25 Mart 2015 Çarşamba

YÜZSÜZLERİN, UTANMAZLARIN ELİNDE BİR TÜRKİYE!




Cumhurbaşkanı, "Ergenekon, balyoz ve ordya yapılan diğer tüm operasyonlar kumpastı, aldatıldım" diyor.

Erdoğan'ın, türbanlı bacısına gün ortasında, İstanbulun en kalabalık yerinde, "ülkemizde bulunmayan", der ceketl, vücut geliştirmiş, Amerikan filimlerinden kaçıp buralara gelmiş bir alay manyak "başı örtülü diye taciz edip üstüne işedi" Yalanının cumhurbaşkanı hala yalanlamadı, fırsat buldukça da savunuyor.
Yalama gazeteci
İsmet Berkan


Ama polisin bölgedekiş bütün kamera kayıtlarını uzun süre incelemesi böyle bir olayın olmadığını belgeledi.
Neyse bu konudan olayı büyük hazla savunan yalama gazeteci İ.Berkan nasılsa "özür diledi."

Orduyu tasfiye edip, devlet sırlarının yabancı ülkelere geçmesine sebep olan, binlerce insanı "6" yıldır içeride tutan, onurlarıyla hak ettikleri mevkilere, rütbelere gelmelerini engelleyen R.T.Erdoğan, bu zararların nasıl onarılacağı konusunda hiç bir açıklama yapmıyor.,Ama "Özür diliyor" ve "Kandırıldım" diyor.

İsmet Berkan da aynı şekilde "özür diliyor," kandırıldığını" dile getiriyor.

Hem kandırılacak kadar ahmaksanız, işgal ettiğiniz yerleri hemen bırakın ve onurunuzla evinize çekilin.
Bu halk sizin gibi ahmaklarla aldatılarak zarar görmeye mecbur değildir.
Özür dilemek yetmez, yaptığını görevleri terk edin ve yargılanın.

Devlet memurları gerçekten görevlerinde kandırılabilirler. Bu yaşanan bir gerçektir.
Ama hepsi yargı önüne çıkartılırlar ve hesaplarını verirler. 
Hem de en ağır biçimde cezalandırılarak.