Blog başlığındaki "+40" UYARISINI GÖRDÜNÜZ MÜ?

Ey Türk Milleti!
Birinci vazifen seni İslamcılık ve Türkçülükle benliğinden koparan, Araplaştıran din, devlet, ticarette sana yer vermeyen, seni küçük dereceli askeri görevlere vererek ölüme süren, sana hocalık, başbuğluk eden hainlere giydirdiğin tacı geri almaktır. Bunu yapabilmen için seni uyandıracak her türlü bilgi ve belge mevcuttur. Ya özgürlüğünü kazan ya da öl. Kölelikle atalarının kemiklerini sızlatma. Arap Rumların ırkçı kinci ensest sapık dinlerinden çık. Kurtuluşun başlangıcı burasıdır. Aklen kurtulmadıkça saltanatın da olsa kölesindir unutma. Sen özgür birey olmadıkça kardeşliğin önemi yoktur. Devletin her yüksek kademesine göz dik yerini al. Tırsma. Çabala, savaş ve kazan! Birlikte yaşadığın kavimlerle kardeşlik o zaman daha güzel olacaktır. Alaeddin Yavuz

Tarih boyunca atalarımız günümüzdeki kadar, her türlü bilgiye ulaşabilecek böyle bir çağ yaşamadılar.

Bizler tümünden şanslıyız. Buna dayanarak, blog içerikleri binlerce yıldır doğru bilinenleri sorgulamaktadır.

Tedbir olarak yanınızda sağlık ekibi bulundurunuz veya çıkınız! +40 :))

İster bu bloğda, ister okulda, camide veya başka yerde hiçbir yazılanı, öğretileni “sorgulamadan, araştırmadan” doğru kabul etmeyiniz!

Blog yazılarının telif hakları-copyright © “adilyargic; adilyargicc; keykubat.blogspot.com ve keykubat.blogcu.com” rumuzlarıyla yazan Alaeddin Yavuz’a aittir.


Vatan-Millet davası,hiçbir kurum veya kuruluşa havale edilemez, milletçe sahiplenilmedikçe hiç bir dava milli değildir.
Davasına sahip çıkmayan halk da millet değil sürüdür. Adilyargıç/Keykubat.

Yazılarımı ırkçı, etnik,dini ayrımcı bulanlar, Atatürk'e yapılan 26 Kürt isyanı, 25 suikastın arkasında ve 30 yıldır, 50.000 insanımızın ölümünde Kürt Yezidiliği ardında saklanmış gayrimüslüm azınlıkların olmadığını ispatlasın.

Hala okumak istiyorsanız buyurunuz.

Saygılar, sevgiler!

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Eylül 2025 Çarşamba

#FETULLAH GÜLEN ARASTIRMASI #İNDEPENDENT TÜRKÇE GAZETESİ

Bir misyoner olarak Fethullah Gülen'in ölümü

Prof. Dr. Ali Gür Independent Türkçe için yazdı

Prof. Dr. Ali Gür
Salı 29 Ekim 2024 12:32





Fotoğraf: Reuters


Bir misyoner olarak Fethullah Gülen

1960'lı yıllardan itibaren dini bir yapılanma olarak yola çıkan Fethullah Gülen'in zamanla gerçek yüzü ortaya çıktı ve dini kullanarak başta CIA olmak üzere uluslararası istihbarat örgütlerinin yönlendirmesiyle dinler arası diyalog misyonu üzerinden yeşil kuşak projesinin bir parçası olduğu anlaşıldı.


Gülen 1990'lı yılların sonuna doğru Papa ile özel bir ilişki kurmaya çalışmış ve hastalık tedavisi bahanesiyle Eylül 1997 yılında planlı bir şekilde ABD'ye gittiği süreçte Papa ile görüşerek Vatikan topraklarında ölmeyi düşlediğini de ifade eden bir mektupla tam bağlılığını bildirdi. 1

Özellikle 11 Eylül saldırısı sonrası pragmatist bir yaklaşımla ılımlı İslam imajı oluşturmaya çalıştı.

11 Eylül sonrası Dinler Arası Diyalog kapsamında önde gelen Hristiyan ve Musevi din adamları ve lobilerle yoğun bir ilişki trafiği yaşadı ve hızlı bir şekilde uluslararasılaştı. 2

Araştırmacı-yazar Aytunç Altundal'ın "Gülen, 1998 yılında Vatikan'da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından gizli kardinal olarak atandı" 3 iddiası, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ iddianamesine de girdi.

Papa Paul, 24 Aralık 1999 yılbaşı mesajında nihai hedefini "Birinci bin yılda Avrupa Hristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya'yı Hristiyanlaştıralım" 4 cümleleri ile dünya kamuoyuna duyurdu.

Papa ile görüşmesinde "Misyonunuzun bir parçası olmak istiyorum" diyen Gülen, böylece Asya'nın Hristiyanlaştırılmasında gönüllü olduğunu açıkça ortaya koydu ve Asya'daki yoğun faaliyetleri ile de bunu doğruladı.

Dini araçsallaştıran ve kendisini kurtarıcı Mehdi olarak bağlılarına lanse eden Gülen'in çok arzuladığı Vatikan topraklarında gömülme düşü gerçekleşti ve Pensilvanya'da bağlılarının huzurunda İncil'den pasajlarla ayin tadında bir törenle toprağa verildi.

FETÖ ile ilişkilerini inkâr eden birçok firarinin cenaze töreninde boy göstermesi, ancak takiyyeci karakterlerinin bir yansıması olarak yüzlerini saklamaları dikkat çekici.

Ölürken bile mezar taşına gerçeklere aykırı doğum tarihini yazarak Gülen taraftarları mesaj vermeye devam ettiler.

Resmi nüfus kaydında doğum tarihinin 27 Nisan 1941 olduğu yazılı olmasına rağmen, FG'nin doğum tarihi mezar taşında 1938 olarak yazıldı.

Hayatındayken sürekli gündeme getirildiği üzere "seçilmiş" ve "Mesih" olduğu algısını güçlendirmek için Atatürk'ün ölüm gününde yani 10 Kasım 1938'de doğduğu iddiası devam ettirildi. 5

Bu tarih, Deccal (Atatürk'ü kastederek) öldü, 6 Mehdi (kendisini kastederek) zuhur etti inancına bir telmihtir. 7

Gülen'in Kırklareli Vaizi iken, 6 Mayıs 1965 tarihinde Patrik Şinork Kalustyan'a yazdığı ıslak imzalı mektup Gülen'in Ermenilerle ilgili düşünceleri açısından dikkat çekici. 8

Gülen'in, o tarihlerde herhangi bir şekilde gündemde olmayan sözde Ermeni soykırımından bahsetmiş olması tesadüfle açıklanamayacak bir durum. 9

Bu gizli mektubun içeriği detaylıca analiz edildiğinde; alelade bir vaizin Ermeni Patriğine mektup yazma ihtiyacı duyması, sürekli Hz. İsa'ya atıfta bulunması, semavi dinlerden bahsederken İslam'dan bahsetmemesi, 1915 Ermeni tehcirini ve gelişen olayları Ermenilere yapılan büyük soykırım ve Hz. İsa'nın çocuklarının Müslüman geçinen cahiller tarafından katledilmesi olarak tanımlayıp lanetlemesi, meslek hayatında ve çocukluğunda tanıdığı birçok Ermeni aile ve şahsiyet olduğunu dile getirmesi, katledilen insanlar arasında büyük şahsiyetler bulunduğunu ifade etmesi Gülen'i önemli bir tartışmanın odağına konumlandırdı. 10


Fethullah Gülen gerçekte kim?

Bağlıları tarafından kutsallaştırılan Gülen'in gerçek yaşam portresi çok şaşırtıcı.

Bir yanda kurtarıcı Mehdi/Mesih, diğer yanda uluslararası bir terör ve istihbarat örgütünün lideri, yani vaizlikten teröristliğe uzanan bir yaşam öyküsü karşımızda duruyor.

Bir yandan acemi ve usta birliğinde askerlik yaparken telsiz ve dinlemelerin yapıldığı birimde görevlendirilmesi ve özel teknolojik dinleme cihazlarıyla donatılmış araç tahsis edilmesi11, diğer yandan asker elbiselerinin üzerine cübbe giyerek camilerde vaaz verdiğini dile getirmesi ve hastalık bahanesiyle hava değişimine gittiği Erzurum'da Halk Evleri Kongresi divan üyeliğine seçilmesi12, Komünizmle mücadele derneğini kurması13, genç yaşlarından itibaren istihbarat örgütleri tarafından özel yetiştirildiğini ortaya koyuyor. 14

Bazı dönemlerde sıkı yönetim komutanlığı tarafından aranırken bile kamuya açık alanlarda vaaz vermeye devam etmesi, bir defasında bir işgüzar subay tarafından yakalandığı zaman serbest bırakılması için dönemin sıralı komutanları ve Genel Kurmay Başkanlığı'nın devreye girmesi nasıl böylesine serbest hareket edebildiğini ve korunduğunu açıklıyor. 15

Uluslararası istihbarat örgütlerinin kontrolünde özel bir amaçla çıktığı yolda kendisini kamufle etmek ve hazır bir kitleden istifade edebilmek için 1950'li yılların sonlarında Okuyucu Nurcular'ın içine sızmış ve onları kendisine kalkan olarak kullandı.

Zamanla belirli bir güce ulaşınca ayrışarak kendi yapılanmasını oluşturdu.

Hayatta olmasına rağmen kendi ifadesiyle Kürt olduğu için16 Said Nursi'yi ziyaret etmeyen Gülen'in 1964'te Bursa'da Ayetullah Humeyni'yi ziyaret etmesi17 üzerinde düşünülmesi gereken bir durum.

Bir yandan 1966 yılında ilk olarak İzmir Tepecik'te açtığı "Işık Evleri" ile örgütünün hücre yapılanmasının temellerini atıp gençlik eğitim kampları üzerinden gençliği ele geçirirken, diğer yandan da camilerde verdiği vaazları ile kamuoyunun önüne farklı bir yüzüyle çıktı.

1971 yılında Vehbi Koç'un evinde düzenlenen bir toplantıda Vehbi Koç, Fethullah Gülen, dönemin MİT Müsteşarı Fuat Doğu, ilahiyatçı (Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı) Yaşar Tunagür, Aydın Bolak ve TSK mensubu önemli isimlerin bir araya geldikleri iddiası, çeşitli kaynaklar tarafından dile getiriliyor.

Hatta Latif Erdoğan bu toplantıyı Yaşar Tunagür'ün tertip ettiği ve FETÖ'nün örgütsel yapısının bu toplantıda oluşturulduğu yönünde değerlendirmeler de bulunuyor. 18

1971 muhtırası sonrası bazı zamanlarda aranmasına ve kısa süreliğine tutuklanmasına rağmen bu yaz eğitim kamplarını aralıksız sürdürdü. 19

Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından 1972 tarihinde hazırlanan Teokratik Devleti Savunan Örgütler, Yapılanmalar Raporu'nda Gülen'in, TSK gibi devletin stratejik kurumlarına sızdığı, siyaseti kullandığı, bağlılarının kendisini Mehdi olarak gördüğü, Kasım Gülek'in Gülen ile Moon Tarikatı ve ABD arasında bağlantıları kurduğu ve Gülen örgütünün ABD'nin kontrolünde olduğu yönünde detaylı bilgilere yer verildi.

Ancak bu tespitlere rağmen 1974 yılında Manisa'ya tayin edilmiş ve ardından da çok istediği İzmir'e vaiz olarak gönderilerek önü açıldı. 15

Zamanla etki alanı ve çevresi genişleyen FG, bazı sermayedarların ve arkasındaki gücün kendisini desteklemesinden cesaret alarak 1970'li yılların ortasında Nurcu gruptan ayrılarak bağımsız yapılanmasını ilan edip20, hızla sayıları artan "Işık Evleri" ile örgütsel altyapısını oluşturmaya ve küçük çapta da olsa devlet kurumlarında kadrolaşmaya başladı. 21

12 Eylül darbesi akabinde hakkında yakalama kararı çıkarılınca İzmir'den ayrılarak farklı şehirlerdeki "Işık Evleri"nde saklandı.

12 Eylül'ün zulüm ve baskı ortamında bile birçok şehirde gezip faaliyetlerini sürdürmesine rağmen yakalan(a)mamış olması da 12 Eylülcülerle gizli bir mutabakat yapıldığını düşündürüyor. 22

Türkiye'nin iç politikasının çalkantılı olduğu süreçlerde, Ankara'da üst düzey bir general tarafından Gülen'in sürekli korunduğu ileri sürüldü.

12 Eylül darbesi sonrası da Milli Güvenlik Konseyi (MGK) Sekreteri Haydar Saltık'ın korumasına girdi. 15

Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin'in bir canlı yayın TV programında Gülen'in, 1959'da Yeşil Kuşak projesi kapsamında komünizmle mücadele faaliyetleri çerçevesinde Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildiğini, 12 Eylül akabinde arananlar listesinde olduğu için İzmir Sıkı Yönetim Komutanı tarafından tutuklanan Gülen'in serbest bırakılması için önce deniz, sonra kara kuvvetleri komutanları ve en son Kenan Evren'in telefon açması üzerine serbest bırakıldığını söylemesi23, Gülen'in niçin yıllardır bu kadar rahat faaliyet gösterdiğini açıklar nitelikte.

Kendisi için belirlenmiş alanlarda CIA ve MİT kontrolünde, komünizmle mücadeleyi asli görevleri arasında kabul eden Gülen, bu durumu lehine çevirerek Türkiye'nin en ücra köşelerinde bile örgütlendi.

Zaman zaman kısa sürelerle ceza evine girmesi de mağduriyet algısı oluşturmak ve kendisini halk nazarında meşrulaştırmak maksatlı olabileceğini düşündürüyor.

Zaten tutuklamaların akabinde hemen Ankara'daki koruyucu dostları sayesinde sürekli kurtulmuş olması da bunu doğruluyor.

Gülen'i en çok koruyanların ve yolunu açanların laik ve seküler geçinen generaller olması düşündürücü.

Diğer taraftan Milli Birlik Komitesi Üyesi Albay M. Şükran Özkaya'nın arşiv belgeleri taramalarında Avukat Bekir Berk ve Gülen'in Nurcular içine yerleştirilmiş Özel Harp Dairesi elemanları oldukları ve haklarında işlem yapılmasına gerek olmadığı24 yönündeki belge dikkat çekici.

Arananlar listesinde olmasına rağmen 25 Kasım 1980'de Çanakkale'ye merkez vaizi olarak tayin edilmiş, ancak hastalığını bahane ederek görevine başlamamış ve 16 Nisan 1981'de memuriyet görevinden istifa etti. 25

Gülen ve örgütünün faaliyetlerinden rahatsız olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1991 yılında talimat vererek haklarında bir rapor hazırlattı. 26

1992 yılında ABD'ye giderek 55 gün görüşmeler yapmış ve kendi anlatımıyla 35 günde 25 eyaleti gezdi. 27

Bu sürecin ardından 2000'li yıllara doğru ABD'de Pensilvanya ve New York gibi kritik yerlerde kursların, Güney Amerika'da okulların açılmasına izin verilmesi ve kısa sürede dünyanın farklı bölgelerinde görünür hale gelmesi ziyaretin amacına ulaştığı ve görüşmelerin neticesinde ABD'nin desteğini aldığını düşündürüyor.

4 Nisan 1996 tarihinde Fener Rum Patriği Bartholomeos ile bir araya gelmiş,(25)25 tedavi gerekçesiyle Eylül 1997 tarihinde planlı bir şekilde ABD'ye gitti, New York Kardinali John O'Connor vasıtasıyla13 9 Şubat 1998'de Papa ile görüşerek bağlılığını sundu. 1

28 Şubat akabinde FG yapılanması hakkında istihbarat birimleri tarafından rapor hazırlanıp dava hazırlık süreci başlatılması üzerine kurumlardaki elemanları tarafından Gülen haberdar edilince 21 Mart 1999'da sağlık sorunları ve tedavisi gerekçesiyle yurt dışına çıkışı sağlandı.

Yurt dışına çıkması için kendisine Başbakan Yardımcısı Mustafa Bülent Ecevit'in haber gönderdiği iddia edildi. 14

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dahil28 çok sayıda referansın devreye girmesiyle ABD'de oturum izni aldı ve Pensilvanya'da Cizvitlere ait olan ve Cizvitlerin daha önce yaz kampı olarak kullandıkları bir malikaneye yerleşti. 29


Dini bir cemaat görüntüsünden terör yapılanmasına dönüşüm

Gülen'in ABD'ye götürülerek korunmaya alınması sonrası Gülen yapılanması, ABD korumasında bir yandan ekonomik anlamda devasa bir holdinge dönüşürken diğer yandan kurulan STK görünümlü kuruluşlarla toplumsal meşruiyet kazanmaya çalıştı.

Diğer yandan da devletin stratejik kurumlarına sızarak büyük oranda ele geçirdi.

Devletin stratejik kurumlarındaki uyuyan hücre elemanlarını devreye sokarak bir yandan devletin imkanlarını grubun amaçları yönünde kullanırken, diğer yandan da TSK'ya Ergenekon, Balyoz, Ay Işığı kumpaslarını kurdu.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a sürekli suikast yapılacağı ihbarlarıyla TSK ile hükümeti karşı karşıya getirip devletin stratejik kurumlarında daha fazla kadrolaştı.

İlk kuruluşundan itibaren kendisini dini bir yapı olarak topluma lanse eden bu yapı zamanla elde ettikleri ile yetinmeyip her şeye hâkim olmak isteyince siyasi iktidarla aralarında çatışma başladı.

Hükümetin Gülen ve yapılanmasına karşı tedbir alıp alanını daraltmaya başlamasıyla hükümeti uluslararası arenada zor duruma düşürüp yargılatabilmek adına MİT tırlarına operasyonlar yapıldı30, Oslo görüşmelerinin gizli belgeleri sızdırıldı31, MİT Müsteşarı tutuklanmaya kalkışıldı32, FETÖ için özellikle vazgeçilmez olan dershanelerin kapatılması kararı (Erişim Tarihi 25 Mart 2024)33 üzerine de tüm imkanlar seferber edilerek topyekûn var olma savaşına girişildi.

2012 yılına gelinceye kadar sürekli darbeleri destekleyen ve arkasına sığınan Gülen yapılanması 15 bu tarihten itibaren farklı yöntemlerle lokal kurumsal darbeler yapmaya kalktı ve 17/25 Aralık 2013 yargı darbesini34 devreye soktu.

Oluşturdukları ulusal ve uluslararası krizler neticesinde FG, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından 28 Ekim 2015 tarihinde yayımlanan "en çok aranan teröristler" listesinde kırmızı kategoride FETÖ/PDY lideri olarak yer aldı. 35

Varlık mücadelesine giren örgüt devletteki stratejik kadrolaşmasını tamamladığına kanaat getirince güç zehirlenmesinin de verdiği cesaretle TSK içindeki bir kısım elemanları ile 15 Temmuz 2016'da darbe kalkışmasında bulundu ve nihayetinde 15 Temmuz'a gelinceye kadar bir terör yapılanmasına dönüştü. 36

15 Temmuz'un hemen akabinde devlet refleksi devreye girmiş ve 20 Temmuz 2016 tarihinde toplanan Milli Güvenlik Kurulunda alınan kararla FETÖ/PDY resmen terör örgütü olarak ilan edildi. 37


FETÖ konvansiyonel dini bir hareket mi, yoksa kült bir yapılanma mı?

Her ne kadar kurulduğu günden beri dini bir cemaat görüntüsü verse de FETÖ'nün teolojik bir hareketten ziyade ezoterik bir çağdaş kült olarak kabul edilmesi daha doğru.

Örgüt toplumda taban bulabilmek, ulusal ve uluslararası farklı coğrafyalardaki insanları kendisine ısındırmak ve bağlamak için dini bir yapı gibi davranış sergilemeyi bilinçli olarak tercih etti. 38

SSCB' nin dağılmasıyla oluşan sosyolojik boşluğu doldurmak üzere ABD'nin de "ılımlı İslam" projesi kapsamında Özal döneminde Gülen'e bağımsızlaşan Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde Türk diasporası oluşturma ve okullar açma yönünde alan açılmış ve destek verildi. 22

Bu durumu, İngiliz tarihçi ve istihbaratçı Arnold J. Toynbee'nin kendi tanımlamasıyla "Güney Müslümanlığı"nı kontrol altına aldıklarını ancak "Kuzey Müslümanlığı"nı kontrol altına alamadıklarını ve bunun büyük bir tehlike olduğunu 1955 yıllarında raporlandırmasının39 bir saha uygulaması olarak değerlendirebiliriz.

Zira ılımlı İslam ve Yeşil Kuşak projeleri bu rapordan sonra gündeme geldi.

Batı istihbaratının da gücünü ve desteğini arkasına alarak güçlenen ve yayılan FETÖ gibi bazı teolojik yapılanmaların, sureti haktan görünerek, insanları sahih İslami inanç esaslarından uzaklaştırıp ılımlı İslam söylemiyle Hristiyanvari Müslüman haline getirmeye çalıştıkları görülüyor. 40

11 Eylül saldırısı sonrası FETÖ'nün ılımlı İslam maskesiyle yurt dışında desteklenmesi ve hızlı bir yayılım göstermesi de eşzamanlı bir gelişme oldu. 2

FETÖ'nün doksanlı yıllarda kamuoyuna duyurduğu Dinlerarası Diyolog projesi İslam dünyasını Hristiyanlaştırma ve Batı'ya teslim etmeye matuf bir proje olduğu zamanla anlaşıldı.

Gülen'in Haçlı seferleri üzerine yaptığı konuşmada, "Haçlı'nın ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir. Çünkü sizinle onlar arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar sizin kadınınıza, kızınıza ilişmezler. Mabedinize ilişmezler. İlişmemiş Haçlılar" sözleri ile haçlıları meşrulaştırması kırılma noktası oluşturdu. 41

Dini kült yapıların genelinde olduğu gibi FETÖ'de de liderini kutsallaştırma bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.

Gülen'in kesilmiş tırnaklarını saklayanların, arta kalan yiyecek/içeceğini yemek/içmek için yarışanların, kullanılmış atlet/mendil/peçete gibi giysi ve eşyalarını saklayanların genellikle eğitimli ve mevki sahibi bireyler olması dikkat çekici.

Gülen bağlıları, cennete gidebilmenin tek yolunun örgütün talimatlarını yerine getirmekten geçtiğine inandırıldı ve bu ruh hali, eğitim düzeyinden bağımsız.





Gülen ve FETÖ'nün siyasetle ilişkisi

Sürekli siyasetten uzak olduğu imajını veren Gülen, seçim siyasetine ve parti taraftarlığına mesafeli görünmeye çalışsa da daima siyasetin odağında bulundu.

Gülen, başbakanlıkları döneminde Süleyman Sami Demirel, Mustafa Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Turgut Özal, Ahmet Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan gibi isimlerle temasta olmuş ve karşılıklı çıkar ilişkisine girdi.

Buna karşılık dindar çevrelere ve Milli Görüş Hareketi'ne genellikle mesafeli durmuş hatta 28 Şubat sürecinde Başbakan Necmettin Erbakan'ı açıkça suçlayarak darbeye destek verdi.

28 Şubat başta olmak üzere askeri müdahaleler ve yönetimler zamanında da sürekli güçlenerek varlığını sürdürdü. 29

Sürekli toplumsal fay hatlarında artçı şoklar oluşturan FETÖ'nün siyasi destekçileri ve hangi siyasi partiler zamanında kökleştiği tartışması çok fazla bir anlam ifade etmediği gibi, gereksiz enerji tüketimine de sebep oluyor.

Çünkü Gülen, uluslararası güçler tarafından keşfedilip, aşama aşama FETÖ'ye dönüşüm sürecinde tüm siyasi çevreler ve iktidarlarla ilişki kurdu.

Aslında FETÖ'nün kuruluş, gelişim ve darbe yapacak güç ve terör örgütüne dönüşüm sürecinde 1960'lı yıllardan beri iktidar veya muhalefet fark etmeksizin tüm siyaset unsurlarının az veya çok sorumluluk payı bulunuyor.

Gülen, örgütünü kurduğu aşamadan itibaren iktidardaki CHP ile başlayan güçlü ilişkilerini AK Parti'nin ilk 10 yılına kadar geçen süredeki tüm iktidarlarla sürdürdü.

Bu süreçte diğer iktidarlarla bir sorun yaşamazken, Erbakan ve Erdoğan ile açıktan çatışmalar yaşadı.


Gülen'in Masonik yapılarla ilişkisi

Gülen ile ilgili en çok tartışılan konulardan biri de Masonik yapılarla ilişkisi ve mason olup olmadığı.

Genç yaştan itibaren önemli ve etkin bir insan olma arzusuyla birçok mahfille temas kuran Gülen'in, dünyada önemli bir etkinliğe sahip olan Masonik yapılarla temas kurmaması veya Masonik yapıların Gülen'i göz ardı etmesi uzak bir ihtimal.

İstanbul'da Divan Otel'de 21 Mart 1958 tarihinde yapılan CHP Gençlik Programında Gülen'in, Mason ve Moonculuğun Türkiye temsilcisi olan CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek ile tanıştığı, sıkı diyalogları oluştuğu ve bu vesileyle Masonik teşkilatlara girdiği ileri sürüldü. 42

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1991 yılında Gülen yapılanması hakkında hazırlattığı raporda43; Gülen ve örgütünün yapılanma biçimi, yöneticileri, alt birim sorumluları, örgütün Mooncularla, Masonlarla ve Mossad ile ilişkisi detaylı anlatıldı, Gülen'in üçgen locasından sivrilerek herkese emir verme yetkisine sahip olan Bilderbeg üyeliğine direk yükseldiği belirtildi, Gülen'in dışında 20 üst düzey yöneticinin daha isimleri listelenmiş ve bunlardan on dördünün de mason olduğu yazıldı.

Ayrıca raporda; Aydın Bolak, Üzeyir Garih, Vehbi Koç, İhsan Kalkavan, Sabri Ülker, İshak Alaton, Sakıp Sabancı gibi iş adamlarının Gülen yapılanmasına maddi destek sağladıklarına da yer verildi. 27


FETÖ elemanlarının psikososyal analizleri

FETÖ elemanının, örgüt için çalışmak, maddi kaynak sağlamak ve bulunduğu yerden istihbarat toplamak ve üstlerine bildirmek gibi, 3 temel görevinin44 yanı sıra, asla gelen talimatı sorgulamamak ve dışarıya sır vermemek gibi sorumlulukları da var.

Örgütün tecrübeli elemanları tarafından belirli bir endoktrinasyon aşamalarından geçirilerek, beyninin ana kartına bahsedilen özellikler yüklenen yeni eleman, örgüte tam olarak kabul edildiğinde düşünme ve sorgulama yetisini ve kişiliğini yitirerek sadece örgüte kendisini adayan ve ara yüzde kişilik bölünmeleri yaşayan bir kesin inançlıya dönüşüyor.

Örgüt elemanlarının Gülen'e kesin itaatle bağlanmalarının hatta gerektiğinde intiharı bile göze alabilecek eylemleri yapabilir hale gelmelerinin psikososyal altyapısı, Eric Hoffer'in "Kesin İnançlılar" tanımlaması kapsamında daha anlaşılabilir oluyor. 45

Örgüt içinde suçun yaygınlaşması ve suçluların çoğalması, onları koruyacak üst yapı ve lidere daha fazla bağlılığı ve bağımlılığı doğuruyor.

Örgüt elemanlarının normal şartlarda tek başlarına asla cesaret edemeyecekleri işleri örgütsel yapı içinde yapmaları, Gustave Le Bon'un "kitleler psikolojisi" 46 ile ilişkili.

Aldıkları talimat gereği istedikleri renge bürünüp, seküler/dini yapılar, sağ/sol ideolojiler, alevi/sünni mezhepsel oluşumlar fark etmeksizin tüm cemaatlere, cemiyetlere, yapılanmalara, siyasi partilere ve STK'lara nüfuz edip zamanı gelince harekete geçmek üzere yıllarca onlardan görünebiliyorlar.

Bunları yaparken de kutsal vazifeyi yerine getirmenin ve liderin övgüsünü almanın iç huzuruyla kendilerini avutuyorlar.

Yapılan haksızlık/hukuksuzluk ve katliam motivasyonları, kitle psikolojisine ve karşıdakilerini insan olarak görmemeye bağlandı. 47

Örgüte katılan gençler, yaz kampları programları ile anne-babadan uzaklaştırılıyorlar.

Terk ettirilen ailelerin yerini örgütsel yapı içindeki karizmatik lider ve ablalar/abiler alıyor ve bireyin çevresi örgütsel yapı elemanları tarafından tamamen kuşatılıyorlar. 48

Dünyanın ücra köşelerine kadar yaygınlaşmış örgütsel yapı karşısında Türkiye'nin önemsizliği ve örgüt için her yerin vatan olduğu algısı işleniyor.

Diğer taraftan inanç noktasında da örgüt elemanları için takiyeler, Gülen tarafından mübahlaştırılmış haramlar ve Dinler Arası Diyalog çalışmaları ile yeni ve farklı bir inanç sistemi oluşturuldu.

Böylece benliğinden, ailesinden, vatanından, inancından koparıldı ve tek bağlılığı FETÖ'ye olan sözde bir "altın nesil" (!) oluşturuldu.

Örgüt elemanlarındaki bağlılık/bağımlılık öylesine ruhlarını ele geçirildi ki, Allah'ın açık emirlerini bir tarafa bırakıp intihar etmeleri yönünde talimat veren Gülen'i dinleyebiliyorlar. 49

Rokeach'ın "kapalı dogmatik zihin"50 ve Hoffer'in ise "kesin inançlılar"51 diye bahsettiği bir kişilik özelliğine sahip oldukları için, örgüt elemanlarının büyük çoğunluğu gelen talimatlar üzerine örgütle ilişkisini diliyle reddetse bile kalben FETÖ'nün hipnotize alanından kurtulamıyorlar.

Aşırı inanmışlık ve mutlak adanmışlıktan kaynaklı bu durum beyni uyuşturup aklı düşünemez hale getirdiği için, Haşhaşilik olarak nitelendirildi. 52

Uzun yıllardır elde ettikleri kazanımlarla güç zehirlenmesine kapılan FETÖ mensupları seçilmiş iktidarla açık mücadeleye girince kazanımlarını kaybetmemek için, uzun yıllardır maskeledikleri şiddet ve nefret yüzlerini sergilediler ve 15 Temmuz gecesi bir terör yapılanması olduklarını gösterdiler.

FETÖ gibi kült yapılarda örgüt elemanları tek başlarına asla cesaret edemeyecekleri işlere kitle psikolojisinden kaynaklı kitlesel itki ve grup aidiyetinin başarı hazzı ile düşünmeksizin teşebbüs edilebiliyorlar. 46

FETÖ taktiksel olarak sadece kadrolara yerleşmedi; aynı zamanda dolu kadroları boşaltıp kendi elemanlarını yerleştirebilmek için de asılsız ihbar, şikayet başvuruları, kumpas, tehdit ve şantaj ile de çok sayıda kalifiye ve liyakatli kişiye itibar suikastı yaptı.

Hatta birlikte çalıştığı mesai arkadaşını bile sırf kendilerinden olmadığı için ihbar edebildi. 53

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 2002-2010 yılları arasında ihraç edilenlerden bir kişinin dahi FETÖ'cü olmadığını, ihraç edilenlerin diğer Nurcu kolu olan Mehmet Kurdoğlu grubundan olduklarını belirtirken, "Rakip cemaatin elemanlarını uzaklaştırmada FETÖ bizi kullanmış" 3 diyerek, geç de olsa bir özeleştiri yaptı.
FETÖ elemanlarının renklenmeleri

FETÖ'nün hedefleri arasında sadece kamu kurum/kuruluşları değil aynı zamanda STK'lar, siyasi partiler ve özel müteşebbisler de yer aldı.

Örgüt elemanları özellikle seküler veya farklı dini yapıların STK'larına sızarak oralarda aktif görevler alıp kamufle oluyorlar.

Zaman içinde bu yapılar farkında olmadan kriptolaşmış FETÖ elemanlarını kendi elemanlarıymış gibi benimsiyor ve korumaya alıyorlar.





Gülen tarafından verilen talimatta, "Gözaltına alınacağınızı, hapse atılacağınızı da bilseniz kurumlara girme konusunda ısrarcı olun. Hapse girmeyi göze alın, deşifre olduysanız pişmanmış gibi davranın, kritik olmayan bilgiler vererek itirafçı olun, örgüt aleyhine konuşun" 54 denilerek deşifre olmayanlardan da farklı STK'lara ve dini gruplara girerek onlar gibi davranıp kimliklerini gizlemeleri, hatta FETÖ aleyhinde söylem ve eylemlerde bulunmaları istendi. 55

Kriptolar konusunda çok sayıda örnek verilebilir ancak burada sadece birkaç tanesinden bahsedilecektir.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi araştırma görevlisi Volkan Bayar'ın FETÖ talimatı ile toplumsal kaos çıkarmak amacıyla 2018'de 4 akademisyeni katletmesi56, "Rütbemi FETÖ taktı" diyen Serdar Atasoy'un 2020 Yüksek Askeri Şura'da generalliğe terfi ettirilmesi ve yetmezmiş gibi Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı olarak atanması57 ve FETÖ'cü koruma polisinin Rus Büyükelçi Andrey Karlov'u FETÖ'nün talimatı ile 2021'de öldürmesi58 örneklerinde olduğu gibi, FETÖ'nün açığa çıkmamış kripto elemanları talimat gereği farklı yapılarda uyuyan hücreler olarak bekliyorlar.

FETÖ, 15 Temmuz sonrası mağduriyet konusunda da toplumsal destek bulamayınca "Renklendirme" diye tanımladıkları bir taktikle, farklı sahte kimlikler üzerinden her platformda algı oluşturmayı sürdürdü. 59

Özellikle 15 Temmuz sonrası deşifre olmamak ve takibata uğramamak için FETÖ lideri Gülen'e küfür ve hakaret etmeleri60 ve başka yapılara sızarak renklenmeleri bizzat Gülen tarafından talimatlandırıldı. 61

15 Temmuz sonrası takiyeyi daha yoğun kullanan FETÖ elemanları, renklendirme politikasıyla hem girdikleri yerlerde kamufle olmaktalar hem de onları da hedefleri doğrultusunda yönlendirerek kendilerine hizmet ettiriyorlar.

FETÖ bir gaz sızıntısı gibidir. Nasıl ki gaz sızıntısı başlangıçta fark edilmez, bir süre geçince reflekslerde yavaşlama, tatlı bir uyku hali, kaslarda gevşeme ve sonunda ölüm gerçekleşirse FETÖ'de renksiz olduğu için insanların ruhlarına sızarken nasıl sızdıkları fark edilmez.

Önce iltifatlarla insanın benliğini okşarlar, savunma mekanizmalarını ve reflekslerini zayıflatırlar, daha sonra istikbal vaatleri ile rehavete düşürürler, Mehdi/Mesih kabul edilen liderlerinin hipnotik aurasında kutsal davanın son kutsi neferleri endoktrinasyonuyla kendinden geçirirler ve sonunda da örgütün amaçlarına sorgusuz hizmet eden ruhsuzlara dönüştürürler.

Tıpkı Gülen'in "Hava gibi olacaksınız, sizin varlığınızı bilecekler ama yakalayamayacaklar" 62 diyerek taraftarlarına verdiği talimatta olduğu gibi uzun bir süre yakalanamadılar.


Gülen'den açık fetva: "İtirafçı olanlar kafir olur"

FETÖ lideri Gülen yayımladığı bir videoda itirafçı olanları, örgüt elemanlarını deşifre edenleri kâfir olmakla suçlayarak, şu ifadeleri kullandı:


Cemaatimiz kritik bir süreçten geçiyor. Bu dönemde pek çok kişi tercihini yanlış yapıyor ve itirafçı oluyor. Halbuki bu hususta şiddete maruz kalmak büyük sevaptır. Cemaat mensuplarımızı deşifre eden, itirafçı olan günde yüz vakit te namaz kılsa kafir olur.


Görüldüğü üzere iki Gülen profili ortaya çıkıyor:

Bir yanda, bağlıları tarafından kutsallaştırılan, sözde gurbette münzevi bir yaşam süren ve orada yaşamı sona eren bir dini lider;

Diğer yanda ise, dini kullanan ve asıl amacı dinler arası diyalog adı altında Asya ve Afrika kıtası Müslümanlarını Hristiyanlaştırma olan, CIA tarafından özel koruma altına alınmış, kutsalı olmayan, vatansız uluslararası bir istihbarat ve terör örgütü lideri.

Gelinen son durum ve yaşananlar uzun zamandır Gülen'in uluslararası çok kullanışlı bir örgüt lideri olduğunu ortaya koyuyor.

Son akıbetinde Hristiyanvari ayinle gömülmesi de nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz sözünü doğruluyor.

Tüm bu yaşananlar ve gerçekler karşısında hala aklını başına almayıp peşinden gidenlere söylenecek son söz, "kendi rızası ile zarara girene merhamet edilmez" olacaktır.





Kaynaklar:

1. Özkök E. Fethullah Gülen-Papa Buluşması. Hürriyet Gazetesi. 07 Şubat 1998;
2. MIT Müsteşarlığı. Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı Tarafından TBMM Darbe Girişimi Meclis Araştırma Komisyonuna Sunulan Rapor. 2017 May s. 1-36.
3. Kutsal N. Batının keskin kılıcı: Doğudan gelen sözde molla: Bir İşgal Hareketi. İstanbul: Gaziosmanpaşa Belediyesi; 2018. 509 s.
4. Kılıç R. Misyonerlik ve Türkiye'ye Yönelik Misyoner Faaliyetleri. Türklük Bilimi Araştırmaları. 2006;(19):327-42.
5. Aras B, Caha O. Fethullah Gulen and His Liberal ‘Turkish Islam' Movement. Middle East Review of International Affairs. 2000;4(4):30-42.
6. Göktaş K. Paradaki simge. Cumhuriyet Gazetesi [İnternet]. 2016 [a.yer 18 Şubat 2023]; Erişim adresi: https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/paradaki-simge-580490
7. Başdemir HY. Ezoterik Grupların Epistemolojisi. Liberal Düşünce Dergisi. 2016;(83):75-90.
8. Bilen O. FETÖ: 15 Temmuz Darbe Girişiminin Faili ve Yeniçağ Dini Spiritüalizmin Temsilcisi Vesayetçi Bir Zihniyete Dair Çözümlemeler. Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi. 2020;20(15 Temmuz):31-66.
9. Şahin Z. Fetö'den Patriğe Soykırım Mektubu. Yeni Asır Gazetesi. 08 Ekim 2016;
10. Özker CK. Ana Yahudi, Baba Ermeni, Kendi Münafık. https://www.gercekhayat.com.tr/tenya-orgut-feto/ana-yahudi-baba-ermeni-kendi-munafik/. 2019;
11. Erdoğan L. Şeytanın Gülen yüzü. 6. baskı. İstanbul: Turkuvaz; 2016. 184 s.
12. Yeni Şafak Gazetesi. FETÖ Yapılanması-15 Temmuz'un Dijital Kütüphanesi. Yeni Şafak [İnternet]. 29 Ekim 2016 [a.yer 02 Nisan 2023]; Erişim adresi: https://www.yenisafak.com/15temmuz/feto-yapilanmasi-kurulus-detay
13. Hikmet E. Himmeti Milleti Olan İnsan M. Fethullah Gülen. İzmir: Işık Yayınları; 2008. 149 s.
14. Takvim Gazetesi. Teröristbaşı Gülen'in CHP ile İlişkisi 15 Yasındayken Başlamıs. Takvim Gazetesi [İnternet]. 14 Ocak 2020 [a.yer 30 Aralık 2022]; Erişim adresi: https://www.takvim.com.tr/guncel/2020/01/13/teroristbasi-gulenin-chp-ile-iliskisi-15-yasindayken-baslamis
15. Gür A. Vaizlikten Teröristliğe Bir İhanetin Portresi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY). 1. bs. Ankara: Eski Yeni Yayınları; 2023. 598 s.
16. Demirel A. Mehmet Ali Büyükkara İle FETÖ Üzerine Röpörtaj. Üsküdar Kültür Sanat ve Medeniyet Dergisi. 216M.S.;2(3):97-102.
17. Gzt. https://www.gzt.com/gercek-hayat/feto-humeyni-devrimini-nasil-ovdu-3598806. Gzt; 2021 [a.yer 26 Şubat 2023]. FETÖ, Humeyni Devrimi'ni nasıl Övdü? Erişim adresi: https://www.gzt.com/gercek-hayat/feto-humeyni-devrimini-nasil-ovdu-3598806
18. Akgün M. 15 Temmuz'a Döşenen Taşlar. https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-akgun/15-temmuza-dosenen-taslar-39609.html [İnternet]. 2022 [a.yer 15 Şubat 2023]; Erişim adresi: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-akgun/15-temmuza-dosenen-taslar-39609.html
19. Akgül A. Küresel Fesatçılık ve Fethullahçılık [İnternet]. 5. bs. İstanbul: Buğra Yayınları; 2017 [a.yer 13 Şubat 2023]. 640 s. Erişim adresi: https://www.kitapyurdu.com/kitap/kuresel-fesatcilik-ve-Fethullahcilik/440794.html
20. Zaimoğlu G. Hegemonya ve Ideoloji Bağlamında Basının Rolü: Zaman Gazetesi'nde 17-25 Aralık Öncesi ve Sonrasında Yayımlanan Iktidarla Ilgili Haberlerdeki Söylem Değişimi Üzerine Bir Inceleme [Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi]. [Antalya]: Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; 2016.
21. Yamaç M. Darbe ve din (cumhuriyet dönemi örneği) [Doktora Tezi]. [Eskişehir]: Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi; 2019.
22. Kızılarslan S. Medyascope. 2020. Geçmişten Günümüze FETÖ'nün Siyasi Ayağı.
23. Bengin T. Fethullah, Özel Harp Dairesi Elemanıydı. Milliyet Gazetesi. 10 Aralık 2018;
24. Yeni Şafak. Yeni Şafak Gazetesi. 2020. FETÖ CHP'nin Eseri.
25. Biyografi.net. https://www.biyografi.net.tr/fethullah-gulen-kimdir/. 2017 [a.yer 02 Mart 2023]. Fethullah Gülen Kimdir? Erişim adresi: https://www.biyografi.net.tr/fethullah-gulen-kimdir/
26. Nethaber. Nethaber.com. 2020. Turgut Özal'ın Hazırlattığı Gülen Cemaati Raporunda Neler Yok ki.
27. Gerçek Hayat. FETÖ'nün 100 Yıllık Hikâyesi. Gerçek Hayat. 22 Kasım 2021;
28. Aydınlık. Aydınlık Gazetesi. 2024. Fethullah'ın Vizesi Için ABDye Mektup Yazmış!
29. Öztürk H. FETÖ Üzerine Bir Analiz. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 2018;15:175-91.
30. Sırıklı A, Karadağ K. Anadolu Ajansı. 2019 [a.yer 28 Şubat 2023]. Mi̇t Tırlarının Durdurulmasının Fetö Kumpası Olduğu Tescillendi. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/mit-tirlarinin-durdurulmasinin-feto-kumpasi-oldugu-tescillendi/1518888
31. Sarılar S. Terör Olaylarinin Yazili Basina Yansimasi Ve Oslo Süreci̇ [Yüksek Lisans Tezi]. [İstanbul]: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; 2019.
32. Can ME, Paksoy M. Fetö'nün "7 Şubat Mi̇t Kumpası" Soruşturmasında 14 Tutuklama [İnternet]. Anadolu Ajansı; 2018. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/15-temmuz-darbe-girisimi/fetonun-7-subat-mit-kumpasi-sorusturmasinda-14-tutuklama/1208773
33. Başbakanlık. Mi̇llî Eği̇ti̇m Bakanlığı Özel Dershaneler Yönetmeli̇ği̇ [İnternet]. Eki 21, 2009. Erişim adresi: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2009/10/20091021-1.htm
34. Üzümcü A. 28 Şubat Süreci, E-Muhtıra ve 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişiminin Ekonomi-Politik Analizi. ESAM Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi. 2022;74-121.
35. NTV. NTV. 2015 [a.yer 02 Mart 2023]. İçişleri Bakanlığı "Aranan Teröristler"in Listesini Yayınladı. Erişim adresi: https://www.ntv.com.tr/turkiye/icisleri-aranan-teroristleri-acikladi,FVx9nEEElkyNyHpxFlGyjA
36. Türkiye Büyük Millet Meclisi T. Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Girişimi ile Bu Terör Örgütünün Faaliyetlerin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu [İnternet]. Resmi Gazete: TBMM; 2016 Ağu [a.yer 12 Aralık 2022]. Report No.: 1127. Erişim adresi: https://www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUNLAR_KARARLAR/kanuntbmmc100/karartbmmc100/karartbmmc10001127.pdf
37. Milli Güvenlik Kurulu M. 20 Temmuz 2016 Tarihli Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı [İnternet]. MGK; 2016 [a.yer 09 Ocak 2023]. Erişim adresi: https://www.mgk.gov.tr/index.php/20-temmuz-2016-tarihli-toplanti
38. Polis Akademisi Başkanlığı. FETÖ‟ nün Analizi. Polis Akademisi Yayınları. 2017;31:7-24.
39. Pazarcı E. Özel Bölümdeki Gizli Rapor. Akşam Gazetesi [İnternet]. 28 Eylül 2018 [a.yer 09 Nisan 2023]; Erişim adresi: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/emin-pazarci/ozel-bolumdeki-gizli-rapor-c2/haber-777760
40. Aktaş İ. Modernistlerle Hurafeciler Arasında Kaybolan İslam İnancı. Fikirname [İnternet]. 11 Haziran 2018 [a.yer 24 Ocak 2023]; Erişim adresi: https://fikirnamedergi.com/2018/06/modernistlerle-hurafeciler-arasinda-kaybolan-islam-inanci/
41. Diyanet İşleri Başkanlığı. Dini İstismar Hareketi FETÖ/PDY. Olağanüstü Din Şurası Kararları Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları. 2016;
42. Yeni Şafak. Yeni Şafak Gazetesi. 2016 [a.yer 15 Şubat 2023]. Gülen ve Gülek'in Karanlık Bağlantıları. Erişim adresi: https://www.yenisafak.com/gundem/gulen-ve-gulekin-karanlik-baglantilari-2515085
43. Nethaber.com. Turgut Özal'ın Hazırlattığı Gülen Cemaati Raporunda Neler Yok ki. https://www.nethaber.com/gundem/turgut-ozalin-hazirlattigi-gulen-cemaati-raporunda-neler-yok-ki-20652; 2020.
44. Çaha Ö. Gülen'in Mankurtları Nasıl Azgın Kurtlara Dönüştü? Karar Gazetesi [İnternet]. 11 Ağustos 2016 [a.yer 18 Şubat 2023]; Erişim adresi: https://www.karar.com/prof-dr-omer-caha-yazdi-gulenin-mankurtlari-nasil-azgin-kurtlara-donustu-213941
45. Kasap S. Anadolu Ajansı. 2017 [a.yer 25 Ocak 2023]. Mahkeme Salonlarındaki FETÖ Otomatları. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/mahkeme-salonlarindaki-feto-otomatlari/887208
46. Le Bon G. Kitleler Psikolojisi. İstanbul: Hayat Yayıncılık; 1997.
47. Karabat A. Haksöz Haber. 2016 [a.yer 27 Mart 2023]. Fethullah Gülen Hakkında Bir Psikolojik Analiz. Erişim adresi: https://www.haksozhaber.net/fethullah-gulen-hakkinda-bir-psikolojik-analiz-81869h.htm
48. Abayhan Y. Bir "Cemaat" Terör Örgütüne Nasıl Dönüştü? Gülen Cemaati'nin Eski Grup Üyelerinin Anlatımına Dayalı Değerlendirilmesi. Liberal Düşünce Dergisi. 2017;(87):5-32.
49. Say Z. Fetö'cüleri̇n İnti̇har Gi̇bi̇ Kazalari! Yeni Akit Gazetesi [İnternet]. 13 Mayıs 2017 [a.yer 02 Nisan 2023]; Erişim adresi: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/zekeriya-say/fetoculerin-intihar-gibi-kazalari-19441.html
50. Rokeach M. The Open and Closed Mind: Investigations into the Nature of Belief Systems and Personality Systems. Basic Books; 1960.
51. Hoffer E. Kesin Inançlılar: Kitle Hareketlerinin Anatomisi. 7. bs. İstanbul: İm Yayıncılık; 1998.
52. Gür A. FETÖ'nün Şii Haşhaşiler ve Sünni Kadiyaniler ile Yapısal Benzerlikleri: Sistematik Değerlendirme. GAUN-JSS. 28 Temmuz 2023;22(3):702-18.
53. Gülener S, Öztürk H. İtiraflarda FETÖ'nün Devlete Sızması (Askeriye, Mülkiye, Adliye). Ankara: SETA Yayınları; 2018.
54. Yeni Şafak. Fetö'den Siyasi Partilere Sızın Talimatı. Yeni Şafak Gazetesi. 23.03.20212021;
55. Haberiniz.com. Haberiniz. 2021. FETÖ'den Talimat: Hedef Siyasi Parti ve STK'lar.
56. Uğur F. Türkiye Gazetesi. 2018 [a.yer 02 Nisan 2023]. Volkan Bayar Bir FETÖ Matruşkası mı? Erişim adresi: https://www.turkiyegazetesi.com.tr/kose-yazilari/fuat-ugur/volkan-bayar-bir-feto-matruskasi-mi-601599
57. Açıl S. Anadolu Ajansı. 2021. İtirafından Vazgeçen Eski Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Atasoy Tutuklandı.
58. Budak CM. Anadolu Ajansı. 2021 [a.yer 16 Mart 2023]. Büyükelçi Karlov Suikastının Üzerinden 5 Yıl Geçti. Erişim adresi: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/buyukelci-karlov-suikastinin-uzerinden-5-yil-gecti/2450826
59. Şener N. Hürriyet Gazetesi. 2021 [a.yer 03 Nisan 2023]. Sosyal Medyada Fetö'cülerin Yüzde 75'i ‘Atatürkçü' Kılığına Büründü. Erişim adresi: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/sosyal-medyada-fetoculerin-yuzde-75i-ataturkcu-kiligina-burundu-41893439
60. Süt Ö. Anadolu Ajansı. 2017. FETÖ'den "Fethullah Gülen'e Küfret, Kendini Sakla" Talimatı. Erişim Tarihi 07.03.2023
61. Şahin H. Anadolu Ajansı. 2018. Sözde 'Fetö Abisi'nden CHP Talimatı.
62. Şener N. Şeytanın Oyuncakları. Hürriyet Gazetesi. 08 Mayıs 2020; Erişim Tarihi 04.01.2023
63. Çoraklı S. Dikgazete.com. 2021 [a.yer 17 Şubat 2023]. Darbe Algısına İtirafçı Tokadı. Erişim adresi: https://www.dikgazete.com/yazi/darbe-algisina-itirafci-tokadi-4082.html Erişim Tarihi 17.02.2023

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

©Bizi takip edin:

KÜNYE BİLİLERİ
Kullanıcı Politikaları
Giz







16 Eylül 2025 Salı

142 DEVLET 1 ABD ETMEDİ.

 142 Devletin Kararı 1 Amerikan Kararı Etmedi.


Geçen cumartesi Fransa-Suudi Arabistan çağrısı üzerine New York B.M binasında toplanan 142 devlet, Savaşın son bulmasını ve Bağımsız Filistin Devletinin sınırlarının tanınmasını istedi.



Dün Abd'li bakan İsrail'e geldi, Gazze,Yemen bombalandı.

BM toplantısı sürecinde İsrail bir günde 8 devleti bombaladı.

Suriye'de bizim üsleri de bombaladı ve işgal ile tehdit etti. Sosyal medyada trolleriyle savaş ilan etti.

Bu meydan okumaya 142 devlet yerlerini ABD'den ayırıp Avrasya-Brics bloguna kayarak cevap verebilirler mi, verrmezler mi göreceğiz.

ABD böyle meydan okursa, Xi Jinping'in dediği "Dünya Abd'siz de döner" tespiti gerçek olur mu?

Bence olmalıdır.

Aksi halde ülkesinde İslam'ı yasaklayıp İncil şeriatı ilan etmeye kalkan, kendine yaptırdığı suikasttan sağ çıkmasını İsa'nın korumasına bağlayarak kendini Roma imparatoru Tanrı Kral ilan eden, din istismarcısı kart bir politikacı yeryüzünü taş devrine çevirmekten de çekinmeyecektir.

İnsanlık buna izin verecekse bu günden ölsün daha iyidir.

Sayın başkan Donald Trump da hem Nobel Barış Ödülüne aday olup hem de kan döken politikalara destek olmaktan, Netenyahu'nun entrikalarına boyun eğen, aciz ABD başkanı olarak tarihe geçmekten kendini uzak tutabilir, barışı, demokrasiyi, adaleti, yaymaya yönelebilirse işte o zaman gönüllerde bir Tanrı Kral olabilir.

Ek bir açıklama; Abd,İsrail, İngiltere, Fransa ortak çalışmasıyla devleti teslim alan Bagratuni-Musevi Tevhid İncili Hıristiyanlarından olan, eşi de Siirt Süryani Hıristiyanı olan Recep Tayyip Erdoğan, ortak İncil'e inandikları Filistinlileri desteklemek adına, Arapların pohpohlamasıyla İsrail ile devleti bir savaşa sokması demek, Türkiye'yi Amerika Birleşik Devletleri ile savaşa sokması, devleti İsrail-ABD'ye teslim etmesi demektir.

Savaş yerine diplomasiyi seçen 142 Birleşmiş Milletler üyesi devlet kadar akıllı olmalıdır.
II.Abdilhamit de padişah olma şansı olmadığını gördüğü için Agatha Christy romanları okurken, İngiltere büyükelçisi onun en salak, cahil şehzade olduğunu gördüğü için padişah yapmıştır.
Tahta geçer geçmez İngiliz tezgahı olan Hicri 1293, miladi 1876-78 Rus-Osmanlı savaşı içinde kendini bulmuştur. 
Ömrünce bu hatasını temizleyememiş, 1,5 milyon km2 toprak kaybetmiştir.

Tayyip bey de 1979'lardan itibaren Afganistan Taliban'a Cihatçı temin ederek ABD'nin sevgisini kazandığı için, DIPLOMASIZ Cumhurbaşkanı yapılmış, devleti teslim almıştır. 
II. Abdulhamit ile eğitim eksiklikleri dahil benzerlikleri çoktur.
Onun acemiliğini kullanan İngiltere ajanı bürokratlar devleti batağa sokmuştur.
Sayın RTE de, Arapların dolmuşuna gelip devleti İsrail ile savaşa sokarsa, karşısında ABD'yi bulur. 
Ortada devlet,millet kalmaz.

Takdir sizindir.

Kafam gene kıyak yaaa. Ayıkken yazamıyorum.😊

Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru

15 Eylül 2025 Pazartesi

#POLISLERİN YEMEĞİMSİ YEMEKLERI

Polis Memurlarına Maçlarda Verilen Berbat Yemeğimsi Şeyler.

Polis, futbol kulüplerinin memuru değildir.

Yasal olarak, maç organize eden spor kulüpleri, yasalar gereği, yeterince güvenlik görevlisi istihdam edip, onlarla güvenlik önlemlerini almalıdır.

Ama, taraftarları kışkırtarak, terör yaratarak korku verip maç kazanmak isteyen spor kulüpleri yöneticileri, siyasi iktidarlar ile dostluklarını kullanarak, "toplum barışını tehdit eden asayiş olaylarını bahane ederek" polisi bu pis işe koşuyorlar.

Siyasilere polisi görevlendirmeleri için verilen paradan artanla da polise bu tayın alınabiliyor.



Bazen bu tür yemeklerden yemek zorunda bırakılan polislerin toplu olarak zehirlendikleri olur. Özellikle bayat tavuk etli olanlar ilk sırayı alır. 

Polis dediğin nedir ki?

Zengin mahallesine giren fakirleri döverek kovalayan kolluk kuvveti olarak kullanılır.

Polis çarşıda gezer, iş yeri, banka, kuyumcu, dövizci korur ama fakir mahallesinde polis gören pek olmaz.

Güvenlik görevlisinden ucuz devletin köle memuru.

Her işe kolayca koşulur. Hak, hukuk, fazla mesai derse, maaşına zam, işine son verip gönderirler.

Karakol dışında ve uzağında görev yapmak zorunda olan Polise karavana yemek çıkmaz.

Büro hizmetlerinde çıkar o da yine ücretlidir.

Polise her türlü görev şartında karnını doyurabilmesi için aylık olarak maaşına bir ücret ödemesi yapılır.

1980'lerde 1 paket Marlboro sigarasına eşitti. 1974'de Bülent Ecevit, maaşın yarısı kadar çok vermiş.

1984 sonrası aşırı enflasyon ile 1.000.000'lik paralar çıkınca kuşa dönmüştü.

Sonraları 2-pakete kadar çıkmıştı.

Bu gün 2870TL olmuş yani 28 paket marlboro alabiliyor😂



Lokantada bir tas çorba 60-150TL arası değişiyor.

Bir öğün lokantada yemek en az 400-600TL arası olduğuna göre, 6-7 öğün yemek yiyebilir.

Yani iki gün.

Ayrıca maçlara yalnızca çevik kuvvet gitmez. Önemine göre il, ilçede her birimden görevli gider o da yetmezse komşu illerden bile polis istenebilir.

Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru

12 Eylül 2025 Cuma

#CHARLIE KIRK'Ü KİM ÖLDÜRDÜ?

  Charlie Kirk'ü Kim Öldürdü?

ABD başkanı Donald Trump yanlısı yayin yapan sosyal medya fenomeni Charlie Kirk, halka açık konuşma yaptığı sırada 3000 kişinin önünde silahla uzaktan vurularak öldürüldü.

Toprağı bol olsun.




Bu olayın İslâm dünyası üzerine yıkılacağını öngördüğüm dünkü Ingilizce yazımı sayın ABD Başkanı D.Trump'a yakın X medyasında paylaştım. 

Buyurun;

This Charlie Kirk political murdering crime is an important event for inner peace of USA and Moslem States.

USA's Democrat and Repuclican parties supported Eastern Orthodox Christianity and Babylonian Talmudic Judaism under de name of Radical Islamism and enthroned them in all Moslem states.

USA, E.U, U.K peoples suppose Evangelical life as İslam that these migrants applicated in daily life. 

And they suppose laic, democratic, social state applications as a Evangelical  life.

In these days USA, Canada, U.K, France, Australia invited them into their's countries.

Now, same countries declaring these fake Muslims are ENEMY.

This is hypocrisy is intentionally, disgusting policy on Moslem states. 

It wil not be a surprise for me if that this murdering event to be used for hostility against to Moslem States.

İsrail-İran savaşı sırasındaThis Charlie Kirk political murdering crime is an important event for inner peace of USA and Moslem States.

USA's Democrat and Repuclican parties supported Eastern Orthodox Christianity and Babylonian Talmudic Judaism under de name of Radical Islamism and enthroned them in all Moslem states.

USA, E.U, U.K peoples suppose Evangelical life as İslam that these migrants applicated in daily life. 

And they suppose laic, democratic, social state applications as a Evangelical  life.

In these days USA, Canada, U.K, France, Australia invited them into their's countries.

Now, same countries declaring these fake Muslims are ENEMY.

This is hypocrisy is intentionally, disgusting policy on Moslem states. 





12 saat sonra da cinayetin Müslüman ülkelere yıkılacağı tespitimin gerçekleştiğini yazmıştım;

I'm very farsighted person. My prudence is realised in 12 hours.

Çok ileri görüşlüyüm, öngörüm 12 saatte gerçekleşti."

It wil not be a surprise for me if that this murdering event to be used for hostility against to Moslem States. 

"ABD'nin savaşta yer almasını onaylıyor musunuz" diye yaptığı ankette halk %90 hayır cevabı vermiş.





Bu sonuç da Amerikan halkının BARIŞ isteğini, İsrail'e karşı olduğunu göstermiştir.

İsrail yanlısı yayınları da olan Charlie Kirk'ün ölümünden hatta D.Trump'ın açıklamasından önce İsrail başkanı Netenyahu, cinayetten İslam dünyasını sorumlu tuttuğunu Fox,Tv'ye çıkarak hiç bir delili olmadan ilan etmiştir.



Israil'in gönderdiği göçmenlerle Güney Kıbrıs'ı isgal ettiğini ve bu yüzden de Israil karşıtı paylaşımlar yapan Rum doktor bayan Anastasua Loupis, Netenyahu'nun Charlie Kirk haberini, haber kaynaklarından ve D.Trump'tan 20 dakika once yaptığını tespit etmiştir.

Dünkü paylaşımında 12 saat sinra fark ettiğim, Charlie Kirk cinayetinin İslam dünyası üzerine yıkılması meğer ben yazarken gerçekleşmiş.

D.Trump yanlısı aktif X fenomeni bayan Sarah for Trump rumuzlu hanım da bu görüşe katılmış ve delil olarak Charlie Kirk'ün " Sol Radikal İslamcıları kullanarak Amerika'nın boğazını kesmek istiyor" tespitini de deli olarak göstermiştir.

Netenyahu'nun iki gin önce, Israil'in kurduğu çakma Filistin örgütünün önderinin kaldığı bina fuze ve uçak saldırıları ile vurulmuştur.

Israil ile anlaşmalı olarak Israil'e operasyon yapıp Israil'e ülkesini işgal hakkı vermesinin karşılığı İsrail'den aldığı milyarlarca Amerikan Dolarını Katar'da yerken bu adamın öldürülmesi ardından Yemenin başkenti Sana'nın Israil tarafından vurulması ardından tepki gösteren Türkiye ve diğer Müslüman, Hiristiyan ülkelerini hatta Ispanya'yi bile tehdit eden Netenyahu, Bereket Hilali bölgesini işgal etmek istemektedir.



Bu yüzden savaşı yaymaktadır.

Savaşı da yalan, iftira, cinayetler ile HAKLI göstermek de en çok İsrail'e yaramakta, bölge ülkelerini işgal için gerekçe yaratmaktadır.



Bu nedenle Charlie Kirk ölür ölmez Fixtv'ye çıkıp İslâm dünyasını suçlamıştır.

Tıpkı 11 Eylül 2001'den altı ay önce Saddam Hüseyin'i nükleer silah sahibi olmakla suçlayıp,  ardından Ikiz Kule tezgahını gerçekleştirip Ortadoğuyu ABD ve Nato'nun işgal etmesine neden oldan iftiralarını bu defa Charlie Kirk'ün ölümü üzerinden yapmaktadır.

Bu gün öğle saatlerinde haberlerde, DONALD TRUMP'ın, katilin yakalandığını vr idam edilmesini istediği haberinde herhangi bir kişi veya devleti Din merkezli olarak suçlamaması dikkat çekmiştir.

Dünya, Ortadoğunun Teröris Devleti İsrail'in sinsi komploları ile bir savaşa itilmektedir.

Ispanyol A.P üyesi İrene Montero, başkan Ursula Vin der Leyen hanımı;
-"Bayan başkan, Israil'in diri diri yaktığı Filistinli çocukların sizin çocuklarımız olduğunu düşünebiliyor musunuz?" Diyerek uyarmıştır.

Ortadoğuda SAVAŞ isteyen, soykırım yapan Israil'dir. Charlie Kirk'ün ölümü de Netentahu tarafından İslam dünyasını suçlamak için, meftanın teni soğumadan, aciliyetle yapılmıştır. 

Bu durumda Katil İSRAİL ve NETENYAHU'dur demek yanlış tespit olmaz.

Yeryüzünde barış sürekli olsun.

Takdir sizindir.


Alaeddin Yavuz

7 Eylül 2025 Pazar

#TÜRKLERI MÜSLÜMAN SAYMIYORLAR, TÜRKLER HÂLÂ NIYE MÜSLÜMAN?

 TÜRKLER NİYE MÜSLÜMANDIR?



635'de Roma imparatoru Herakles ordusu tarafından eğitilmiş, onların mali, askeri destekleri ve önderliklerinde Arap çapulcular 628'de Ocak ayında Tizpon/Medayin zaferiyle yok edilen Sasani-İran ülkesini yağmaya geldiler.





Hz. Muhammet'in sağlığında, Fars soylu Mecusi Hıristiyan olan Salman-i Farisi peygamberle pazarlığa oturdu.

Med ( Fars-İran) kralı Zerdüşt dinine geri döndü, biz Hıristiyanlara zulüm ediyor. (Mecusilik ve Dinlere Yansıması yazımı arşivden okuyunuz
Ondan kurtulmak için savaşta Roma'lılarla bir olduk. 

Şimdi sizi gönderiyorlar. Bizi de,Arap sayar, zulüm etmezseniz, malımıza canımıza dokunmazsanız size destek oluruz, siz gelinceye kadar karışıklık çıkarır devletin toparlanmasına engel oluruz. 

Şimdi söyleyin, Farslar Arap mıdır değil midir?
Hz Muhammet;
-Evet Farslar Araptır ama ben Arabın Hasıyım! (kynk Siret ül Resulullah İbni Ishak-).

İran fethinin nedeni, gerçek tarihi gizlidir. Roma kölesi sefil, eşkıya Arapların Roma'nın izni olmadan İRAN'I yağmalamak için ordu toplaması imkansızdır. 
Araştırmalarıma dayalı kendi tarihi tespitlerimi konuşma şeklinde verdim. Salman bu pazarlığı son iki cümle verir.

Eğer,  Herakles ordularını İran yağması için ülkeye soksaydı, Dogu, batı Göktürkler ve diğerleri Roma ordusunu yok ederdi, Roma biterdi.

Bu nedenle İran yağmasını çapulcu Arap eşkıyalarına verdiler.

Hatta, 721 yıl Sasani lehine isyan eden Yahudi,  Süryani Arapların idaresini de Kuzey Afrika dahil Araplara terk etti Herakles. Ebu Süfyan ve Herakles'in 672'de ölümüne kadar Araplar Roma'ya hiç yanlış yapmadılar.

İslâm Türk soykırımı için yazılmış bir dindir.




Türkler mevalidir (özgür bırakılmış köle), İslam'ı temsil edemezler. Oysa Türklerin yalnızca İran'da yaşayanları zulme uğradı. İran dışında yaşayan Türklerin İslam'dan haberleri bile olmadı. Bu gün İran'da bir tane Sunni Türk yoktur.



Kuzey Avrasya Türkleri hâlâ Yahudi, Mecusi, Ortodoks Hıristiyan'dır.

Araplar İslâm adıyla geldiler ama Mecusilik Hıristiyanlığı inancına dokunmadılar.

Çünkü aksine bilgileri yoktu.

Bu gün İslâm diye verilen Şatanist Etiyopya ve Ermeni Tevhid İncili, Babil Talmud Yahudiliği, Süryani Hıristiyanlığıdır.

Türkler zaten Süryaniydi. Mecusilik, Ezdilik, Dürzilik de Yahudi Süryanilik harmanıdır.

Bu gün Alevi kimlikli bir çok Türk Yezidi ve Süryanidir. Sünnilik hâlâ kabul edilmemiştir.

İslâm çıktığında Türk Düşmanı olarak çıktı.

Bu gün 1400 yıl sonra yine Türk Düşmanıdır.

İşte İslamcılık yapan Ermeni İnciline inanan Trabzon Of'lu Rum, Ermeni eşkiyalarından, Şeytana ibadet eden Yemame'de çıkan İsmailiye dininin temsilcisi İsmailağa cemaatinin kurucusu Mahmut Ustaosmanoğlu'nu Allah ilan eden Şatanist, putperest Cübbeli namlı Ahmet Ünlü de, Türkleri Müslüman saymıyor.

Ama Müslüman görünen şirk ehli Yahudidir









Sanki kendi Müslüman da.

Başkaları da var elbette.

Ama Kuran da Arapları Müslüman saymıyor ve SAPIKLAR diyor.

Arapları ıslah etmek için peygamber, kitap gönderen Allah'ları Arapları nasıl aşağılıyor okuyun.




Biz Türkler tarih boyunca yeryüzünü yönetmiş serefli milletiz.

M.Ö 600'ler İskit imparatorluğu. Persler M.Ö 500,lerde imparatorluk oldu. Ondan önce Medya Krallığı olarak Şattül Arap nehri kıyısında küçük kabile devletiydiler. Persler, devamı Sasanilerin de bu gün de Türkler bu devletlerin ortağıydılar. Zerdüşt kitabı Avesta, Ahura Mazda'nın kutsadığı 16 milleten biri de Türklerdir der. Bu yüzden Türkler Teba=Köle toplum sayılmazdı. 


Tarih boyunca köle yaşamış karışık kavimlerin lanetlileri olan, Allahlarının bile aşağıladığı Arapların dininde kalmaya hâlâ niye ısrar ediyorsunuz?

Türkler, özünüze, Tengri dinine dönün ya da ateist, deist filan olun.

Kendinizi aşağılayan, aşağılık köle Arapların dinlerinde kalmayın. Sizi aşağılıyorlar.

Allahla melek Mikail Ademle Hava'yı Türkçe konuşarak cennetten kovmuş, Türkçe cehennem dili diyorlar. (Türk Dili Cehennem Dili Değildir yazımı okumak için)

Bunu derken, soylarını Adem'in 3. oğlu Şit soyundan olduklarını söyleyen bu kavimler, Adem'in 6000 yıl önce yaratıldığını kendileri yazıyorlar. (Hint Puranalarında Adem ve Hava)

Ama o çağlarda Türkler dünyayı yönetiyordu.

Ne Ademle Hava ne Arami, ne Fars ne de Arap ne de dilleri vardı.

Aile içi ensest üreten bu Şatanist, köle milletin dininde, bokunda boncuk aramayın.

Bizi istemiyorlar.

Ben onları bu yüzden hiç sevmem.

Takdir sizindir. 

Alaeddin Yavuz 
Emekli Polis Memuru 







6 Eylül 2025 Cumartesi

#İLK GECE GÜNAHLARI

 İLK GECE GÜNAHLARI EBEDİDİR



Bir erkeğin düşebileceği volkan kanalizasyon, bok çukuru dışında en tehlikeli Çukur nedir?

İlk geceye hamile giren veya ilk gece hamile kalan eşinin onu ömür boyu nafaka ile tehdit ettiği çukurdur.
Vah erkeklere vah ki vah...


Hamilelik ilk 5 ayda kendini gösterir, sonra kimin aklına gelir ki, güvenip evlendiği eşi ona kumpas kuracak?

Ama oluyor.

Bizde çocuk kadının SGK kurumudur.

Aile içi ensest kadının çukuruna düşüp başkasının çocuğuna babalık etmektir.

Guguk kuşu bile bunlardan ahlaklıdır.

Bunu çözemeden ölen fakirlerin sayısı belli değil.

Bir erkek evlenir, soyulur,

Kerhaneye gider soyulur,

Bara, pavyona gider soyulur.

Otostopçu alır, soyulur,

Karakola, adliyeye düşse, herkes kadına sahip çıkar, erkek gene soyulur.

Evi karıştıran baldızını dövse, hakim baldızı karısı yapar erkeğe, aile içi şiddetten en ağır ceza verir gene erkek soyulur.

Bir erkeğin düşebileceği en kötü çukur kadının çukurudur.

Gayya denilen dipsiz çukur budur. Bu nedenle Sami toplumları kadını köle etmiştir.




Hatta hep o soymuş olsa da bir gün yine bir kadın tarafından soyulur, soyulur da soyulur.

Bitmez...

Herkes, sosyal medya yiğitliğini bırakıp, 10 dakika kendine ayırsa, halkın neden şeriat istediğini çözer.

Çünkü bu ülkede 75 yıldır dinciler iktidarda ve sosyal devlet ilkesini bilerek uygulamadılar.

Şeriatı getirmek için bunu yaptılar.

Milyonlarca erkek ülkemizde en az 70 yıldır YALNIZCA BEKARET BOZMAKTAN ömür boyu nafaka ödüyor.

Bu nedenle fizik öğretmeni olmasına rağmen, kocasından aldığı nafaka öğretmenlik maaşının iki katı olduğundan 40 yıldır kaçak öğretmenlik yapan dul bayan tanıyorum.

İlk geceden hamile kalan kadına itiraz süresi hukuken 15 gündür.

Ben bile bunu 65 yaşında öğrendim.

Cesaretiniz varsa, alın çocuklarınızı özel bir hastanede DNA testi yaptırın. Ama, sosyal devlet ilkesi gereği çocuğa devletin bakmak istemediği, babayı kerize bağlamak istediği için, devlet emriyle çocuğun size verileceğini bilin ki, kurumu ona göre seçin.

Bu işkencedir, hukuk değildir.

Son soruyu erkekler kendine sorsun;
Evlilikte kim erkek?

Yeryüzündeki polislerin kendi yedikleri evlilik kazıklarını, meslek yaşamlarında Karakolda yazıp adliyelere sevk ettikleri evlilik kazıklarını polisler yazsa dünyadaki bilgisayarlar kilitlenir, dolar, çalışamaz hale gelir. 

Git bir fahişeye veya uygun bir kadına ücretini öde, sonra unut, bulamadın mı, sabuna dayan,uzak dur.

Bu yazı kadın düşmanlığı değil, devletin erkeği en doğal hakkı olan evlilik ihtiyacını, erkeği mağdur eden yasalarla sikmesidir.
Sosyal devlet olsa, kadın ve erkek çalışır, ekonomik özgürlüğü olan kadın çocuğuna bakar, sosyal devlet kadına ve çocuğuna maaş bağlar, sorun olmaz.

Bizde devlet, kadını erkeği beceriyor.

Takdir sizindir.


Alaeddin Yavuz
Emekli Polis Memuru

Not; Bu konuyu 20 yıldır sürekli işledim, cok insan tarafindan benimsendi, sonunda Adalet bakanlığı SÜRESİZ NAFAKA, yani ÖMÜR BOYU NAFAKA uygulamasını kaldırmak için çalışma başlattı. Vatana millete hayırlı olsun. 

5 Eylül 2025 Cuma

TEVRAT, TALMUD İNCİL'DE ÇARŞAF PEÇE TÜRBAN #TURBAN, VEIL, BURQA IN THE BIBLE AND IN THE TALMUD



HEAD COVER,VEIL = BAŞ ÖRTÜSÜ, PEÇE

Alıntı yazı.

Cited article from wikipedia

Tevrat, Talmud, İncillerde örtünme ayetlerini Türkçe okumak için sayfayı kaydırın.




.HEAD COVER AND VEİL ARE VERSES OF THE TORAH, TALMUD AND BİBLE.




Head covering for Christian women;

Christian head covering, also known as Christian veiling, is the traditional practice of women covering their head in a variety of Christian denominations. Some Christian women wear the head covering in public worship and during private prayer at home,[1][2][3] while others (particularly Conservative Anabaptists) believe women should wear head coverings at all times.[4] Among Catholic, Oriental and Eastern Orthodox Churches, certain theologians likewise teach that it is "expected of all women to be covered not only during liturgical periods of prayer, but at all times, for this was their honor and sign of authority given by our Lord",[5] while others have held that headcovering should at least be done during prayer and worship.[6][7] Genesis 24:65[8]




When Paul the Apostle commanded women to be veiled in 1 Corinthians

Prophet Moses was veiled.
Hz Musa ÇARŞAF VE PEÇELİ



The style of headcovering varies by region, though Apostolic Tradition specifies an "opaque cloth, not with a veil of thin linen".[21]




Paul's teaching that women being unveiled is dishonourable, and as a reflection of the created order




1 Corinthians 11 "verses 4–7 refer to a literal veil or covering of cloth" for "praying and prophesying" and hold verse 15 to refer to the hair of a woman given to her by nature




However, in much of the Western world the practice of head covering declined during the 20th century and in churches where it is not practiced, veiling as described in 1 Corinthians 11 is usually taught as being a societal practice for the age in which the passage was written.


Biblical and rabbinic background
edit

During the time of Moses, the Bible records that it was normative for women to wear a head covering (cf. Numbers 5:18).[1] In Numbers 5:18, the sotah (meaning "one who goes astray") ritual, in which the head of a woman accused of adultery is uncovered (made parua), is explicated, implying that normally a woman's head is covered; the Talmud thus teaches that the Torah (Pentateuch) commands women to go out in public with their heads covered.

This headcovering worn during biblical times was a veil or headscarf.


51]Baskin, Judith R. "Covering of the Head". Jewish Virtual Library.




Archived from the original on 6 March 2022. Retrieved 6 March 2022.




In biblical times, women covered their heads with veils or scarves. The unveiling of a woman's hair was considered a humiliation and punishment (Isa. 3:17; cf. Num. 5:18 on the loosening of the hair of a woman suspected of adultery; III Macc. 4:6; and Sus. 32).

] Genesis 24:64–65 records that Rebecca, while traveling to meet Isaac, "did not flaunt her physical beauty" but "veiled herself, increasing her allure through an outward display of modesty.

The removal of a woman's veil in the passage of Isaiah 47:1–3 is linked with nakedness and shame.




Patristic teaching and practice

edit

Multiple Church Fathers taught that a woman's hair has sexual potency and should be visible only to her husband, remaining covered otherwise.

The early Christian apologist Tertullian (c. 155 – c. 220 AD) likewise held that the covering should be a substantial one;[60] with him stating:




Because you can't avoid wearing a veil, you should not find some other way to nullify it. That is, by going about neither covered nor bare. For some women do not veil their heads, but rather bind them up with turbans and woollen bands. It's true that they are protected in front. But where the head properly lies, they are bare.


The pagan women of Arabia will be your judges. For they cover not only the head, but the face also. ... But how severe a chastisement will they likewise deserve, who remain uncovered even during the recital of the Psalms and at any mention of the name of God? For even when they are about to spend time in prayer itself, they only place a fringe, tuft [of cloth], or any thread whatever on the crown of their heads. And they think that they are covered.




In addition to praying and worshipping, the ancient Christian Didascalia Apostolorum directed that Christian women should wear headcoverings in public: "Thou therefore who art a Christian [woman] ... if thou wishest to be faithful, please thy husband only, and when thou walkest in the market-place, cover thy head with thy garment, that by thy veil the greatness of thy beauty may be covered; do not adorn the face of thine eyes, but look down and walk veiled; be watchful, not to wash in the baths with men.




Clement of Alexandria explicated this: "It has also been commanded that the head should be veiled and the face covered, for it is a wicked thing for beauty to be a snare to men. Nor is it appropriate for a woman to desire to make herself conspicuous by using a purple veil.




Kaynak;

https://en.wikipedia.org/wiki/Head_covering_for_Christian_women




Hıristiyan Kadınlar İçin Baş Örtüsü




Hristiyan baş örtüsü , Hristiyan peçesi olarak da bilinir , çeşitli Hristiyan mezheplerinde kadınların başlarını örtmelerinin geleneksel uygulamasıdır.







Bazı Hristiyan kadınlar baş örtüsünü kamusal ibadette ve evde özel ibadet sırasında takarken, [ 1 ] [ 2 ] [ 3 ] diğerleri (özellikle Muhafazakar Anabaptistler ) kadınların her zaman baş örtüsü takması gerektiğine inanır. [ 4 ] 

Katolik , Oryantal ve Doğu Ortodoks Kiliseleri arasında , bazı ilahiyatçılar da "tüm kadınların yalnızca ayinsel dua dönemlerinde değil, her zaman örtünmesinin beklendiğini, çünkü bunun Rabbimiz tarafından kendilerine verilen onur ve yetki işareti olduğunu" öğretir, [ 5 ] diğerleri ise başörtüsünün en azından dua ve ibadet sırasında takılması gerektiğini savunur. [ 6 ] [ 7 ] Yaratılış 24:65 [ 8 ] , peçeyi* kadınsı bir iffet sembolü olarak kaydeder.



*Arquilevich, Gabriel (1995). Dünya Dinleri . Öğretmen Tarafından Oluşturulan Kaynaklar. s. 35. ISBN 978-1-55734-624-7Örtünün kökeni, İshak'ı ilk gördüğünde 'örtüsünü alıp yüzünü örten' anaerkil Rebeka'ya dayanır (Yaratılış 24:65). Örtü, Yahudi iffet geleneklerinin simgesidir




Didascalia Apostolorum ve Pædagogus dahil olmak üzere erken Hristiyanlık el kitapları , kadınların dua ve ibadet sırasında ve ev dışında başörtüsü takması gerektiğini talimatlandırdı. [ 11 ] [ 12 ] Havari Pavlus, 1. Korintliler'de kadınların örtünmesini emrettiğinde , çevredeki pagan Yunan kadınlar başörtüsü takmıyordu; bu nedenle, Hristiyan başörtüsü uygulaması, kültürel bir gelenekten ziyade İncil'e dayalı bir emir olduğu için Apostolik Dönem'de karşı kültüreldi. [ A ] [ 17 ] [ 18 ] [ 19 ] [ 20 ] Başörtüsü tarzı bölgeye göre değişir, ancak Apostolik Gelenek "ince keten bir örtüyle değil, opak bir bez" belirtir. [ 21 ]




Hıristiyan kadınların "dua ederken ve peygamberlik ederken" başlarını örtme uygulamasını savunanlar, argümanlarını 1. Korintliler 11:2–16'ya dayandırırlar . [ 22 ] [ 23 ] Kadınların her zaman başlarını örtmeleri gerektiğini öğreten mezhepler, bu doktrini ayrıca Pavlus'un Hıristiyanların "durmadan dua etmeleri" gerektiği yönündeki sözüne ( 1. Selanikliler 5:17 ) [ 24 ] [ 25 ] dayandırırlar 

Pavlus'un kadınların örtüsüz olmasının onursuz olduğu ve yaratılmış düzenin bir yansıması olduğu öğretisi. [ B ] [ 25 ] [ 33 ] [ 34 ] Birçok İncil bilgini, 1. Korintliler 11'de "4–7 ayetlerinin dua etmek ve peygamberlik etmek" için gerçek bir örtüye veya kumaş örtüsüne atıfta bulunduğu" sonucuna varır ve 15. ayetin bir kadının doğası tarafından kendisine verilen saça atıfta bulunduğunu ileri sürer. [ 35 ] [ 36 ] [ 37 ] [ 38 ] Hristiyanların kumaş örtüyle başlarını örtmeleri, Kilise Babaları tarafından evrensel olarak öğretilen ve tarih boyunca Hristiyan kadınlar tarafından uygulanan erken dönem Kilise uygulamasıydı,




İncil ve haham geçmişi
düzenlemek

Musa zamanında , İncil kadınların başörtüsü takmasının normatif olduğunu kaydeder (bkz. Sayılar 5:18 ). [ 1 ] Sayılar 5:18'de, zina ile suçlanan bir kadının başının açıkta bırakıldığı ( parua yapıldığı) sotah (yani "yoldan çıkan") ritüeli açıklanır ve bu da normalde bir kadının başının örtülü olduğu anlamına gelir; Talmud böylece Tevrat'ın (Pentateuch) kadınların başları örtülü olarak dışarı çıkmalarını emrettiğini öğretir . [ 49 ] [ 50 ] İncil zamanlarında giyilen bu başörtüsü bir peçe veya başörtüsüydü . [ 51 ]



Hz Musa da PEÇE takardı.

Mısır'dan Çıkış 34;


34 Ama ne zaman konuşmak için RAB'bin huzuruna çıksa, ayrılıncaya kadar peçeyi kaldırırdı. Dönünce de kendisine verilen buyrukları İsrailliler'e bildirir,

35 İsrailliler de onun ışıldayan yüzünü görürlerdi. Sonra Musa içeri girip RAB'le görüşünceye kadar yine peçeyi takardı.


KADIN SAÇININ CİNSELLİĞİ AZDIRMASI

Eski Ahit'in Daniel Kitabı'nda , Susanna başörtüsü takıyordu ve kötü adamlar, ona şehvet duyabilmek için başörtüsünün çıkarılmasını talep ediyorlardı (bkz. Susanna 13:31–33 ). [ 1 ] Yaratılış 24:64–65, Rebekka'nın İshak'la buluşmak için seyahat ederken "fiziksel güzelliğini sergilemediğini", ancak "kendini örttüğünü ve dışa dönük bir iffet gösterisiyle çekiciliğini artırdığını" kaydeder . [ 1 ] 



Yeşaya 47:1–3 pasajında ​​bir kadının peçesinin çıkarılması çıplaklık ve utançla bağlantılıdır. [ 52 ] 


Bu kiyafetleri tarif eden tek ayet Kuran'da yok. Bu kıyafetleri giyenler HANGİ DİNE GİRMİŞ OLUYOR?


İncil'deki Şarkıların Şarkısı kitabı , "saçların erotik doğasını, 'Saçların keçi sürüsü gibi' (Şarkıların Şarkısı, 4:1) ayetinden, yani onun güzelliğini öven bir ayetten" kaydeder. [ 53 ] İsa'nın zamanındaki Yahudi kanunu, evli bir kadının toplum içinde saçını açmasının onun sadakatsizliğinin kanıtı olduğunu hükme bağlıyordu. [ 54 ]


Patiristik öğreti ve uygulama




KADIN SAÇI CİNSEL GÜCÜ VAR İDDİASI


Birçok Kilise Babası, bir kadının saçının cinsel güce sahip olduğunu ve yalnızca kocasına görünmesi gerektiğini, aksi takdirde örtülü kalması gerektiğini öğretti.

(Milliken, Roberta (2020). Orta Çağ'da Saçın Kültürel Tarihi . Bloomsbury Yayınları. s. 54. ISBN 978-1-350-10303-0.)


ERKEĞE BAŞ ÖRTÜSÜNÜ KALDIRIP KADINA ŞART KOŞMA AYETİ


Korintliler 11:2–6 , şöyle öğretir: "... size ilettiğim kuralları tutun. Ama bilmenizi isterim ki, her erkeğin başı Mesih'tir; kadının başı erkektir;


Mesih'in başı ise Tanrı'dır. Başı örtülü olarak dua eden veya peygamberlik eden her erkek, başını küçük düşürür.


Fakat başı açık dua eden veya peygamberlik eden her kadın, başını küçük düşürür.


Çünkü tıraşlı olmak ile aynıdır. Eğer kadın örtünmüyorsa, saçı da kazınsın.

Ama kadının saçının kesilmesi veya tıraş edilmesi ayıpsa, başı örtülsün.




Roma'lı Kilise Babası Hippolytus ( yaklaşık 170 - yaklaşık 235 ) kilise toplantıları için talimatlar verirken "... bütün kadınların başları ince keten bir örtüyle değil, opak bir bezle örtülsün, çünkü bu gerçek bir örtü değildir" dedi. [ 35 ] [ 59 ] Erken dönem Hristiyan savunucusu Tertullian ( yaklaşık MS 155 - yaklaşık MS 220 ) da örtünün önemli bir örtü olması gerektiğini savundu; [ 60 ] ve şöyle dedi:




Çünkü peçe takmaktan kaçınamazsınız, onu geçersiz kılacak başka bir yol aramamalısınız. Yani ne örtülü ne de çıplak dolaşarak. Zira bazı kadınlar başlarını örtmez, sarık ve yün bantlarla sararlar. Önden korundukları doğrudur. Fakat başın asıl durduğu yer açıktır. Diğerleri ise sadece beyin bölgesini, kulaklara bile ulaşmayan küçük keten başlıklarla örterler. ... Başın tamamının kadını oluşturduğunu bilmeliler. Sınırları ve hudutları, cübbenin başladığı yere kadar uzanır. Peçe bölgesi, saçların serbest bırakıldığı zamanki örtüyle aynı genişliktedir. Böylece boyun da çevrelenmiş olur. Arap müşrik kadınları sizin yargıçlarınız olacak. Çünkü onlar sadece başlarını değil, yüzlerini de örterler.




Aynı şekilde, erken dönem Hristiyan ilahiyatçılarından İskenderiyeli Clement ( yaklaşık 150 - yaklaşık 215 ), Paedagogus'ta "Kadın ve erkek kiliseye uygun şekilde giyinerek gitmelidir ... Kadın buna daha fazla dikkat etsin. Evde olmadığı sürece tamamen örtünsün. Çünkü bu tarz giyim ağırbaşlıdır ve bakışlardan korur. Ve gözlerinin önüne edep yerini ve şalını koyan asla düşmez; yüzünü açarak bir başkasının günaha düşmesine de sebep olmaz. Çünkü bu, Söz'ün arzusudur, çünkü örtülü olarak dua etmesi ona yakışır." [ 61 ] [ 62 ] İskenderiyeli Clement şöyle der: "Melekler yüzünden." Melekler derken doğru ve erdemli erkekleri kastediyor. Öyleyse örtünsün ki onları fuhuşa sürüklemesin. Çünkü gökteki gerçek melekler onu örtülü olsa da görürler. [ 63 ] İskenderiyeli Clement bunu şöyle açıklamıştır: "Başın örtülmesi ve yüzün örtülmesi de emredilmiştir, çünkü güzelliğin erkekler için bir tuzak olması kötü bir şeydir. Bir kadının mor bir örtü kullanarak kendini dikkat çekmeyi arzulaması da uygun değildir." [ 39 ] Tertullian, kendi döneminde Korint kilisesinin kadınlarının (evli ve bekar) ergenlik çağından itibaren, bölgedeki Hristiyan olmayanların bu emre uymamasına rağmen Hristiyan başörtüsünü uyguladıklarını açıklar; bu nedenle Hristiyanların uygulaması karşı-kültüreldi .




Aynı şekilde, erken dönem Hristiyan ilahiyatçılarından İskenderiyeli Clement ( yaklaşık 150 - yaklaşık 215 ), Paedagogus'ta "Kadın ve erkek kiliseye uygun şekilde giyinerek gitmelidir ... Kadın buna daha fazla dikkat etsin. Evde olmadığı sürece tamamen örtünsün. Çünkü bu tarz giyim ağırbaşlıdır ve bakışlardan korur. Ve gözlerinin önüne edep yerini ve şalını koyan asla düşmez; yüzünü açarak bir başkasının günaha düşmesine de sebep olmaz. Çünkü bu, Söz'ün arzusudur, çünkü örtülü olarak dua etmesi ona yakışır." [ 61 ] [ 62 ] İskenderiyeli Clement şöyle der: "Melekler yüzünden." Melekler derken doğru ve erdemli erkekleri kastediyor. Öyleyse örtünsün ki onları fuhuşa sürüklemesin. Çünkü gökteki gerçek melekler onu örtülü olsa da görürler. [ 63 ] İskenderiyeli Clement bunu şöyle açıklamıştır: "Başın örtülmesi ve yüzün örtülmesi de emredilmiştir, çünkü güzelliğin erkekler için bir tuzak olması kötü bir şeydir. Bir kadının mor bir örtü kullanarak kendini dikkat çekmeyi arzulaması da uygun değildir." [ 39 ] Tertullian, kendi döneminde Korint kilisesinin kadınlarının (evli ve bekar) ergenlik çağından itibaren, bölgedeki Hristiyan olmayanların bu emre uymamasına rağmen Hristiyan başörtüsünü uyguladıklarını açıklar; bu nedenle Hristiyanların uygulaması karşı-kültüreldi .




Doğa' dediğimde, 'Tanrı'yı ​​kastediyorum. Çünkü doğayı yaratan O'dur. Öyleyse, bu sınırları aşmanın ne büyük bir zarar getireceğine dikkat edin! Ve bana bunun küçük bir günah olduğunu söylemeyin." [ 74 ] Hrisostomos, evdeyken, İncil'in bir kopyasını almadan önce, ellerini yıkamanın yanı sıra , kadınların (henüz örtünmemişlerse) "iç dindarlığının bir göstergesi" olan bir başörtüsü takmaları gerektiğini öğretiyordu




Hippo'lu Augustinus (354–430) baş örtüsü hakkında şöyle yazmıştır: "Evli kadınların bile saçlarını açmaları uygun değildir, çünkü elçi kadınlara başlarını örtülü tutmalarını emretmektedir." [ 77 ] Erken Hristiyan sanatı ve mimarisi de kadınların bu dönemde baş örtüsü taktıklarını doğrulamaktadır.


En azından 19. yüzyıla kadar ve bazı bölgelerde hala varlığını sürdüren, hem kamusal alanda hem de kiliseye giderken başörtüsü takmak, Akdeniz, Avrupa, Hint, Orta Doğu ve Afrika toplumlarında 1. Korintliler 11'deki emre uygun olarak Hristiyan kadınlar için geleneksel olarak kabul ediliyordu.


1968'de, Amerikan feminist grubu - Ulusal Kadın Örgütü - "Başörtüsü Hakkında Karar" yayınladı: [ 93 ]


Kadınların dini törenlerde başörtüsü takması birçok kilisede bir gelenek olduğu ve bu kiliselerde bir boyun eğme sembolü olduğu için, NOW tüm şubelerin, tüm kadınların başörtülerini derhal görev gücü başkanına göndererek "ulusal bir örtünme" etkinliğine katılmalarını sağlamalarını önermektedir. Kadınların Dini Görev Gücü'nün bahar toplantısında, tüm kiliselerde kadınların ikinci sınıf statüsünü protesto etmek için bu örtüler alenen yakılacaktır.



Wisconsin, Milwaukee'de , 1969'da, Ulusal Kadın Örgütü'nün Milwaukee şubesinden on beş kadın, St. John de Nepomuc Katolik Kilisesi'nde protesto düzenledi; ayin yerindeki yerlerini aldıktan sonra kadınlar şapkalarını çıkarıp ayin yerindeki yerlerine koydular. [ 95 ] Sonraki hafta, Milwaukee Sentinel, protestoyu "olgunlaşmamış bir teşhircilik" olarak gören "Bayan ME, Milwaukee"nin editöre yazdığı bir mektubu yayınladı. [ 93 ] [ 96 ] 20. yüzyılın sonundan sonra basılan bir metin, kadınların başörtüsü uygulamasına yönelik genel bir Batılı Hristiyan tutumunu yansıtıyor; Amerikalı yazarlar Ronald W. Pierce, Rebecca Merrill Groothuis ve Gordon D. Fee, Discovering Biblical Equality adlı kitapta görüşlerini dile getiriyor : [ 46 ]


Birinci Korintliler 11:3–16, kadınların toplanmış kilisede dua ederken ve peygamberlik ederken "başörtüsünün" önemine değinir. Başörtüsünün önemi, farklı zaman ve mekânlarda oldukça çeşitlilik gösteren kültürel bir faktör gibi görünmektedir. 

Nitekim, Yunan dünyasının merkezinde yer alan bir Roma kolonisi olan Korint'in çeşitliliği nedeniyle, Korint kültürü için neyin normal olduğunu kesin olarak bilmek neredeyse imkansızdır. Çağdaş dünyada, bu tür başörtülerinin (aslında ne olursa olsun) sosyal önemi çok azdır veya hiç yoktur. Dolayısıyla, bunun kültürel bir mesele ve günümüz inananları için kişisel bir tercih meselesi olduğu doğru bir
 şekilde anlaşılmaktadır. [ 46 ]



Bununla birlikte, 21. yüzyılda, başörtüsü uygulaması Batı Dünyası'nda, uygulamanın sona erdiği çeşitli Hristiyan cemaatlerine mensup bazı kadınlar arasında yeniden canlandırılıyor, ancak diğer mezhepler, Dunkard Kardeşler veya Muhafazakar Menonitler gibi , İncil'deki bu kuralı sürekli olarak uyguladılar;
bunlardan ikincisi, başörtüsünü Kilise'nin yedi kuralı arasında sayar. [ 4 ] [ 97 ] [ 98 ] [ 99 ] [ 100 ] [ 101 ] 

Özellikle Katolikler, özellikle genç kadınlar arasında, örtünmenin giderek artan bir şekilde yeniden canlandığını gördüler. [102 ] Sosyolog Cory Anderson, Muhafazakar Anabaptistler gibi bunu sürekli takan Hristiyan kadınlar için başörtüsünün, genellikle evanjelizme olanak sağlayan dışsal bir tanıklık işlevi gördüğünü belirtti.





Kaynak;

https://en.wikipedia.org/wiki/Head_covering_for_Christian_women