Ergenekon soruşturması başladığından bu yana geçen zaman içinde çok sayıda yazıldı,çizildi.
“Ergenekon,Türk tarihindeki destan kastedilerek Türk milletine karşı yapılmıştır,denildi, mantıklıydı,böyle bir efsanemiz vardı ve operasyon da Türk Ordusunun emekli,çalışan mensuplarına,yazarlara,siyasilere,yüksek öğretim üyelerine karşıydı.
Bir ara ergenekon adının Irak ve Afganistan’da evlere yapılan gece baskınlarının adı olduğu yönünde Irak kaynaklı bir haber basında yer aldı.
Bu da mantıklıydı,çünkü “Er George” aynı zamanda Müslümanlar arasında Kuran kaynaklı Hz.Musa ile Hızır aleyhissleam’ın birlikte Allah’ın izni ile yaptıkları ibret verici öyküler içeren efsaneye denk gelen “Aziz George-Corc”’tan adını almaktaydı.
İşin aslı yine benim çıkarımlarıma göre ikincisi ile ilişkilidir.Şöyle ki;
Ronald Reagan’dan bu yana Amerika’da Cumhuriyetçi Muhafazakar Parti’nin yani İngilizce adıyla Republican Conservative Party.
Bu “Muhafazakar Cumhuriyetçi”,koyu Hıristiyan şeriatçısı olan partinin 1990’larda başlattığı “Yeni Muhafazakar Hareketinin” adı,İngilizce olarak “Neo Conservatism” di ve kısaca “neo-con” olarak anılmaktaydı.
1990 yılından itibaren SSCB’nin çökmesi ile “tek kutup” haline gelen Amerika’nın bu neo-con’cu yapılanması hedef büyüterek “unıpolar moment” yani “tek kutupluluk anı” konusunda yeni bir felsefi yapılanmaya girerek kendi hedefini genişletti.
Amerikan Ordusunun gücüne dayalı olarak da yeryüzündeki diğer milletleri aşağılayan , küstah bir eda ile dünyaya hükmetmeyi amaçladı.
Bunu gerçekleştirmek için de kendisine,ilk hedef olarak Afganistan,sonra Irak’ı seçti.Kuzey Kore,İran,Irak’ı‘ “Şer üçgeni” ilan etti ve Irak’ı işgal edip iki milyonun üzerinde insanın ölümüne,4 milyondan fazla savaş malulüne,toplam 10 milyon civarında savaştan zarar gören büyük bir mağdur kitlesi yarattı.Irak’ın altını üstüne getirdi,insanların her şeylerini yağmaladı,eserlerini tahrip etti.Vandalizm ve yağmacılık diz boyu oldu.
Günümüzün “Cengizhan’ı” olarak kendini kabul ettirdi ki,Cengizhan’ı bile Vandalizm’de geçti.
Elbette dünya milletlerinin de kendisinden haklı olarak korkup uzaklaşmasına da sebep oldu.
Belirlediği küstah ilkelerini, Jonathan Clarke şöyle sıralamış;
""KÜSTAH TUTKU
Yeni Muhafazakarlık yani,“ neo-con” felsefesinin ana karakteristikleri;
1-Dünyayı “iyi-kötü”ye dayalı ikili bir anlayışta görmek,
2-Diplomasiye düşük tolerans-hoşgörü tanımak,
3-Askeri gücü kullanmaya hazırlıklılık,(yani tehditkar görünme)
4-ABD üzerinde tek taraflı vurgu yapmak,(yani,Amerikan çıkarından başkasını görmemek)
5-Çok yönlü örgütlenmelere tepeden bakmak,(Diğer devletler arası örgütlenmeler)
6-Sadece Ortadoğu üzerinde merkezlenmek.""
Aynı şahıs,Bush’un Medya ve Beyin Desteklerini de yazmış;
“”Bush idaresinde başlıca rol oynayanlar arasında, Paul Wolfowitz, Douglas Feith, Elliott Abrams, David Addington and Richard Perle göze çarpmaktadır.
Yeni Muhafazakarların medyadaki avukatları arasında Bill Kristol and Norman Podhoretz, dahilken, felsefe üretenlerden ise Bernard Lewis and Victor Davis Hanson aydın ağırlığını temin etmişlerdir.
Yeni Muhafazakarların çoğu Yahudi’dir ama,bu hareketin bir Yahudi olayı olarak algılanması yanlıştır.
Washington eyaletinde,en önde gelen düşünce kuruluşu American Enterprise Enstitute’tır. (Amerikan Girişimcilik Enstitüsü)”” şeklinde devam eden bir yazısı vardır.Tercümesi bana aittir.Kısmetse üç vakte kadar bu makaleyi yayınlayacağım.
ERGENKONUN AÇILIMI;
Yukarıdaki sıralanan karakteristiklerin ilk maddesi ile son cümleleri Irak’ta yapılan baskınların iç yüzünü yani “Crusade- Haçlı Seferi” yönünü yansıtmaktaydı.
Müslümanlar,kıyametten önce savaşılıp yok edilmesi gereken “kötü” kavimlerdi.
Onlar İncil 13.18 ayete göre rakamı “666” olan ve “şeytanı ifade eden” sayıda ayetten oluşmuş,onların kutsal Tevrat ve İncil21ine benzemeye çaılşan,gerçekleri saptıran bir kitaba ve peygambere inanmaktaydılar,şeytanın dölleriydiler.
Bu yüzden onlara “Hızır Baskınları” olarak tercüme edilmesi daha doğru olan bu aşağılayıcı operasyonlar yapılmalıydı.
Operasyonun logosu da hem Aziz George’u hem de partilerinin yeni siyasetlerinin adını içermeliydi.
Yani “ER GE-(orge) NEO-CON” Bunu Türkçe de okursak “Ergenekon” telaffuzunu elde ederiz.
İşte Ergenekon’un açılımı budur.
"Ergenekon operasyonunu" da Amerikan kökenine bakarak çözümlediğimizde,"ERGE-NEO- CON OPERATION" kelime dizinin anlamı "Amerikan Yeni Muhafazakar Hareketinin Hızır Baskınları" olarak tercüme edebiliriz.Kendi kavramlarımıza göre de “Hızır Haçlı Baskınları” şeklinde de adlandırabiliriz.
Peki bizde niye bu “Türk tarihi" ile birleştirildi diye sorarsanız cevabını iki şekilde vermek mümkündür,
Birinci cevap,1945 sonrası,”Ergenekon Örgütü” olarak adı konulan bu “sivil-askeri” yapılanma, Türkiye’nin “Osmanlı Mirası” üzerinde siyaset gütmesini ,“Sünni iktidarın” göreve gelmesini engellemek için Amerika Demokrat Partisi uzantılı,kendisine “Kürt Alevi” diyen ve Tarihçi Yusuf Halaçoğlu’nun da yazdığı ve söylediği gibi “dönme Ermenilerden” ve diğer dönme Rum ve Yahudi gruplarından oluşan özü “dayatma demokrasi” olan bir “sivil askeri cunta” idaresindeki yapılanma oluşturulduğu inancındayım.
Bu yapılanmaya,başlangıçta,”Kürt ,Ermeni ve Rum Milliyetçisi” tipler doldurulmuş olabilir.
Ancak,zaman içinde,Atatürkçülüğün ve sol ideolojilerin ordu mensuplarına etkisi,Türklerin de orduda görev almaları ile oluşan bağların,ordunun getirdiği "üste mutlak itaat" kurallarının da yarattığı ortak kültürün de etkisi ile Amerikan yapılanmasının çoktan ortadan kalkmış olduğu görünmektedir.
Yani,bu günkü ordunun derin devlet yapılanmasında "Atatürk ilkeleri,ulusalcılık" hakim görünmektedir.Ha,çürük meyve her daim olacaktır.Bu gerçeği değiştirmez.
Yani,Sünni İslam’a göre de “sapık,bozuk inanç “kabul edilen Alevi-Kızılbaş” inancı,Türk Milletinin tarihinde “Ergenekon" diye bir destanı olması nedeniyle bunlara “Yeni Muhafazakar Hareketinin Hızır Baskınları- Er ge-neo-con” yapılması zaten şarttı.
İkincisi ise,Amerika’nın desteği ile kurulmuş bu yapılanmanın zaten sonu geldiğinden,"dini" motiflerden uzak olduğudan, "Hıristiyanlaştırılmış Ilımlı İslam Yapılanmasında" da söz sahibi olması imkansızdı.
Diğer yandan da ordunun,"Sol ve Atatürkçü, Anadolu halkını birleştiren ulusalcı" bir fikriyatı vardı ve emperyalizme karşı,ülkenin de bölünmesini "güçleştiren" bir siyaset anlayışı vardı.Bu anlayış,80 yıldır,emperyalizmin siyasetlerinin uygulanmasını geciktirmekteydi.
Buna dayanarak,operasyonu düzenleyen işbirlikçi iktidarın olayda "Amerikan faktörünü gizleyip, harekete "resmilik" sıfatını kazandırmak için de “hedef olan mevcut devletin askeri yapılanması", yasadışı bir örgüt olarak tanımlanmıştır.
Bence "Erge-neo-con operasyonunu",Türk efsanesi ile yer değiştirerek yapılan bu tanımlama, hedef şaşırtmak,Amerikan parmağını gizlemek için haksız olarak yapılmaktadır. Çünkü operasyonun da ,örgütün de adını koyan “tutuklananlar değil", tutuklayanlar, operasyonu gerçekleştirenlerdir.
Güvenlik güçlerinin hiç birinde bu adla bir örgüt kaydı da yoktur.Çünkü bu mevcut olan,devletin geleceğini sağlama almak için oluşturulmuş bir güvenlik yapılanmasıdır.
İyimser bir bakışla,”İşbirlikçi hükümet,halen,Amerika'nın dünya siyasetini çözememiş olduğundan geçmişteki olayların yarattığı mağduriyetlerin birer "Erge-neo-con" olduğunu çözemediğinden,27 Mayıs 1960 ihtilalini kendilerine karşı içerden bir eylem olarak düşündüklerinden bunun öcünü almak sevdasındadır” diyebiliriz.
Ya da her şeyi bilmekte ve halka ise "Menderes'in intikamını almak" şeklinde yansıtarak kendilerini gizleme amacındadırlar.Başbakanımızın "gürcülüğünde ısrarı" buna delil olarak yorumlanabilir mi bilmem.
Halka,Menderes hayranlarına olayı böyle yansıtarak,kamu oyunu kendi taraflarına çekmektedirler.
Aslında 27 Mayıs 1960 ,12 Mart 1971,12 Eylül 1980 askeri ihtilalleri de,uygulanış bakımından tam bir “Erge-neo-con” du, Müslüman Türk Milletine yapılmış birer ” Amerikan Yeni Muhafazakarlarının Hızır Baskınıydı”.
Hepsi,bir gece ansızın olmuştu.
Ektir;
İŞTE AKP DEVLETİ YIKIYOR!
AKP kongresinde Barzani'ye AKP'lilerin attığı sloganlar! |
Haberin linki tıkla; |
İşte, Osman Pamukoğlu paşadan Barzani tanımı; |