500 YIL SAVAŞTIĞIMIZ YEDİ DÜVEL NEDİR?
Kim ki, Atatürk, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet ve kazanımlarını kötüler, düşmanlık ederse hak, adalet, eşitlik, özgürlük düşmanı, VATAN HAİNİDİR.
Profesörlüğü Akp'liler gibi aldığı açık olan, gerçek dini, ırkî kimliğini açıklamaktan aciz, kripto Ermeni prof. Metin Hülagü tweet sayfasında "Biz 7 düvele savaşmadık, savaştıysak adlarını yazın" demiş.
Bir adam profesör olup 1.Dünya ve devamı dört yıllık Kurtuluş savaşlarımızı, köleliciliği, kız-erkek bebeklerle, çocuklarla evliliği kaldıran, kadın-erkek eşitliği ve herkese eşit eğitim, seçme, seçilme hakları getiren 16.000 yıldır yapılmayan devrimleri getiren Atatürk cumhuriyetini karalayabiliyorsa iki nedenle yapmıştır.
1-CEHALET
2-İhanet
Cahil profesör, hem de tarihçi biri olduğuna göre cahil olmayacağından ihanet ettiğini kabul etmek zorundayız.
Ama bilmeyenlere DÜVEL-İ MUAZZAMA nedir açıklayalım;
Eskiden muazzam devletleri Türkler, ortakları Farslar kurardı. 13.yyda başlayan Cengiz'in Moğol akınları ile Asya, kuzey Avrupa, Orta-doğu haritaları değişir. Avrupa da veba salgınları ile meşgul olduğundan bu akınlardan nasibini almaz. Ama Doğu ticaret yolları kesilir.
Selçuklunun çöküşü ile ortaya çıkan Osmanlı Balkanlara yerleşince, doğu ticaret yolları kapandığından ve salgının getirdiği kıtlıktan kurtulmak için dev ejderhalar, deniz canlıları, ruhsal varlıklar var diye ileri gitmeye korktuğu Atlantik okyanusuna intihar edercesine açılırlar.
Okyanusun sıcak ve soğuk su akıntılarının götürmesiyle orta, güney Afrikaya ulaşırlar. Zenci toplumları yağmalar, köle ederler. Zenginleşince daha büyük gemilerle ötelere uzanırlar.
Sıcak su akıntısı, A.Vespuçi'yi Ümit Burnu'na götürür. Madagaskar, Somali, Tanzanya, Arap yarımadası, Hint yarımadasına ulaşırlar. Buralardan pasifik okyanusu ülkelerine de Avustralya, Yeni Zellanda'ya ulaşırlar.
Aynı akıntı K.Kolomb'u Amerika kıtalarına götürür.
Denizcilikte üstün olan İspanya ve Portekiz bu kıtalarda büyük topraklar ele geçirirler.
1492'de, Fatih Sultan Mehmetin Vatikan tarafından zehirlenerek öldürüldüğü tarihte, Portekiz ve İspanya krallıkları, yuvarlak olduğunu keşfettikleri dünya haritasını tam ortadan bölerek aralarında paylaşırlar.
O zamanki dünyanın bilinmeyen coğrafyasına hakim ilk DÜVEL-İ MUAZZAMALARI bu iki devlettir. Osmanlı ise 1516'da I.Selim ile büyük devlet olmuştur. O da dünya imparatorluğu değil, aksine üç kıtada kurulmuş, Roma'ya 721 yıl sorun olmuş İran Mecusi Hristiyanlık yorumuna inanmış, Roma İncillerini benimsemeyen, Romanın da Şatanist ilan edip Soykırım yaptığı halkların yaşadığı coğrafyada Vatikan destekli, bu isyancıları sakın tutacak bir devlet oluşumudur. Tamamen Vatikan memuru olarak kurulmuştur.
Osmanlının görevi bu coğrafyayı dört Vatikan İncili ile Mecusi Hristiyanlığın ortasını bulmuş, Vatikana bu coğrafyayı köle edecek Herakles zamanında yapılmış İslam dini ile etkisiz kılmak için bu coğrafyayı Osmanlıya teslim etmişlerdi.
Osmanlı'da sadece Manisa Valisi olan şehzadenin padişah olma geleneğine göre I.Selim Trabzon valisi olarak padişah olamayacağı için bu yüzden kripto Yunanlı filozoflar Aristo, Sokrates, Platon'a Tanrı diye ibadet eden Yezidi İdris-i Bitlis-i yani Bitlis'li İdris Rum'u ile yaptığı pazarlık sonrası kurulan tezgahlar sonucu Babası II. Bayezid'i öldürüp
padişah olabildi.
Hanefi mezhebini Roma Katolik ahlakına uygun diye benimsediği için Yezidi Rumlar desteklerini çektiler. Evliya Çelebinin 1658 Bitlis Abdal Han İsyanı anılarında Bitlis Hanı Abdal Han'ın Hanefi tercihi sonrası sadakatını göstermek için hediye göndermemesi yüzünden I.Selim (Yavuz)in vasiyeti üzerine intikam için Melek Ahmet paşanın düzenlediği bir sefer yüzünden çıkmıştı. Yani Yavuz da dedesi II.Mehmet gibi Vatikan ve İslam kralı olmak istiyordu. O da zehirlenip Şark Çıbanı ile öldürüldü.
Vatikan Osmanlının şah damarında olmasaydı bunlar olmazdı.
Vatikan Atilla tarafından 476'da yıkılmış Batı Romanın temsilcisi olarak nasıl bu kadar güçlüydü?
Bakalım;
M.S. 9.yy.da Atilla'nın eski ortakları Alman Krallığı (Astrogotlar ve Vizigotlar) Vatikan'ı işgal edince, Vatikan-Prusya idaresinde KUTSAL Hristiyan İttifak devleti doğmuştur. Alman kralları bütün Hristiyan ülke krallarına taç giydirip, kendi soylarından krallar tayin ettiklerinden Portekiz ve İspanyol kralları da Alman soyluydu. Haliyle Vatikan ve Almanya'ya vergi de veriyorlardı. Bu ortaklıktan diğer Hristiyan ülkeleri de pay almak için anlaşmalar yapıldı. Dünyanın neresinde bir Hristiyan devlet bir hak elde ederse, diğer haçlı devletleri de gidip haklarını alacaklardı. Bu Osmanlı tarihi boyunca Osmanlıya da uygulandı. Osmanlı asla dünyaya egemen olamadı.
Başka devletlere de bu anlaşma metnini uyguladılar. Hollanda, Fransa,Belçika da bu yağmadan büyük paylar aldılar.
Ortak savaşan haçlılara karşı tek başına savaşan doğulu devletler kaybettiler, KUTSAL ittifak devletleri bütün dünyayı köleleştirdi.
Yenilmeyen Muazzam Devlet anlayışı doğulu devletlerin, dünya milletlerinin beyinlerine soykırımlar, yağmalar ile yerleşti.
1565'de İngiliz-İspanyol egemenlik savaşında, yenilmez İspanyol Armadası(donanma) Manş denizine gömüldü. İngiltere İspanyol sömürgelerini Amerika kıtaları dahil ele geçirdi.
Zaferleri 18.yy sonlarında hızlandı ve meşhur kraliçeleri Viktorya zamanında yeryüzünün en büyük toprak ve sömürge işgallerini yaptılar. Kanada, Avustralya, Yeni Zellanda bu gün ellerinde kalanlardır(Common Wealth ülkeleri).
1815 Viyana kongresinde İngiltere Kutsal İttifakı tanımadığını, dünyanın tek hakimi olduğunu ilan etti. İttifak zaten 19.yy. Napolyon işgalleri ile son bulmuştu ama son kalan bacağını da 6/altı kıtada egemenlik kurmuş İngiltere kırdı ve gerçek Düvel-i Muazzama olduğunu gösterdi.
Bu meydan okumaya kızan Prusya'nın yani Kutsal İttifakın Taç alıp Taç giydiren krallığı da Prusya adını silip ALMANYA adını aldı. Avusturya-Macaristan, Romanya ve Osmanlı imp.larına yaklaşarak yeni bir sömürgecilik başlattı.
İng. Kraliçe Victorya Osmanlı ve Rusya seyahatleri yaparak Sultanların ve Çarların İngiliz prensesleri ile evlenmesi halinde zenginlikten (Common Wealth=Genel Zenginlik adını verdikleri İngiliz imparatorluğunu oluşturan devletler ki bu gün de vardır) pay alacaklarını söyledi.
Sultan Abdülaziz çok kazık yedikleri için red etti, Çar kabul etti. İngiliz desteği ile Bering boğazına kadar Asya'yı feth etti, Osmanlıyı Balkanlardan, Kafkaslardan sildi. Ama Amerikan destekli Japonlar 1905 Tsuşima savaşında Rus donanmasını Sarı Denize gömdüler. Ortaya çıkan kıtlık, yokluk 1917 Ekim devrimini getirdi.
1914-1918 I.Dünya savaşında savaştığımız dünyanın 6 kıtasına hükmeden Düvel-i Muazzama İngiltere, Yeni çıkan Bebek İmparatorluk ABD destekleri ile arada çöplenen Fransa ve İtalya'ya 1918'de katılan ABD ve Avrasya hakimi Rusya olmak üzere dünyanın fethedilmiş 7/YEDİ Kıtasına hükmeden, altı kıtadan getirilmiş, adlarını, renklerini görmediğimiz sömürge askerlerinden ve Müslüman Hintli, Afrikalı ve Arap yarımadası Araplarından oluşmuş ordulara sahip oldukları için 7 DÜVEL adıyla da andığımız günümüzde Emperyalist Ülkeler dediğimiz YEDİ DÜVEL, Yedi Kıtada Devlet olanlar bunlardır.
30 Ekim 1918'de Osmanlı, 03 Kasım 1918'de Almanya teslim olunca, bu Yedi Düvel denilen devletler iki imparatorluğu ve sömürgelerini de yağmaladılar.
Ancak savaşa son anda galip devletler yanında katılan ABD başkanı Wilson 'TOPRAK İŞGALİ OLMAZSA SİZE YARDIM ederim' dediği 13 maddelik Wilson İlkeleri yüzünden toprak yağması yerini Bu imparatorlukların TEBALARIna DEVLET kurmaya terk etti.
Bu yüzden galip devletlerden Fransa, İtalya kendilerine verilen payı beğenmediler. Kurtuluş savaşına da ileride destek oldular.
Aşırı Türk Düşmanı ABD başkanı Wilson, 1917 Ekim Devrimi yüzünden Bitlis, Siirt, Malatya, Sivas, Ordu illerinin doğusundaki bölgeyi Rus Çarı boşaltınca burada Batı Ermenistan kurmak için donanma gönderdi. Yunan ordusunu en çağdaş araç, gereç, mühimmat, silah, lojistik ile destekleyip Anadolu- İzmir işgalini başlattı. Türkler Orta Asyaya sürüleceklerdi.
İngiltere de buna destek oldu ama Samsun ve Batum'a asker çıkartarak bölgede Pontus Rum oluşumlarını destekleyerek ABD Batı Ermenistan projesine de muhalif oldu. ABD Demokrat Partisinin Asala, Pkk destekleri bu yüzdendir.
Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığının gerçek nedeni bu haritaların bozulmasıyla devlet hayalleri yıkılmış olan işbirlikçi Rumlar, Ermeniler, Kürt Yezidileri olarak bilinen kripto Yunanlılar, Urfa, Mardin bölgesinde Edesa ve İslam Kürdistan'ı devletleri isteyen Süryaniler, Keldaniler bu gün PKK, HDP, ve bütün iktidar ve Tbmm içi, dışı muhalefet partileri ile cemaat ve tarikatları oluşturmaktadırlar. Buna rağmen, Pkk+Hdp+ Millet İttifakı Atatürk Cumhuriyetinin kazanımlarını korumak için mücadele etmektedirler.
İşte, 7 kıtaya hükmeden Amerika ve İngiltere için söylenmiş YEDİ DÜVEL, Düvel-i Muazzama=Kusursuz Devlet adı buradan gelir.
Düvel devlet demekse, DEVLET de belirli bir coğrafi arazi üzerinde kurulmuş siyasi, askeri, ekonomik oluşum değil midir?
İster 'düvel-i muazzama' ister 'Yedi DÜVEL' deyin hepsi o zamanın 7 kıtaya hükmeden en büyük iki emperyalist devleti İngiltere ve Abd demektir.
Profesör Doktor Metin HÜLAGÜ bu yüzden Tarih hocasıyım dese de Tarih Cahilidir veya Vatan Hainidir.
Yorumlara baktım, takipçisi olmadığım için mi, yorumları kapattığı için mi bilmem yorum yapamadım.
Vatansever insanımız cesurca bir güzel içini dökmüş.
Ama 1921'de SSCB tarafından kurulmuş ve koloni Ermenistan'ı, 1827'de bizden koparılmış Alman kolonisi Yunanistan'ı saymış da 1745-1919 arası 174 yıl halifeliği Osmanlıdan almak için Türk ve Müslüman kanı dökmüş İngiliz Müslümanı, 1924'de Suudi Arabistan krallığı olarak kurulan, İngiliz, Amerikan dölleri Vehhabi hainlerini saymamış. Resmen cehalet.
Bu gerzek profesörün iddiasına göre Kuruluş Savaşında 7 devlet sayacaksak, sadece iki süper gücün asker topladığı ALTI KITADAKİ devletleri de saymak gerekir.
Onların arkasında o kadar güç olmasa, Yunanistan HANGİ güçle posta koyacaktı ki? Tabii ki Kurtuluş Savaşımız da Düvel-i Muazzamaya karşı yapılmıştır.
Bunu da kendisi araştırsın kripto hain profesörün.
Takdir sizindir.
Alaeddin Yavuz
Kaynak olarak;
Hileci tanrının çocukları
Hileci tanrının çocuklarının tarihi
Sola Açılan Haçlı Seferi ve Cumhuriyet tarihimiz yazılarım başta olmak üzere arşivimde çok sayıda yabancı, meşhur akademisyenlerin kitaplarından çeviriler, yerli kaynaklardan derlemeler vardır.
Bize öğretilen her şey yanlış.