Donald
Trump, babasından aldığı 300 milyon ABD Doları ile cumhuriyetçi Ronald Reagan
ve baba G.W.Bush dönemi zenginlerinden birisi olarak, kendini var eden siyasi
yapılanmanın temsilciliğine oynamış ve başkan olmuştur.
Amerikan
tarihini incelediğimde benim çıkarımlarım, dünyaya kökten dinciliği, soğuk savaş
döneminde “Komünistler geliyor bize sarılın, dinin koruyucusu biziz” diyerek
dincileri kendilerine çekip yeryüzünü işgal ederken, Protestan Hristiyanlığı her
ülkenin yaygın dini mezhepleri üzerinden yayan, anarşi, terör, ekonomik krizler
ile ezilen milletleri soyup, Amerikalı girişimcilere, serbest Pazar
ekonomistlerine büyük zenginlikler kazandıran Cumhuriyetçiler, son yavru
G.W.Bush un faşist işgalleriyle kana bulamasının ardında yaptıkları gibi,
dünya milletlerinde uyanan nefretleri dindirmek için ABD devlet siyasetini
aynen sürdüren ama uzlaşmacı siyaset uygulayan Demokratları getirerek kalpleri
yumuşatma taktiği yürütmektedir.
Aslında
olan, iyi ve kötü karakterlerden seçilen siyasi önderlerin kişiliklerine uygun,
sert ve yumuşak siyasetler ile ABD küresel sermayesi çıkarlarından hiç taviz
vermeden, bir sağ, bir sol vurarak şaşkına uğratmakta ve ezilen milletleri
soymaktadır.
Amerikanın
lanetli halkı sayılan Zenci kölelerden Barrack Obama nın iki dönem başkanlığa
seçilmesi sadece sert Bush un ardından
gelen bir okşamadan başka şey değildi.
Daha
seçildiğinde, ben dünyada demokrasiyi her ne kadar herkes için istesem de kendi
devletimin izlediği siyasetlerin dışına çıkamam” açıklamasını yapmış,
uyguladığı siyasetler sonucu ezilen milletlerin döktükleri kanlar yanında,
uzlaşmacılığı yüzünden uzayan siyasi görüşmeler nedeniyle B.O.P projesi de
oldukça yara aldı.
Bu da
başta ABD ve AB şirketlerinin kayıplarına neden oldu, halkları pahalılıkla
tanıştı, milyonlar göçmen A.B. kapılarına dayandı, Meksika sınırında da
Meksikalı göçmenler de ABD için kabus olmaya başladı.
Suçlu
ayağa kalk denilincie demokratlar suçlu oldu. Ama, Amerikan karşıtılığı asla
Bush dönemi kadar olmadı, kısacası okşama iyi geldi. Bu fatura da ABD için
doğaldır.
Bill
Clinton başkan olduğunda eşi, şimdi seçimi kaybeden Hilary Clinton hakkında bir
anekdot ülkemize kadar gelmişti;
Benzin
istasyonundan yakıt alan Hilary, pompacının kendisini Üniversiteden eski sınıf
arkadaşı olarak tanıtıp;
“Bill
Clinton ile evlenmeseydin sen de benim gibi birinin karısı olabilirdin”
demesine karşın Hilary verdiği cevapta;
“Kocam
sen olsaydın şimdi başkan sendin” dediği bir anekdottu bu.
Bu hırsı doğru olmalı ki, yıllardır hem Cumhuriyetçi hem Demokrat hükumetlerde etkin
görevler alarak yıpranmış bayan H.Clinton, ilerleyen yaşına rağmen kendisini
başkan seçtirme hastalığına düşmeseydi, Demokratlar başka bir aday ile bu
seçimi alabilirlerdi.
Çünkü,
emlak komisyoncusu, babasından aldığı üç yüz milyon doları cumhuriyetçi
iktidarlar R.Reagan ve baba Bush dönemlerinde işleterek sayılı ABD zenginleri
arasına girmiş Donald Trump aslında dış ülkelerde göz dolduran bir kişilik
olamadığı gibi, kendi ülkesinde de bir “Obamacare” sembolü olmayı başarmış
değildir.
Her
ne olduysa, son Pensilvanya konuşmasından sonra şansı değişen D.Trump
seçimlerde ipi göğüsleyen olmuştur.
Seçim
sonuçları kesinleştiğinde, kendisine verilen yazılı kağıttan metinleri okuyarak
hedeflerini sıralaması, pişmiş aşa su katacak çam devirmelerini önlemekten
başka amaç taşımıyordu. Hilary veya Donald veya başkası küresel sermayenin
memurlarıdır, görevleri bellidir. ABD zenginleri dışında onlardan umutlananlar
ahmaktır.
Dünyayı
emlak komisyoncusu, vergi kaçakçıları şatanist clu clux clan örgütü mensupları oldukları iddia edilen cahiller yönetmeye devam edecek.
Bize görünenler böyledir ama onların görevleri de bizim göremediğimizi iyi ve güzelliklerini bizlere göstererek yanıltmaktır.
Yanıltsınlar da insanlığa hayırlı olsunlar umarım.
Bize görünenler böyledir ama onların görevleri de bizim göremediğimizi iyi ve güzelliklerini bizlere göstererek yanıltmaktır.
Yanıltsınlar da insanlığa hayırlı olsunlar umarım.