II.ABDÜLHAMİT'İN CAHİL TORUNU ATATÜRK CUMHURİYETİNİ LGTBI'Cİ İLAN ETTİ.
Açıklama; Aşağıdaki yazıyı bahsi geçen kişinin biraz geçmişine, devletine, milletine saygısı olduğunu düşünerek yazmıştım. Biraz inceledim çıkardığım sonuç;
Bu adam Osmanlı hanedan ailesinden bile degil. Hanedandan ise, ac karnını doyurmak için çabalayan bir köle. Hem de atalarının ırzına geçenlerin soyuna kölelik eden bir zavallı köle.
Artık kaale almıyorum, ne derse desin almayın da.Bunda, Ychp'nin, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde başlattığı, Joe Biden iktidar verecek diye Lgtbi+ ve Covid19 Aşılarını savunmasının etkisi vardır.
Oysa Gazı Mustafa Kemal Atatürk, hem Kuran hem de Vatikan Katolik İncilinde lanetlenen lutiliği, pedofili ve pederastiyi yasaklamış, kızlarda evlilik yaşını "16" yapmıştı.(Osmanlı'da "8"di. Yahudi ve Araplarda "3" yaştı.
Atatürk köleliği kaldırmış milyonlarca köle ve cariye eşit vatandaş olmuştu.
Ceza Kanunlarını Kuran- İncil uyumu içinde Italya'dan, Medeni hukuku İsviçre'den, Anayasal hukuk maddelerini Almanya'dan almıştı.
Çünkü ne Katolik İncilini ne de Kuran şeriatını benimsemeyen, Müslüman görünümlü Bagratuni Ortodoks Hıristiyan ve Yahudi Talmud Yahudileri geleneklerine ters diye ret etmişlerdi.
Kiz ve erkek çocuklarını kadın gibi kullanan, kullandıran, köle olarak satan, hediye eden Gürcüler, Ermeniler, Yahudiler ve Çerkezler gibi bir çok kavim, ekmek teknelerini kaybettikleri için Atatürk'e düşman olmustu. Bu hala, İslamcılık ve Türk- İslamcılık akımlarıyla sürüyor.
Ancak bu iri yarı padişah torunu gerçek Lgtbi+'nin, ilk önce AB-D emriyle AKP tarafından kurumlaştırıldığını, üniversiteler ve alt kurumlarında dernekleştirildiğini, ben ve Haydar Baş grubunun başlattığı Lgtbi muhalefetinin vatansever Akplilerce benimsenerek, onların çabalarıyla terk edildiğini bilmiyor olmalı.
Akp bu, Hint, Iran, Arap, Yahudi, Grek/Yunan Lgtbi geleneğini tekkelerde, cemaatlerde, okullarda yine sürdürüyor.
Osmanlı Padişahlarının şatafatlı, gılman, vildan denilen hadım edilmiş erkeklerle Saray Harem Yaşamları olduğunu bilmediği gibi, sürekli askerlik yapan hadım edilmemiş devşirme kölelerden oluşturulmuş Yeniçeriler, Baltacılar, Akıncılar, Bostancılar, Humbaracılar, Süvariler, Piyadeler... adlarıyla bilinen askerlere evlilik yasağı olduğundan Müslüman olmayan ailelerden ücret karşılığı 10 yaş altı cocuklar gılman olarak alınır, civelek taburlarında eğitilir sonra, sayılan kurumlarda her askere dağıtılırdı.
Bu gılmanlar usta askerlere karılık ederek onlardan aldıkları askeri eğitimle de usta askerlerin yerini alırdı.
Bu Eski Yunanlılarda olduğu gibi AŞIK ASKERLER yaratarak, savaşta biribirlerine sahip çıkmaları sağlanırdı.
Büyük İskender bile pasif eşcinseldi ve Dört eşine sadıktı ve frengi olunca kocaları onu zehirleyerek öldürüp, devleti Dörde böldüler, hepsi ayrı kral oldular.
Büyük Iskender'in Yunanlıları Afganistan'da yerleştirdiği Bactria (Bu günkü Belh şehri. Mevlâna da oralıdır) şehrinden adını alan Baktriya Krallığı, Iran, Anadolu, Irak, Suriye, Arap yarımadası Selevkos krallığı, Batı Anadolu Batı Anadolu -Trakya'da Lusimakos, Makedonya-Yunanistan'da Kassandra Kralligi ve Mısır'da Ptolomeo Krallığı olarak 4 krallık kurdular.
Gayrimüslim aileler çocuklarına PAŞA, BAŞA adları koyar veya öyle çağırırlardı.
Fesli Kadir Mısıroğlu(D.1934), Cumhuriyet döneminde doğduğu halde bile çocukken Paşa diye çağırıldığını yazmış. Atatürk düşmanlığı paşa olamadığı içinmiş demek ki.
Saraya kız ve oğullarını satarak geçinen tebaaların başında, Gürcüler, Ermeniler, Çerkezler, yani Bagratuni Musevi Hıristiyanlar, Yahudiler, Süryaniler, Arnavutlar, Sırplar Yunanlılar gelirdi.
1848'de,padişah Abdülmecid "Kölelik insanlık suçudur, kaldıracağım" dedi diye " -şeriatta bunun yeri var kaldıramazsın" diye isyan edenler Çerkezler ve Gürcülerdi.
1924 Anayasasıyla Türk bireylerin özgürlük sınırları tamamlanınca Kölelik kurumu da kalkmış oluyordu. Ve Atatürk bir talimatla, Köleliği geri getirmek için eylem yapmasınlar diye Gürcü ve Çerkezlere karşı güvenlik tedbirlerini arttırmıştır.
Köleliğin ilk adımı TECAVÜZ, DAYAK, İŞKENCEYLE YILDIRMA, işkenceyle cinsel ilişkiye zorlama olduğundan, sahibinin iki dudağı arasında bir ömre sahip olmaları bu gün unutulmuştur.
Bu uygulamalar bu gün ters gelse de Akp cemaatleri, tekkeleri, okulları bu düzeni geri getirmede oldukça yol aldılar.
Osmanlı Padişahlarının kadın ve erkeklerle olan cinsel yaşamları iftira değildir.
1987'den 2001 yılına kadar İstanbul Emniyet müdürlüğü Turizm Sube Müdürlüğünde resmi Ingilizce tercümanlık yapmış, Topkapı Sarayı iç güvenliğinde 2 yıl gorev yapmış, hafta tatilinde de ek gelir sağlamak için turist rehberliği yapmış, sarayın arşiv memurları ve müdürleri ile bu konuları görüşmüş, doğrulatmış bir emekli memur olarak söylüyorum.
Osmanlı padişahları da kendilerimden önceki Roma ve Bizans imparatorları gibi "yeryüzünde Allah'ın gölgesi, dinin koruyucusu" kabul edilirdi. Bu sıfatları onlara halktan ve seçkin devlet adamlarından oluşan Müslümanlar için geçerli olan yasaklara UYMAMA hakkı veriyordu. Yaptıkları her türlü eylemden sorumsuzdular. Kuranda da gecen "günah işlemekten ceza almamanız için SORUMSUZLUK BELGENİZ mi var" ayetindeki sorumsuzluk belgesi yeryüzündeki bütün dinlerde onları koruyan, temsil eden tüm krallarda da vardı.
Zaten Kuran Tur Suresi 24, Vakıa Suresi 17 ayetlerde, cennette Müslüman erkeklere verilecek, Huri (dişili Huriye'dir. Seffaf etleri olan, bakınca iskeleti görünen kadınsı görünümlü cennet insanı), Vildan (bıyıkları çıkmamış erkek köle), gılmanların (6 yaş ve küçüğü erkek köle) hepsi erkektir.
Takdir aklı olanındır.
Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru
 |
| Dikkatle okuyunuz |
Ancak bu iri yarı padişah torunu gerçek Lgtbi+'nin, ilk önce AB-D emriyle AKP tarafından kurumlaştırıldığını, üniversiteler ve alt kurumlarında dernekleştirildiğini, ben ve Haydar Baş grubunun başlattığı Lgtbi muhalefetinin vatansever Akplilerce benimsenerek, onların çabalarıyla terk edildiğini bilmiyor olmalı.
Akp bu, Hint, Iran, Arap, Yahudi, Grek/Yunan Lgtbi geleneğini tekkelerde, cemaatlerde, okullarda yine sürdürüyor.
Osmanlı Padişahlarının şatafatlı, gılman, vildan denilen hadım edilmiş erkeklerle Saray Harem Yaşamları olduğunu bilmediği gibi, sürekli askerlik yapan hadım edilmemiş devşirme kölelerden oluşturulmuş Yeniçeriler, Baltacılar, Akıncılar, Bostancılar, Humbaracılar, Süvariler, Piyadeler... adlarıyla bilinen askerlere evlilik yasağı olduğundan Müslüman olmayan ailelerden ücret karşılığı 10 yaş altı cocuklar gılman olarak alınır, civelek taburlarında eğitilir sonra, sayılan kurumlarda her askere dağıtılırdı.
Bu gılmanlar usta askerlere karılık ederek onlardan aldıkları askeri eğitimle de usta askerlerin yerini alırdı.
Bu Eski Yunanlılarda olduğu gibi AŞIK ASKERLER yaratarak, savaşta biribirlerine sahip çıkmaları sağlanırdı.
Büyük İskender bile pasif eşcinseldi ve Dört eşine sadıktı ve frengi olunca kocaları onu zehirleyerek öldürüp, devleti Dörde böldüler, hepsi ayrı kral oldular.
Büyük Iskender'in Yunanlıları Afganistan'da yerleştirdiği Bactria (Bu günkü Belh şehri. Mevlâna da oralıdır) şehrinden adını alan Baktriya Krallığı, Iran, Anadolu, Irak, Suriye, Arap yarımadası Selevkos krallığı, Batı Anadolu Batı Anadolu -Trakya'da Lusimakos, Makedonya-Yunanistan'da Kassandra Kralligi ve Mısır'da Ptolomeo Krallığı olarak 4 krallık kurdular.
Gayrimüslim aileler çocuklarına PAŞA, BAŞA adları koyar veya öyle çağırırlardı.
Fesli Kadir Mısıroğlu(D.1934), Cumhuriyet döneminde doğduğu halde bile çocukken Paşa diye çağırıldığını yazmış. Atatürk düşmanlığı paşa olamadığı içinmiş demek ki.
Saraya kız ve oğullarını satarak geçinen tebaaların başında, Gürcüler, Ermeniler, Çerkezler, yani Bagratuni Musevi Hıristiyanlar, Yahudiler, Süryaniler, Arnavutlar, Sırplar Yunanlılar gelirdi.
1848'de,padişah Abdülmecid "Kölelik insanlık suçudur, kaldıracağım" dedi diye " -şeriatta bunun yeri var kaldıramazsın" diye isyan edenler Çerkezler ve Gürcülerdi.
1924 Anayasasıyla Türk bireylerin özgürlük sınırları tamamlanınca Kölelik kurumu da kalkmış oluyordu. Ve Atatürk bir talimatla, Köleliği geri getirmek için eylem yapmasınlar diye Gürcü ve Çerkezlere karşı güvenlik tedbirlerini arttırmıştır.
Köleliğin ilk adımı TECAVÜZ, DAYAK, İŞKENCEYLE YILDIRMA, işkenceyle cinsel ilişkiye zorlama olduğundan, sahibinin iki dudağı arasında bir ömre sahip olmaları bu gün unutulmuştur.
Bu uygulamalar bu gün ters gelse de Akp cemaatleri, tekkeleri, okulları bu düzeni geri getirmede oldukça yol aldılar.
Osmanlı Padişahlarının kadın ve erkeklerle olan cinsel yaşamları iftira değildir.
1987'den 2001 yılına kadar İstanbul Emniyet müdürlüğü Turizm Sube Müdürlüğünde resmi Ingilizce tercümanlık yapmış, Topkapı Sarayı iç güvenliğinde 2 yıl gorev yapmış, hafta tatilinde de ek gelir sağlamak için turist rehberliği yapmış, sarayın arşiv memurları ve müdürleri ile bu konuları görüşmüş, doğrulatmış bir emekli memur olarak söylüyorum.
Osmanlı padişahları da kendilerimden önceki Roma ve Bizans imparatorları gibi "yeryüzünde Allah'ın gölgesi, dinin koruyucusu" kabul edilirdi. Bu sıfatları onlara halktan ve seçkin devlet adamlarından oluşan Müslümanlar için geçerli olan yasaklara UYMAMA hakkı veriyordu. Yaptıkları her türlü eylemden sorumsuzdular. Kuranda da gecen "günah işlemekten ceza almamanız için SORUMSUZLUK BELGENİZ mi var" ayetindeki sorumsuzluk belgesi yeryüzündeki bütün dinlerde onları koruyan, temsil eden tüm krallarda da vardı.
Zaten Kuran Tur Suresi 24, Vakıa Suresi 17 ayetlerde, cennette Müslüman erkeklere verilecek, Huri (dişili Huriye'dir. Seffaf etleri olan, bakınca iskeleti görünen kadınsı görünümlü cennet insanı), Vildan (bıyıkları çıkmamış erkek köle), gılmanların (6 yaş ve küçüğü erkek köle) hepsi erkektir.
İncil Yuhannaya Vahiyler Her şeyi yeninden yapıyorum bölümünde de 12 Yahudi kabilesinden seçilecek 12'şer bin günahsız toplam 144.000 Yahudi erkek cennete yani bu dünya yerine verilecek yeni dünyaya konulacaklar diğer tüm insanlık güneşe atılacaktır.
Tomas Incili'nde Yaşam/Hay tanrı, cennete yani göklere kadın kabul etmez. Havariler İsa'ya, bu yüzden anneni aramızdan çıkar derler. O da anasını Erkek yapacağını söyler.
Dedelerin lgtbi konusunda dinen de doğru yoldaydı😊
Tevratta cennet ve cehennem zaten yoktur.
Kuranın 11 cennet ve cehennemi yalnızca Şiva dini mezhebi Jainizmde vardır.
Padişahlar da, cenneti dünyada yaşayan, içki ve cinsellik yasaklarına tabii olmayan en yüksek dereceli insanlardı.
Gelelim Osmanlıcılık yalanların Vahdettin- Atatürk çekişmelerine.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü hizmetine verilip görev yeri belirlenmesi için 10-15 gün beklemiştik. Bu arada, okuldayken Tbmm hizmetine seçilmiş bir sınıf arkadaşım Dolmabahçe sarayında goreve başlamıştı. Bir sınıf arkadaşımla ziyaretine gittik. Tarih merakımı bildiğinden beni sarayın gedikli, 20 yıllık polisi bir ağabeyimiz ile tanıştırmıştı.
İlk ondan öğrendiğim konu şuydu;
Atatürk cumhuriyeti ilan etmişti, Vahdettin hâlâ Dolmabahçe'deydi.
Padişah ve şehzade çocuklarının saray bahçesinde oynarken Atatürk'ü hicveden tekerlemeler söylediklerini iştince dışarı çıkıp çocukları toplamış ;
-Çocuklar, Mustafa Kemal benim askerimdir, subayımdır, devletimizi düşman işgalinden kurtarmıştır. Ona saygı gösterin, bir daha böyle şeyler söylemeyin" şeklinde uyarmıştır. Bu olay bir daha tekrar etmemiştir" demişti.
Bu olayın doğruluğunu Topkapı Saray arşiv memurları, emekli araştırmacı generallerimiz, akademisyenlerimiz de ileriki yıllarda bana doğruladılar.
Atatürk'ün kurduğu yeni siyasal rejim padişahlık rejimini tasfiye ettiğinden yeni rejimin benimsetilmesi için eskinin kötülemesi bu gun de geçerli bir gelenektir.
Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı da aynı gerekçeyle yapılmaktadır.
Padişahlar da, cenneti dünyada yaşayan, içki ve cinsellik yasaklarına tabii olmayan en yüksek dereceli insanlardı.
Gelelim Osmanlıcılık yalanların Vahdettin- Atatürk çekişmelerine.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü hizmetine verilip görev yeri belirlenmesi için 10-15 gün beklemiştik. Bu arada, okuldayken Tbmm hizmetine seçilmiş bir sınıf arkadaşım Dolmabahçe sarayında goreve başlamıştı. Bir sınıf arkadaşımla ziyaretine gittik. Tarih merakımı bildiğinden beni sarayın gedikli, 20 yıllık polisi bir ağabeyimiz ile tanıştırmıştı.
İlk ondan öğrendiğim konu şuydu;
Atatürk cumhuriyeti ilan etmişti, Vahdettin hâlâ Dolmabahçe'deydi.
Padişah ve şehzade çocuklarının saray bahçesinde oynarken Atatürk'ü hicveden tekerlemeler söylediklerini iştince dışarı çıkıp çocukları toplamış ;
-Çocuklar, Mustafa Kemal benim askerimdir, subayımdır, devletimizi düşman işgalinden kurtarmıştır. Ona saygı gösterin, bir daha böyle şeyler söylemeyin" şeklinde uyarmıştır. Bu olay bir daha tekrar etmemiştir" demişti.
Bu olayın doğruluğunu Topkapı Saray arşiv memurları, emekli araştırmacı generallerimiz, akademisyenlerimiz de ileriki yıllarda bana doğruladılar.
Atatürk'ün kurduğu yeni siyasal rejim padişahlık rejimini tasfiye ettiğinden yeni rejimin benimsetilmesi için eskinin kötülemesi bu gun de geçerli bir gelenektir.
Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı da aynı gerekçeyle yapılmaktadır.
Bizlerin Atatürk ve cumhuriyet sevgisi, Adem peygamberden beri gelen "çocukların babalarının kulu, kölesi, cariyesi olmaları, bu yüzden mal olarak alınıp satılmaları, iğrenç işlerde kullanılmaları geleneğine Atatürk ve Cumhuriyeti kuran yoldaşları SON vermiştir.
Köleliği kaldırmış, bir gün önce köle olan ülke nufusunun %60'ı ertesi gün devletin Padisah yerine geçmiş, seçilmiş Cumhurbaşkanı ile EŞİT VATANDAŞ olmuştu.
Bütün dinlerin ve Tanrı Kralların cesaret edemedikleri, cesaret etseler de başaramadıkları KÖLELİK KURUMUNU KALDIRMAYI BAŞARMIŞTIR.
BU YÜZDEN ONA SAYGI DUYARIZ.
Onun bu devrimi olmasaydı bu günün ona hakaret eden, aşağılayan, aşağilatan Akpli reisi dahil tümü maldı ve oraya asla gelemezlerdi.
II. Abdülhamit'in torunu, bu gün senin hizmet ettiğin kesim, dedelerine karşı Rus ordusunda, Ermeni, Rum çetelerinde savaşmış, Müslüman soykırımı yapmış, 1916'da ortak mektup yazarak Tiflis'teki Ris Kafkas ordularını davet ederek vatan topraklarını işgal ettirmiş Doğu Kiliseleri Hıristiyanları ve Yahudileri olanların soylarıdır.
Onlar, deden Genç Osman'ı tecavüz ederek Yedi Kule Zindanlarında öldüren, deden Abdulaziz'i Çırağan sarayında hapsetmiş, Feriye Sarayında işkenceyle öldürmüş , deden II.Abdulhamit'i Selanik Alatini köşkünden getirilip ikamet ettirildiği Beylerbeyi sarayında " tekrar padişah olursa" korkusuyla boğarak öldürmüş Grek, Karadeniz Rum ve Ermenilerinin soylarıdır.
Senin dedelerin, saltanat üzerimde hak iddia etmesinler diye Anadolu'da ve Balkanlarda Türk soykırımı yapmış, Türkleri sürgün etmiş, " soyu tükenirse Kırım Hanı soyundan biri padişah olsun" diyerek devleti kuran Türkleri yok saymış, devleti devşirme kölelere teslim etmiş, onların oyuncağı olmuş, sonunda da devşirmeler gelişen Avrupa dünya egemenliğini görünce, İncil Ester kitabındaki Ester'i örnek alarak " Dünyayı yöneten en güçlüye kölelik et, komşularına hükmet" ilkesini uygulayarak Osmanlıyı satarak ihanetleriyle devlete son vermişlerdir.
Sen bu gün, dedelerinin devlet emanet ettigi hainlerin, devleti satanların, haçlı köleliği edenlerin safında aciz bir oyuncaksın.
Bütün Haçlı dünyası Atatürk cumhuriyetini Osmanlının Devamı olarak gördükleri için yıkmak istemektedir.
Onlara göre Osmanlı da Atatürk de Atilla'ydı.
Tayyip Erdoğan 2005'de Yunanistan ziyaretinde başbakan Simitis tarafından "Ilk defa Atilla olmayan bir Türk devlet adamını ağırlıyoruz" diyerek bu zihniyetini itiraf etmiştir.
Sen nasıl bir imalatsın ki, Osmanlının en şöhretli CİHAT SUBAYI olduğundan bütün İslâm dünyasının (Vehhabi Suudlar, Filistin, Suriyeliler hariç) hürmet ettiği, deden VI.Mehmet Vahidettin'in "Mustafa Kemal benim generalimdir, askerimdir, ona hürmet edin" dediği bir adama düşman olabiliyorsun?
Kendine cevabını ver.
Vahidettin dedeniz daha cumhuriyet ilan edilmeden İngiltere'den siginma istemiş.
Buyurunuz;
Hizmet ettiğin saraylı Gürcü'dür, aşağıdaki linklerdeki yazıları okuduktan sonra bir düşün.
 |
| Bu o tarihte Yenicağ Gazetesi haberiydi |
 |
Köleye köle olma.
Beynin varsa tabii ki.
Siz de saygı duyun ABDÜLHAMİT'İN CAHİL TORUNU ve onun gibiler.
Takdir aklı olanındır.
Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru
Bu yazı blog engeli yüzünden VPN ile okunabilir;
Bu çeviri yazıyı kaçırma torun, bunlar senden padişah falan yapmaz, ümitlenme. Dedelerini de kullandılar, seninle top gibi oynarlar;
Bunu da kaçırma oku, gerçekten, torunsan, vatanseversen;
Kadir Mısıroğlu hakkındaki tespitlerim için linki tıklayınız; https://adilyargicc.blogspot.com/2017/02/kadir-misirlioglu-hemsin-surgunu.html