Blog başlığındaki "+40" UYARISINI GÖRDÜNÜZ MÜ?

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.

Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.

Tedbir olarak yanınızda sağlık ekibi bulundurunuz veya çıkınız! +40 :))

İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.


Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Yazılarımı ırkçı, etnik,dini ayrımcı bulanlar, Atatürk'e yapılan 26 Kürt isyanı, 25 suikastın arkasında ve 30 yıldır, 50.000 insanımızın ölümünde Kürt Yezidiliği ardında saklanmış gayrimüslüm azınlıkların olmadığını ispatlasın.

Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Eylül 2023 Cuma

#GÜVERCİN BOKU VE GÜVERCİN KUTSAL MİTLERİ

#GÜVERCİN, KUMRU, ÜVEK SEMBOLİZMİ

Eski Sümer, Hint, Fars, Mısır, Etiyopya dinlerinde KUŞ TANRILAR ve TANRIÇALAR vardır.



Kuzey Hindistan'da Kuşhanlar devleti, Kuş adıyla anılan bölgeler ve toplumlar vardır.

M.Ö 1800lerde depremler, yıldırımlar ile  yıkılan Harappa medeniyeti halkı olan Sabiler, Can'lar (ing-Jains) Avrasya, Batı ve Kuzey Afrika bölgelerine kadar yayılmışlardır.
Onların taşıdığı Kuştanrılar dinleri de Etiyopya, Sudan, Mısır ülkelerine de yerleşmiştir.

Bunların en masum görüntüye sahip olanları da Güvercin Tanrıçalar'dır.



Sümer'lerin şeytan kuş tanrısı An-zu kuşu, Ateş Kuşu, İmdigut kuşu gibi adlar alarak, zaman içinde yumuşak karakter görünümleri ile anlatılıp çizilmiş, Zümrüt-ü Anka Kuşu gibi kurtarıcı, yardımcı karakterler kazandırılmıştır.

Sümer tanrıçası İnanna Kumru'yu sembol hayvanı seçmiş, Akad, Babil'de İştar, Asur'da Astorte, Fenike-Filistin'de Astarte, Ürdün'de El Lat, Greklerde Afrodit'in sembol hayvanları olmuşlardı.

Biz Türklerin kültürlerinde de Zümrüt-ü Anka kuşu olarak, barış getiren savaş kuşu, haberci olarak yer almıştır. 



M.Ö 1800-2000lerdeki Harappa felaketi ile ortaya çıkan Arami-Sabi göçleri ile, Sabi Şiva dini ile tanışan Türkler de Sabilerin dişi şeytanı Er Ruha'nın, Inanna- İştar tanrı kavramının Sabi uyarlaması olması nedeniyle, onun Kumru sembol hayvan  seklinden Sabi toplumu olan Farslar ve birlikte yaşayan Türkler tarafından Simurg, Zümrüdü Anka kuşları türetilmiştir.

Güvercinler ile Kumrular genetik olarak  aynı tür kuşlardır.

Evcil olanlarına GÜVERCİN, yabanıl olanlarına ÜVEK, KUMRU denilirse de köy Türkçesinde tümüne Güvercin denilirdi.

1920'li yıllarda doğan annemde kumrulara GÜVERCİN derdi.

Şehire gelince ticari mal olan çeşitli güvercinler gördüm ve kumrulara da ÜVEK denildiğini, güvercinlerin de paçalı, tepeli, taklacın gibi adlarla anılan çok çeşidi olduğunu gördüm.

Araştırmacılar, güvercinler ile Kumruların aynı türler olduğunu kabul ettiklerini görüyoruz.

Bunun yanında büyük imparatorluklardan küçük devletlere ve aileler arası haberleşmelere kadar Güvercinler haber taşıyıcı olarak kullanılmıştır.

Bütün saraylarda, resmi binalarda KUŞÇU adıyla anılan posta güvercini yetiştiren ve örgütleyen ustalar vardır.

Güvercinlerin bilinen insanlık tarihi boyunca, 5000-15000 yıl arası insanların yaşamlarında yer aldıklarını, arkeoloji kazılardan, tarihi yaziki belgelerden, dinlerden öğreniyoruz. 

Güvercinler binlerce yıldır birçok farklı nedenden dolayı yetiştirilmektedir.

Antik İran, Mısır, İsrail, Yunanistan, Çin ve Orta Doğu ve Asya'daki diğer birçok yerden elde edilen kayıtlar, güvercinlerin yiyecek, dini törenlerde, sporda kullanılmak üzere ve tarihte özellikle haberci olarak kullanılması için yetiştirildiğini kanıtlıyor.


Hint, Sabi, Yahudi dinlerinde Güvercinler kurbanlık hayvanlar arasında yer alırlar.

Hint mitolojisinde güvercinlerin Tanrı Vişnu, Şiva'nın habercileri olduklarına inanılırdı. 
Barış, sevgi ve bağlılığı temsil ederlerdi.




Hint Yok edici tanrısı ve Sabilerin tanrısı Şiva, karısı Parvati'ye ölümsüzlük hakkında bilgi vermek için onu Keşmir'deki Amarnat tapınağına götürür. 
Kopta yani bir güvercin gizlice konuşmaları dinler, ölümsüzlük sırlarını öğrenir.

Hepimizin çok aşina olduğu bu sıradan küçük kuşun, dünyadaki hemen hemen her kültürde en asil ve olumlu sembollerden bazılarını temsil etmesi ilginçtir.

Güvercin annelik ve kadınlıkla ilişkilendirilmiştir. 

Örneğin Sümer ana tanrıçası İştar sıklıkla elinde bir güvercin tutarken tasvir edilir.

Eski Fenikeliler aşk ve bereket tanrıçası Astarte'yi güvercinle ilişkilendirdiler.

Çin'de güvercin tarihsel olarak sadakati ve uzun ömürlülüğü simgeliyordu.

Ortaçağ Avrupa'sında şeytanların ve cadıların kendilerini kuşa dönüştürebileceklerini ancak güvercinlere dönüştüremeyeceklerini iddia edeni batıl inançlar vardı.

Bu da güvercinin saflığını akla getiriyordu.

Mezopotamya'da (bugünkü Irak ve İran çevresindeki bölgeler) bulunan tabletlerin yanı sıra Mısır hiyeroglifleri, güvercinlerin M.Ö. 3000 civarında her iki medeniyet tarafından da evcilleştirildiğini gösteriyor.

Sonunda, zamanla, hedef bulma içgüdülerini iletişim amacıyla nasıl kullanacaklarını öğrendiler. 

Örneğin Mısırlılar yeni bir firavunun yükselişini halka duyurmak için güvercin salıyorlardı.

Aynı geleneği binlerce yıl sonra Yahudiler kutsal kitaplarında, Sümer metinlerinden aldıkları Tufan Efsanesine yazmışlardır.

Dört kitabın temeli Tevrat, tufan bitimini tespit etmek isteyen Nuh peygamber'in tufanın sularının çekildiğini tespit etmesi için karga ve güvercin salmıştır.

Zeytin dalı getiren güvercin kurtuluşun, yaşamın remzi olmuştur.

Tevrat'ın yazılmasından 1300 yıl sonra gelen İnciller de Allah-Baba Tanrı İsa'nın babası Kutsal Ruh'un remzi olarak güvercin tekrar kutsanmıştır.

Güvercinler ile Kumruların aynı kuş olduğu inancı Hıristiyan Metodist kiliselerince de kabul görür.

İsa, Yahya tarafından vaftiz edilirken Kutsal Ruh- Baba üzerine inmiştir.

Kanada Posta Kurumu
 bu inanç gereği Güvercin
Sembollü para bastırdı


(Mat. 3:16-17: “... ve Kutsal Ruh, güvercin gibi bedensel bir biçimde O'nun üzerine indi”).

Inciller arasındaki bölünmeyi sona erdirmek için gelen İslam'ın Tebliğci peygamberi Muhammet, kendini öldürmek isteyen kendi kavminden kurtulmak için davet aldığı Yesrib(Medine) yolunda gizlendiği Sevr mağarası girişine bir güvercin gelip yuva yapmış, örümcek de girişi ağ ile kaplayarak peygamberi korumuştur.

Güvercinler böyle kutsallik kazanınca bokları da kıymete biner.

Başa Güvercin Sıçması.

Kuzey Hindistan Tibette, başına güvercin sıçan rahip, en büyük din adamı Dalay Lama seçilirmiş.

Çin imparatorunun biri, saray bahçesinde otururken başına güvercin sıçmış.

Bunu ilahi işaret sayan imparator, orduyu toplayıp düşmana saldırmış. Ani saldırıya direnemeyen, tedbirsiz düşmanlarını ordusuyla tümünü yok etmiş.

Böyle olayların güvercin Sıçmasını kutsallaştırdığına inanılır.

Her ne kadar da batıl inanç olsa
da, 100 yıllık demokrasiden sonra
Orta Çağ Şeriat rejimine geçmeye hazırlanan İLK DEVLET'in vatandaşları olarak, nesini YADIRGAYABİLİRİZ?

Ülkemizde bu mitolojilerin harman yeri olarak, Millî Piyango kurumunun sembol hayvanı olarak GÜVERCİN seçilmiştir.


Bu kadar mitoloji, efsaneye on binlerce
yıl inanmış atalarimizin torunlarıyız.

Bunca dini, tarihi bilgilerden sonra Başına GÜVERCİN SIÇILMIŞ (veya SEÇİLMİŞ) KİŞİ neden Milli Piyango bileti almasın?😂😂😂

Alırsa niye TUHAF karşılansın?

Takdir aklı olanındır. 

Alaeddin Yavuz.

28 Eylül 2023 Perşembe

#MÜSLÜMAN MİNTANI DA ADI DA YOKTUR

 MÜSLÜMAN KIYAFETİ, MİNTANI YOKTUR, OLMADI DA.

Kuran yeni bir kıyafet, yeni kişi adları bildirmedi. Sadece eski dinlerde olumlu değişiklikler yaptı.

Bu nedenle Müslüman kıyafeti ve adı yoktur.
Müslüman kıyafeti, Hint, İran, Yahudi kıyafeti olan sarık cübbe, çarıktır. 

Müslüman adı olarak Hanif Süryani adlarını peygamber önermiştir. Çünkü Mekke Nasturi kilisesi baş keşişi olan amcası  Varaka bin Nevfel, azatlı rahibe yeğeni Hatice onu bir Süryani Hıristiyan olarak yetiştirmişti.

Suriye, Harran, Urfa, Mardin Süryanileri, Gregoryen Ermeniler, Mecusiler giyim ve ad olarak Müslümanlara örnektir.

Şeytan bile Müslüman mintanı giymiş der, Kazım Karabekir.
Kendisi Gregoryen Ermenidir veya devşirmesidir.

Kuleli Askerî lisesini yetim Ermeni çocuklarına yurt ve eğitim yeri yaptı.

Onları orduya doldurdu ve Gürbüzler Taburu kurdu. Atatürk cimhuriyetini İngilize, NATO'ya onlar sattı.

Atatürk ilk muhalefet partisini ona kurdurdu.

O da ideoloji olarak Bitlis Süryani Ermeni papazı Kürt Islamcısı Said-i Kürdi'nin İslâm ve Türk düşmanı Muhammed Efgani Mısır Dürzi-Vehhabi dinini seçti.




Atatürk'e 6 Ermeni kız evlatlık verdi.

Sabiha Gökçen de Atatürk hakkında İsmet Inönü ve öteki darbecilere muhbirlik yapan ajan oldu.(Atin Org okuyun)

Kendi de,Atatürk'e yapılan 41 suikasttan bazıları içinde yer aldı. Atatürk af etti.

Müslüman peygamberi Muhammet kendine inanan müminlere, küçücük Süryani Mescidi dışında, medrese, manastır, camii, ad, kılık kıyafet bırakmadı.

Bunlar sonradan dini bozan Yahudi Sabilerin, Hıristiyanların çıkardıkları sözde İslâm mezheplerince, cemaatleri ve tarikatlarınca çıkarıldı. Din bozuldu.

Müslümana özel bir kılık kıyafet hiç olmadı.

Muhammet, Tevrat'ta tarif edilen sarık, cübbe, Iran Şalvarı kıyafetlerini hiç giymedi.

Süryani sarığını peygamber oluncaya kadar Amcası ve Mekke Nasturi kilisesi baş keşişi olan Varaka önerisi ile giydi. Süryani-Sabi dininin kutsal kıyafetiydi. Yahudiler onlardan aldılar.

Asla uzun papaz, keşiş, haham sakalı bırakmadı.

Müslüman mintanı hiç bırakmadı.

Kuranda kadın erkek kıyafeti tarif edilmez. Örtünmeyi emreden (kadina) Nur 31, Ahzap 59 dışında kıyafet tarif edilmez.

Oysa,Tevrat keten elbiseler, sarık, Şalvar, cübbe, efod en ince ayrıntısına, ipinin pamuklu, ipek olması, altın işlemesine kadar tarif eder. Hepsi İran ve Sabi kıyafetidir.



Mecusi Sabiler=Süryaniler, Nasturiler, Keldaniler, Mecusiler, Hintliler, Gürcüler, Ermeniler Müslüman kıyafeti sanılan Sarık, Çarık, Cübbe, Şalvar giyerdi.

2. Mahmut, 200 yıl önce bu kıyafeti yasaklayıp, fes, ceket, pantolon, ayakkabı kıyafetini emredince " din elden gidiyor diye isyan eden gene bu gayrimüslimlerdi. Müslüman görünürlerdi.

Ermeni, Rum, Gürcüler Türklere soykırım yaparken de sarık, Çarık, cübbe şalvar giyerdi.

Aslında Müslüman, kâfir, putperest kıyafeti giyerdi.

İslâm şeriatı diye 200 yildir Gregoryen Ermeni Aziz Klementin Incili Tevahid i Kidan'ın Aziz Gregor yorumu Hıristiyanlık öğretiliyor.

Sorgulayın dinleri birazcık.


Müslüman MİNTANI, ADI yoktur.

Müslüman adı Süryani Nasturi adlarıdır.

Olay budur.

Aladdin Yavuz 

22 Eylül 2023 Cuma

2023 #RTE ANAYASASI DA NE OLUYOR?

 RTE 2023 ANAYASASI DA NE OLUYOR?


Küresel Sermayenin iktidar ve muhalif tvlerinin uzun süredir konuk etmediği Ümit Kocasakal hocayı, Cine1tv Hande Karacasu hanım konuk etti.



Uzun bir anayasa bilgilendirmesi, yorum dinledim.

Anayasalar, devlet kurulurken yapılır.

Yeniden devlet üstüne devlet mi kuruluyor? Diye sordu Ümit hoca.

Bilgilerini sundu.

Aklımda kalanlara biraz da ben ekleyerek aşağıdaki tespitleri yapma gereği duydum.

1921 anayasası, devlet kurmak için birleşen farklı Osmsnlı tebaalarının uyum anlaşmasıydı.



1924 anayasası, kurulan devletin demokratik, laik, sosyal, eşitlikçi, bütün tebaaların eşit sayıldığı, köleliğin, angaryanın kaldırıldığı, herkese eşit eğitim, sağlık, torpilsiz iş, ismi hizmeti hakları veren çağın ilerisinde bir anayasadır.

İşbirlikçi, gerici, Müslüman görünen gayri müslim isyanları, Atatürk ölümü sonrası devletin bu isyancılar idaresine girmesi yüzünden uygulanamadı. Türkler hariç herkes devlette görev aldı, zengin oldu. Hala Türklerin en sefil köle halk olduğu bir ülkedir.

1961 anayasası; 1946'da 2. Dünya Savaşını kazanan ABD ve kurduğu Haçlı NATO işgaline savasmadan teslim olan ülkemizin kurtulusu adına yapılmıştır.



1982 anayasası; AB-D VE NATO ÇETESİ tarafından Atatürk laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin aşamalı olarak ORTA ÇAĞ monarşik hilafet rejimine geçilmesini saglsmsk, devleti bölmek, halkını iç savaş ve terör ile soykırıma uğratmak için yapıldı.

2023 RTE anayasası; 1982 Anayasasındaki hedefleri gerçekleştirmek için AB-D VE NATO ÇETESİ MEMURU Recep Tayyip Erdoğan'ın yapmakla görevli olduğu gerici, bölücü anayasa olacaktır.

Biraz da yasal terimleri açalım.

Eşitlik; eşit eğitim, sağlık hizmetleri nedir bilmeyen, pazarda satılan çocuk, ergen, kadın, erkek kölelerin esit VATANDAŞ halk sayılmaları,

Millet; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ifadesindeki millet, devlete vatandaşlık bağı ile bağlı özgür halka denir.

Köle ve cariye kurumlarınedir gibi terimler ne yazık ki 100 yıl sonra bile genel olarak anlaşılmış değildir. Oysa bunların hepsi eşit vatandaş sayıldı, kölelik bir yasa maddesi ile, herkesin onayı ile bitti.

Ben biraz kölelik nedir, açıklayayım;

Kölelik kurumu; savaş esirleri olan asker, işgal edilen ülkenin sivil halkı, işgal eden ülkenin vatandaşlarına ücretsiz olarak çalışması, fuhuş dahil her işe itirazsız onay vermesi, aksi halde öldürüldüğünde, sahibinin hiç bir sorumluluğunun olmamasıdır. Süt emen yeni doğan köleden doğan bebek de köledir. Sahibi her şey yapabilir.

Bunun yanında, bir devletin özgür vatandaşları da işledikleri veya işlemekle itham edilip, aksini ispat edemedikleri suçları yüzünden ailece köleliğe mahkûm edilebilir.

Hindu dini rejiminde 28 çeşit, Roma hukukunda 8 çeşit kölelik vardır.

Cariye, Araplar kadın kölelere cariye derler


Eşit Vatandaşlık; Köleliğin yasaklanması, devletin kralı, cumhurbaşkanı gibi yüksek mevki sahibi ile sokakta evsiz bir fakirin hukuk önünde eşit olmasıdır.


Eşit Kamu Hizmetlerinden Yararlanma: Eğitim, sağlık, sosyal yardımlar, sosyal tesisler, ismi ya açık alanlardan deniz, orman, park gibi yerlerden ücretsiz eşit yararlanma hakkı.

Vatandas; Vatandaşlık bağı ile devlete bağlı her insan vatandaştır.

Seçmen; Devleti idare edecek hükümeti seçebilmek için oy kullanma şartlarına sahip olan herkes.

Millet; Devleti kuran, ölmüş, devletin yaşayan vatandaşı olan ve ileride doğacak olan vatandaşları içeren kavramdır.



Hükümet ; Devletin anayasası ile belirtilmiş veya geleneklere göre herkesçe bilinen yapısını korumak, vatandaşları yasalar ile korumak ve askerlik, vergi, memuriyet, ticaret gibi vatandaşlık görevlerini yapmaya ikna etmek, teşvik etmek, her bir vatandaşın kimseye muhtaç kalmadan onuru, şerefi ile yaşaması için önlemleri almak...

Hükümetler ASLA DEVLET DEĞİLDİR. 
Devlet olduğunu iddia ederse, devlet el koymuş çektedir. Halkın devirme hakkı vardır.

Devlet; Yeryüzünde bir arazi parçası üzerinde, siyasî sınırları halkının kanıyla belirlenmiş, komşu devletlerce tanınmış, yaşayan halkı olan, ve o halktan seçilmiş siyasî, idari, kurum ve kuruluşları bulunan yapılanmadır.

Devlet 100 yaşında olduğuna göre, 2023 RTE anayasası sizce neyi temsil edecek?

Yabancı devletler korumasında devleti işgal edip, " Ben çok oy aldım, millet benim, istediğimi yaparım" derse, hukuku çiğnemiş olur.
Tayyip Erdoğan, oy kullanma yaşına gelmiş, 17 milyon da ülkemize doldurduğu yabancı uyruklu göçmenleri vatandaşlık vererek seçmen yaptığı seçmenlerden %51 oy almıştır.



Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerçek vatandaşlarının çoğu kendisine oy vermemistir.
Bu seçmen olmayan ama VATANDAŞ olan gerçek halkımızı ve onların kararını temsil etmiyor.

RTE hükümeti ve muhalefet de onun ortaklarıdır.
Devlet ve milletin iradesi işgal altındadır.

Kendileri için plan yapmayan milletler, başkalarının yapıp dayattığı planlara razı olurlar.
Ya direnin, ya da razı olun.

Alaeddin Yavuz

19 Eylül 2023 Salı

#RTE LAİK DEMOKRATİK DEVLET İÇİN ÜMİTSİZLİK KAYNAĞI OLMAMALIDIR.

 SARAYLI RTE ÜMİTSİZLİK SEMBOLÜ OLDU.



Demokrasi AMAÇ değil ARAÇTIR diyen, Atatürk ve cumhuriyetine kin güden, onu yıkmak için örgüt kurmaktan, bunu eşinin belki de dedelerinin 19.YY'DA Gürcistan Bagata'ya sığınmadan önceki memleketi olabilecek Siirt'te, 1997'de yaptığı konuşma yüzünden ömür boyu siyaset yasağı ve hapis cezası alan, 1999'da AGİT( OSCE) toplantısı için ülkemize gelen ABD başkanı Bill Clinton'un talimatıyla Çorum cezaevinden Vize'ye nakil edilen, bu toplantıdan sonra gelen ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı (Bill Clinton son dönemi) Oramiral James Mc Loy'un talimatiyla serbest bırakıldığına tanık

olduğum, 2003'de de ABD istekleriyle Deniz Baykal destekleriyle siyasî yasağı kaldırılan RTE, 21 yıldır iktidar borcunu, atalarının yeminlerini tutabilmek için, Osmanlı'nın devamı olarak en ünlü Cihat Subayı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin 80 yıllık tüm taşınmaz mallarının, sanayi, tarım kurum ve kuruluşlarının YABANCILARA satılması, ülkemizde sanayi, tarım, hayvancılık üretimini yok etmesi, Anayasa, ve ondan doğan yasalar bütününü yok sayıp, AB-D VE NATO ÇETESİ ile kendi siyasî ve ekonomik çıkarlarına uygun kararlar vererek YASA DIŞI DEVLET kurması ile halkımızı cehalete, sefalete, açlığa mahkum etmiş olması, eğitimi, askeri, emniyet, yargı kurumlarını kendine bağlaması, muhaliflerine sosyal medya paylaşımcıları, 10 yaş altı cocuklar ile 60-80 yaş üstü emekliler dahil hapis, tazminat cezalarına mahkûm etmesi YIKIM MÜHENDİSLİĞİ BAŞARISIDIR.



100'üncü yılında Osmanlı'nın son kalıntısı Türkiye Cumhuriyetinin anayasal, yasal, bürokratik, ekonomik, eğitim, sosyal yaşam her alan da tasfiye edilerek, NATO ve A.B dışına devleti iterek Orta Çağ Şeriat devletine dönüştürme görevini de başarmıştır.




Bir kaç gün önce ABD gezisine çıkarken de bu hedeflerini halka açıkça söylemiştir;

Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes TÜRK'TÜR diyerek 36 etnik farklılığı BİRLEŞTİREN ANAYASA yerine, ETNİK ÇEŞİTLİLİK ilkesini temel alan BÖLUCÜ, YIKICI ANAYASA için;

1-Milletin çeşitliliğini yansıtan bir anayasa yapalım...

Atatürk sonrası 12.5 1939' da Ingiliz, 1947 NATO başvurusu ile Amerikan kolonisi, 1960 darbesi sonrası yapılan en demokratik 1961 Anayasası, AB-D VE NATO ÇETESİ baskıları ile 1971 muhtırası, 1980 cuntası, 03 Kasım 2002 Akp hükümeti ile askıya alınmaya başlanan faşist bir kimliğe büründürülmüş olsa da, A.B baskıları ile demokratik içerikler barındırabilen 1982 Anayasası, 21 yıldır sayısız değişiklikler, 12 Eylül 2010 ve 2016 anayasa değişiklikleri yaparak kendini TEK ADAM ilan eden RTE'nin uygulamalarından iyiydi.

Bunun içinde de A.B baskıları ile korunan ama, uygulanmadığı için Ruhu diyebileceğiniz bu madderi de yok edecek son darbe de devleti A.B dışına itecek eylemdi.

O da;

2- Gerekirse AB ile yolları ayırabiliriz... açıklamasıydı. O da yapıldı.

George Walker Junior Bush'un dış işleri bakanı ve ev hizmetçisi olan gündüz feneri bayan Condoleza Rice hanımın soyadı gibi pirinç tanelerine benzeyen Büyük Ortadoğu ve Genişletilmiş Kuzey Afrika Projesi maddelerine göre haritası ve anayasal düzenleri değişecek olan 22 devletten birisi de ülkemizdi.

Böyle bir değişim için de devletimizin, Demokratok rejimden ŞERİAT REJİMİNE, A.B kapısında sığıntı olarak koruduğu az çok demokratik yapısından kurtulmak için de A.B üyeliği dışına itilmemiz gerekiyordu.

Böylece şu anda sürmekte olan yeni Soğuk Savaş Avrasya, Şangay, Bricks blogları ile AB-D VE NATO ÇETESİ savaşları bahanesiyle TERÖRİST ilan edilerek, devletimiz bu küresel çetece işgal edilerek Büyük İsrail Köle devleti kurulabilecektir.



1860'tan 1925'e kadar süren Süryani, Yezidi Siirt, Btlis, Urfa, Gürcü, Ermeni isyanları ile Osmanlı ve devamı Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için edilen Dersim, Şeyh Sait yeminleri tutulmuş olacaktır.

İsrailli siyasal bilimci Amicam Nahmani ile 1965'den beri Fetö ve Alpaslan Türkeş Ermenileri ile Büyük Türk Yunan imparatorluğu projesine hizmet ettiğini yazan Yunanlı siyasal bilimci profesör Dimtri Kitsikis'in hayalleri olmasa da Davudi Musevi Hıristiyan olan Gürcistan, Kuzey ve Güney Azerbaycan, Doğu-Batı Ermenistan, Pontus, İslâm Kürdistan'ı projeleri ile bölünme ve Büyük İsrail projesinde birleşmiş bir projeye yol açılmıştır.



Atatürk cumhuriyetinin kazanımlarının korunması, daha iyi demokratik, laik, sosyal devlet hayallerimiz için RTE Ümitsizlik Kaynağıdır.

AB-D VE NATO ÇETESİ olmadan, Atatürk'ün yaptığı gibi, tüm Avrupa'da bile uygulamaya geçmemiş Fransız devrim yasalarının, Isviçre medeni hukukunun, Alman ceza hukukunun benimsenmesine benzer, bölücü değil birleştirici, gerici değil ilerici, dogmacı değil, akılcı, bilimsel çagdaş bir anayasa yapmamıza kim engel olabilir?

Akp ve saray sakini RTE bunu yapsın  bütün halkımız Akp'de birleşir.
Ne PKK ne terör kalır.
ÇOK MU ZOR?
AB-D VE NATO ÇETESİ izin vermez, sizi döver mi?


Alaeddin Yavuz

16 Eylül 2023 Cumartesi

#AŞKIN MİTOLOJİSİ, SEVGİ ALDATIR MI?

 AŞIK OLMAK, SEVMEK GEÇİCİ DUYGULARDIR.


Yerli yabancı her tartışma platformlarında bir uzaylı, bir yapay zeka tehdidi karşısında aciz kalan insanlığı işleyen filimlerde, romanlarda insanların aşkları, karşılıksız sevgileri bir üstünlük, silah, insanlığı kurtaran reçete olarak kullanılır.


Hatta uzaylıları bile insanlığı yok etmekten vaz geçirir.

Nicolas Cage'in bile insanlığı yiyip bitiren dev metal robotun yaydığı metal dahil her şeyi yiyip bitiren, bölünebilen sinekler, küreler ile insanlığı, yeryüzü medeniyetimizi yok eden bir uzaylı istila filminin (Küre) ana teması buydu.

Oysa en gerçekci aşk evlilikleri bile 5 yıldan fazla sürmez.

Evlenince aşk biter.

Anne sevgisi bile yeri gelir tükenir.

'Besledik, büyüttük danayı, yaşlanınca tanımaz oldu anayı, babayı' gibi sözler boşa söylenmemiştir.

Bazi Sümer, Hint v.b toplum edebiyatlarında Yeryüzü uzun süreli güneş tutulma olayları yaşar, yüzlerce yıl karanlığa mahkûm olur, bitki dahi gelişmez ve kıtlıktan insanların çocuklarını yedikleri anlatılır.

Namaz, oruç, ateşe ibadet olarak halâ uyguladığımız "Gök ananın karnından güneşi kurtararak doğmasını sağlayan Bereket Tanrısı Dinlerinin ritüelleri" İslam hariç bir çok dinde bu amaçla sürmektedir.

Ana-evlat sevgisi, aşk hep iyi gün edebiyatıdır.
Yine bu Bereket Tanrısı Dinlerinde, başka toplumlara karsi varlığını sürdürmek için, Zerdüşt kabile ruhbanları tapınakta kutsal ateş önünde çekirdek aile evliliğine dayalı rahip önünde Hevdodah denilen cinsel ilişkili ayinler yapılırdı.
 
Anne, baba, kardeş sevgileri aslında cinsellik içerikli aşklardı.
Bu gün hala yaygın olarak endogami (endogamy-içten evlilik) toplumlarında vardır.



Sümer, Hint, Çin, Moğol, bazı Türk, Japon, Okyanusya, Sabi, Zerdüşt- Fars, Yahudi, Arap, Mısır,  Suriye, Arabistan yarımadası  Afrika, butun avrupa, Rusya, Kafkaslar kısaca dünyanın 2/3'si böyleydi ve Keşifler Çağı boyunca ensesti yasaklayan Katolik İncili Hıristiyanları ve İslâm'ın yayılması ile azalmasına rağmen hâlâ böyledir.

Amerikan istihbaratını ve başkanlarını rezil eden ve yaşama Babil Talmud Yahudisi Lev Tahor (Temiz Kalp) mezhebine bağlı babasının dogumunda oral tecavüzüyle başlayan Cathy O Biran'ın kendi kitabından.

Boyle ensest aile içi, amca, hala, dayı, teyze çocukları ile evlenen aile üyeleri ya birbirine aşıktır ya da ölümüne can düşmanıdır.

Dıştan evlenen aileden biri, ensest aileden bir kadınla evlenirse, çocuklarının kadının ailesinden olma şansı %90'dır. 

Ve olayı uyanmayan erkek onur boyu soyulur, sonunda soyulacak bir şeyi kalmadığında veya merhamet edilerek bırakıldığında dahi erkek yediği kazığı uyanmaz.

Böyle evlilikler yüzünden tarihte bir çok devlet, şirket batmış, sayısız insan malını, yaşamını, gençliğini kaybetmiştir.

Bunun nedeni de kadının çok iyi AŞIK rolü oynamasıdır.

Ve kadın doğumundan itibaren aile erkeklerine aşık olduğu için asla kocasını sevmez ve onu sadece sağılacak memeli hayvan olarak görür ve sadece hoş tutarak sağar da sağar.

Bu yüzden İranlılar evin gelinine FARE derlermiş, kocasının kazandığını baba evine taşıdığı için.

Kendilerinden olanlara böyle kötülük yapmazlar.
Ama şartlara bağlı tabii ki..



Dıştan evlenen ailelerden olup aşk evliliği yapanların aşkları da kötü günde değerini yitirir. 

"Aşk karın doyurmaz", " davul dengi dengine çalar" deyiverirler, yol gösterirler, sap gibi bırakır giderler.

Yaşlı anne ve babaların hiç biri, gösterdikleri sevgi ve korumanın karşıtlığını evlatlarında bulamaz.

Eşinin ağzına uyup, annesini ormana götürüp kesen erkek evlat efsanesini annem çok anlatırdı.

Diğer yandan Sami dinlerine bağlı toplumlarda kadın köle sayıldığı için eşi tarafından pazarda satılabilirdi de.

Felâket derecesinde kıtlıklarda insanlar en yakınında kim varsa yemekten dahi çekinmez.

Moritanya'lı bir turist mahkemede yargıca söyle demişti.

İki kardeşi bir odaya kapatıp aç biraksalar, biri diğerini yer.

Uyuşturucu satmasına gerekçe olarak bu sözü kullandığı mahkemede yargıcımız bunu 1994'lerde tutukladı ve insanlık öğrensinler hapis etmişti.

Ama yargıcın iyi niyetli bu kararı gerçeği değiştirmeye yetmedi. Hâlâ yamyamlık sürüyor.

Robot Sofya da, yakında bir halka açık konuşma programında bu sorudan nasibini almış, gençlerimiz, sonucunu görecek kadar yaşamadıkları, tamamen ezbere, dayatma doğma olan aşklarını üstünlük olarak ortaya koymuş, Sofya da değerini(!) vermişti.

Bence, sevgi, aşk hoşlanma ile gelişen akıl dışı duygudur. Kötüye kullanımda cinayete uzanan nefrete dönüşür.

Her toplumda olan 
olaylar bunlar da
Niye Olsun?

Hatta uyuşturucu bağımlısı bir evlat daha dün Adana'da ailesinden 3 kişiyi uyuşturucu parası vermediler diye bıçaklayarak öldürdü.(Kanal-d)

Ama, soğuk mantığa, tarafsız adalete dayalı geliştirilmiş, her canlının yaşama hakkı, sosyal devletten yararlanma hakkı, saygı görme hakkı gibi ifade edilebilecek bireysel veya hukuksal ilkeler hepsinden üstün ve kalıcıdır.

Akıl, bilim, bunlara dayalı çağdaş hukuk, her canlının yaşama, sağlık, eğitim haklarına saygı duyan arkadaşlık, aile, toplum anlayışı, yardımlaşma, dayanışma, vatan, millet,

.
insanlık sevgisi gibi duygu dışı mantığa dayalı değerler rehberiniz olsun.Geleneginize uygun insanlarla evlenmeye bakın.

Sağlıklı ve mutlu yaşamak, eskilerin deneyimlerine uyarak yaşanabilir.

Takdir aklı olanındır. 

Alaeddin Yavuz