Yahudi, Fars, Mısır, Yunan adlarının çoğu Aramice'dir.)


Ebu Bekir= Deve yavrusunun babası, Cebrail'in lakabı, Salih peygamber kıssası.

Ebu Hüreyre= Kedilerin babası



Hamza= Erkek aslan, -Pers güneş tanrısı Armazd'ın sembolü, cesur, savaşçı, İngiliz adı Harry=Yağmacı ile eş anlamlı.

Ömer= Bereket- Tahıl Tanrısı Allah= Hubel"den Tahıl demedi, tahıl gibi uzun ömürlü, zengin, etkili konuşan.


Osman = Yılan yavrusu- Tanrılar yılan sekilli cinlerdi, ondan



Abd el Kadir= Kadir'in (Güçlü olan) Kölesi
Abd el Kerim= Ulu olanın kölesi
Abd el mut talip= Talip'in (Yemen ay tanrısı Talip) kölesi
Abd el Uzza= Uzza'nın (Güneş Tanrıçası güçlü olan) kölesi
Abd el Lat= Dişi Allah'ın (kızı, kılıç tanrıçası) kölesi
Abd el Lah= Allah'ın kölesi
Abd el amm= Am'ın (Yemen ay tanrısı) kölesi
Zekeriya= Zeker, erkeklik organından olan, erkeklik organı. İngilizlerin Richard- Dick adı ile ilişkilidir.


Fatma= Sütten kesilmiş, evlilik veya kölelik icin satışa uygun çocuk kadın.
Fatma nur= Sütten kesilmişin nuru (kadiri Ay ışığı olan ışık Nur Suresi tefsiri)
Ayşe= Ev hizmetçisi= Satılmayacak eve hizmet edecek kız
Ayşe nur= Ev hizmetçisinin nuru
Şerife = Şerefli, Sabilerin ayinle gerdeğe girdiği nehir kenarında beş köşeli sazdan kulübe.


Vahid= birinci, ilk doğan erkek
Vahide= birinci, kız adı
Saniye = 2.
Salise = 3. Osmanlı para birimi
Rabia = 4....

Emir = Amr, Arap beyi.
Şeyh =Arap dini önderi
Burak= Katır, at ve eşekten olan hayvan

Emin= Güvenilir, itaatkar erkek adı
Emine= Emin'in dişili, kız adı.
Halim= uyumlu, hoş görülü, nazik, erkek adı.
Halime = Halim'in dişili, kız adı.
Niyazi= Dua eden, tanrıya yalvaran
Nevfel = Cömert, zengin
Varaka= Yaprak, kağıt yaprağı

Huri = Etleri şeffaf olan, iskeleti görünen cennet erkeği
Huriye= Aynı sekilde dişi olanı
Nuri= Nurdan olan, erkek adı
Nuriye= Kız adı.
Cüveyr= kadın köle
Cüveyriye= küçük kadin köle

Vildan= Farsça tüysüz, 18 yaş altı erkek fahişe
Gılman = 0-6 yaş arası erkek fahişe, köle

Atik= Tevrat, İlk Sözleşme, Ahdi Atik
Atik-i Osman= İlk Osman; Atik- İlk Anlaşma, Ebubekir'e annesi Selma'nın verdiği ad.
Selma/Salma = Yunan tanrısı Hermafrodit'in (erkek doğup sonradan kadınlık organı çıkan demek) karısının adı. Araplar arasında çok yaygındır
 
Neyse bu günlük bu kadar tekrar yeter. 

Alaeddin Yavuz 
Emekli Polis Memuru 

11 Kasım 2025 Salı

ARAŞTIRMA VE İKNA EDİCİ YAZMAK ZORDUR

 ARAŞTIRMA YAZMAK ZORDUR.


Yerli, dinci, ırkcı, yabancı dil bilmeyen, bilse de yabancılar ile kültürel tartışma deneyimleri olmayanlara göre yazı yazmak kendi kendini kandırmaktır.


Uluslararası piyasaya çıktığınızda değeriniz olmaz, alay konusu olursunuz.


Yazılarımda, her zaman Türk ve İslam düşmanlığı yapan veya tarafsız olarak dinler tarihini yazanları esas aldım.

Yola buradan çıkınca da Sabiler, Mandeanlar ile Medlerin, Yahudilerin, Arapların, Avrupa milletlerinin de bunlarla aynı soydan olduklarını tespit ettim.

Yasaklı ve halkın okuması yasak olan Din Kitapları Ginza di Rabba kitabının 78 sayfasını eski Ingilizce'den dilimize çevirdim. Süryaniler sayemde bu kitaba kavuştular.

Avrasya, Afrika, Ingiltere, Irlanda'da ve Pasifik Okyanusu ülkelerinde bu dinin uzantılarını tespit ettim.

Diğer yandan da bu din kitabında Türkçe cok sayıda kelime, yer adları v.b tespit ettim.

Son Harappa medeniyeti keşifleriyle Türklerin 4500 yıl önce bunların dinlerine girdiklerini gördüm.

Tüm Iran, Mısır, Grek, Arap dinlerinin kaynağının da Sabilik olduğunu tespit ettim.

Yazılarım Türk milletine ve insanlığa bağış olduğundan Vatikan, Ingiltere, Irlsnda, Kanada, ABD, Rusya ve bir çok ülke bunlardan yararlandı.


Facebook sohbetlerinde teşekkür ettiler.

Bu gün Amerika, Avrupa kıtalarinda İslâm diye verilen ve yayılması sağlanan din, ilk Yahudi Hıristiyanların sürgünler sonucu yaydıkları Şatanist Hıristiyanlık, benim "Devletin dini adalettir" ısrarım nedeniyle yeniden düzenlendi dediler.


Bunların nedeninin de Katolik Incili'nin Roma siyasi rejim dini olduğu tespitimdi.

Bu tespitin değerini de benim ateist olmam vermiş.

Hatta ölümümden 100 yıl ve sonrası beni Aziz ilan edeceklermiş.

İslamda Veysel Karani gibi Ateist Hıristiyan azizler de çokmuş.

Bir gün Said-i Kürdi Deliüzzaman'ın, Fetö'nün Oflu Bagrat Rumu İsmailağa cemaati papazının üstünde yer verirlerse şaşmam.🤪😂😂😂


Ben 1990'da, 1878 yani Hicri 1293 tarihi ile 93 muhaciri Bulgaristan Göçmeni, 5 milyon Türk'e yapılan soykırımdan kurtulmuş bir Türk ailenin çocuğu  olarak Tunceli'ye gönüllü tercih yaparak gittim.


Önceki yazılarımda benim Komunist olmam nedeniyle Pkk'nın 3 yıl eylem yapmadığını bana nasıl bildirdiklerini yazdım. 

Bana dağdan haber veren bir militan vardı. Ne zaman ilişik keseceğim tarihi bile bana verdi.

Bir gün Geertz Wilders'in sayfasından dilimize çevirdiğim iki paragraflık "Humeyni'nin Seks Kitabı"  yazım için facebook'tan kendini tanıtıp yazmaya başladı. Telif hakkı için ne kadar istersem vereceklerini, bunu Hizbullahı çökertmek için kullanacaklarını söyledi.

Gaffar Okkan müdürümün katilleri bunlar, biliyorsun, yazılarım insanlığa bağış, ne yaparsanız yapın ama bekleyin biraz onu daha açıklamalı yazacağım"  dedim.

-Abi gerek yok, biz saygımızdan, gericilikle mücadelende katkıda bulunmak için önerdik. Para için yazmadığını dünya biliyor.

-Yazılarım bağıştır dedim, yazın, basın.


İsmail Sarı adıyla Antalya'da bir yayinevine bastırdıklarını tespit ettim.


Yayınevine de çalıntı yazmaktan dava açacağım diye dokundurdum. Adam kime bastığını bilmiyormuş. Bir süre sonra, dava yok dedim içi rahatladı.


Pkk o kitabı ücretsiz dağıtıp Hizbullah etkisini o yıllarda kırdı.

Benim Sabi, süryaniler hakkındaki yazılarım yüzünden bir sene bana düşmanlık eden Pkk'lı Mardin bayan belediye başkanını da susturdular.


- Abi biz bu salak yoldaşı başkan yaptık, gelip sana çattı. Biz de senin devrimcilik savaşını ona anlattık ve pişman oldu.

Sağlıklı ömürler dediler.


Bu arkadaş, Istanbul Turizm polisi şube müdürlüğünde göreve geri başladığımda Ayasofya camii önünde misyoner papazlara İslam'ı İngilizce savunduğum sırada söz alıp;

- Abi sen ateist,  komünist adamsın, niye İslam'ı, Osmanlıyı savunuyorsun?" Diye Ingilizce sordu. Ben de;

Her ne kadar ateist, komünist olsak da, Osmanlı devamı T.C vatandaşıyız, ailelerimiz de Müslüman. Kültürümüzü korumalıyız ve devrimci savaşı da sürdürmeliyiz"  deyince, onayladı. 


Sultanahmet'e gelen misyonerleri toplayıp bana yıllarca getirdi.


-Abi bunlarla mücadele edecek ne devlet memuru ne sivil senden başka yok. Kültürümüzü koru abi, sömürge olmayalım " diyen benle yaşıt  ama memuriyetim, bilgi birikimim yüzünden ABİ diyen bir vatanseverdi.


Pkk aslında o kadar kötü değil, doğru giriş yapmak önemli.


Şimdi düşmanı bile dost edecek beyine kaç kişi sahip?


Bu gün bir açılım, Terörsüz Türkiye siyaseti varsa, devrimci, antiemperyalist, halkların kardeşliği ülkesinde Pkk buna girdiyse bazı devrimci Türklerin etkisi vardır. 


15-17 yıl önce II.Dersim isyanında Fransız parmağı vardır diye yazdım.

Abdullah Öcalan'ın çıkıp,

- Bu tespit doğru olabilir'  aciklaması benim görüşlerimin her kesimden okunduğunu belgeler.

Daha neler var neler, bloglarımda.


Bizim diyanetçiler sayısız kitaplar yazdılar kendileri tespit etmiş gibi.

Yaşar Nuri ve ardılı bir çok hoca benden yola çıktı.

Solcular, ülkücüler, Atatürkçüler de.

Ateistler benim yazılarımdan sürekli beraat etmem sayesinde cesaret buldular.

Ama yalnızca ISLÂM DÜŞMANLIĞI yapanlar ile anlaşamadım.

Yapacaksan bir hayır tüm dinleri birlikte ayır.

Şu deneyimlerim bile bir ateist araştırmacının milyonlarca, milyarlarca müminlerden kıymetli olduğunu kanıtlıyor.

Ama bir şartı var.

Bilimsellik, tarafsızlık, terbiyeli olarak delilli, ispatlı yazarsan, yazdığın okuyanda değişiklik yaparsa oluyor bunlar.


Sonuç, demokrasi için daha çok çalışmamız gerekiyor.

Var olan egemen küresel sermaye şer-i rejimler peşinde.

Saygılarını kazanırsan isteklerine yer veriyorlar.


Bunlar benim umurumda değil ki.

Bloglarıma giren her insan şunları okur;

"Tacı haine giydiren milletin kanı dinmez; kendileri için plan yapmayan milletler, başkalarının yaptıkları planlara razı olurlar; Türkler, Hint, iran, Sabi, Yahudi olmayan milletler bu dinlerden derhal çıkıp kültürel bağımsızlıklarını kendi milli dinlerine dönerek veya ateist olarak kazanmalıdırlar...."


Takdir aklı, bilgisi olup emek verenindir.

Emeğin yoksa anlamazsın.

Avrupa dillerinin Hint, İran ve eski, unutulmuş Türk dillerinin bozulmuşu olduğunu bilmeden, Ingilizce, Fransızca, Italyanca, Almanca dillerinden bu günün Türkçesine geçmiş kelimelere savaş açarak, Don Kişotu oynar, âlemi eğlendirirsiniz.

Dünya siyasetini okumak her beynin işi değildir.

Kültürel savaş olmadan hiç bir savaş kazanılmaz, kazanılsa da kaybedilir. Kültürel alt yapısı olmalıdır. Yoksa Boştur.


- Ben bu devlet, millet için sehit, gazi oldum diyorsanız ve bir kültürünüz yoksa, zamansız kesilen bir adak kurbanı ve Niyazi= dua ile istekte bulunan bir aciz kurbansınız. 

Gerisi boştur. 


Bu gün tüm Pkk'lılar serbest bırakılıyor, Pkk, Türkiye Cumhuriyeti ile 41 yıldır savaşan devlet sıfatıyla haklar istiyor.

Nedeni, iktidar ve muhalefet onlarla ortaktır.

Tacı haine giydiren milletin kanı dinmez!


Alaeddin Yavuz 

Emekli Polis Memuru

10 Kasım 2025 Pazartesi

TÜRKÇE VE YABANCI DİLLER SEVDALILARINA

Türkçe Yabancı Dil Sevdalılarına!



Araştırmaya önce ülkemizdeki Türkçe'den başlamak için Türk Dil Kurumu'nun kapsamlı büyük sözlüklerinden birtane satın alın, kelimelerin etimolojik kökenlerine bakın.

Sonra, bu gün dünyada söz sahibi olan milletletin tarihlerini araştırın, çoğunun 1000 yıl önce olmadıklarını göreceksiniz.

Fransızların, Almanların, İngilizlerin, Ispanyolların, Portekiz, Hollanda'lıların aslında dünkü yapay milletler olduklarını, dillerinin de Sanskiritçe, Hintçe, Aramice, Farsça, Latince'den türediklerini keşfettiğinizde şaşıracaksınız.

En azından resimdeki bilgileri öğrenmeden dil bilimi hakkında yorumlar yaparak insanları sinir edersiniz, kendi değersizliginizi gösterirsiniz.



Sonra wikipediyadan dilleri araştırın, köken sıralamalarını okuyun.

En baştan, en son dillere kadar takip edin.

Bunlardan sonra fikir belirtebilirsiniz. Yabancı bir dil bilmiyorsanız ortalarda bilgiçlik yaparak bilgi kirliliği yapmayın.

Çünkü ikinci bir dil öğrenmenin çilesini çekmeyen insan ne dese boştur.

Bu günün dünyasında, kendi ülkesinin resmi dili dışında en az İKİ RESMİ DİL bilmeyeni insan yerine koymuyorlar.

Bizde baş tacı başka, dünyayı cahiller yönetiyor, büyük devletler ülkelerimizi ancak onlarla kolayca soyabiliyor.

Bu sayfadan başlayabilirsiniz;

https://en.wikipedia.org/wiki/Language_family

Buradaki bilgileri tüm linkli kelimeleri tıklayarak okumaya gayret edin.

Alaeddin Yavuz
Emekli Mihmandar Polis Memuru

#ATATÜRK'Ü SEVMEK NASIL OLMALIDIR?

 ATATÜRK'Ü SEVMEK AMA NASIL?




İnsan eden bedeniyle değil, onun halkına, devletine olan sevgisini ve bağlılığını kanıtlayan savaşlar, yokluklar içinde boğulurken kendini eğitmesi ve hakkına layık gördüğü, özgürlükleri, insanca yaşamasını sağlayacak eğitim, sağlık, istihdam, sanayi, teknoloji, hukuk devleti devrimlerinin değerini, günümüz insanı bunları kaybederse içine düşeceği acizlikleri anlatarak, düşmanlarının bile kurduğu devlete, rejime sahip çıkmalarını sağlamaktır.

"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir." Sözleri bu yazının özetidir.



Atatürk, halkına ve insanlığa örnek olan düşünceleri, savaşları, devrimleri ile birlikte anılarak, onların kutsal sayılan, her dinde var olan kölelik, bebekler, çocuklarla evlilik, onların ve ergenlerin ticari mal olarak alınıp satılmalarının, hediye edilmelerinin yasaklanması, padişahla kölenin, cumhurbaşkanıyla kölenin eşit vatandaş olmasını onun kurduğu sosyal devletin sağladığı öğretilerek sayılmalı, anılmalıdır.

Atatürk Anadolu topraklarında bilinen insanlık tarihi boyunca var olan, bebek, çocuk, ergen köleliğini, kendinden olmayanı öldürüp veya ailesiyle birlikte köle edip mallarını yağmaladığı zalim, feodal, insanlık dışı bir düzeni yıktı.

Yeni rejimi kurdu, yasal şartlarını, kurumlarını, kuruluşlarını kurdu. Ama çıkarılan 26 isyan, 41 suikast, insan olması gereği hastalıkları, zayıflıkları, eksiklikleri, yalnızlığının da eklendiği sayısız engellerle boğuştu.
Eski düzeni isteyenler saldırdı, kurulan yeni devletin bir güç olmasını istemeyen büyük devletler ve onlara kölelik eden gayrimüslimler ve Müslüman isbirlikçiler ile onların silahlı, silâhsız güçleri yazarlar, gazeteciler, egitimciler, din adamları da karşı koydular.
Çünkü ekmek tekneleri elden gidiyordu.

Atatürk'ün zamanında örnek aldığı Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa devletleri geçen 100 yıl içindekazanılmış demokratik haklarını kaybettilerve Çocuk Köleliği ve fuhuş ticareti yeniden doğdu.


Daha dün, cumhuriyet kurumlarının işlevsiz kılınması nedeniyle halkımızın köle olsaydı, sahibine daha fazla günlük olası maliyetinin altında çalıştırıldığı bir is yeri yangınında 6 vatandaşımız yaşamını yitirdi.

Neymiş durumları, sosyal medyadan aldığım bilgilere  bakıp öğrenelim;






Bu köle düzenine baş kaldırın artık.
İktidara da muhalefete de sendikalara da baş kaldırın.

Sigortadan tazminat almak için işçileriyle fabrika yakan, veya, paraya kıyamayıp güvenlik önlemlerini almadığından benzer ölümlü felaketlere neden olan işverenleri koruyan devlete de isyan edin.

Gereği mitingse miting yapın, hukuksa hukuku deneyin davalar açın, o da olmazsa elinize silahınızı alın ve köle düzenine son verin, cumhuriyet rejiminin verdiği özgürlüklere sahip çıkın. 

Siz çıkmazsanız kimse sahip çıkıp sizi, haklarınızı korumayacaktır.
Demokrasi ve cumhuriyet her zaman garanti degildir ve sürekli savaşmayı gerektirir.

Örgütlü veya bireysel bir yerden başlamalıdır.

Yoksa hükumetin, bol keseden maaşlar, şirketler, araziler, okullar bahşettiği, Hint, Fars, Yahudi sarığı, cübbesi, uzun haham sakallı, Müslüman görünen Rabbilerine, Papazlarına bakarsanız, devleti dünyada onlar yiyecek, bizler kölelik edeceğiz, ödül olarak da 500 yıl onlardan önce cennete girecekmişiz, her cinsel ilişkide Allah cennette size köşk yapıyor, 72 huri, gilman vildan veriyor diyerek Allah'ı kerhaneci pezevenk ve müteahhit ilan eden sapıklara inanırsanız kölelik bile size nol gelir. 



10.000 yıldır ortaya çıkan Hint, Sabi, İran, Arami kökenli Köleci toplum dinlerinin her biri bir öncekini veya sonrakini sapıklık, kafirlik ilan eder de değişmeyen ortak değerleri korunur ve insan özgürlüklerini tehdit eder, yok eder.

Örnek; Her din kitabından önceki ve sonraki dinler ve kitapları batıldır yani geçersizdir. Onlara inanan kafir ve müşriktir.

Peki;

10.000 yıllık Sümer dininde,

8.000 " Hint "

6.000 " Sabi, Can(Jain) dinlerinde,

3.300 " Yahudilik dininde,

3.000 " Zerdüştlük "

2.000 " Hıristiyanlık "

1.400 " İslâm dinlerinde ortak olan;

Sarık, cübbe, şalvar, uzun çember elbise, burka, kara çarsaf, peçe v.b giysiler giymek, recm yani taşlayarak öldürmek, kul hakkına çökmek niye kafirlik olmuyor?










Hepsinde, tespih, namaz, oruç, dua, aynı ritüeller ile yapılır, bunlar niye kafirlik, müşriklik olmuyor?

Bir günde, doğar doğmaz ergenleşen antik dinlerin tanrıları ve tanrıçalarını tsklit eden, bir günlük ile 3 yaş arası bebeklerle, 0-18 arası kız ve erkeklerle saatlik, günlük, haftalık, aylık, yıllık ve ömür boyu evlilikler ile köle olarak aynı yaş grubundaki insanların köle olarak hediye edilmeleri, alınıp satılmaları, ucuz iş gücü veye seks kölesi olarak çalıştırılmaları, sahiplerinin ani istekleriyle öldürmeleri, taciz ve tecavüz edilmeleri niye kâfirlik, müşriklik sayılmıyor?

Çünkü o çağlarda, aile içi ensest evlenerek üreyen, evladını köle olarak yetiştirip satan Ensest ve Köleci Toplumlarda ekonomi bunlar üzerine kuruludur.

Siyasal olarak da, her din ait olduğu milletin tanrısı tarafından o milleti bir arada tutmak, egemen kılmak için yazılmıştır.

Bunların dışında olan, çok uluslu imparatorluk dinleri olan Hıristiyanlık, Mecusilik, İslam dinleri ise her ne kadar Yahudiler için yazılmışlarsa da, Sasani ve Roma imparatorluklarının kurucu halklarına ve bu devletlere KÖLELİK etmeye ikna eden dinlerdir. Örn(Kuran Ali Imran 55; Rum 2,3,4,5)

Dinler, ait oldukları milletler ve devletlerin siyasal ve ekonomik koşullarını belirleyen siyasi, iktisadi ve ilkel rejimlerdir.

Hepsi bir Tanrı Kral dinidir.

Bu gün yerlerini çağdaş hukuk, demojratik, eşitlikçi , sosyal devletlere bırakmıştır.

Aşağıdaki ve ona benzer temsili resimler, ifadeler ise onu sadece putlaştıracaktır.

Kaçınmamız gereken en önemli konu budur.

Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru

9 Kasım 2025 Pazar

HAKSIZLIKLARA SESSİZ KALMAK SONSUZA KADAR SUSMAKTIR.

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR.

102 yıllık Türkiye Cumhuriyeti yıkılırken, Atatürk, Türk adı silinirken, 0-3 yaş arası kız ve erkek bebekler kadın gibi kullanılıp alınıp satılırken ve bu yolla eğitimden ve ailelerinden koparılırken, insanlar köle maliyetinin altında ücretle çalışmaya veya emekli maaaşı almaya, tamamen devletin denetimsizliği, sermaye korumacılığı yapması nedeniyle çocuk, ergen, insanlarımızın korkunç iş kazalarıyla yanarak ölümlerine, "nasılsa bize dokunmuyorlar" deyip görmezden gelmek, kayıtsız kalmak yalnızca topluma değil kendinize ve nesillerinizin geleceğine kayıtsız kalmaktır.



Tek başınıza Hiç olsanız da birleşerek Güç olabilirsiniz.

Alaeddin Yavuz 
Emekli Polis Memuru 

20 Ekim 2025 Pazartesi

YAHUDİLER KÖLELİK ETTİKLERİ TÜM DEVLETLERİ YIKTILAR

  YAHUDİLER KÖLELİK ETTİKLERİ TÜM DEVLETLERİ YIKTILAR.



Mısır'a 400 yıl kölelik ettiler, yıktılar,

Asurlular bunları sürdü, pek azını Babil'e köle götürdüler, 72 yılda yıktılar.

1000 yıl Perslere kölelik ettiler, yıkıldı.

Roma'ya kölelik ettiler Roma yıkıldı.

Emevi, Abbasilere kölelik ettiler, 200 yılda yıktılar,

Türkler bunları bağrına bastı, bütün Türk devletleri yıkıldı.
Türk dünya egemenliği yok edildi, bunların dinlerine giren hepsi kâfir diye birbirine düşman oldu.

Cengiz Han ölünce, gelenek gereği devletin de sahibi oydu ve devlet 4 oğlu arasında pay edildi.

Kuzey Asya-Sibirya toprakları ilk eşinden olan büyük oğlu Çoçi Han'a verildi.

Bazı Sabilik, Şamanlık, Budizm, Zerdüştlük kalıntısı geleneklerden kurtulmak için yeni bir din arar.

En çok yayılan Yahudilik, Hıristiyanlık, İslâm dinlerinden ulemaları davet eder dinler.

Önce Müslüman'a sorar, o içki yasak der, sanki Tevrat ve Incilde yasak değilmiş gibi. Onları okumak günah sayıldığı için bilmez elbette.
Çoçi han beğenmez.

Hıristiyana sorar, o da sevgi mevgi der, yalan olduğu için onu da beğenmez.

Yahudiye sorar o da;
Bu ikisi benim tanrıma ve kutsal atalarıma dua ederler, bizim goylarımız (kölelerimiz) olurlar. Ayrıca tanrımız kan içmeyi yasaklayan tek tanrıdır" der.

Çoçi han Yahudiliği resmi din ilan eder. Bu gün bile bu coğrafya hala Yahudidir.

Zamanla, Hıristiyanlık ve İslâm bu coğrafyada yayılınca Türkler, Moğollar birbirlerini kafir ilan eder, birlikleri bozulur, dünyaya bir daha egemen olamazlar.

Bu dinlerin hepsi terör dinleridir, bölücü ve yıkıcıdır, soykırımcıdır.

Son 200 yıldır Amerika ve İngiltere'ye kolelik ediyorlar.
İslam maskesiyle bu devletleri ve Avrupa Birliğini işgal ettiler. Hepsinin sonu yakındır.

Yakın zamanda Müslüman kimliğiyle Japonya'ya girdiler. Hepsi illallah dedi, kurtulmaya çalışıyorlar, bence kolay olmayacak.

Bir de Çin'e girseler ne yaparlar düşünün?

Ne demiş atalarımız;
Kürtten olsa evliya, sokma sakın avluya, ya samı çalar ya da samanı.


Evine alırsan evinden, yurduna alırsan yurdundan kovarlar.

Bu gün Türk düşmanlıkları aynıdır.
Ne Şam'ın şekeri ne Arabın yüzü.

Filistinliler Yahudileri içlerine aldılar, bu gün Yahudiler onları kovuyor, sürgün ediyor, gitmeyene soykırım yapıyor.







Vehhabi Yahudiler Türkiye yi işgal ettiler, Kürtler, Ermeniler yağmalıyorlar.


Gürcistan 2003 Azınlık raporunda, KÜRT=HIRSIZ demektir. Bu yüzden Osmanlıya isyan eden Yezidi Kürtleri Osetya sınır bölgesi gibi verimsiz, ücra yerlere yerleştirdiklerini, 1992'den sonra da ilk önce onları sürgün ettiklerini yazıyorlar.


Kürt de Yahudi de Arap harmanı olduğuna göre iki söz aynı milleti işaret eder.


Taş, toprak ne olsa yerler, 12 erkek çocuk yapıncaya kadar aile içi evlilik yoluyla, en az 10 yavru yapan tavşan gibi ürerler de, adet gördüğünden tavşan yemezler.
Tavşan geçen tarlayı 7 yıl ekmezler o yüzden tarım yerine hayvancılık, kaçakçılık, teröristlik yaparlar.


Ama, bu milletlerin dağlarında ağacı geçin ot bile yetişmez, kazırlar.
Gidin bakın.

Çoçi Han'ın yaptığı gibi, iyi olsun diye, başka milletlerin hazır dinlerini, kültürlerini benimsemek, o dinlerin, kültlerin içinde gizlenmiş düşmanlıkları görmeden aceleyle halklara kabul ettirilmesi, o milletlerin yıkımına neden olmuştur.

Bu tarihte yaşanarak doğrulanmış kronolojik bilgiler bunun en güzel kanıtıdır.

Henüz öz kimliklerini koruyan Türkler ve tüm Yahudi, Sabi, Arap olmayan milletler kendi mitolojilerini, çağdaş hukuk, adalet, ahlak değerleri temelinde eski kültürlerini onarıp özlerine dönmelidir.


Bir günlük bebeklerle evlilik, tecavüz, erkek-dişi ayırmadan cinsel yaşam, aynı cins evlilikleri, çok eşlilik, pezevenklik, kölecilik, kumar gibi ilkel geleneklerin ret edildiği bir anlayışta, DEVLETİN DİNİNİN ADALET OLDUĞU devlet rejimleri yazmaları ve halklarına benimsetleleri gerekir.
Bu ırkçılık değildir. Olsa da iyi bir ırkçılık olur.

Son söz, başka milletlerin hazır dinlerini kültürlerini almak, "el sikinle gerdeğe girilmez" diyen atalarımızın öğüdünü çiğnemek olmuştur.

Takdir bilgisi, aklı, zekası, milletine, özüne bağlı olanındır.

Alaeddin Yavuz 
Emekli Polis Memuru 

11 Ekim 2025 Cumartesi

#GÜNLERİN SONU GELDİ.

 GÜNLERİN SONU GELDİ


Dinlerde geçen evrenin, dünyanın, insanlığın sonu ve yeniden diriliş olarak bilinen kıyamet=diriliş, insan türü için başladı ve hızla ilerlemektedir

İnsan emeğine ihtiyaç duymayan robotların çalıştığı, aydınlatmaya da gerek olmayan KARANLIK FABRİKALAR ÇAĞINI Çin devlet başkanı Şi Jinping geçenlerde ilan etti.

Bill Gates, insanların işini elinden alan robotları vergiye bağlayarak fonda toplayıp, işini kaybedenlere ücret ödeyecek sistem kuruyormuş. 

Bence bu, insanları yatıştırmak için uydurulmuş bir yalan. 

On yıllardır aşı kampanyalari, salgın hastalıklar Covid19 gibi kitle ölümlerini planlayan küresel sermaye kazancını aylaklara hiç verir mi?

Buna robotlar bile yanaşmaz😂

Çinliler metal, sibernetik robottan sonra laboratuvarda ürettikleri, dünyada olmayan maddeden insan DNA'sı yaptılar. 

Ismarlama hayvan, insan üretebildiklerini ilan ettiler. Üç yıl önce paylaşmıştım.

Doğuştan istenilen bilgiye ve bedensel yeteneklere sahip kusursuz insan türlerinden bir ordu ile silahla bile savaşmaktansa kafaya sıkıp, daha kolay ölüm seçmek zorunda kalınabilecek.

Belki bazılarımızı hayvanat bahçesi olarak kullanılabilecek başka gezegende ortamlara taşımak yerine, gerekli teknolojiyi bazılarımıza vererek hızlı şekilde geliştirip bazı seçkin insanlara gidebilecekleri güvenli adres gösterebilirler de.

"4,5" milyar yaşında olan dünyamızda, bilim insanlarına göre 300.000 yılda canlı oluşması beklenebilirmiş.

Oysa bilinen tarihimiz 10.000 yıl. Gerisi nerede?

Dinlere göre 13.000 yılda dünyanın yarısında, 26.000 yılda tümünde canlıların sıfırlandığı bilgileri var.

Bunun dışında dünyamızda yaşayan veya göklerden gelen üstün insan ve canlı türleri dinlerde tanrı, cin, şeytan, melekler olarak geçmektedir.

Hâlâ aramızda bunlarla bağlantıları olduğunu idfia edenler var.

Bizden once kaç canlı türü göklere bu şekilde taşınarak türleri korundu, bunlardan kaçı geri dönerek bu gezegende canlı yaşamına katkıda bulundu bilmiyoruz.

Hatta bu varlıkların göklere çıkıp geri dönenler olup olmadıkları yanında çok önceden oluşmuş, varlığını sürdüren ileri yaşam biçimlerine erişmiş akıl dışı varlıklar olabilir.

Mısır tanrısı Ra, kızı Isis tarafindan kobra yılanına sokturulup ölünce, ruhuyla, kendi yıldızı ŞiRa'ya (Büyük-Küçuk Köpek Takım Yıldızı) gitmek yerine güneşe gitmeye karar verir.

Bazı mitlerde güneş patlamaları ile gelen görünmez ateşten akıllı canlılar işlenir.

Hint, Sabi, Jain mitlerinde insan, hayvan, bitki vücutlarında hücre boyutunda kolonileşerek yaşayan göksel varlıklar, vücudu tümüyle işgal ettiklerinde insan, hayvan, bitki ölür ve bu varlıklar arı kuyrugu gibi kuyruklarıyla ateşte yanmayan kristallere dönüşerek kendilerini dışa atarlar.

Ama hareket edemezler. 1000, 10.000 yıl sonra bile olsa ona dokunan ilk canlı varlığın vücuduna arı kuyruklarını sokarak hissettirmeden girdikleri işlenir.

Asur tanrısı Ba'al-Ba'allah'ın böyle olduğu ve sembol hayvanının ARI olma nedeni de budur.

Bu canlılara göre dünyamız ve bizler bir yaşam bahçesiyiz.

Gezegenin işi bitince bunlar tozlaşarak veya başka yolla ayrılabilir veya yaşam oluşuncaya kadar bize verecekleri bilgilerle bir yerlere gönderip, kendileri burada kalabilir.

Neyse fazla uçtun diyeceksiniz de işte tam o uçuş vaktine gelmiş olabilir miyiz?

Bu bilgiler uydurma değil mitolojik çeviri yazılarımdan aklımda kalanlardır.

Bizden üstün, fizik yasalarına uymaysn yaşam biçimlerine sahip varliklara rahim olmak için yaşadığımızı düşünün.

Robot teknolojisinin son halinin tozlarmış, birleşip dağılabilen ölümsüz varlıklar olmasını düşünüyorum.

Onlardan bahsedildiğine göre niye kit akıllı, kısa ömürlü, kusurlu varlıklar olduğumuzu yargılayın.

Siz hâlâ çocuk yapmayı düşünüyor musunuz?

Yaparsanız size ne kadar kalay atıp sizi parlatacaklarını hesap edin.

Zaten çalışarak ancak karnımızı doyurabildiğimiz ücret sistemine geçtik bile.

30 yıl sonra bu da olmayacak.

Haydi iyi ümitler size.








Dinlerin insanlığın kayıp tarihî ve merak edilen geleceği hakkında bilgiler içerdiğine inanırım.

Çünkü hiç kimse bu kadar uyduramaz diyebildiğim bilgileri bulunca böyle düşünmeye başladım.

Bloglarımda yazdım.

Dinler derken, İran Avesta kitabı, Tevrat, İnciller ve Kuran gibi eskilerden, masallardan derleme, kitap özelliği olmayan kitapları düşünmeden çöpe atabilirsiniz.

Masal derseniz Türk Efresyap masalları, Hintli Beydeba'nın Kelile Dimne kitabı, Batılı ünlü masalcıların hırsızlık yaptıkları masallardır.

Din derseniz, Sümer, Hint-Brahma-Vişnu-Şiva dinleri, onların köle dinleri Sabilik, Can ( Jain) dini kitapları, kısa kısa da olsa Afrika, Amerika kabile dinleri, Maya, Aztek dinleri, Türk yaratılış efsaneleri, bunların çocukları Asur, Kalde, Babil, Mısır dinlerini öneririm. Yunan, Roma dinleri bunlardan ilkel şekilde derlenmiş benzetmelerdir.

Zerdüştlük, Yahudilik, Hıristiyanlık, İslâm gibi beyinleri dumura uğratan, köleleştiren, çok uluslu imparatorluk dinlerinin etkisine girdikten sonra Doğu toplumları medeniyetleri durmuş, halkları köleleşmiştir.


İnanıp sevap kazanmak için değil anlamak için okuyun.
O zaman gelişme olur.

Toplum dışı kalsanız da o bilgiler sizi korur
İlgilisine bilgilisine, meraklısına gelsin.

Takdir istemez...



Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru